'Özel Yetkili Mahkemelere Bundan Sonra Çok Fazla Görev Düşeceğini Sanmıyorum'
AK Parti Konya Milletvekili Ayşe Türkmenoğlu, Türkiye’de ilerleyen süreçte artık özel yetkili mahkemelere çok fazla görev düşeceğini düşünmediğini söyledi.
Ayşe Türkmenoğlu, partisinin il teşkilatında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. Gazetecilerin özel yetkili mahkemelerle ilgili sorularını cevaplayan Türkmenoğlu, özel yetkili mahkemelerin şu anda Türkiye’de önemli bir işlev gördüğünü, ancak bundan sonraki süreçte demokratikleşme sürecinde bu mahkemelerin olmaması gerektiğini söyledi.
Türkmenoğlu, özel yetkili mahkemelerin kapatılması hakkındaki soruya şu şekilde cevap verdi: “Sayın Bakanımız Bekir Boğdağ’ın açıklamaları var, hem de Adalet Bakanımızın açıklamaları var. Bu konuyla ilgili net bir çalışma bizim önümüze gelmiş değil. Ama bir taraftan da şunu söylemek istiyorum, özel yetkili mahkemeler şu anda Türkiye’de önemli bir işlev görüyor. Özellikle gelen dosyaya bakıyor. Dışarıdan gelen dosyalara bakmıyor. Konu dağılmıyor. Şu anda Türkiye’nin bir ihtiyacını gideriyor ama bundan sonrasında bu olmalı mı bu tartışılıyor. Türkiye’de demokratikleşmeyi istiyorsak, bundan sonra da Türkiye’de özel yetkili mahkemelerin olmaması gerekiyor zaten giden süreçte. Bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Ben de Türkiye’de ileri dönemde özel yetkili mahkemelere çok görev düşeceğini düşünmüyorum.”
"TÜRKİYE’DE YARGILAMALAR MAHKÛMİYETE DÖNÜŞÜYOR"
Ergenekon ve Balyoz davalarından tutuklu bulunan sanıkların, özel yetkili mahkemelerle ilgili hükümetin çalışmasının ardından tahliye olacaklarını beklemelerine ilişkin soruya ise Türkmenoğlu, 5–6 yıllık bir tutukluluk sürecinin insan haklarına aykırı olduğunu söyledi.
Uzun süren yargılamaların Türkiye’de mahkûmiyete dönüştüğünü dile getiren Türkmenoğlu, tutukluluk süresinin uzun olduğuna değindi. Kendisinin hukukçu olduğunu hatırlatan Türkmenoğlu, şunları kaydetti: "Özellikle tutuklamaların Türkiye’de uzun olduğunu biliyoruz. Yargılama sürerken tutukluluk bir süre sonra Türkiye’de mahkûmiyete dönüşüyor. O kişinin suçlu olup olmadığı sabit olmadığı için yargılama devam ediyor. 5–6 yıllık bir tutuklama süreci insan haklarına da aykırı. Burada biz yargılanan herkese toptan külliyen suçludur diye kabul edersek o zaman hukukun üstünlüğünü tartışmamız gerekiyor. Şüphelendiğiniz ve aleyhinde delil olan herkesi hapse atıyorsunuz, yargılama bitmeden ‘tamam bu insan ceza evinde kalsın’ derseniz bu bizim hukuki anlamında güvenilirliğimizi de tartışma konusu yapıyor. Bu söylediklerinizi biz de görüyor ve duyuyoruz. Fakat insanların ‘tahliye olacağız’ umudu varsa bunlara ‘siz oturun yerinize, tutuklu olarak yargılanmaya devam edeceksiniz, yargılamanız 10 yıl da sürse 20 yıl da sürse tutuklu olarak devam edeceksiniz’ deme şansımız ya da lüksümüz de yok. Hukuk devletiyiz sonuçta, dikta rejimi değiliz."
"Hangi suçla yargılanırlarsa yargılansınlar uzun tutukluluk dönemleri Türkiye’de bir sorun, bunu biliyorsunuz." diyen Türkmenoğlu, "Yeni yargı paketinde bu konuyla ilgili çalışmalar da yapılacak. Ama şu anda çeşitli senaryolar uydurulmakta: ‘Şu gruplar çıkacak, Türkiye’de kaos olacak, intikam alacaklar, intikam çığlıkları atıyorlar’ demek de doğru değil. Türkiye’de oturmuş bir hukuk sistemi var. Artık oturmuş bir demokrasisi var, 10 yıldır istikrarlı bir şekilde Türkiye yönetiliyor. Bundan sonra Türkiye’nin iç tehditler anlamında çok korkacağı bir şey olduğunu düşünmüyorum.” diye konuştu .
