Emre Uslu: PKK-İran-Suriye Ekseninin Ortaklaşa Düzenlediği Bir Saldırı
Gazeteci yazar Emre Uslu, Hakkari saldırısının öncelikle PKK-İran-Suriye ekseninin ortaklaşa düzenlediği ve Türkiye'de istikrarı bozmak için yaptığı bir saldırı olduğunu söyledi.
Uslu, özellikle Zana üzerinden Kürt toplumuna yayılan barış umudunun derinleşmesini önlemek için PKK'nın bu saldırıyı yaptığına dikkat çekti. Cihan Haber Ajansı (Cihan)'na konuşan Uslu, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın "PKK silah bırakacak" diye açıklama yaptığı gün "Bekleyin iki hafta içinde PKK büyük saldırı yapar" dediğini aktardı. İstatistiklerin bunu gösterdiğini dile getiren Uslu, müzakerecilerin son 10 gündür 'barış ha geldi ha gelecek' diye kamuoyu oluşturduklarına dikkat çekti.
Bu etkinliği de belli kurumlar ve mahfillerin yönlendirmesiyle yaptıklarını anlatan Uslu, "Oysa PKK'nın barış istemediği, silah bırakmakla ilgili hiç bir yerde hiçbir şey söylemediği apaçık ortada. Buna rağmen barış umudu pompalanıyor psikolojik harekat operasyonu yapılıyordu. Bir gerçeğin altını çizmemiz gerekiyor: PKK Öcalan'ın çizdiği yol haritasından başka bir barış planına 'evet' demez. Hatta PKK'nın içinde bir grup o yok haritasına da itiraz ediyor. Bu nedenle Silvan saldırısını yaptı. Bu gruplar ortadayken PKK sınır dışına çekilmeden müzakere girişiminde bulunmak da, kamuoyuna barış umudu pompalamak da muhtemel bir barış girişimine vurulmuş en büyük darbedir. Dolayısıyla PKK'nın unsurları ülke içindeyken barış kelimesini şuursuzca harcanması barışa en büyük kötülüktür." dedi.
PKK KÜRT SORUNUNDA TEKEL OLMAK İSTİYOR
PKK'nın bu saldırıları yapmasındaki amacının ise Kürt sorununda kendisinden bağımsız hareket edilip Kürtleirn haklarının verilmesini istememesi olduğuna dikkat çeken Uslu, Kürt konusunda tekel olarak sadece kendisiyle konuşulmasını istediğini vurguladı. "Uzun süredir Kürt hakları PKK ile mücadele ve müzakerenin rehinesi yapılmasın diyorum." diyen Uslu, şöyle devam etti: "Kürtlerin hakları verildikçe PKK sorunu ile Kürt sorunu ayrışacak. PKK en başta bunu istemiyor. Devlet amasız ve fakatsız Kürtlerin haklarını verdiği sürece sorunu ayrıştırıp çözmek daha da kolaylaşacak. PKK buna direniyor öncelikle. Peki neden şimdi saldırıyor sorusuna cevap olarak şunları söyleyebilirim: PKK özellikle Suriye sorununun konuşulacağı Putin ve Obama görüşmeleri öncesinde Türkiye'ye mesaj gönderiyor: Suriye denkleminde ben de varım ve Esad rejimini sana kolay yem etmem mesajı veriyor. Dikkat ederseniz zaten PKK-Barış-konularıyla son saldırı tam da Annan planının çöktüğü dönemde gündeme sokuldu. Devlet barış sloganıyla PKK'yı durdurup Suriye konusuna yoğunlaşabileceğini ummuş olmalı ki barış konusunu gündeme getirdi ama PKK son saldırısıyla 'yemedim' mesajını verdi. Yani Hakkari saldırısı öncelikle PKK-İran-Suriye ekseninin ortaklaşa düzenlediği ve Türkiye'de istikrarı bozmak için yaptığı bir saldırıdır. Maalesef bu konuda üzücü olan Türkiye içinden de Suriye-İran eksenine yakın olan bazılarının bu süreci okuyamayarak bu saldırlara ön açması mümkün olmuştur."
"KARAYILAN'A VERİLEN BİR MESAJ"
PKK'nın kendi iç denklemlerine bakıldığında bu saldırının Karayılan'a verilen bir mesaj olduğuna dikkat çekilen Uslu, "Barış mesajlarıyla müzakere için 'muhatap benim' diyen Karayılan'a 'ancak biz izin verirsek sen muhatap olursun' diyen İran-Suriye eksenindeki PKK unsurlarının cevabıdır bu saldırı. Kürt ve Türk kamuoyu açısından Leyla Zana-Mesut Barzani çizgisine verilen bir 'dur' ihtarıdır aynı zamanda. Zana'nın Öcalan'ın barış planı demokratik özerlik konusunda esneme sayılacak bir çizgiden PKK çizgisini zora sokması PKK çevrelerini rahatsız etmişti. Özellikle Zana üzerinden Kürt toplumuna yayılan barış umudunun derinleşmesini önlemek için PKK bu saldırıyı yaptı. Zira barış umudu derinleştikçe PKK kontrolü kaybediyor. Hele de demokratik özerklik konusunda bir esnemeyi kabul etmeyecek PKK unsuları bu saldırıyı yaptı." dedi .
