Kktc Cumhurbaşkanı Eroğlu Açıklaması
KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ''Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş sadece bizim için değil, her 'Türküm' diyen için önemli bir değerdir ve onun fikirlerini birlikte yaşatmalı, gelecek nesillere aktarmalıyız'' dedi.
Eroğlu, Trabzon'un Maçka ilçesinde bulunan Sümela Manastırı'nın bulunduğu alana gitti. Burada makam aracından inen Eroğlu, Trabzon Valisi Recep Kızılcık ve diğer yetkililerle, manastıra giden patika yolda bir süre yürüdü. Manastıra çıkmadan geri dönen Eroğlu ve beraberindekiler, tarihi yapıya gözlem noktasından baktı.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, daha sonra Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'na giderek, Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre görüştü.
Odada düzenlenen, ''Rauf Denktaş'ı Anma Günü'' etkinliğine de katılan Eroğlu, her Kıbrıs Türkü'nün Türkiye Cumhuriyeti'ne kendi devleti gibi sahip çıkması, her Türk vatandaşının da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kendi devleti gibi benimsemesi gerektiğini belirterek, ''Bu nedenle diyorum ki kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş sadece bizim için değil, her 'Türküm' diyen için önemli bir değerdir ve onun fikirlerini birlikte yaşatmalı, gelecek nesillere aktarmalıyız'' diye konuştu.
Rauf Denktaş'ın bir kahraman, Atatürk milliyetçisi, inançlı bir insan, iyi bir baba, vatansever ve Kıbrıs aşığı olduğunu ifade eden Eroğlu, şunları söyledi:
''Ama Rauf Denktaş'ın, tüm bunlardan da öte, tam Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Bağımsızlık benim karakterimdir' sözlerinde ifade ettiği gibi bağımsızlıktan, egemenlikten yana devletçi bir dava adamı idi. Bu dava adamlığının bir gereği olarak çok iyi bir diplomat, çok iyi bir hatip, çok iyi bir müzakereci, çok dirayetli bir devlet adamı olduğuna inanıyorum. Bugün onun ardından anavatan Türkiye yetkilileri 'O ,Türk milletinin yetiştirdiği en büyük devlet adamlarından biridir' diyorsa bu, boşuna değildir, Kıbrıs Türk halkı olarak bundan gurur duymalıyız. Kolay değil, 1948'den 2012'ye kadar, yani yaklaşık 64 yıl Kıbrıs Türk halkı için mücadele etmek. Kolay değil 1972'den 2005'e kadar 33 yıl boyunca önce Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanlığı, Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanlığı, Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanlığı ve son olarak da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı yapmak.''
Dünyada pek az liderin Denktaş kadar sevildiğini, halkının saygısını gördüğünü vurgulayan Eroğlu, şöyle konuştu:
''Hatta rakipleri ve karşıtları bile ona saygı duyardı, çünkü konusuna hakimdi, dava adamı olduğunu karşısındakine kabul ettirebiliyordu. Kimse Rauf Denktaş'ı uzlaşmaz, katı, Kıbrıs konusunun halledilememesinin başlıca sorumlusu olarak gösteremez. Onun bir uzlaşma olsun diye 1985-1986 yıllarında, 1992-1993'te, 2001, 2002, 2003'te gösterdiği gayretlerin ve makul sınırlar içinde gösterdiği esnekliğin şahidiyim. 1977-1979 doruk antlaşmalarını imzalayan Denktaş, Rum'un niyetinin asla eşitlik temelinde bir antlaşma olmadığını gördüğü için halkına ve siyaset dünyamıza cumhuriyetin ilanı için önderlik yaptı. Denktaş Bey, Rum'un emellerini iyi tahlil ettiği için son nefesine dek, 'egemenlikten, devletten, Türkiye'nin güvencesinden ve Kıbrıs'la bağlantısından asla vazgeçmeyiniz' demiştir.''
Eroğlu, Denktaş gibi bir şahsiyeti tanımlamanın, anlatmanın kitaplarla, belgesellerle, filmlerle bile kolay olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Denktaş'ı Denktaş yapan, onun anavatan Türkiye'nin Kıbrıs meselesinin içine çekilmesi için gösterdiği gayretlerdir. Türk Mukavemet Teşkilatı'nın kurulması ve Kıbrıs Türkleri arasında doğabilecek muhtemel liderlik kavgaları nedeniyle TMT'nin başına anavatan Türkiye'den bir komutan getirilmesi konusunda ısrar etmesidir. 1963'te Makarios'un anayasal değişiklikler oyununa gelmemesi, halkı uyandırması ve direnişe geçirmesidir. 1968 yılında başlayan toplumlararası görüşmeler sürecinde dik durmasıdır. 15 Temmuz 1974 Rum-Yunan darbesi sonrasında Türkiye'nin adaya askeri müdahalesi için etkin çaba göstermesidir. Rum tarafının üniter devlet ısrarı karşısında 15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilan edilmesi için gösterdiği dirayetli duruşudur. Gözlerini yaşama kapadığı ana kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varlığına ve devamına duyduğu inançtır.''
Trabzon Valisi Recep Kızılcık ise Rauf Denktaş'ın, alanda kazanılanın masada kaybedilmediğini gösterdiğini ifade ederek, ''Bizler, rahmetli Cumhurbaşkanımızdan adaleti, kardeşliği, hoşgörüyü ve birlikte yaşamayı öğrendik. Hayatını davası için sarf etti. Mücadelesinde tüm Türk halkı her zaman yanında oldu. Bundan sonra yanlarında olacaktır. Türk halkı her zaman yardıma ve dostluğa hazırdır'' dedi.
