Rtük Başkanı Prof. Dr. Dursun'un Açıklaması
Radyo ve Televizyon Üst Kurulu Başkanı Prof. Dr. Davut Dursun, ''AB'deki çağdaş standartlar neyse bizde de aynı standartlar söz konusudur'' dedi.
Dursun, Green Park Oteli'nde düzenlenen ''Yerel ve Bölgesel Medya Semineri''nin açılışında yaptığı konuşmada, bu seminerle yerel ve bölgesel yayıncıları RTÜK olarak yasal anlamdaki gelişmeler hakkında bilgilendireceklerini, yaşadıkları sorunlara birlikte çözüm üretmeye çalışacaklarını ifade etti.
Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde olduğunu ve önemli siyasi hedefinin de AB'ye tam üyelik olduğunu belirten Dursun, tam üyeliğin en önemli argümanının o alandaki müktesebatın uyumu olduğunu kaydetti.
Dursun, görsel işitsel medya alanında, yasal düzenlemelerin müktesebatın uyumu çerçevesinde gerçekleştiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
''Şu anda mevcut RTÜK yasası, 6112 sayılı yasa AB standardında bir yasadır. AB'deki çağdaş standartlar neyse bizde de aynı standartlar söz konusudur. Teknolojik gelişmeleri önceleyen bir yasadır. Bir diğer önemli yenilik ise bu yasa, ticari iletişim diye yeni bir kavram getirdi. Yani reklam, tele alışveriş, sponsorluk, ürün yerleştirme gibi 4 ayrı reklam türünü ticari iletişim kavramı ile ifade ederek, bunu da bir tür ifade özgürlüğü bağlamında mütalaa edip buna ilişkin düzenlemeler yaptı. Türk görsel ve işitsel medya sektörünü şimdiye kadar tanışmadığı ürün geliştirme sistemini getirmiş oldu. Ürün yerleştirme henüz yerel ve ulusal medya mensuplarının çok fark ettikleri ve uygulamada rahatlıkla hareket ettikleri bir alan olmamakla birlikte ileriye yönelik olarak bunun yayıncılar için önemli bir mecra olduğunu, onlara nefes aldırma noktasında ciddi bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu bakımdan dünyanın başka ülkelerinde olduğu gibi bizde de ürün yerleştirme sistemi diye bir sistem var. Katkı payı yüzde 5'ten yüzde 3'e indi. Bu yayıncıların yakından bildiği bir durum. Artık programlarda, program öncesinde, programın içeriği hakkında izleyiciyi bilgilendirme amacına yönelik olarak bir sembolün kullanılması yasal bir zorunluluktur. Hala bazı televizyon yayıncılarının işaret kullanmadan yayın yapıklarını biliyoruz. Bu yayıncı arkadaşlara bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu bir yasal zorunluluktur. Diğer yeniliklerden biri de tahsiste bir yıl tecrübe şartı öngörülmesidir.''
Dursun, elektronik duyuru sistemini de getirdiklerini, yayın kuruluşuna duyuruyu elektronik posta yoluyla yaptıklarında yasanın bunu normal bir duyuru olarak kabul edeceğini söyledi.
-''Algının iyi yönetilmesi gerekir''-
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ise, Diyarbakır'ın tanıtımının iyi yapılması gerektiğini bu konuda algının iyi yönetilmesi gerektiğini kaydetti.
Gelişme ve değişimlerin doğru bir şekilde tespit edilerek, izleyicilere sunulmasını istediklerini ifade eden Toprak, bu konuda medya çalışanlarına çok büyük büyük görev düştüğünü belirtti.
Vali Toprak, manşetlerin seçilmesine özen gösterilmesi, manşetin içerikle örtüşmesi gerektiğini de dile getirerek, ''Biz başta olmak üzere doğru bilgileri medya kuruluşlarına en hızlı ve doğru bir şekilde iletmeliyiz, medya kuruluşları da bu konularda haberleri yaparken manşetlerine dikkat etmesiyle Diyarbakır konusundaki o kötü algının son bulacağını söyleyebiliriz. Bu tür toplantılar bölgemizde daha yaygın bir şekilde yapılmalıdır'' dedi.
-Diyarbakır'ın medyadaki sunumu-
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Diyarbakır'ın medyada yanlış sunumlarla aktarıldığını ifade ederek, ''Diyarbakır çok gizli kalmış bir hazinedir. Diyarbakır, maalesef medyada hep yanlış reytingler getirecek negatif sunumlarla gösterilmektedir'' dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de bölgede ve Türkiye'de çok dilli yayıncılık ihtiyacının giderek kendisini hissettirdiğini belirterek, böylece toplumun tüm ihtiyaçlarına yanıt olma noktasında şimdiden mevzuat ve teknik altyapı konusunda hazırlanmak gerektiğini söyledi.
Baydemir, bir izleyici olarak dizilerde kullanılan dil konusunda rahatsız olduğunu da dile getirdi.
Daha sonra RTÜK Üst Kurul Üyesi Dr. Hamit Ersoy'un başkanlığındaki oturumda, RTÜK Başkan Yardımcısı Arslan Narin, yeni dönemde temel düzenlemeler ve yayıncıların hukuki sorumluluklarını anlattı. RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Nurullah Öztürk ise yerel yayıncıların başlıca ihlalleri ve temel yayın ilkelerine değindi. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Ercan Şimşek de televizyon yayınlarının sağlık açısından önemi konusunda bir konuşma yaptı.
