Tbmm Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Bölgesel Toplantısı
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı AK Parti Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül, toplumsal cinsiyet eşitliğinde bölgesel farklılıkları homojen bir hale getirip, bu konudaki algının ve yapılacakların herkesi aynı noktada buluşturması gerektiğini, bunun sağlanmasının en önemli işlerden biri olduğunu söyledi.
Otel Basri'de gerçekleşen toplantıya, vali, belediye başkanı, milletvekilleri, kaymakamlar, ilçe ve belde belediye başkanları, il müdürleri, sivil topluk kuruluşlarının temsilcileri katıldı.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Balıkesir-Çanakkale Bölgesi Bilgi ve Deneyim Paylaşım Platformunda konuşan komisyonun başkanı aynı zamanda AK Parti Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül, Balıkesir'de yaptıkları temaslarda kadın kooperatifleriyle ilgili çalışma yapılması gerektiğini tespit ettiklerini kaydetti.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül, "Hayatlarımız belki farklı ama haklarımız aynı. Kadın olarak bu hakların uygulanmasında birtakım engeller çıkıyor karşımıza, her alanda olabiliyor. Kadın erkek eşitliği ilkesi Anayasanın ilgili maddelerinde yapılan değişiklikler ile güçlendirilmiş. Anayasanın 10. maddesinde 'kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir' hükmü konulmuştur. Dünya örneklerine bakıldığında çok ileri düzeyde, önemli değişikliklerin Anayasada var olduğunu biliyoruz. Hukuki alanda ve mevzuatta eksiğimiz çok olmamasına rağmen uygulamada ve sahada birtakım davranış kalıpları, ön yargılar, örf ve adetler olabilir. Ama haklara ulaşmakta engelleri kaldırmak el birliğiyle mümkün olabilir, beraber gayret göstermeliyiz" dedi.
Balıkesir'deki bölge toplantısında sonuç olarak bir eylem planı çıkarmayı amaçladıklarını söyleyen Gönül, Balıkesir'in özellikleri olan farklı bir il olduğu tespitinde bulundu. Toplumsal cinsiyet eşitliği denildiğinde bunun ülkeler arasında ve ülke içerisindeki iller arasında farklılık gösterdiğini söyleyen Gönül, bu farklılığı daha homojen bir yapıya kavuşturmak gerektiğini, algı ve anlayışta aynı noktaya gelebilmenin çok önemli olduğunu kaydetti.
Kadınların yerel yönetimlerde daha etkin ve sayısal olarak daha fazla şekilde yer alması gerektiğini belirten Gönül, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Alan çalışmasında bölgeler veya iller arasındaki bu farklılığı daha homojen bir hale getirmek ve toplumsal cinsiyet eşitliği dediğimizde algımızın ve bu konuda yapacaklarımızın sonunda herkesin aynı noktaya gelmesi belki de en önemli işlerden bir tanesi olacak. Yerel yönetimlerle ilgili bir çağrıyı yüreğim bağıra bağıra yapmak istiyor. Yerel yönetimlerdeki kadın varlığımız ülkemizin gelişmişlik seviyesi bakımından değerlendirildiğinde karar alma mekanizmalarında kadın açısından bizi çok aşağılara çeken oranlarda. Oysaki çok daha fazla kadın olması gerekir. Yaşamda önemli farklılık ve eksikleri ilk algılayıp, hisseden hep kadınlarımızdır. Kadın varlığının az olması anlaşılır bir şey değil. Kadınlarımızın bunları istemesi, arzu etmesi, inanması ve çalışması gerekir. İnanmak ve çalışmak ayrılmaz iki dosttur, bunu iyi değerlendirmek gerekir. Bu konuda tüm siyasi patilerin, yerel yöneticilerin gayret gösterip önemli çalışmalar yapmasını bekliyoruz.. Bir toplumsal yaramız da şiddet. Şiddetin hangi alanı olursa olsun aslında topyekun bir mücadele gerektiğine inanıyorum. Bu bir salgın gibi, bir hastalık gibi yayılma potansiyeli olan bir şey. Siz en iyi yasaları koysanız da bu değişimi sağlamak adına topyekun mücadele gerekiyor." Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde tüm kadın ve erkeklerin ayrımcılığa uğramadan eşit haklara sahip olarak yaşama hakkına sahip olduğunun bildirildiğini, toplumsal cinsiyet kavramıyla ilgili yazılmış çok sayıda çalışmaların bulunduğunu söyledi.
Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde önemli adımların atıldığı bir dönemden geçildiğini vurgulayan Vali Yılmaz Arslan, "Türkiye Cumhuriyeti kadın konusunda oldukça özgün bir tarihsel deneyime sahiptir. Pek çok şeyi borçlu olduğumuz Büyük Atatürk'ün bize bıraktığı önemli mirası da burada anmam gerekir. Özellikle 1985 yılında kadına karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması sözleşmesini imzalayan ülkemiz daha sonra buna bağlı olarak pek çok sözleşme yapıp, kararlar almıştır. 1990 yılında Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün kurulması ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama konusunda devletin resmi olarak rol üstlenmiş olması ayrıca dikkate alınması gereken bir konudur. Son dönemde özellikle kanun hükmünde kararname ile oluşturulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu tür çalışmalarda ana koordine merkezi olacağına inanıyorum. Komisyonun çalışmaları, bizleri denetlemesi, önemli bir aşama. Kadınlar Gününde yasalaşan kadının korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun pek çok idari düzenleme getirmektedir. Yasalarla kendilerine görev verilen yürütme ve yargı mercilerinin konuya bakış açıları önem kazanmaktadır. Kız çocuklarının okullaştırılması da benzer çalışma kapsamındadır. Balıkesir bu konularda şanslı illerden birisidir. Balıkesir'de güzel çalışmalar yapılmaktadır. Bu kadar düzenli, seviyeli, tüm kamu kurumlarının, belediyelerin, milletvekillerinin, siyasilerin iş birliği yaptığı huzurlu çalışma ortamının olduğu umarım başka yerler de vardır. Yerel yada ulusal alanda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için atılacak en ufak adımın dahi çok önemli olduğunu bir defa daha vurgulamak istiyorum. Kadın milletvekillerimizin burada olması çok önemli ve anlamlıdır. Biz hep birilerinin bize bir şey vermesini bekleyerek bir yere ulaşamayız. Ben kadın derneklerine, sivil toplum örgütlerine yerel seçimlerde gidip aday olmalarını söylüyorum. En azından denesinler. Bizim istekli ve arzulu olmamız gerekir. Bu konuda, 2014 yerel seçimlerinin Türkiye'de tüm siyasi partiler açısından olağanüstü bir dönüşüme yol açmasını temenni ediyorum" diye konuştu.
Konuşmaların ardından TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül, Vali Yılmaz Arslan ve Belediye Başkanı İsmail Ok'a, "Şiddetle Mücadelede Biz Erkekler de Varız" adlı kampanyayla ilgili bir taahhütname imzalattı. Bu taahhütnamelerin tüm kurum ve kuruluşlarda yaygınlaştırılıp, imzalatılması istendi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun Balıkesir-Çanakkale platformunda öğleden sonra da bazı konular üzerinde tartışmalar yapıldı. Gün boyu süren program, oturumların ardından ODTÜ Bilimsel Komite Üyesi Prof. Dr. Ayşe Saktanber ve komisyon başkanı Azize Sibel Gönül'ün kapanış ve değerlendirme konuşmalarının ardından sona erdi .
Kaynak: İHA
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Balıkesir-Çanakkale Bölgesi Bilgi ve Deneyim Paylaşım Platformunda konuşan komisyonun başkanı aynı zamanda AK Parti Kocaeli Milletvekili Azize Sibel Gönül, Balıkesir'de yaptıkları temaslarda kadın kooperatifleriyle ilgili çalışma yapılması gerektiğini tespit ettiklerini kaydetti.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül, "Hayatlarımız belki farklı ama haklarımız aynı. Kadın olarak bu hakların uygulanmasında birtakım engeller çıkıyor karşımıza, her alanda olabiliyor. Kadın erkek eşitliği ilkesi Anayasanın ilgili maddelerinde yapılan değişiklikler ile güçlendirilmiş. Anayasanın 10. maddesinde 'kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir' hükmü konulmuştur. Dünya örneklerine bakıldığında çok ileri düzeyde, önemli değişikliklerin Anayasada var olduğunu biliyoruz. Hukuki alanda ve mevzuatta eksiğimiz çok olmamasına rağmen uygulamada ve sahada birtakım davranış kalıpları, ön yargılar, örf ve adetler olabilir. Ama haklara ulaşmakta engelleri kaldırmak el birliğiyle mümkün olabilir, beraber gayret göstermeliyiz" dedi.
Balıkesir'deki bölge toplantısında sonuç olarak bir eylem planı çıkarmayı amaçladıklarını söyleyen Gönül, Balıkesir'in özellikleri olan farklı bir il olduğu tespitinde bulundu. Toplumsal cinsiyet eşitliği denildiğinde bunun ülkeler arasında ve ülke içerisindeki iller arasında farklılık gösterdiğini söyleyen Gönül, bu farklılığı daha homojen bir yapıya kavuşturmak gerektiğini, algı ve anlayışta aynı noktaya gelebilmenin çok önemli olduğunu kaydetti.
