Deprem Dede Bayburt’ta
Türkiye'de deprem konusunda yetkin bir isim olan Türk Kızılay’ı Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara, Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma Projesi Afet Zararlarının Azaltılması Eğitim Rehberi üst başlığı altında 'Depremden korunma bilinci' adı altında basın toplantısı yaptı.
Türk Kızılayı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı ve Toplum Destekli Polis Merkezi olmak üzere 6 kurum tarafından ortaklaşa düzenlenen ve 2015 yılına kadar Türkiye'nin 81 iline yayılması planlanan "Toplum Liderlerini Teşkilatlandırma (TLT) Projesi" sine dair bilgilendirme yapma için Bayburt’a gelen Işıkara, öncelikle Vali Hasan İpek'i makamında ziyaret etti.
Sonrasında Bayburt Valiliği’nde bir basın toplantısı düzenleyen Işıkara, Türk Kızılayı tarafından başlatılan TLT Projesi kapsamında Afet Zararlarını Azaltma Programı’nı anlattı. Afet yönetiminde daha önce kriz yönetiminin öneminin vurgulandığından bahseden Işıkara yaptıkları programlarla risk yönetiminin önemini vurgulamaya çalıştıklarını, afet yönetiminin bireysel ve kurumsal sorumluluklar gerektirdiğini belirtti.
BAYBURT, BAYBURT OLALI IŞIKARA GİBİ BİR HOCAYI GÖRMEDİ
Şair Zihni Kültür Merkezi’ndeki seminerde konuşan Bayburt Valisi Hasan İpek, Kızılay tarafından hazırlana programda bulunmaktan mutlu olduğunu dile getirerek, " İnanın Işıkara hocam her gün yeni şeyler keşfettiriyor bize. Çok eskiden beri tanışırız. Türkiye’de depremle mücadelenin timsali olan Ahmet Mete Işıkara’nın Babyurt’a teşrif etmelerini bizi Bayburt Valisi olarak, Bayburtlu insanlar ve Bayburt’ta görev yapan insanlar olarak onure etmiştir. Kendisine tekrar hoş geldiniz diyorum. Bayburt, Bayburt olalı böyle bir hocayı görmedi. Işıkara’yı Türkiye ve dünya tanıdı. " Afet Acil durum yönetimi başkanlığının var olmasında Bayburt Valisi Hasan İpek’in unutulmaz bir gayreti olduğunu belirten Işıkara, " Başkanlığın hem teşkilatlandırmasını, hem yasasını, hazırlamıştır. Türkiye’de afet yönetimi çok başlı idi." dedi.
SORUN BAYBURT’UN GÜNEYİNDE
Tehlike ile zarar görebilirliğin kesiştiği noktanın ‘afet’ olduğunu grafiklerle açıklayan Işıkara, Bayburt’un Kuzey Anadolu Fay (KAF) hattına yakın olduğunu hatırlatarak, " 1992 Erzincan depremini biliyorsunuz. Kaf hattında olacak bir deprem Bayburt’ta hissedilecektir diye düşünüyorum. Bayburt’un kuzeyinde bir sorun gözükmüyor, sorun güneyinde. Niye sorun güneyinde? Çünkü KAF zonuna çok yakın. Kuzey Anadolu fay zonu da biliyorsunuz, yalnız Türkiye’nin değil dünyanın en aktif fay kuşaklarından biri. 1939 Erzincan depremi 7.7 şiddetiyle Türkiye’nin en büyük depremidir. Ondan sonra birkaç tane Bayburt ve çevresinde 1992, 1948, 2003 depremleri var. Bunlar 6.nın üzerinde depremler. Çok miktarda da 5.0’ın üzerindeki depremler Bayburt’un güneyinde oluyor, olabiliyor. Dolayısıyla olası afet zararlarını azaltmak için bu proje Bayburt içinde çok önem taşıyor."dedi.
AMACIMIZ AFETE DAYANIKLI BİR TOPLUMUN OLUŞMASINI SAĞLAMAKTIR
Afet zararlarını azaltmak için toplum liderleri vasıtasıyla çalışılacağına değinen Işıkara," Kimdir toplum liderleri. Öğretmen, din görevlisi, muhtar, toplum destekli polis (TDP). Hedefimiz tüm halkı yalnız deprem değil diğer afetlere karşı hazırlıklı olma ve de afetlerden korunma bilincini topluma yayma, afet dayanıklı bir toplumun oluşmasını sağlamaktır."diye konuştu.
