Belediye Meclis Üyesi Metin Başkaya MHP İl Başkanlığına Adaylığını Açıkladı
Karabük Belediye Meclis Üyesi Metin Başkaya, yarın yapılacak olan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Karabük İl Kongresinde aday olduğunu açıklayarak, Milliyetçi Hareket Partisi'nin hitap edebilecek yüzde 65'lik bir tabana ve oy potansiyeline sahip olduğunu söyledi.
Parti içindeki çalışmaları daha iyi kontrol edebilmek ve plan proje dahilinde daha iyi çalışabilmek için aday olduğunu belirten Metin Başkaya, “Önümüzdeki sene yerel seçimler var. Ondan sonra genel seçimler var. Ardından Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Milliyetçi Hareket Partisi’nin çıtasını 2009’dan daha yukarılara taşımak amacıyla aday çıktım. Malumunuz olduğu üzere üç adaylı seçim olacak bu kongrede. Benim ağabeyim dediğim Metin Demirel aday, kardeşim dediğim Zeki Akbulut aday ve ben adayım. Allah nasip ederse kongreden sonra yerelde aldığımız yüzde 32’lik başarıyı daha yukarılara nasıl çıkarabiliriz, nasıl kümede kalıp ve tabiri caizse sürekli süper ligde nasıl oynayabiliriz, bunun çalışmalarını yapacağız. Kastamonu Belediyesi dört dönemdir Milliyetçi Hareket Partisi’nde. Bir Kastamonu Belediyesi gibi biz de neden olmayalım. MHP’li Karabük Belediyesinde 30 yılda yapılmayan hizmetleri 3- 3.5 yılda yapıldığını gördü. Sadece partililerimiz değil, Karabük halkı da bu konuda hakkımızı teslim ediyorlar. Bu çalışmaları daha yukarılara taşıyabilmek için aday oldum” dedi.
Üç kişilik ailede bile zaman zaman görüş ayrılıkları olduğunu da belirten Başkaya, “Milliyetçi Hareket Partisi çok büyük bir camiadır. Ufak tefek görüş ayrılıkları olabilir. Görüş ayrılıklarını, kırgınlıklar, küskünlükler ve parti içi kavgalar olarak değerlendirmek son derece yanlış. Ben ilk başta adaylardan bir tanesi için ağabeyim, diğeri için de kardeşim dedim. Ben bunları yarınlara mesaj için söylüyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nde kırgınlık, küskünlük olma diye bir şey söz konusu olamaz. Biz enerjimizi, yerel ve genel seçimlerde harcayacağız. Böyle kırgınlık ve küskünlükler arada sırada olursa da gereğini yapar, kırgınları bir araya getirir, sorunları ortadan kaldırırız. 12 Eylül öncesinden bu yana partimiz içinde siyaset yapan büyüklerimize de gelince, Genel Başkanımız “12 Eylül’ü kimseye konuşturmam” diyor. 12 Eylül öncesinde verilen mücadele çok farklı bir mücadeleydi. O dönem verilen mücadelelere de herkesin saygı duyması gerekiyor. O dönem de verilen mücadelede evden çıkarken insanlar, akşama eve sağ, salim gelip, gelemeyeceğini düşünüyorlardı. Bugün o dönemin gazileri olduğu gibi, toprağın altında yatan binlerce şehidimiz var. Biz o gün bu mücadeleleri veren tüm ağabeylerimize teşekkür ediyoruz, hakkın rahmetine kavuşanlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Biz bu günlere bakıyoruz ve geçmişte olanlardan ders alarak, yarınlara bakacağız. Dargın olmayan insanların barışmasına gerek mi var. Kimse, kimseyle dargın falan değil. 1999 Yılında Milliyetçi Hareket Partisi Karabük’ten bir milletvekili çıkardı. 2002’de o milletvekilliğimizi kaybettiğimizde Ülküdaşlarımızın üzüntüsünü halen daha bu günde içimde hissediyorum. O günden, bu güne kadar da bir milletvekili çıkartabilecek başarıyı maalesef yakalayamadık. Aynı üzüntüyü yerelde de yaşamak istemiyoruz. Geçmişten ders alacağız demiştim az önce, geçmiş ten de ders alacağız. Öyle bir kırgınlık, küskünlük ne Belediye Başkanımız da, ne de teşkilatlarımız da yok. Küçük fikir ayrılıkları zaman zaman olabilir. Bunlar doğaldır. Milliyetçi Hareket Partisi çok büyük bir camiadır. Bu camianın içinde illa ki bu fikir ayrılıkları olacaktır, asıl büyük fikir ayrılıkları ülke gündeminde var. Biz onlara bakalım” ifadesinde bulundu.
