Yunanistan'da 17 Haziran Seçimleri ve Siyasi Krizler Dönemi

Yunanistan'da 6 Mayıs'ta yapılan erken genel seçimlerin ardından koalisyon hükümeti kurulamaması üzerine bugün 17 Haziran'da yeniden seçimlere gidilmesi kararı alındı.

Yunanistan'da 17 Haziran Seçimleri ve Siyasi Krizler Dönemi
Ülke seçimlere Danıştay Başkanı Panayotis Pikrammenos'un (67) başbakanlığında gidecek. Pikrammenos, bugün saat 15:20'de Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas tarafından bu göreve atandı. Çiçeği burnunda 'nöbetçi' Başbakan Pikramenos, bu akşam saat 20:00'da yemin ederek işbaşı yapacak. Yunanistan'da 7 Mayıs'tan bu yana süren partiler arası hükümet kurma çalışmalarının ardından inisiyatifi eline alan Cumhurbaşkanı Karolos Papulyas liderliğinde yapılan ve parti genel başkanlarının katıldığı 3 zirveden de hükümet çıkmayınca ülkenin 17 Haziran'da seçimlere gitmesi kararı alındı. 38 yıldır tek başına iktidarlar tarafından yönetilen Yunanistan'ın 6 Mayıs seçimlerinden sonra koalisyon hükümeti kurma başarısı gösterememesi, benzer senaryonun çıkması beklenen 17 Haziran seçimlerinden sonra da siyasi krizin devam edeceği endişelerine yol açıyor.

PARTİLERİN 17 HAZİRAN STRATEJİLERİ

Ülkeyi seçimlere götürecek başbakanının siyasi bir isim mi yoksa dışarıdan bir şahsiyet mi olacağına ilişkin bugün Cumhurbaşkanı Papulyas başkanlığında yapılan toplantıya Yeni Demokrasi (YDP) lideri Antonis Samaras, Radikal Sol Koalisyon (SIRİZA) lideri Aleksis Tsipras, PASOK lideri Evangelos Venizelos, Yunanistan Komünist Partisi lideri Aleka Papariga, Bağımsız Yunanlar lideri Panos Kammenos ve Demokratik Sol Parti lideri Fotis Kuvelis katıldı.

Irkçı Altın Şafak lideri ise görüşmede yer almadı. Bir saat süren toplantıda günlerdir partiler arasında devam eden görüş ayrılığı burada da kendini gösterdi. Samaras ve Venizelos, ülkeyi son 7 aydır yöneten Lukas Papadimos'un başbakan olarak seçimlere götürmesini teklif etti. Bu öneriye diğer partiler karşı çıktı. SIRİZA lideri Tsipras ise eski PASOK hükümetleri döneminde Savunma Bakanlığı yapan Gerasimos Arsenis'in başbakanlığa getirilmesini istedi. Ancak birkaç ay önce PASOK'tan ayrılarak Toplumsal Mutabakat Partisi'ni kuran Arsenis'in eşinin bu seçimlerde SIRİZA ile işbirliğine gidebileceği söylentileri sebebiyle PASOK lideri Venizelos tarafından bu öneri kabul görmedi. Genel anlamda uzlaşma sağlanamayınca Papulyas, anayasa gereği üç üst yargı başkanından biri olan Danıştay Başkanı Panayotis Pikrammenos başbakan olarak atanmasında karar kıldı. 'Nöbetçi' hükümet sıfatı ile ülkeyi seçimlere götürecek olan Pikrammenos, bakanlarını ise bu akşam saatlerinde belirlemiş olacak. Yeni hükümet, yarın Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda yapılacak dini yemin töreni ile görevine başlayacak. Bu hükümetin hiçbir durumda ülkeyi yakından ilgilendiren maaşlarda kesinti ve özelleştirmeler gibi kararlar alması beklenmiyor.

Bu arada 6 Mayıs seçimlerinde AB ve IMF ile kemer sıkma önlemlerinde başrolü oynadığı gerekçesiyle seçmen tarafından tarihinin en ağır yenilgisi ile cezalandırılan PASOK, 'nöbetçi' hükümete herhangi bir bakan vermeyecek. Bugüne kadar görevde kalan bakanların tamamı istifa edecek. Bu şekilde PASOK'un devlet ile olan bağını tamamen kesmeyi hedefleyen Venizelos, 17 Haziran'daki seçimlerde yüzde 13'lük oy oranının üzerine çıkmayı hedefliyor. Öte yandan yeniden seçimlere gidileceğinin dün netleşmesinin ardından partiler, seçim stratejilerini masaya yatırdı bile. YDP lideri Samaras, seçimler öncesi bu partiden ayrılan 4 partiye barış elini uzattı. Avrupa yanlısı güçlü bir merkez sağ gücü oluşturulması çağrısında bulunan Samaras'a yüzde 3'lük barajı kıl payı aşamayan Dora Bakoyanni'nin partisi Demokratik İttifak ve Stefanos Manos lideri Aksiyon partilerinin ne cevap verecekleri bilinmiyor. Ancak Demokratik ittifak ve Aksiyon partilerinin işbirliği yaparak parlamentoya girecek çoğunluğu sağlama yolunu seçmeleri bekleniyor. Bağımsız Yunanlılar ve Halkçı Ortodoks Cephe'nin de bu çağrıya cevap vermeleri beklenmiyor. 2009'daki yüzde 44'lük oy oranından 6 Mayıs'ta yüzde 13'e inen PASOK'un da seçimler öncesi bu partiden ayrılan küçük güçlere 'imdat' çağrısı yapması bekleniyor. Ancak olumlu bir cevap alması beklenmiyor.