Türkmenoğlu, özel yetkili mahkemelerin kapatılması hakkındaki soruya şu şekilde cevap verdi: “Sayın Bakanımız Bekir Boğdağ’ın açıklamaları var, hem de Adalet Bakanımızın açıklamaları var. Bu konuyla ilgili net bir çalışma bizim önümüze gelmiş değil. Ama bir taraftan da şunu söylemek istiyorum, özel yetkili mahkemeler şu anda Türkiye’de önemli bir işlev görüyor. Özellikle gelen dosyaya bakıyor. Dışarıdan gelen dosyalara bakmıyor. Konu dağılmıyor. Şu anda Türkiye’nin bir ihtiyacını gideriyor ama bundan sonrasında bu olmalı mı bu tartışılıyor. Türkiye’de demokratikleşmeyi istiyorsak, bundan sonra da Türkiye’de özel yetkili mahkemelerin olmaması gerekiyor zaten giden süreçte. Bu şekilde değerlendirmek gerekiyor. Ben de Türkiye’de ileri dönemde özel yetkili mahkemelere çok görev düşeceğini düşünmüyorum.”
"TÜRKİYE’DE YARGILAMALAR MAHKÛMİYETE DÖNÜŞÜYOR"
Ergenekon ve Balyoz davalarından tutuklu bulunan sanıkların, özel yetkili mahkemelerle ilgili hükümetin çalışmasının ardından tahliye olacaklarını beklemelerine ilişkin soruya ise Türkmenoğlu, 5–6 yıllık bir tutukluluk sürecinin insan haklarına aykırı olduğunu söyledi.
Uzun süren yargılamaların Türkiye’de mahkûmiyete dönüştüğünü dile getiren Türkmenoğlu, tutukluluk süresinin uzun olduğuna değindi. Kendisinin hukukçu olduğunu hatırlatan Türkmenoğlu, şunları kaydetti: "Özellikle tutuklamaların Türkiye’de uzun olduğunu biliyoruz. Yargılama sürerken tutukluluk bir süre sonra Türkiye’de mahkûmiyete dönüşüyor. O kişinin suçlu olup olmadığı sabit olmadığı için yargılama devam ediyor. 5–6 yıllık bir tutuklama süreci insan haklarına da aykırı. Burada biz yargılanan herkese toptan külliyen suçludur diye kabul edersek o zaman hukukun üstünlüğünü tartışmamız gerekiyor. Şüphelendiğiniz ve aleyhinde delil olan herkesi hapse atıyorsunuz, yargılama bitmeden ‘tamam bu insan ceza evinde kalsın’ derseniz bu bizim hukuki anlamında güvenilirliğimizi de tartışma konusu yapıyor. Bu söylediklerinizi biz de görüyor ve duyuyoruz. Fakat insanların ‘tahliye olacağız’ umudu varsa bunlara ‘siz oturun yerinize, tutuklu olarak yargılanmaya devam edeceksiniz, yargılamanız 10 yıl da sürse 20 yıl da sürse tutuklu olarak devam edeceksiniz’ deme şansımız ya da lüksümüz de yok. Hukuk devletiyiz sonuçta, dikta rejimi değiliz."
"Hangi suçla yargılanırlarsa yargılansınlar uzun tutukluluk dönemleri Türkiye’de bir sorun, bunu biliyorsunuz." diyen Türkmenoğlu, "Yeni yargı paketinde bu konuyla ilgili çalışmalar da yapılacak. Ama şu anda çeşitli senaryolar uydurulmakta: ‘Şu gruplar çıkacak, Türkiye’de kaos olacak, intikam alacaklar, intikam çığlıkları atıyorlar’ demek de doğru değil. Türkiye’de oturmuş bir hukuk sistemi var. Artık oturmuş bir demokrasisi var, 10 yıldır istikrarlı bir şekilde Türkiye yönetiliyor. Bundan sonra Türkiye’nin iç tehditler anlamında çok korkacağı bir şey olduğunu düşünmüyorum.” diye konuştu .