YÜZDE 65 BİR TABANA VE OY POTANSİYELİNE SAHİBİZ
Vatanın bölünmez bütünlüğünü düşünen herkesle hem fikir olduklarını da anlatan başkaya, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu konuda en ufak bir tereddüdümüz yok. Geçenlerde İnternette ülke genelinde yapılan bir anket haberini okudum. Haber de benim için enteresan olan şuydu; ankete katılanları nasıl tanımladıklarına dair bir soruya, katılımcılar kendilerini milliyetçi, muhafazakar ve ülkücü hissedenlerin oranı yüzde 65’lerde. Demek ki Milliyetçi Hareket Partisi hitap edebilecek yüzde 65 bir tabana ve oy potansiyeline sahip. Biz neden bu yüzde 65’e talip olmayalım. Bizim bu gücümüz var. Allah bize bu il başkanlığını nasip ederse, giriş, gelişme ve sonuç olarak hazırlayacağımız koordinasyonlu bir çalışma ile partimizi katlayarak genişleteceğiz. Bunu Allah’ın izni ile hep birlikte göreceğiz. Eğer yarın yapacağımız kongrede İl Başkanlığı bana tevdi edilirse, partiye gelmeyen, kırgın, küskün insanlarımızı bir kere partiye getirmeyi sağlayacağız. İlk önce bu ufak sorunları halledeceğiz. Kesinlikle kadın kollarımızı çok güçlü bir hale getireceğiz. Seçim bayanlarla alınıyor. Çünkü nüfusun yüzde 51’i bayanlardan oluşuyor. İkinci hedefimiz gençlerimiz. Ülkücü hareket, bir gençlik hareketidir. Ülkü ocaklarımızı güçlendireceğiz ve buraya gelen gençlerimizin sayısını arttıracağız. Üniversitede 17 bin gencimiz okuyor. Bu gençlerimizi Ülkü ocaklarında yaptıracağımız çeşitli seminerler ve aktivitasyonlarla kazanacağız. Sivil toplum kuruluşları ve bürokrasi kesimi ile yakın ilişkiler içine gireceğiz. Belediyemizin yapmış olduğu çalışmaları anlatacağız. Belediyemiz 3.5 yıl içinde 300 küsur milyon TL’lik yatırım yaptı. Bu Karabük tarihinde görülmemiş bir şey. Karabük’te yıkılmayan ve yenilenmeyen bir yer kaldı mı? Belediyemizin çalışmalarına destek vereceğiz ve halka anlatacağız. En önemli hedefimiz ise iki milletvekilliğine talibiz. Bir kere kırıcı, yıpratıcı, birbirini karalayıcı bir muhalefet olmaz. Muhalefet demek, kavga etmek demek değildir. Muhalefet demek, iktidarın yapmış olduğu hizmetlerde eksik gördüğü yerleri tamamlamaktır. İktidarın eksikliklerini kamuoyu ile paylaşacağız. Ama kavgacı, yıpratıcı bir üslupla değil.”
Kaynak: İHA
Üç kişilik ailede bile zaman zaman görüş ayrılıkları olduğunu da belirten Başkaya, “Milliyetçi Hareket Partisi çok büyük bir camiadır. Ufak tefek görüş ayrılıkları olabilir. Görüş ayrılıklarını, kırgınlıklar, küskünlükler ve parti içi kavgalar olarak değerlendirmek son derece yanlış. Ben ilk başta adaylardan bir tanesi için ağabeyim, diğeri için de kardeşim dedim. Ben bunları yarınlara mesaj için söylüyorum. Milliyetçi Hareket Partisi’nde kırgınlık, küskünlük olma diye bir şey söz konusu olamaz. Biz enerjimizi, yerel ve genel seçimlerde harcayacağız. Böyle kırgınlık ve küskünlükler arada sırada olursa da gereğini yapar, kırgınları bir araya getirir, sorunları ortadan kaldırırız. 12 Eylül öncesinden bu yana partimiz içinde siyaset yapan büyüklerimize de gelince, Genel Başkanımız “12 Eylül’ü kimseye konuşturmam” diyor. 