Şevval Sam'dan 'başörtüsü' Açıklaması
Van’da üniversite öğrencileriyle yaptığı söyleşide başörtüsü ile ilgili sözleri sebebiyle eleştiri alan Şevval Sam, “Her zaman anlaşılamayabiliyorsunuz.
Kimseyi de ‘beni anlamadılar’ diye suçlamak istemiyorum. Konunun özünden o kadar uzaklaşıldı ki ve bilinçli bir şekilde kampanya başlatıldı” dedi.
Konser için Bursa’ya gelen Şevval Sam, akşam saatlerindeki basın toplantısını iptal ederek Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın düzenlediği söyleşide başörtüsüyle ilgili söylediği sözlerine, bir televizyon kanalında açıklık getirdi. Konunun özünden uzaklaşıldığını kaydeden Sam, "Yeryüzünde bir tek insan, kendini ifade etme ihtiyacını duyan bir varlıktır. Ama doğru ifade etmek de çok önemli. Her zaman anlaşılamayabiliyorsunuz. Kimseyi de ‘beni anlamadılar’ diye suçlamak istemiyorum. Konunun özünden o kadar uzaklaşıldı ki ve bilinçli bir şekilde kampanya başlatıldı. Bu yüzden bu açıklamayı bile yapmak durumunda kaldım. Ben üniversiteleri çok önemsiyorum. Gençler hayata yeni başlıyorlar. Bir ilham kaynağı olabilirsem beni mutlu eder. Çok güzel sohbetlerimiz oldu. Salonun üçte biri başörtülüydü. Çok güzel bir şekilde bir arkadaş kalktı, 'Şevval ablacığım bak ben başörtülüyüm' dedi.
Tam da düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgili konuşuyorduk. 'En yakın arkadaşım başörtüsüz' dedi ve 'bu bizim aramızda sorun olmuyor' dedi.
Ben de 'tam bundan bahsediyorum' dedim. İşin özünde 'şekillerden uzak herkesin birbirinin olduğu gibi kabul edeceği, başörtülü, başörtüsüz gibi ayrım yapmayacağı bir dünya diliyorum' dedim. 'Belki bir gün bunları konuşmayacağız' dedim. Çünkü insanlar öyle bir sevgi seviyesine gelecekler ki, birbirlerinin gözlerinin içine baktıklarında ışığı ve özü görecekler. Bu hayatta öze odaklanmak zorundayız aslında. Bütün bu şekillerden uzaklaşarak, asıl olan dostluğa bir şey söylüyorum” diye konuştu.
“YANLIŞ ANLAŞILDIM”
Yanlış bir anlamanın olduğunu ifade eden Sam, şöyle devam etti: “Birkaç yerde 'ben gerçekten böyle bir şey söyledim mi?' diye bazı görüntüler izledim. Orada da öze dair konuşuyorum. İnsanların düşüncelerini özgürce ifade etmelerini, duygularını ve inançlarını özgürce yaşamalarına dönük şeyler kuruyorum. Bu da benim hayatıma olan duruşumla doğru orantılı. Şu anda o zaman söylediğimden farklı bir şey söylemiyorum. Barıştan bahsediyorum ben. Dostluktan ve kardeşlikten bahsediyorum. Biz insanız ifade etme ihtiyacındayız. Kaldı ki bu toprakların hangi köşesine gitsem başka bir aşk soluyorum. Dünyadaki farklılıklar benim için zenginlik. İnsan olmanın ne anlama geldiğini düşünmek lazım. Ben bu kadar şeyden bahsederken 'Barışçıyım, ama başörtüsü bir bez parçasıdır' demem çok büyük bir çelişkidir.”
“HERKES BİRBİRİNİ OLDUĞU GİBİ GÖRMELİ”
Özgürlük peşinde olduğunu, kimsenin düşüncelerinden dolayı suçlanmasını istemediğini kaydeden Sam, “Tam da bunu söyledim aslında. Özüne bakın demek istedim. İnsanların gözünün içine bakın demek istedim. Ayrım yapmadan hepimiz bir anneden doğduk. Hepimiz aynı yere gideceğiz. Kimsenin kimseden üstünlüğü yok. Ben Anadoluluyum. Bu düşünce özgürlüğünü savunurken, farklı bir şekilde muammele yapmam mümkün değil. Herkes birbirini olduğu gibi görmeli. Ben gençlere, ‘düşüncelerinizi açık ve seçik ifade edin’ dedim. ‘Ama ne olursunuz provakatif olmayın, barışçıl olun’ dedi.
