Masadan kalkan taraf olmayacağız
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TOBB 67. Genel Kurulu'na katılarak bir konuşma yaptı.
Erdoğan, "Yeni bir anayasa konusunda hükümet olarak hiçbir önyargımız yok. Yeni anayasa çalışmalarında masadan kalkan taraf olmayacağız.Anayasa için oluşan manzarayı bozmadan bu süreci mutlu bir sona ulaştıracağız. 2023 hedefleri ancaklarla değil anayasa ile olur" dedi.
Başbakan Erdoğan, TOBB Genel Kurulu'nda, ''Birileri gitmiş Kuzey Irak'ta, Kandil Dağı'nda bir taşeronluk ofisi açmış. Bu taşeronluk ofisinde ne yazık ki kanla alışveriş yapılıyor, canla alışveriş yapılıyor. Belli odaklar da gidiyor kan karşılığı, can karşılığı alışveriş yapıyorlar'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını dinlemeden Pakistan'a hareket etmek üzere salondan ayrıldı.
Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:
Son 9 buçuk yıl sürekli pedal çevirmek bizim için çok hayati. Avrupa krizde pedal çevirmedi. Yatırımları durdu. Devam edenler başarıyı arttırdılar. Geçmişte bunları yaşadık kimi zaman ülkede pedal çevirmedi. Hepimiz bu güce, birikime sahibiz. Bugün Türkiye kendisine güveniyor. Başardıkları ile övünmek yerine çok daha fazlasını başarabiliriz. Bu pedalı asla yavaşlatmadan ilerleyeceğiz. 2023 hedeflerine bizi ulaştıracak olan ileri standartlarda ilerleyen demokrasidir. Demokrasi kesintiye uğramasından rant elde edenler oldu. Ama bu bir avuç seçkin büyürken Türkiye'de geriye kalanlar yoksulaştı. Gazetelerde belli markalar karalanırken bazı markalar pazarda yalnız kaldılar. 28 Şubat'ta ve krizde faturayı ödeyen işçiler, memurlar olmuştur. 2001 krizlerinde Türkiye geleceğe dair umutlarını kaybetti. Hatırlayın bankalar hepsi büyük açıkları, zararları ne yazık ki bir formül üretmek yerine bu şekilde ödüyor.
O ziraat bankasının vakıf bankasının hali neydi. Şuanda bu bankalarımız Avrupa 'daki bankalarla yarışıyorlar. İMF'ye olan borcumuz neydi öyle. 2002'de 23 buçuk milyon dolardı. Biz bu borcu ödedik şu anda 2 milyar doların altına indi. Merkez bankamızın kasasında döviz rezervi şu anda 93 milyon dolara ulaştı. 27 milyon nerde 93 milyon dolar nerde. İnşallah nisan ayında IMF borcunu sıfırlayacağız. Bizden sonraki hükümetlere asla böyle bir fatura yüklemeyeceğiz. Sağlam bir ekonomik yapı için, demokrasiyi güçlendirir. İki sır kelime istikrar ve güven. Demokrasi yükseldikçe sadece belli bölgeler değil. Türkiye kazandı, ekonomi büyüdü. Geri gidişe ve duraklamaya asla izin vermeyeceğiz. Yeni bir anayasa konusunda bizim hükümet olarak ön yargımız yok. Ülkenin sınırları bizim sınırlarımız. Bu sınırlarda kardeşliği pekiştirecek her yolun yanında oluruz. Dayatmanın fayda sağlamadığını biliyoruz. Yeni anayasa için şuanda çok ciddi bir birikim var. Meclis kurumumuz aynı şekilde çalışıyor. Başta TOBB olmak üzere kapsamlı çalışmalar yaptılar. Birincisi biz parti olarak masadan kalkan taraf asla olmayacağız. İkincisi sürecin kilitlenmesine göz yummayacağız. Uzlaşma herkesin hibesindeki karşı tarafa dayatması değildir. En balından beri sivil, özgürlükçü bir anayasa diyoruz.
