Orakoğlu: Danıştay Saldırısının, Ergenekon'un İşi Olduğunu Düşünüyorum

Ergenekon davasında tanık Bülent Orakoğlu, Danıştay saldırısının, iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü tarafından yaptırıldığını düşündüğünü söyledi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Ergenekon davasının duruşmasında sanıklar, tanık Bülent Orakoğlu'na kendileriyle alakalı ifadesine ilişkin sorular yöneltti. Tutuklu sanık Doğu Perinçek, "Danıştay cinayetini MOSSAD’ın düzenlemiş olması mümkün müdür?" diye sordu. Orakoğlu ise "Danıştay tetikçisi zaten burada. MOSSAD’ın Türkiye’de ciddi uzantıları var. ‘MOSSAD işlemiştir’ desem yanlış olur. Danıştay cinayetinin iddia olunan Ergenekon Terör Örgütü tarafından işlendiği düşünüyorum." ifadesini kullandı. Orakoğlu’nun bu sözleri sanıklar arasında tepki ile karşılandı.

"Bir de genç subaylar sendromu var." diyen Orakoğlu, "27 Mayıs’ta Genelkurmay Başkanı, Emniyet Müdürü tutuklandı. Genç subaylar, Genelkurmay Başkanlarına karşı her zaman baskı unsuru oldu. Mustafa Balbay, 2003 yılında genç subayar tedirgin diye bir yazı yazdı." diye konuştu.

Tanık Orakoğlu'nun ifadesini tamamlamasının ardından tutuklu sanık Balbay, Orakoğlu’na "Sizi televizyonlardan izliyorum. Size cevap verememenin hüznünü hapis duvarları arkasında yaşıyorum." dedi.

Orakoğlu’nun 'Kara’da Gölge Oyunları' adlı kitabından bir bölüm okuyan Balbay, "Bu kitapta benim Mayıs 2003’teki ‘Genç subaylar tedirgin’ haberime gönderme yapıyorsunuz. Devamında da Ankara Barosu’ndan bir grup avukatın bu haberle ilgili suç duyurusunda bulunduğunu yazıyorsunuz. Siz bu kitabı 2006 yılında yazmışsınız. Savcılık bu konuda takipsizlik kararı verdi. Bu gelişmeyi de yazmanız gerekmez miydi?" diye sordu. Bunu da öğrenip yazması gerektiğini belirten Orakoğlu, o dönemde Türkiye'yi idare eden Başbakan ve Genelkurmay Başkanının "Genç subaylar tedirgin sendromuna" kapıldığını söyledi.

Orakoğlu, genç subayların genelkurmay başkanlarına karşı her zaman baskı unsuru olduğunu iddia etti. Orakoğlu, Türkiye'yi darbenin eşiğine getirmek isteyen insanların bu durumu kullanabileceğini anlattı. Balbay, "Kitabınızda Özden Örnek’in olduğu iddia edilen günlüklerden de alıntı yaparak dönemin karışıklığından söz etmişsiniz. Benim ‘Genç subaylar tedirgin’ başlıklı haberimin doğru olma olasılığı var mı? Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile Başbakan olağanüstü 1.5 saatlik bir görüşme yapıyorlar. Bunun haber değeri yok mu?" diye sordu. Bu haberin doğru olup olmadığını mahkemenin değerlendireceğini belirten Orakoğlu, "Sizi suçlamak amacıyla söylemedim ama yazınızın nasıl tedirgin ettiği konusunda Genelkurmay Başkanı açıklama yaptı." ifadesine yer verdi. 4 yıldır tutuklu yargılandığını belirten Balbay, "Yazdığım 5 bin makale ve haber arasında ‘Genç subaylar tedirgin’ haberi bana sorulan tek haber sorusu. Böyle bir durumun olduğunu yazmam sonuçları açısından iyi midir, kötü müdür?" diye sordu. Orakoğlu bu soruya da "Genelkumayın bu olaydan rahatsız olması nedeniyle mi yazdınız, yoksa gazetecilik mesleği gereği mi? Niyetinizi bilemem." dedi.

Balbay, Genç Subaylar haberinin ardından dönemin Genelkurmay Başkanı Özkök’ün basın toplantısı yaptığını ve çağırdığı 12 gazeteci arasında kendisini de bulunduğunun altını çizerek "Benim kötü niyetli olduğumu düşünse beni çağırır mıydı?" diye konuştu.

Balbay "Ben Uğur Mumcu’nun bayrağını yerde bırakmamak için köşesinde yazan biriyim. Ben burada 4 yıldır tutuklu yargılanmaktayım. Buradaki beyanlarınızda iddialarınızın ‘açık kaynaklardan’ ve duyumlardan’ edindiğiniz bilgiler olduğunu açıkladınız. Bu beyanlarınız delil değeri taşır mı?" diye sordu. Orakoğlu "Buna mahkeme karar verir." cevabını verdi.