Seminere Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Bingöl, Tunceli, Batman, Siirt, Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Gaziantep ve Kilis ile ilçelerinde yayın yapan yerel ve bölgesel medya hizmet sağlayıcıları katıldı.
Kaynak: AA
Türkiye'nin AB'ye tam üyelik sürecinde olduğunu ve önemli siyasi hedefinin de AB'ye tam üyelik olduğunu belirten Dursun, tam üyeliğin en önemli argümanının o alandaki müktesebatın uyumu olduğunu kaydetti.
Dursun, görsel işitsel medya alanında, yasal düzenlemelerin müktesebatın uyumu çerçevesinde gerçekleştiğini vurgulayarak şöyle konuştu:
''Şu anda mevcut RTÜK yasası, 6112 sayılı yasa AB standardında bir yasadır. AB'deki çağdaş standartlar neyse bizde de aynı standartlar söz konusudur. Teknolojik gelişmeleri önceleyen bir yasadır. Bir diğer önemli yenilik ise bu yasa, ticari iletişim diye yeni bir kavram getirdi. Yani reklam, tele alışveriş, sponsorluk, ürün yerleştirme gibi 4 ayrı reklam türünü ticari iletişim kavramı ile ifade ederek, bunu da bir tür ifade özgürlüğü bağlamında mütalaa edip buna ilişkin düzenlemeler yaptı. Türk görsel ve işitsel medya sektörünü şimdiye kadar tanışmadığı ürün geliştirme sistemini getirmiş oldu. Ürün yerleştirme henüz yerel ve ulusal medya mensuplarının çok fark ettikleri ve uygulamada rahatlıkla hareket ettikleri bir alan olmamakla birlikte ileriye yönelik olarak bunun yayıncılar için önemli bir mecra olduğunu, onlara nefes aldırma noktasında ciddi bir katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Bu bakımdan dünyanın başka ülkelerinde olduğu gibi bizde de ürün yerleştirme sistemi diye bir sistem var. Katkı payı yüzde 5'ten yüzde 3'e indi. Bu yayıncıların yakından bildiği bir durum. Artık programlarda, program öncesinde, programın içeriği hakkında izleyiciyi bilgilendirme amacına yönelik olarak bir sembolün kullanılması yasal bir zorunluluktur. Hala bazı televizyon yayıncılarının işaret kullanmadan yayın yapıklarını biliyoruz. Bu yayıncı arkadaşlara bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Bu bir yasal zorunluluktur. Diğer yeniliklerden biri de tahsiste bir yıl tecrübe şartı öngörülmesidir.''
Dursun, elektronik duyuru sistemini de getirdiklerini, yayın kuruluşuna duyuruyu elektronik posta yoluyla yaptıklarında yasanın bunu normal bir duyuru olarak kabul edeceğini söyledi.
-''Algının iyi yönetilmesi gerekir''-
Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ise, Diyarbakır'ın tanıtımının iyi yapılması gerektiğini bu konuda algının iyi yönetilmesi gerektiğini kaydetti.
Gelişme ve değişimlerin doğru bir şekilde tespit edilerek, izleyicilere sunulmasını istediklerini ifade eden Toprak, bu konuda medya çalışanlarına çok büyük büyük görev düştüğünü belirtti.
Vali Toprak, manşetlerin seçilmesine özen gösterilmesi, manşetin içerikle örtüşmesi gerektiğini de dile getirerek, ''Biz başta olmak üzere doğru bilgileri medya kuruluşlarına en hızlı ve doğru bir şekilde iletmeliyiz, medya kuruluşları da bu konularda haberleri yaparken manşetlerine dikkat etmesiyle Diyarbakır konusundaki o kötü algının son bulacağını söyleyebiliriz. Bu tür toplantılar bölgemizde daha yaygın bir şekilde yapılmalıdır'' dedi.
-Diyarbakır'ın medyadaki sunumu-
Dicle Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ayşegül Jale Saraç, Diyarbakır'ın medyada yanlış sunumlarla aktarıldığını ifade ederek, ''Diyarbakır çok gizli kalmış bir hazinedir. Diyarbakır, maalesef medyada hep yanlış reytingler getirecek negatif sunumlarla gösterilmektedir'' dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir de bölgede ve Türkiye'de çok dilli yayıncılık ihtiyacının giderek kendisini hissettirdiğini belirterek, böylece toplumun tüm ihtiyaçlarına yanıt olma noktasında şimdiden mevzuat ve teknik altyapı konusunda hazırlanmak gerektiğini söyledi.
Baydemir, bir izleyici olarak dizilerde kullanılan dil konusunda rahatsız olduğunu da dile getirdi.
Daha sonra RTÜK Üst Kurul Üyesi Dr. Hamit Ersoy'un başkanlığındaki oturumda, RTÜK Başkan Yardımcısı Arslan Narin, yeni dönemde temel düzenlemeler ve yayıncıların hukuki sorumluluklarını anlattı. RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi Başkanı Nurullah Öztürk ise yerel yayıncıların başlıca ihlalleri ve temel yayın ilkelerine değindi. Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu Başkan Yardımcısı Dr. Ercan Şimşek de televizyon yayınlarının sağlık açısından önemi konusunda bir konuşma yaptı.
Seminere Diyarbakır, Elazığ, Malatya, Bingöl, Tunceli, Batman, Siirt, Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Gaziantep ve Kilis ile ilçelerinde yayın yapan yerel ve bölgesel medya hizmet sağlayıcıları katıldı.