Burada bir kavram kargaşası var. Bir çelişki var. Salonun üçte biri başörtülüydü. Birini kıracak bir davranışım olsaydı ben orada muhakkak bir tepki alırdım. Bu çocuklar aptal mı, üniversiteliler” ifadelerini kullandı.
“BENİM İÇİN KULLANDIĞIM CÜMLELER ÇOK ÖNEMLİ”
Sam, bu dünyada her insanın bir özünün olduğunu, dünyada özgür olunmazsa insanın da olmayacağını ifade ederek, “Herkes aynanın karşısına çekerek test yapsın. Bana olan kinlerini yüzlerine yansıtarak aynaya baksınlar. Bir taraftan da barışçı sevgi dolu, dostluk üzerine kurulu bir duygu üzerinden o sevgiyi kalplerden oluşturup onun üzerine yansıtsınlar. Bakalım hangisinde kendilerini güzel bulacaklar. Ben kitlelerle temasta olan insanım. Benim için kullandığım cümleler çok önemli. Başka bir insana düşüncesinden, inancından ve hayata karşı duruşundan dolayı ama kesinlikle barışçı olmak kaydıyla, ama kavga çıkaran cümleleri ‘kabul edebilirim’ demiyorum. Ömrüm boyunca aynı duruşum sürecek. Aynı şekilde mücadele etmeye devam edeceğim” diye konuştu.
“DAHA DİKKATLİ CÜMLELER KURACAĞIM”
İnsanları oyunlara gelmeyip, kutuplaşmalardan uzak kalıp, gerçeklerin aslında özüne bakıp hoşgörülü olmaya davet ettiğini dile getiren Sam, “Medyaya rica ediyorum. Lütfen kendi anladıkları ile değil, özüne odaklanarak cümleleri birbirinden ayırmadan, bir insan kendini ifade etmiyorsa çok savunmasız da kalabiliyor. Çünkü kesip biçmek o muhabirin elinde. Bizi tuzaklara düşürmesinler. Çünkü o zaman sevgiye dair konuşanların cümlelerini de kirletmiş oluyorlar. Dün geceden beri çok sıkıntılıyım. Üzüldüm. Bir dahaki sefere çok daha dikkatli cümleler kuracağımdan emin olabilir herkes” dedi.
Kaynak: İHA
Konser için Bursa’ya gelen Şevval Sam, akşam saatlerindeki basın toplantısını iptal ederek Toplum Gönüllüleri Vakfı’nın düzenlediği söyleşide başörtüsüyle ilgili söylediği sözlerine, bir televizyon kanalında açıklık getirdi. Konunun özünden uzaklaşıldığını kaydeden Sam, "Yeryüzünde bir tek insan, kendini ifade etme ihtiyacını duyan bir varlıktır. Ama doğru ifade etmek de çok önemli. Her zaman anlaşılamayabiliyorsunuz. Kimseyi de ‘beni anlamadılar’ diye suçlamak istemiyorum. Konunun özünden o kadar uzaklaşıldı ki ve bilinçli bir şekilde kampanya başlatıldı. Bu yüzden bu açıklamayı bile yapmak durumunda kaldım. Ben üniversiteleri çok önemsiyorum. Gençler hayata yeni başlıyorlar. Bir ilham kaynağı olabilirsem beni mutlu eder. Çok güzel sohbetlerimiz oldu. Salonun üçte biri başörtülüydü. Çok güzel bir şekilde bir arkadaş kalktı, 'Şevval ablacığım bak ben başörtülüyüm' dedi.
Tam da düşünce ve ifade özgürlüğü ile ilgili konuşuyorduk. 'En yakın arkadaşım başörtüsüz' dedi ve 'bu bizim aramızda sorun olmuyor' dedi.
Ben de 'tam bundan bahsediyorum' dedim. İşin özünde 'şekillerden uzak herkesin birbirinin olduğu gibi kabul edeceği, başörtülü, başörtüsüz gibi ayrım yapmayacağı bir dünya diliyorum' dedim. 'Belki bir gün bunları konuşmayacağız' dedim. Çünkü insanlar öyle bir sevgi seviyesine gelecekler ki, birbirlerinin gözlerinin içine baktıklarında ışığı ve özü görecekler. Bu hayatta öze odaklanmak zorundayız aslında. Bütün bu şekillerden uzaklaşarak, asıl olan dostluğa bir şey söylüyorum” diye konuştu.