Kaynak: AA
Cumhurbaşkanı Eroğlu, daha sonra Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası'na giderek, Meclis Başkanı Ali Osman Ulusoy, Yönetim Kurulu Başkanı Suat Hacısalihoğlu ve yönetim kurulu üyeleriyle bir süre görüştü.
Odada düzenlenen, ''Rauf Denktaş'ı Anma Günü'' etkinliğine de katılan Eroğlu, her Kıbrıs Türkü'nün Türkiye Cumhuriyeti'ne kendi devleti gibi sahip çıkması, her Türk vatandaşının da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni kendi devleti gibi benimsemesi gerektiğini belirterek, ''Bu nedenle diyorum ki kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş sadece bizim için değil, her 'Türküm' diyen için önemli bir değerdir ve onun fikirlerini birlikte yaşatmalı, gelecek nesillere aktarmalıyız'' diye konuştu.
Rauf Denktaş'ın bir kahraman, Atatürk milliyetçisi, inançlı bir insan, iyi bir baba, vatansever ve Kıbrıs aşığı olduğunu ifade eden Eroğlu, şunları söyledi:
''Ama Rauf Denktaş'ın, tüm bunlardan da öte, tam Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün 'Bağımsızlık benim karakterimdir' sözlerinde ifade ettiği gibi bağımsızlıktan, egemenlikten yana devletçi bir dava adamı idi. Bu dava adamlığının bir gereği olarak çok iyi bir diplomat, çok iyi bir hatip, çok iyi bir müzakereci, çok dirayetli bir devlet adamı olduğuna inanıyorum. Bugün onun ardından anavatan Türkiye yetkilileri 'O ,Türk milletinin yetiştirdiği en büyük devlet adamlarından biridir' diyorsa bu, boşuna değildir, Kıbrıs Türk halkı olarak bundan gurur duymalıyız. Kolay değil, 1948'den 2012'ye kadar, yani yaklaşık 64 yıl Kıbrıs Türk halkı için mücadele etmek. Kolay değil 1972'den 2005'e kadar 33 yıl boyunca önce Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanlığı, Otonom Kıbrıs Türk Yönetimi Başkanlığı, Kıbrıs Türk Federe Devleti Başkanlığı ve son olarak da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı yapmak.''
Dünyada pek az liderin Denktaş kadar sevildiğini, halkının saygısını gördüğünü vurgulayan Eroğlu, şöyle konuştu:
''Hatta rakipleri ve karşıtları bile ona saygı duyardı, çünkü konusuna hakimdi, dava adamı olduğunu karşısındakine kabul ettirebiliyordu. Kimse Rauf Denktaş'ı uzlaşmaz, katı, Kıbrıs konusunun halledilememesinin başlıca sorumlusu olarak gösteremez. Onun bir uzlaşma olsun diye 1985-1986 yıllarında, 1992-1993'te, 2001, 2002, 2003'te gösterdiği gayretlerin ve makul sınırlar içinde gösterdiği esnekliğin şahidiyim. 1977-1979 doruk antlaşmalarını imzalayan Denktaş, Rum'un niyetinin asla eşitlik temelinde bir antlaşma olmadığını gördüğü için halkına ve siyaset dünyamıza cumhuriyetin ilanı için önderlik yaptı. Denktaş Bey, Rum'un emellerini iyi tahlil ettiği için son nefesine dek, 'egemenlikten, devletten, Türkiye'nin güvencesinden ve Kıbrıs'la bağlantısından asla vazgeçmeyiniz' demiştir.''
Eroğlu, Denktaş gibi bir şahsiyeti tanımlamanın, anlatmanın kitaplarla, belgesellerle, filmlerle bile kolay olmadığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
''Denktaş'ı Denktaş yapan, onun anavatan Türkiye'nin Kıbrıs meselesinin içine çekilmesi için gösterdiği gayretlerdir. Türk Mukavemet Teşkilatı'nın kurulması ve Kıbrıs Türkleri arasında doğabilecek muhtemel liderlik kavgaları nedeniyle TMT'nin başına anavatan Türkiye'den bir komutan getirilmesi konusunda ısrar etmesidir. 1963'te Makarios'un anayasal değişiklikler oyununa gelmemesi, halkı uyandırması ve direnişe geçirmesidir. 1968 yılında başlayan toplumlararası görüşmeler sürecinde dik durmasıdır. 15 Temmuz 1974 Rum-Yunan darbesi sonrasında Türkiye'nin adaya askeri müdahalesi için etkin çaba göstermesidir. Rum tarafının üniter devlet ısrarı karşısında 15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin ilan edilmesi için gösterdiği dirayetli duruşudur. Gözlerini yaşama kapadığı ana kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin varlığına ve devamına duyduğu inançtır.''
Trabzon Valisi Recep Kızılcık ise Rauf Denktaş'ın, alanda kazanılanın masada kaybedilmediğini gösterdiğini ifade ederek, ''Bizler, rahmetli Cumhurbaşkanımızdan adaleti, kardeşliği, hoşgörüyü ve birlikte yaşamayı öğrendik. Hayatını davası için sarf etti. Mücadelesinde tüm Türk halkı her zaman yanında oldu. Bundan sonra yanlarında olacaktır. Türk halkı her zaman yardıma ve dostluğa hazırdır'' dedi.