Oluşan ortak heyecan bunun ifadesidir. İnşallah bu süreci mutlu bir sona ulaştıracağız. 2023 hedeflerimiz yalnızca yeni anayasa ile mümkün olabilir. Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olamaz. Terör meselesi de demokrasi gibi sadece belli bir bölgeyi değil Türkiye'nin tamamın ı ilgilendiriyor. 30 yıldır büyüyen bir terör ordusuyla karşılaştık. Sorun nereden geliyor, nasıl bu boyuta ulaştı. Bunları samimi bir şekilde konuştuk. 2002'de konuşulamayanları gündeme taşıdık. Soğuk bir devlet diliyle değil, kardeşliğin dili ile konuya yaklaştık. Doğu ve Güneydoğu'da en büyük yatırımı gerçekleştirdik. Yine eş zamanlı olarak kültürel alanlardaki reformları cesaretle uyguladık. Şimdi buna da bir benzetmeyi paylaşacağım. Birilileri gitmiş kuzey ırakta taşeronluk ofisi açmış.
Bunların niyetlerinin görülmesi için Türkiye gönül birlikteliği için bir hareket sergileyemedi. Daha düne kadar Kürt meselesini görmezden gelenler bugün toplumsal uzlaşmadan bahsediyorlar. Toplumsal uzlaşma istismar mı, kan üzerinden devşirmeye çalışmak mı, hayır oyu kullanmak mı? Aynı şekilde medyada terörün ekmeğine yağ sürecek bir tavır sergileniyor. Tüm bu operasyonlara karşı tek yürek olmak zorundayız. Bu ülke için tek yürek olmak zorundayız. Umutsuzluğa kapılmayın. Azimle yolumuza devam edeceğiz. Terör er ya da geç bitecek. Bunu da her birlikte yapacağız.
Burada kanla canla alışveriş yapıyor. Türkiye'ye karşı belli ülkeler kan karşılığı alışveriş yapıyor. Bu ofisin sahipleri böyle karlı bir işyeri varken sahipleri orayı neden kapatsın. Türkiye'de adının başından milletvekili sıfatı olanlar dağdaki gençleri teşvik edebiliyorlar .Neden çünkü onlarda onlar besleniyorlar. Bir gazetede enteresan bir fotoğraf yayınlandı. Ofisin önünde çekilmiş 19 kişi var 13 ü ölmüş kayıp falan sadece o ofisin sahibi ayakta. Bunların siyaset uzantısı olan parti bunları sorgulamayacak mı? Tacizlere tecavüzlere ses çıkaramaz ama çıkarlar utanmadan dağdaki PKK teslim olmasın derler.
Şırnak'ta havalimanı yapıyoruz orda da engelliyorlar ama durmak yok yola devam. 10 yıl önce oralarda havaalanı yapılacak denseydi kimin aklına gelirdi. Bölgesel milliyetçiliğe hayır dedik. Hava taşımacılığında 9 milyon insan taşınıyordu şimdi 59 milyon insan taşınıyor. O ilkel otobüslerle giden Türkiye vatandaşı yok. Korkuyu, tedirginliği kaldırdığımız anda o şehirlerimizin çehresi değişecek. Siz girişimci kardeşlerimden müjdeli haberler bekliyorum. Çok iyi bir ivme yakaladık. Ancak biz dünya ticaretine entegre olmuş bir ülkeyiz. Dünyada finans sektöründe rasyo yüzde 8'dir. Türkiye'de ise yüzde 18'dedir. Artık yay Türkiye yok. Dünya bir krizden geçiyor. Bankalar ne yazınki özellikle girişimciye kredi vermekte çok nazlılar. Yanlış uygulamalar var bu böyle giderse yarın onlar bu sıkıntıyı yaşayacaklar.
ABD'de Japonya'da kriz çok ağır seyrediyor. Umut veren adımlar atılamıyor. Avrupa sorunları ötelemeye çalışıyor. Krizin boyu genişliyor. Çok şükür kriz Türkiye'yi teğet geçti. Ama disiplini elden bırakmıyoruz. Biz kriz öncesinden bankacılıkta köklü reformlar gerçekleştirdik. Bu krizden önce bütçe açığımız düşmüştü. Bu bizi krize karşı korunaklı hale getirdi. Toplam yatırımlar 2002 yılında 74 milyar liradaydı 2008 yılından 189 milyon liraya çıktı. 2011'de ise rekor bir seviyede 283 milyar lira oldu. 2002'de 91 bin otomobil satılmıştı. 2011'de 594 bin adet otomobil satıldı. Bunlar fakirliğin alameti değil. Yeni teşvik sisteminde yatırımlar ilerledikçe olumlu etkilerini göreceğiz. Enerjide olağanüstü bir artış olmazsa cari açık düşmeye devam edecektir. Türkiye her alanda başarılı bir süreçten geçiyor. Türkiye'nin taraf olmamasının nedeni 1996 yılındaki gümrük birliği anlaşmasında Türkiye'nin taraf olmasını sağlayan maddeyi metinden çıkarmıştır.