12 Eylül öncesinde verilen mücadele çok farklı bir mücadeleydi. O dönem verilen mücadelelere de herkesin saygı duyması gerekiyor. O dönem de verilen mücadelede evden çıkarken insanlar, akşama eve sağ, salim gelip, gelemeyeceğini düşünüyorlardı. Bugün o dönemin gazileri olduğu gibi, toprağın altında yatan binlerce şehidimiz var. Biz o gün bu mücadeleleri veren tüm ağabeylerimize teşekkür ediyoruz, hakkın rahmetine kavuşanlara Allah’tan rahmet diliyoruz. Biz bu günlere bakıyoruz ve geçmişte olanlardan ders alarak, yarınlara bakacağız. Dargın olmayan insanların barışmasına gerek mi var. Kimse, kimseyle dargın falan değil. 1999 Yılında Milliyetçi Hareket Partisi Karabük’ten bir milletvekili çıkardı. 2002’de o milletvekilliğimizi kaybettiğimizde Ülküdaşlarımızın üzüntüsünü halen daha bu günde içimde hissediyorum. O günden, bu güne kadar da bir milletvekili çıkartabilecek başarıyı maalesef yakalayamadık. Aynı üzüntüyü yerelde de yaşamak istemiyoruz. Geçmişten ders alacağız demiştim az önce, geçmiş ten de ders alacağız. Öyle bir kırgınlık, küskünlük ne Belediye Başkanımız da, ne de teşkilatlarımız da yok. Küçük fikir ayrılıkları zaman zaman olabilir. Bunlar doğaldır. Milliyetçi Hareket Partisi çok büyük bir camiadır. Bu camianın içinde illa ki bu fikir ayrılıkları olacaktır, asıl büyük fikir ayrılıkları ülke gündeminde var. Biz onlara bakalım” ifadesinde bulundu.
YÜZDE 65 BİR TABANA VE OY POTANSİYELİNE SAHİBİZ
Vatanın bölünmez bütünlüğünü düşünen herkesle hem fikir olduklarını da anlatan başkaya, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Bu konuda en ufak bir tereddüdümüz yok. Geçenlerde İnternette ülke genelinde yapılan bir anket haberini okudum. Haber de benim için enteresan olan şuydu; ankete katılanları nasıl tanımladıklarına dair bir soruya, katılımcılar kendilerini milliyetçi, muhafazakar ve ülkücü hissedenlerin oranı yüzde 65’lerde. Demek ki Milliyetçi Hareket Partisi hitap edebilecek yüzde 65 bir tabana ve oy potansiyeline sahip. Biz neden bu yüzde 65’e talip olmayalım. Bizim bu gücümüz var. Allah bize bu il başkanlığını nasip ederse, giriş, gelişme ve sonuç olarak hazırlayacağımız koordinasyonlu bir çalışma ile partimizi katlayarak genişleteceğiz. Bunu Allah’ın izni ile hep birlikte göreceğiz. Eğer yarın yapacağımız kongrede İl Başkanlığı bana tevdi edilirse, partiye gelmeyen, kırgın, küskün insanlarımızı bir kere partiye getirmeyi sağlayacağız. İlk önce bu ufak sorunları halledeceğiz. Kesinlikle kadın kollarımızı çok güçlü bir hale getireceğiz. Seçim bayanlarla alınıyor. Çünkü nüfusun yüzde 51’i bayanlardan oluşuyor. İkinci hedefimiz gençlerimiz. Ülkücü hareket, bir gençlik hareketidir. Ülkü ocaklarımızı güçlendireceğiz ve buraya gelen gençlerimizin sayısını arttıracağız. Üniversitede 17 bin gencimiz okuyor. Bu gençlerimizi Ülkü ocaklarında yaptıracağımız çeşitli seminerler ve aktivitasyonlarla kazanacağız. Sivil toplum kuruluşları ve bürokrasi kesimi ile yakın ilişkiler içine gireceğiz. Belediyemizin yapmış olduğu çalışmaları anlatacağız. Belediyemiz 3.5 yıl içinde 300 küsur milyon TL’lik yatırım yaptı. Bu Karabük tarihinde görülmemiş bir şey. Karabük’te yıkılmayan ve yenilenmeyen bir yer kaldı mı? Belediyemizin çalışmalarına destek vereceğiz ve halka anlatacağız. En önemli hedefimiz ise iki milletvekilliğine talibiz. Bir kere kırıcı, yıpratıcı, birbirini karalayıcı bir muhalefet olmaz. Muhalefet demek, kavga etmek demek değildir. Muhalefet demek, iktidarın yapmış olduğu hizmetlerde eksik gördüğü yerleri tamamlamaktır. İktidarın eksikliklerini kamuoyu ile paylaşacağız. Ama kavgacı, yıpratıcı bir üslupla değil.”