Kadınların yerel yönetimlerde daha etkin ve sayısal olarak daha fazla şekilde yer alması gerektiğini belirten Gönül, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Alan çalışmasında bölgeler veya iller arasındaki bu farklılığı daha homojen bir hale getirmek ve toplumsal cinsiyet eşitliği dediğimizde algımızın ve bu konuda yapacaklarımızın sonunda herkesin aynı noktaya gelmesi belki de en önemli işlerden bir tanesi olacak. Yerel yönetimlerle ilgili bir çağrıyı yüreğim bağıra bağıra yapmak istiyor. Yerel yönetimlerdeki kadın varlığımız ülkemizin gelişmişlik seviyesi bakımından değerlendirildiğinde karar alma mekanizmalarında kadın açısından bizi çok aşağılara çeken oranlarda. Oysaki çok daha fazla kadın olması gerekir. Yaşamda önemli farklılık ve eksikleri ilk algılayıp, hisseden hep kadınlarımızdır. Kadın varlığının az olması anlaşılır bir şey değil. Kadınlarımızın bunları istemesi, arzu etmesi, inanması ve çalışması gerekir. İnanmak ve çalışmak ayrılmaz iki dosttur, bunu iyi değerlendirmek gerekir. Bu konuda tüm siyasi patilerin, yerel yöneticilerin gayret gösterip önemli çalışmalar yapmasını bekliyoruz.. Bir toplumsal yaramız da şiddet. Şiddetin hangi alanı olursa olsun aslında topyekun bir mücadele gerektiğine inanıyorum. Bu bir salgın gibi, bir hastalık gibi yayılma potansiyeli olan bir şey. Siz en iyi yasaları koysanız da bu değişimi sağlamak adına topyekun mücadele gerekiyor." Balıkesir Valisi Yılmaz Arslan, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde tüm kadın ve erkeklerin ayrımcılığa uğramadan eşit haklara sahip olarak yaşama hakkına sahip olduğunun bildirildiğini, toplumsal cinsiyet kavramıyla ilgili yazılmış çok sayıda çalışmaların bulunduğunu söyledi.
Türkiye'de toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması yönünde önemli adımların atıldığı bir dönemden geçildiğini vurgulayan Vali Yılmaz Arslan, "Türkiye Cumhuriyeti kadın konusunda oldukça özgün bir tarihsel deneyime sahiptir. Pek çok şeyi borçlu olduğumuz Büyük Atatürk'ün bize bıraktığı önemli mirası da burada anmam gerekir. Özellikle 1985 yılında kadına karşı her türlü ayrımcılığın kaldırılması sözleşmesini imzalayan ülkemiz daha sonra buna bağlı olarak pek çok sözleşme yapıp, kararlar almıştır. 1990 yılında Kadının Statüsü Genel Müdürlüğünün kurulması ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlama konusunda devletin resmi olarak rol üstlenmiş olması ayrıca dikkate alınması gereken bir konudur. Son dönemde özellikle kanun hükmünde kararname ile oluşturulan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bu tür çalışmalarda ana koordine merkezi olacağına inanıyorum. Komisyonun çalışmaları, bizleri denetlemesi, önemli bir aşama. Kadınlar Gününde yasalaşan kadının korunması ve kadına karşı şiddetin önlenmesine dair kanun pek çok idari düzenleme getirmektedir. Yasalarla kendilerine görev verilen yürütme ve yargı mercilerinin konuya bakış açıları önem kazanmaktadır. Kız çocuklarının okullaştırılması da benzer çalışma kapsamındadır. Balıkesir bu konularda şanslı illerden birisidir. Balıkesir'de güzel çalışmalar yapılmaktadır. Bu kadar düzenli, seviyeli, tüm kamu kurumlarının, belediyelerin, milletvekillerinin, siyasilerin iş birliği yaptığı huzurlu çalışma ortamının olduğu umarım başka yerler de vardır. Yerel yada ulusal alanda toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamak için atılacak en ufak adımın dahi çok önemli olduğunu bir defa daha vurgulamak istiyorum. Kadın milletvekillerimizin burada olması çok önemli ve anlamlıdır. Biz hep birilerinin bize bir şey vermesini bekleyerek bir yere ulaşamayız. Ben kadın derneklerine, sivil toplum örgütlerine yerel seçimlerde gidip aday olmalarını söylüyorum. En azından denesinler. Bizim istekli ve arzulu olmamız gerekir. Bu konuda, 2014 yerel seçimlerinin Türkiye'de tüm siyasi partiler açısından olağanüstü bir dönüşüme yol açmasını temenni ediyorum" diye konuştu.
Konuşmaların ardından TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül, Vali Yılmaz Arslan ve Belediye Başkanı İsmail Ok'a, "Şiddetle Mücadelede Biz Erkekler de Varız" adlı kampanyayla ilgili bir taahhütname imzalattı. Bu taahhütnamelerin tüm kurum ve kuruluşlarda yaygınlaştırılıp, imzalatılması istendi.
TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunun Balıkesir-Çanakkale platformunda öğleden sonra da bazı konular üzerinde tartışmalar yapıldı. Gün boyu süren program, oturumların ardından ODTÜ Bilimsel Komite Üyesi Prof. Dr. Ayşe Saktanber ve komisyon başkanı Azize Sibel Gönül'ün kapanış ve değerlendirme konuşmalarının ardından sona erdi .