“YANLIŞ ANLAŞILDIM”
Yanlış bir anlamanın olduğunu ifade eden Sam, şöyle devam etti: “Birkaç yerde 'ben gerçekten böyle bir şey söyledim mi?' diye bazı görüntüler izledim. Orada da öze dair konuşuyorum. İnsanların düşüncelerini özgürce ifade etmelerini, duygularını ve inançlarını özgürce yaşamalarına dönük şeyler kuruyorum. Bu da benim hayatıma olan duruşumla doğru orantılı. Şu anda o zaman söylediğimden farklı bir şey söylemiyorum. Barıştan bahsediyorum ben. Dostluktan ve kardeşlikten bahsediyorum. Biz insanız ifade etme ihtiyacındayız. Kaldı ki bu toprakların hangi köşesine gitsem başka bir aşk soluyorum. Dünyadaki farklılıklar benim için zenginlik. İnsan olmanın ne anlama geldiğini düşünmek lazım. Ben bu kadar şeyden bahsederken 'Barışçıyım, ama başörtüsü bir bez parçasıdır' demem çok büyük bir çelişkidir.”
“HERKES BİRBİRİNİ OLDUĞU GİBİ GÖRMELİ”
Özgürlük peşinde olduğunu, kimsenin düşüncelerinden dolayı suçlanmasını istemediğini kaydeden Sam, “Tam da bunu söyledim aslında. Özüne bakın demek istedim. İnsanların gözünün içine bakın demek istedim. Ayrım yapmadan hepimiz bir anneden doğduk. Hepimiz aynı yere gideceğiz. Kimsenin kimseden üstünlüğü yok. Ben Anadoluluyum. Bu düşünce özgürlüğünü savunurken, farklı bir şekilde muammele yapmam mümkün değil. Herkes birbirini olduğu gibi görmeli. Ben gençlere, ‘düşüncelerinizi açık ve seçik ifade edin’ dedim. ‘Ama ne olursunuz provakatif olmayın, barışçıl olun’ dedi.
Burada bir kavram kargaşası var. Bir çelişki var. Salonun üçte biri başörtülüydü. Birini kıracak bir davranışım olsaydı ben orada muhakkak bir tepki alırdım. Bu çocuklar aptal mı, üniversiteliler” ifadelerini kullandı.
“BENİM İÇİN KULLANDIĞIM CÜMLELER ÇOK ÖNEMLİ”
Sam, bu dünyada her insanın bir özünün olduğunu, dünyada özgür olunmazsa insanın da olmayacağını ifade ederek, “Herkes aynanın karşısına çekerek test yapsın. Bana olan kinlerini yüzlerine yansıtarak aynaya baksınlar. Bir taraftan da barışçı sevgi dolu, dostluk üzerine kurulu bir duygu üzerinden o sevgiyi kalplerden oluşturup onun üzerine yansıtsınlar. Bakalım hangisinde kendilerini güzel bulacaklar. Ben kitlelerle temasta olan insanım. Benim için kullandığım cümleler çok önemli. Başka bir insana düşüncesinden, inancından ve hayata karşı duruşundan dolayı ama kesinlikle barışçı olmak kaydıyla, ama kavga çıkaran cümleleri ‘kabul edebilirim’ demiyorum. Ömrüm boyunca aynı duruşum sürecek. Aynı şekilde mücadele etmeye devam edeceğim” diye konuştu.
“DAHA DİKKATLİ CÜMLELER KURACAĞIM”
İnsanları oyunlara gelmeyip, kutuplaşmalardan uzak kalıp, gerçeklerin aslında özüne bakıp hoşgörülü olmaya davet ettiğini dile getiren Sam, “Medyaya rica ediyorum. Lütfen kendi anladıkları ile değil, özüne odaklanarak cümleleri birbirinden ayırmadan, bir insan kendini ifade etmiyorsa çok savunmasız da kalabiliyor. Çünkü kesip biçmek o muhabirin elinde. Bizi tuzaklara düşürmesinler. Çünkü o zaman sevgiye dair konuşanların cümlelerini de kirletmiş oluyorlar. Dün geceden beri çok sıkıntılıyım. Üzüldüm. Bir dahaki sefere çok daha dikkatli cümleler kuracağımdan emin olabilir herkes” dedi.