Başbakan Erdoğan, TOBB Genel Kurulu'nda, ''Birileri gitmiş Kuzey Irak'ta, Kandil Dağı'nda bir taşeronluk ofisi açmış. Bu taşeronluk ofisinde ne yazık ki kanla alışveriş yapılıyor, canla alışveriş yapılıyor. Belli odaklar da gidiyor kan karşılığı, can karşılığı alışveriş yapıyorlar'' diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasını dinlemeden Pakistan'a hareket etmek üzere salondan ayrıldı.
Başbakan Erdoğan'ın yaptığı açıklamalar şöyle:
Son 9 buçuk yıl sürekli pedal çevirmek bizim için çok hayati. Avrupa krizde pedal çevirmedi. Yatırımları durdu. Devam edenler başarıyı arttırdılar. Geçmişte bunları yaşadık kimi zaman ülkede pedal çevirmedi. Hepimiz bu güce, birikime sahibiz. Bugün Türkiye kendisine güveniyor. Başardıkları ile övünmek yerine çok daha fazlasını başarabiliriz. Bu pedalı asla yavaşlatmadan ilerleyeceğiz. 2023 hedeflerine bizi ulaştıracak olan ileri standartlarda ilerleyen demokrasidir. Demokrasi kesintiye uğramasından rant elde edenler oldu. Ama bu bir avuç seçkin büyürken Türkiye'de geriye kalanlar yoksulaştı. Gazetelerde belli markalar karalanırken bazı markalar pazarda yalnız kaldılar. 28 Şubat'ta ve krizde faturayı ödeyen işçiler, memurlar olmuştur. 2001 krizlerinde Türkiye geleceğe dair umutlarını kaybetti. Hatırlayın bankalar hepsi büyük açıkları, zararları ne yazık ki bir formül üretmek yerine bu şekilde ödüyor.
O ziraat bankasının vakıf bankasının hali neydi. Şuanda bu bankalarımız Avrupa 'daki bankalarla yarışıyorlar. İMF'ye olan borcumuz neydi öyle. 2002'de 23 buçuk milyon dolardı. Biz bu borcu ödedik şu anda 2 milyar doların altına indi. Merkez bankamızın kasasında döviz rezervi şu anda 93 milyon dolara ulaştı. 27 milyon nerde 93 milyon dolar nerde. İnşallah nisan ayında IMF borcunu sıfırlayacağız. Bizden sonraki hükümetlere asla böyle bir fatura yüklemeyeceğiz. Sağlam bir ekonomik yapı için, demokrasiyi güçlendirir. İki sır kelime istikrar ve güven. Demokrasi yükseldikçe sadece belli bölgeler değil. Türkiye kazandı, ekonomi büyüdü. Geri gidişe ve duraklamaya asla izin vermeyeceğiz. Yeni bir anayasa konusunda bizim hükümet olarak ön yargımız yok. Ülkenin sınırları bizim sınırlarımız. Bu sınırlarda kardeşliği pekiştirecek her yolun yanında oluruz. Dayatmanın fayda sağlamadığını biliyoruz. Yeni anayasa için şuanda çok ciddi bir birikim var. Meclis kurumumuz aynı şekilde çalışıyor. Başta TOBB olmak üzere kapsamlı çalışmalar yaptılar. Birincisi biz parti olarak masadan kalkan taraf asla olmayacağız. İkincisi sürecin kilitlenmesine göz yummayacağız. Uzlaşma herkesin hibesindeki karşı tarafa dayatması değildir. En balından beri sivil, özgürlükçü bir anayasa diyoruz.
Oluşan ortak heyecan bunun ifadesidir. İnşallah bu süreci mutlu bir sona ulaştıracağız. 2023 hedeflerimiz yalnızca yeni anayasa ile mümkün olabilir. Türkiye dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olamaz. Terör meselesi de demokrasi gibi sadece belli bir bölgeyi değil Türkiye'nin tamamın ı ilgilendiriyor. 30 yıldır büyüyen bir terör ordusuyla karşılaştık. Sorun nereden geliyor, nasıl bu boyuta ulaştı. Bunları samimi bir şekilde konuştuk. 2002'de konuşulamayanları gündeme taşıdık. Soğuk bir devlet diliyle değil, kardeşliğin dili ile konuya yaklaştık. Doğu ve Güneydoğu'da en büyük yatırımı gerçekleştirdik. Yine eş zamanlı olarak kültürel alanlardaki reformları cesaretle uyguladık. Şimdi buna da bir benzetmeyi paylaşacağım. Birilileri gitmiş kuzey ırakta taşeronluk ofisi açmış.
