Bakanlar Ergün ve Yılmaz, Sarkozyn’in Devrilmesini Değerlendirdi
Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün ile Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Fransa'daki cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turunda, Nicolas Sarkozy'nin kaybetmesini değerlendirdi.
Bakan Ergün, Fransa ile siyasi ilişkilerin ve ekonomik ilişiklerin bundan böyle daha sağlam bir zemin üzerinde ilerleyeceği tahmininde bulunurken; Bakan Yılmaz da, “Bundan böyle Türkiye-Fransa, Türkiye-AB ilişkilerinin daha sağlıklı ilerlemesini temenni ediyorum. ” dedi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, bakanlıklar ve TÜBİTAK arasında “Yüksek Öğretim Kurumları Araştırma Merkezleri’nin İzlenmesi ve Yeterlilik Değerlendirmesi Hakkında İşbirliği Protokolü”nün imza törenine katıldı.
İki bakan daha sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı.
ERGÜN: FRANSA İLE İLİŞKİLER DAHA SAĞLAM ZEMİN ÜZERİNE OTURACAKTIR
Bakanlara, “Fransa’da Cumhurbaşkanı’nın değişmesinin ardından Türkiye ve Fransa arasındaki ekonomik ilişkiler arasında ne gibi değişiklikler olacaktır.” sorusu yöneltildi. Fransa’daki siyasi tablo içersinde Sarkozy’nin ilginç bir yeri olduğunu ifade eden Ergün, Fransa için de AB siyaseti açısından da aslında büyük oranda taşınamayacak bir yükün ortadan kalktığının altını çizdi. Aslında tablonun günler öncesinden netleştiğini dile getiren Bakan Ergün, “Dünkü seçimler de bunu teyit oldu. Nihayetinde Fransa’da beklenen oldu. Eminim bundan böyle geçmiş dönemde, siyasi hatalar ve bunun ekonomik yansımaları dikkate alınacaktır. Sarkozy’nin politikalarından iş adamları etkilenmiş olsa da bu konjonktürün geçeceğini göz önüne alarak ilişkilerini sağlıklı bir zemin üzerine oturttular. Dolayısıyla siyasi ilişkilerin ve ekonomik ilişiklerin bundan böyle daha sağlam bir zemin üzerinde ilerleyeceğini tahmin ediyorum.” ifadelerini kullandı.
YILMAZ: BUNDAN BÖYLE TÜRKİYE VE FRANSA İLİŞKİLERİ DAHA SAĞLIKLI İLERLEMELİ
Cevdet Yılmaz da bu seçimin, Fransa-Türkiye ilişkileri bakımından ve AB açısından hayırlı olması temennisinde bulundu. Yılmaz, Sarkozy’nin politikalarının sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil; Fransa’nın kendi ideallerine karşı ciddi riskler taşıyan bir yaklaşımın olduğunu söyledi.
AB'de yabancı düşmanlığı ve ekonomik krizin olumsuz etkilerinin sürdüğünü gördüklerini anlatan Yılmaz, bu durumun da Avrupalıların kendilerini tartışması gerektiren önemli süreçler olarak değerlendirdi .
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, ve Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, bakanlıklar ve TÜBİTAK arasında “Yüksek Öğretim Kurumları Araştırma Merkezleri’nin İzlenmesi ve Yeterlilik Değerlendirmesi Hakkında İşbirliği Protokolü”nün imza törenine katıldı.
İki bakan daha sonra basın mensuplarının sorularını cevapladı.
ERGÜN: FRANSA İLE İLİŞKİLER DAHA SAĞLAM ZEMİN ÜZERİNE OTURACAKTIR
Bakanlara, “Fransa’da Cumhurbaşkanı’nın değişmesinin ardından Türkiye ve Fransa arasındaki ekonomik ilişkiler arasında ne gibi değişiklikler olacaktır.” sorusu yöneltildi. Fransa’daki siyasi tablo içersinde Sarkozy’nin ilginç bir yeri olduğunu ifade eden Ergün, Fransa için de AB siyaseti açısından da aslında büyük oranda taşınamayacak bir yükün ortadan kalktığının altını çizdi. Aslında tablonun günler öncesinden netleştiğini dile getiren Bakan Ergün, “Dünkü seçimler de bunu teyit oldu. Nihayetinde Fransa’da beklenen oldu. Eminim bundan böyle geçmiş dönemde, siyasi hatalar ve bunun ekonomik yansımaları dikkate alınacaktır. Sarkozy’nin politikalarından iş adamları etkilenmiş olsa da bu konjonktürün geçeceğini göz önüne alarak ilişkilerini sağlıklı bir zemin üzerine oturttular. Dolayısıyla siyasi ilişkilerin ve ekonomik ilişiklerin bundan böyle daha sağlam bir zemin üzerinde ilerleyeceğini tahmin ediyorum.” ifadelerini kullandı.
YILMAZ: BUNDAN BÖYLE TÜRKİYE VE FRANSA İLİŞKİLERİ DAHA SAĞLIKLI İLERLEMELİ
Cevdet Yılmaz da bu seçimin, Fransa-Türkiye ilişkileri bakımından ve AB açısından hayırlı olması temennisinde bulundu. Yılmaz, Sarkozy’nin politikalarının sadece iki ülke arasındaki ilişkileri değil; Fransa’nın kendi ideallerine karşı ciddi riskler taşıyan bir yaklaşımın olduğunu söyledi.
AB'de yabancı düşmanlığı ve ekonomik krizin olumsuz etkilerinin sürdüğünü gördüklerini anlatan Yılmaz, bu durumun da Avrupalıların kendilerini tartışması gerektiren önemli süreçler olarak değerlendirdi .