DEPREM EĞİTİMLERİNE RAĞMEN HALA PENCEREDEN, BALKONDAN ATLIYORUZ
TLT projesinin 13 Ocak 2007 tarihinde uygulanmaya başladığını anımsatan projede şu ana yapılanları ise şöyle anlattı: " Proje Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatıldı. Eğitim programında Afetlerde Toplum Liderlerinin Rol ve Sorumlulukları, Afetlerden Korunma Bilinci anlatılıyor. Biz Olağanüstü hallerde din hizmetlerini anlatmak için bir daha Bayburt’a geleceğiz. 2012 yılında Bayburt’ta bu eğitimi anlatıyoruz. Gümüşhane ve Artvin’de anlattığımızda Doğu Anadolu’nu büyük bir kısmında bu eğitimi vermiş olacağız. 51 ilde 894 eğitici ile yerelde toplum liderlerine ulaşmışız. Bunların 20 bin 326’sı öğretmen, 22 bin 69 din görevlisi, 8 bin 815’i muhtar, bin 492’de TDP. Ekstra olarak 3 bin 819 din görevlisine, yerel yöneticilerin bilgilendirilmesi kapsamında 47 ilde bin 806 yöneticiye, 3 kilisede 450 kişiye ulaşmışız. Vaazlarında yalnız ben 1 milyon 611 bin kişiye ulaşmışım. Benim de rol aldığım bir kısmına depremden korunma bilincin uyarladığımız " Benim Güzel Pabuçlarım" tiyatro oyunuyla da 22 ilde 14 bin 745 öğrenciye ulaşmışız. Güvenli Yaşamı Öğreniyorum etkinlikleriyle de İlköğretim 4. Sınıf ve üstü öğrencileri, öğretmenleri ve aileleri olmak üzere sadece 734 binden fazla öğrenciye ulaşmışız. Ulaşıyoruz ama üzülüyorum ki hala pencerelerden, balkonlardan atlıyoruz. Bu bir süreç. Yavaş yavaş oturacak. " Afet uygulamalarını da anlatan Işıkara, birlikten afetlere hazır toplum doğacağını da sözlerine ekledi.
YERELDE KURUMLAR ARASI İŞBİRLİĞİNİ DE GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ.
Eğitim Müdürü Funda Gülay Ünal ise afet öncesi devlet kurumların ve tüm sivil toplum kuruluşlarının birbiriyle çalışabilmeyi öğrenerek afet sırasındaki kayıplar en aza indirgemelerini hedeflediklerini kaydederek "% 98’i afet riski altında olan bir ülkede yaşıyoruz. Biz yılda 30 bin kişiye ulaşıyoruz. Hedefimiz tüm Türkiye nüfusu. Buna toplum liderleriyle ulaşmayı hedefledik. Yerelde kurumlar arası işbirliğini de geliştirmek istiyoruz. İstiyoruz ki kurumlar belli program ve projeler yürütsünler ki beraber yerelde mahalle köy bazlı örgütlenmeler yapalım. Gönüllülük ve Toplum katılımını da artırmak istiyoruz. Kültürümüzde imece var. Bunu büyük kentlerde unutabiliyoruz. Bu tarz programlarla da o kültürü harekete geçirmek istiyoruz. Gerek toplum liderlerinin gerek halkın kendi kapasitelerini artırarak kendi kendiyle baş edebilme gücünü geliştirmek istiyoruz.
Program sonunda Işıkara’ya Vali İpek günün anısına hediye takdim etti .
Kaynak: İHA
Sonrasında Bayburt Valiliği’nde bir basın toplantısı düzenleyen Işıkara, Türk Kızılayı tarafından başlatılan TLT Projesi kapsamında Afet Zararlarını Azaltma Programı’nı anlattı. Afet yönetiminde daha önce kriz yönetiminin öneminin vurgulandığından bahseden Işıkara yaptıkları programlarla risk yönetiminin önemini vurgulamaya çalıştıklarını, afet yönetiminin bireysel ve kurumsal sorumluluklar gerektirdiğini belirtti.
BAYBURT, BAYBURT OLALI IŞIKARA GİBİ BİR HOCAYI GÖRMEDİ
Şair Zihni Kültür Merkezi’ndeki seminerde konuşan Bayburt Valisi Hasan İpek, Kızılay tarafından hazırlana programda bulunmaktan mutlu olduğunu dile getirerek, " İnanın Işıkara hocam her gün yeni şeyler keşfettiriyor bize. Çok eskiden beri tanışırız. Türkiye’de depremle mücadelenin timsali olan Ahmet Mete Işıkara’nın Babyurt’a teşrif etmelerini bizi Bayburt Valisi olarak, Bayburtlu insanlar ve Bayburt’ta görev yapan insanlar olarak onure etmiştir. Kendisine tekrar hoş geldiniz diyorum. Bayburt, Bayburt olalı böyle bir hocayı görmedi. Işıkara’yı Türkiye ve dünya tanıdı. " Afet Acil durum yönetimi başkanlığının var olmasında Bayburt Valisi Hasan İpek’in unutulmaz bir gayreti olduğunu belirten Işıkara, " Başkanlığın hem teşkilatlandırmasını, hem yasasını, hazırlamıştır. Türkiye’de afet yönetimi çok başlı idi." dedi.