Bunların niyetlerinin görülmesi için Türkiye gönül birlikteliği için bir hareket sergileyemedi. Daha düne kadar Kürt meselesini görmezden gelenler bugün toplumsal uzlaşmadan bahsediyorlar. Toplumsal uzlaşma istismar mı, kan üzerinden devşirmeye çalışmak mı, hayır oyu kullanmak mı? Aynı şekilde medyada terörün ekmeğine yağ sürecek bir tavır sergileniyor. Tüm bu operasyonlara karşı tek yürek olmak zorundayız. Bu ülke için tek yürek olmak zorundayız. Umutsuzluğa kapılmayın. Azimle yolumuza devam edeceğiz. Terör er ya da geç bitecek. Bunu da her birlikte yapacağız.
Burada kanla canla alışveriş yapıyor. Türkiye'ye karşı belli ülkeler kan karşılığı alışveriş yapıyor. Bu ofisin sahipleri böyle karlı bir işyeri varken sahipleri orayı neden kapatsın. Türkiye'de adının başından milletvekili sıfatı olanlar dağdaki gençleri teşvik edebiliyorlar .Neden çünkü onlarda onlar besleniyorlar. Bir gazetede enteresan bir fotoğraf yayınlandı. Ofisin önünde çekilmiş 19 kişi var 13 ü ölmüş kayıp falan sadece o ofisin sahibi ayakta. Bunların siyaset uzantısı olan parti bunları sorgulamayacak mı? Tacizlere tecavüzlere ses çıkaramaz ama çıkarlar utanmadan dağdaki PKK teslim olmasın derler.
Şırnak'ta havalimanı yapıyoruz orda da engelliyorlar ama durmak yok yola devam. 10 yıl önce oralarda havaalanı yapılacak denseydi kimin aklına gelirdi. Bölgesel milliyetçiliğe hayır dedik. Hava taşımacılığında 9 milyon insan taşınıyordu şimdi 59 milyon insan taşınıyor. O ilkel otobüslerle giden Türkiye vatandaşı yok. Korkuyu, tedirginliği kaldırdığımız anda o şehirlerimizin çehresi değişecek. Siz girişimci kardeşlerimden müjdeli haberler bekliyorum. Çok iyi bir ivme yakaladık. Ancak biz dünya ticaretine entegre olmuş bir ülkeyiz. Dünyada finans sektöründe rasyo yüzde 8'dir. Türkiye'de ise yüzde 18'dedir. Artık yay Türkiye yok. Dünya bir krizden geçiyor. Bankalar ne yazınki özellikle girişimciye kredi vermekte çok nazlılar. Yanlış uygulamalar var bu böyle giderse yarın onlar bu sıkıntıyı yaşayacaklar.
ABD'de Japonya'da kriz çok ağır seyrediyor. Umut veren adımlar atılamıyor. Avrupa sorunları ötelemeye çalışıyor. Krizin boyu genişliyor. Çok şükür kriz Türkiye'yi teğet geçti. Ama disiplini elden bırakmıyoruz. Biz kriz öncesinden bankacılıkta köklü reformlar gerçekleştirdik. Bu krizden önce bütçe açığımız düşmüştü. Bu bizi krize karşı korunaklı hale getirdi. Toplam yatırımlar 2002 yılında 74 milyar liradaydı 2008 yılından 189 milyon liraya çıktı. 2011'de ise rekor bir seviyede 283 milyar lira oldu. 2002'de 91 bin otomobil satılmıştı. 2011'de 594 bin adet otomobil satıldı. Bunlar fakirliğin alameti değil. Yeni teşvik sisteminde yatırımlar ilerledikçe olumlu etkilerini göreceğiz. Enerjide olağanüstü bir artış olmazsa cari açık düşmeye devam edecektir. Türkiye her alanda başarılı bir süreçten geçiyor. Türkiye'nin taraf olmamasının nedeni 1996 yılındaki gümrük birliği anlaşmasında Türkiye'nin taraf olmasını sağlayan maddeyi metinden çıkarmıştır.