SIRİZA'NIN BİRİNCİ PARTİ OLMASI VE HANDİKAPLAR

Son seçimlerde en hızlı çıkışı yapan Radikal Sol Koalisyon (SIRİZA), son yapılan anketlerde yüzde 20 ve 25'lik oy oranları ile 17 Haziran'da yapılacak seçimlerden ilk parti çıkabilir. Acı reçeteden bunalan vatandaşın seçimlerde SIRİZA'ya birincilik verebileceği belirtiliyor. Bu durumda SIRİZA, ilk partiye fazladan verilen 50 vekillik bonusu da almış olacak. Ancak SIRİZA'nın seçimler sonrası hanesine kötü notlar da yazıldı. Hükümet kurma sürecinde çok yönlü baskılara rağmen uzlaşmaz bir tutum takınan ve parti yetkililerinin yaptıkları kafa karıştıran açıklamaların SIRİZA'nın başını ağrıtabilir. SIRİZA milletvekilleri, bankalardaki bütün mevduat hesaplarına (170 milyar euro) el konulması gafına imza atmıştı. Bir diğer milletvekili Manolis Glezos ise 20 bin euro ve üzeri gelir beyan edenlerden 100 euro zorunlu kesinti uygulanacağını söylemişti. Bu iç borçlanmadan sağlanacak kaynak, merkezi bütçe ihtiyaçları için karşılanacak. SIRİZA'nın AB ve IMF ile kredi anlaşmasını askıya alma üzerine kurduğu ekonomi politikasının kafalarda soru işaretleri bırakması ve ülkenin ekonomik krizden nasıl çıkacağına ilişkin net bir çözüm ortaya koyamaması da bu partinin seçimlerde kırık not almasına sebep olabilir.

BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI, 17 HAZİRAN'DA DA 3 VEKİL ÇIKARABİLİR

17 Haziran'da yapılacak seçimlerde bu defa yaklaşık 10 milyon seçmen, bölgelerindeki milletvekillerine değil partilere oy verecek. Milletvekilleri liste şeklinde sıralanacak. Bu listelerin oluşturulmasında ve milletvekillerinin sıralamasına yerel parti örgütlerinden çok parti liderleri karar verecek. Bu da ilk sırada yer alan vekillerin, partisi barajı aşması durumunda vekil seçilebileceği anlamına geliyor. Bu seçim yönteminin 6 Mayıs'ta 3 milletvekili çıkaran Batı Trakya Türk Azınlığı için anlamı büyük. Zira Azınlık, parti liderlerinin ilk sıraya Yunan adaylar yerine Türk Azınlık adaylarını koyması durumunda vekil çıkarabilecek. PASOK'un Gümülcine'de en çok oyu alan Ahmet Hacıosman'ı ilk sıraya koyması bekleniyor. Bu da Hacısoman'ın yeniden vekil seçileceği anlamına geliyor.

İskeçe'de ise Radikal Sol Koalisyon'dan vekil seçilen Hüzeyin Zeybek'in 17 Haziran seçimlerinde de 11 bin civarında oy alması durumunda yine listenin en başında yer alarak milletvekili seçilmesine kesin gözüyle bakılıyor. Gümülcine'de partisi Demokratik İttifak yüzde 3'lük barajı geçemediği için vekil seçilemeyen İlhan Ahmet, bu defa vekil seçilebilir. Demokratik İttifak ve Aksiyon partileri işbirliği yaptığı taktirde parlamentoya girmelerine kesin gözüyle bakılıyor. Bu da il genelinde en çok oyu alan Ahmet'in liste başı olması durumunda kesin vekil seçilmesi anlamına gelecek. Bu durumda 6 Mayıs seçimlerinde Gümülcine'den vekil seçilen SIRİZA'dan Ayhan Karayusuf'un tekrar vekil seçilemeyeceği anlamına geliyor. İlhan Ahmet, Karayusuf'tan yaklaşık 7 bin daha fazla oy almıştı. Azınlık, 17 Haziran'da da güçlü adaylara oy kullanarak parlamentoda temsilcisiz kalmamayı hedefliyor.

SANCILI KOALİSYONLAR DÖNEMİ

Yunanistan'da 38 yıldır ülke tek başlarına dönüşümlü olarak ülke yönetimini tekellerine alan YDP ve PASOK'un 6 Mayıs seçimlerinde ağır bir hezimet ile son verilmesi ve ilk koalisyon hükümeti kurma çabasının fiyasko ile sonuçlanması, 17 Haziran seçimlerinde oluşacak benzer tablo sebebiyle ülkedeki siyasi krizin kalıcı olacağını gösteriyor. Partilerin 6 Mayıs'ta çıkan sıradışı seçim sonuçlarını doğru dürüst masaya yatırmadan ve halkın beklentilerine cevap verecek ikna edici çözüm yaklaşımlarını sunmadan yeniden seçimlere gidilmesi, siyasi krizin ve koalisyon hükümeti kurma çalışmalarındaki başarısızlığın tekrarlanabileceği endişelerini beraberinde getirdi.

AB ve IMF'den kredi anlaşması konusunda yoğun baskılar gören Atina, yaklaşık 2 aydır ülke ekonomisinin işlemesine yönelik çabalar ile reformları askıya almış durumda. Yeni seçime kadar geçecek süre de hiç durmadan çalışması gereken ülkenin önündeki ekonomik krizin derinleşmesine sebep olabilir. Ancak AB'nin lokomotif ülkeleri Almanya ve Fransa'nın Yunanistan'ı Euro dışına itme gibi bir yaklaşımı benimsemeleri beklenmiyor. Bunun krizle boğuşan İtalya, İspanya, İrlanda ve Portekiz'e doğru bir domino etkisi yapmasından korkuluyor .