Bu etkinliği de belli kurumlar ve mahfillerin yönlendirmesiyle yaptıklarını anlatan Uslu, "Oysa PKK'nın barış istemediği, silah bırakmakla ilgili hiç bir yerde hiçbir şey söylemediği apaçık ortada. Buna rağmen barış umudu pompalanıyor psikolojik harekat operasyonu yapılıyordu. Bir gerçeğin altını çizmemiz gerekiyor: PKK Öcalan'ın çizdiği yol haritasından başka bir barış planına 'evet' demez. Hatta PKK'nın içinde bir grup o yok haritasına da itiraz ediyor. Bu nedenle Silvan saldırısını yaptı. Bu gruplar ortadayken PKK sınır dışına çekilmeden müzakere girişiminde bulunmak da, kamuoyuna barış umudu pompalamak da muhtemel bir barış girişimine vurulmuş en büyük darbedir. Dolayısıyla PKK'nın unsurları ülke içindeyken barış kelimesini şuursuzca harcanması barışa en büyük kötülüktür." dedi.
PKK KÜRT SORUNUNDA TEKEL OLMAK İSTİYOR
PKK'nın bu saldırıları yapmasındaki amacının ise Kürt sorununda kendisinden bağımsız hareket edilip Kürtleirn haklarının verilmesini istememesi olduğuna dikkat çeken Uslu, Kürt konusunda tekel olarak sadece kendisiyle konuşulmasını istediğini vurguladı. "Uzun süredir Kürt hakları PKK ile mücadele ve müzakerenin rehinesi yapılmasın diyorum." diyen Uslu, şöyle devam etti: "Kürtlerin hakları verildikçe PKK sorunu ile Kürt sorunu ayrışacak. PKK en başta bunu istemiyor. Devlet amasız ve fakatsız Kürtlerin haklarını verdiği sürece sorunu ayrıştırıp çözmek daha da kolaylaşacak. PKK buna direniyor öncelikle. Peki neden şimdi saldırıyor sorusuna cevap olarak şunları söyleyebilirim: PKK özellikle Suriye sorununun konuşulacağı Putin ve Obama görüşmeleri öncesinde Türkiye'ye mesaj gönderiyor: Suriye denkleminde ben de varım ve Esad rejimini sana kolay yem etmem mesajı veriyor. Dikkat ederseniz zaten PKK-Barış-konularıyla son saldırı tam da Annan planının çöktüğü dönemde gündeme sokuldu. Devlet barış sloganıyla PKK'yı durdurup Suriye konusuna yoğunlaşabileceğini ummuş olmalı ki barış konusunu gündeme getirdi ama PKK son saldırısıyla 'yemedim' mesajını verdi. Yani Hakkari saldırısı öncelikle PKK-İran-Suriye ekseninin ortaklaşa düzenlediği ve Türkiye'de istikrarı bozmak için yaptığı bir saldırıdır. Maalesef bu konuda üzücü olan Türkiye içinden de Suriye-İran eksenine yakın olan bazılarının bu süreci okuyamayarak bu saldırlara ön açması mümkün olmuştur."
"KARAYILAN'A VERİLEN BİR MESAJ"
PKK'nın kendi iç denklemlerine bakıldığında bu saldırının Karayılan'a verilen bir mesaj olduğuna dikkat çekilen Uslu, "Barış mesajlarıyla müzakere için 'muhatap benim' diyen Karayılan'a 'ancak biz izin verirsek sen muhatap olursun' diyen İran-Suriye eksenindeki PKK unsurlarının cevabıdır bu saldırı. Kürt ve Türk kamuoyu açısından Leyla Zana-Mesut Barzani çizgisine verilen bir 'dur' ihtarıdır aynı zamanda. Zana'nın Öcalan'ın barış planı demokratik özerlik konusunda esneme sayılacak bir çizgiden PKK çizgisini zora sokması PKK çevrelerini rahatsız etmişti. Özellikle Zana üzerinden Kürt toplumuna yayılan barış umudunun derinleşmesini önlemek için PKK bu saldırıyı yaptı. Zira barış umudu derinleştikçe PKK kontrolü kaybediyor. Hele de demokratik özerklik konusunda bir esnemeyi kabul etmeyecek PKK unsuları bu saldırıyı yaptı." dedi .