Sörf Sporu
Özellikle yaz mevsiminde profesyonel ya da amatör kişilerce tercih edilen su sporlarından sörf hakkında şampiyonundan detaylar, sağlık açısından yan etkilerine karşın uzman dermotologdan açıklama geldi.
Mavi denizlerde rüzgarla gerçekleştirdiği dans sonrasında 7’den 70’e herkesin tercih ettiği gözde sporlar arasında yer alan sörf hakkında, dünya ikincisi Milli Sörfçü Bora Kozanoğlu merak edilen detayları paylaştı. Çeşme Alaçatı’da kendi adına açtığı merkezde sörf eğitimi veren Kozanoğlu, iyi bir sörf yapabilmenin ilk kuralının öncelikli olarak dönüş eğitimlerinin alınması ile sağlandığını söyledi.
Söz konusu eğitimlerin aşamalı olarak yapıldığını belirten Kozanoğlu; “3 günlük sürede 7’den 70’e herkese bu sporu öğretiyoruz. Kol gücünüz ne olursa olsun ister zayıf olun ister kilolu olun her güce göre bizde sörf yapabilmenin teçhizatları mevcut. Eğitimlerde özellikle yarım saatlik bir teorik ders mevcut. Kendi kol gücünüz ve kilonuza göre sörf tahtası ve yelken sağlıyoruz. İlk olarak dönüşleri öğretiyoruz. Genelde tatil merkezlerinde sörf denemişlerdir açılmış ancak geri gelememişlerdir. Bu yüzden ilk olarak dönmeyi öğretiyoruz. Bunun içinde kara simülatörümüz var. Aslında işlemler ilk olarak karada başlıyor. Daha sonra suya geçiş yapıyorsunuz ve rüzgarla su üzerindeki dansınızı isteğiniz ritimde sergileyebiliyorsunuz.”
ÇIPLAK VÜCUTLA SÖRFDEN KAÇININ
, Kent Hastanesi’nde görevli Dermotoloji Uzmanı Dr. Cüneyt Soyal ise sörf gibi su sporlarının meraklılarına önemli uyarılarda bulunarak, alınması gereken tedbirlerde bilinçli olmaya davet etti. Dr. Soyal, sörf yaparken uzun süreli güneş ışınlarına maruz kalmanın, deniz suyu temasının ve rüzgarla taşınan mikropların insan vücuduna verdiği zararlara dikkat çekti.
Sörfçülerin kendilerine özgü özel kıyafetlerinin mevcut olduğunu belirtenDr. Soyal; şunları söyledi: "Ancak, bu sporu amatör olarak yapanların özellikle güneş ışınlarına karşı dikkatli olması gerekiyor. Çünkü uzun süre güneş ışınlarına maruz kalınması çeşitli cilt hastalıklarında uzun ve kısa süreli yan etkilere sebep olabiliyor. Kısa süreli etkilerinde en belirgin olarak güneş yanıkları, cilt üzerindeki leke ve beraberindeki cilt hastalıklarını tetikleyebilir. Su temasının da olduğunu göz önünde bulunduracak olursak güneş kremleri kullanmakta fayda var. Kullanılan ürünün ter ve suya karşı yüksek koruma faktörlü olan yani 50 artı ibareli olmalı ve kremi 1-2 saat içinde yinelemelidirler. Aksi takdirde vücudun mikroplara karşı bariyerleri zayıflamış olabilir. Yani cilt bütün mikroplara karşı geçirgen olur." Güneşten korunmanın genel prensiplerinden birinin de zaman kavramına uymaktan geçtiğini anlatan Soyal, şöyle konuştu: "Günün 11.00 ile 16.00 saatleri arasında kara ve denizde olunmamalı. Sörf yaparken tahta üzerindeyken çıplak kalınmaktan kaçınılmalı.Özellikle omuz, kol ve bacak kısımların açıkta kalmaması gerekecek şekilde giyinilmelidir. Şapka mutlaka takılmalı. Suyun içinde olmakla sörf tahtası üzerinde olmanın bir farkı yok. Ayrıca, uzun süreli su teması çeşitli mantar hastalıklarına ve bakteriyel ve viral hastalıklara da yol açabiliyor.”
Kaynak: İHA
Söz konusu eğitimlerin aşamalı olarak yapıldığını belirten Kozanoğlu; “3 günlük sürede 7’den 70’e herkese bu sporu öğretiyoruz. Kol gücünüz ne olursa olsun ister zayıf olun ister kilolu olun her güce göre bizde sörf yapabilmenin teçhizatları mevcut. Eğitimlerde özellikle yarım saatlik bir teorik ders mevcut. Kendi kol gücünüz ve kilonuza göre sörf tahtası ve yelken sağlıyoruz. İlk olarak dönüşleri öğretiyoruz. Genelde tatil merkezlerinde sörf denemişlerdir açılmış ancak geri gelememişlerdir. Bu yüzden ilk olarak dönmeyi öğretiyoruz. Bunun içinde kara simülatörümüz var. Aslında işlemler ilk olarak karada başlıyor. Daha sonra suya geçiş yapıyorsunuz ve rüzgarla su üzerindeki dansınızı isteğiniz ritimde sergileyebiliyorsunuz.”
ÇIPLAK VÜCUTLA SÖRFDEN KAÇININ
, Kent Hastanesi’nde görevli Dermotoloji Uzmanı Dr. Cüneyt Soyal ise sörf gibi su sporlarının meraklılarına önemli uyarılarda bulunarak, alınması gereken tedbirlerde bilinçli olmaya davet etti. Dr. Soyal, sörf yaparken uzun süreli güneş ışınlarına maruz kalmanın, deniz suyu temasının ve rüzgarla taşınan mikropların insan vücuduna verdiği zararlara dikkat çekti.
Sörfçülerin kendilerine özgü özel kıyafetlerinin mevcut olduğunu belirtenDr. Soyal; şunları söyledi: "Ancak, bu sporu amatör olarak yapanların özellikle güneş ışınlarına karşı dikkatli olması gerekiyor. Çünkü uzun süre güneş ışınlarına maruz kalınması çeşitli cilt hastalıklarında uzun ve kısa süreli yan etkilere sebep olabiliyor. Kısa süreli etkilerinde en belirgin olarak güneş yanıkları, cilt üzerindeki leke ve beraberindeki cilt hastalıklarını tetikleyebilir. Su temasının da olduğunu göz önünde bulunduracak olursak güneş kremleri kullanmakta fayda var. Kullanılan ürünün ter ve suya karşı yüksek koruma faktörlü olan yani 50 artı ibareli olmalı ve kremi 1-2 saat içinde yinelemelidirler. Aksi takdirde vücudun mikroplara karşı bariyerleri zayıflamış olabilir. Yani cilt bütün mikroplara karşı geçirgen olur." Güneşten korunmanın genel prensiplerinden birinin de zaman kavramına uymaktan geçtiğini anlatan Soyal, şöyle konuştu: "Günün 11.00 ile 16.00 saatleri arasında kara ve denizde olunmamalı. Sörf yaparken tahta üzerindeyken çıplak kalınmaktan kaçınılmalı.Özellikle omuz, kol ve bacak kısımların açıkta kalmaması gerekecek şekilde giyinilmelidir. Şapka mutlaka takılmalı. Suyun içinde olmakla sörf tahtası üzerinde olmanın bir farkı yok. Ayrıca, uzun süreli su teması çeşitli mantar hastalıklarına ve bakteriyel ve viral hastalıklara da yol açabiliyor.”