SORUN BAYBURT’UN GÜNEYİNDE
Tehlike ile zarar görebilirliğin kesiştiği noktanın ‘afet’ olduğunu grafiklerle açıklayan Işıkara, Bayburt’un Kuzey Anadolu Fay (KAF) hattına yakın olduğunu hatırlatarak, " 1992 Erzincan depremini biliyorsunuz. Kaf hattında olacak bir deprem Bayburt’ta hissedilecektir diye düşünüyorum. Bayburt’un kuzeyinde bir sorun gözükmüyor, sorun güneyinde. Niye sorun güneyinde? Çünkü KAF zonuna çok yakın. Kuzey Anadolu fay zonu da biliyorsunuz, yalnız Türkiye’nin değil dünyanın en aktif fay kuşaklarından biri. 1939 Erzincan depremi 7.7 şiddetiyle Türkiye’nin en büyük depremidir. Ondan sonra birkaç tane Bayburt ve çevresinde 1992, 1948, 2003 depremleri var. Bunlar 6.nın üzerinde depremler. Çok miktarda da 5.0’ın üzerindeki depremler Bayburt’un güneyinde oluyor, olabiliyor. Dolayısıyla olası afet zararlarını azaltmak için bu proje Bayburt içinde çok önem taşıyor."dedi.
AMACIMIZ AFETE DAYANIKLI BİR TOPLUMUN OLUŞMASINI SAĞLAMAKTIR
Afet zararlarını azaltmak için toplum liderleri vasıtasıyla çalışılacağına değinen Işıkara," Kimdir toplum liderleri. Öğretmen, din görevlisi, muhtar, toplum destekli polis (TDP). Hedefimiz tüm halkı yalnız deprem değil diğer afetlere karşı hazırlıklı olma ve de afetlerden korunma bilincini topluma yayma, afet dayanıklı bir toplumun oluşmasını sağlamaktır."diye konuştu.
DEPREM EĞİTİMLERİNE RAĞMEN HALA PENCEREDEN, BALKONDAN ATLIYORUZ
TLT projesinin 13 Ocak 2007 tarihinde uygulanmaya başladığını anımsatan projede şu ana yapılanları ise şöyle anlattı: " Proje Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatıldı. Eğitim programında Afetlerde Toplum Liderlerinin Rol ve Sorumlulukları, Afetlerden Korunma Bilinci anlatılıyor. Biz Olağanüstü hallerde din hizmetlerini anlatmak için bir daha Bayburt’a geleceğiz. 2012 yılında Bayburt’ta bu eğitimi anlatıyoruz. Gümüşhane ve Artvin’de anlattığımızda Doğu Anadolu’nu büyük bir kısmında bu eğitimi vermiş olacağız. 51 ilde 894 eğitici ile yerelde toplum liderlerine ulaşmışız. Bunların 20 bin 326’sı öğretmen, 22 bin 69 din görevlisi, 8 bin 815’i muhtar, bin 492’de TDP. Ekstra olarak 3 bin 819 din görevlisine, yerel yöneticilerin bilgilendirilmesi kapsamında 47 ilde bin 806 yöneticiye, 3 kilisede 450 kişiye ulaşmışız. Vaazlarında yalnız ben 1 milyon 611 bin kişiye ulaşmışım. Benim de rol aldığım bir kısmına depremden korunma bilincin uyarladığımız " Benim Güzel Pabuçlarım" tiyatro oyunuyla da 22 ilde 14 bin 745 öğrenciye ulaşmışız. Güvenli Yaşamı Öğreniyorum etkinlikleriyle de İlköğretim 4. Sınıf ve üstü öğrencileri, öğretmenleri ve aileleri olmak üzere sadece 734 binden fazla öğrenciye ulaşmışız. Ulaşıyoruz ama üzülüyorum ki hala pencerelerden, balkonlardan atlıyoruz. Bu bir süreç. Yavaş yavaş oturacak. " Afet uygulamalarını da anlatan Işıkara, birlikten afetlere hazır toplum doğacağını da sözlerine ekledi.
YERELDE KURUMLAR ARASI İŞBİRLİĞİNİ DE GELİŞTİRMEK İSTİYORUZ.
Eğitim Müdürü Funda Gülay Ünal ise afet öncesi devlet kurumların ve tüm sivil toplum kuruluşlarının birbiriyle çalışabilmeyi öğrenerek afet sırasındaki kayıplar en aza indirgemelerini hedeflediklerini kaydederek "% 98’i afet riski altında olan bir ülkede yaşıyoruz. Biz yılda 30 bin kişiye ulaşıyoruz. Hedefimiz tüm Türkiye nüfusu. Buna toplum liderleriyle ulaşmayı hedefledik. Yerelde kurumlar arası işbirliğini de geliştirmek istiyoruz. İstiyoruz ki kurumlar belli program ve projeler yürütsünler ki beraber yerelde mahalle köy bazlı örgütlenmeler yapalım. Gönüllülük ve Toplum katılımını da artırmak istiyoruz. Kültürümüzde imece var. Bunu büyük kentlerde unutabiliyoruz. Bu tarz programlarla da o kültürü harekete geçirmek istiyoruz. Gerek toplum liderlerinin gerek halkın kendi kapasitelerini artırarak kendi kendiyle baş edebilme gücünü geliştirmek istiyoruz.
Program sonunda Işıkara’ya Vali İpek günün anısına hediye takdim etti .