İzmir Büyükşehir Davasına Devam Edildi
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk operasyonunu davasının beşinci gününün öğleden sonraki oturumunda, tutuklu sanıklardan Grand Plaza eski Genel Müdürü Muharrem Derbentoğulları savunma yaptı.
Soğuk sandviç, meyve suyu ve sudan oluşan kumanyaların CHP seçim bürolarına gönderildiği iddialarını kabul etmeyen Derbentoğlu, 26 bin sandviçin de 23 Nisan’da çocuklara dağıtıldığını belirtti.
Bir hafta önce duruşmalara katılmak için geldiği İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda tutuklanan sanıklardan organizatör İsmail Yoğurtçu da hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, Yoğurtçu’nun tahliyesine karar verdi.
HIZIR’DAN GİZLİ TANIK İDDİALARINA CEVAP
Daha sonra mahkemede vereceği ifadesi merakla beklenen Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri Ersu Hızır, savunmasında örgüt üyeliği ve yöneticiliği iddialarını kabul etmedi. Örgütün varlığından haberdar olmadığını ifade eden Hızır, “Tarafıma atfedilen örgüt yöneticiliği suçlamasını kabul etmiyorum. Yaşanan anlaşmazlık nedeniyle görevimden ayrıldım. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile karşılıklı idari ve cezai olarak açtığımız davalar devam ediyor." dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu'nun, operasyonun ardından basında, "Gizli tanık, ihbar mektubu var" sözlerinin yer aldığını hatırlatan Hızır, "Halen daha yanlış algı süreci devam ediyor. İki arkadaşın birbirini tehdit etmesiyle sürecin örgüt kapsamına alındığı anlatıldı. Ne yazık ki kamuoyu, bu süreçte yanlış bilgilendirildi. Kocaoğlu ile bu kadar uyuşmazlık varken nasıl birlikte örgüt kurup çalışalım? Geçen süreçte ben ve bazı arkadaşlarım suçlandı, yani ben hem kendisini ihbar eden gizli tanık hem de sanık olacağım. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bunları yayınlayanları kınıyor, gerçekleri yazmalarını da istiyorum." diye konuştu.
İddianamedeki suçlamalarla ilgili de konuşan Hızır, Buca Toplu Konutları yangın merdiveni ihalesinin yönetmelik değişikliğinden etkilendiğini, her şeyin usule ve kanuna uygun olduğunu söyledi.
İZULAŞ'a ait özel araba, cep telefonu ve bilgisayarların şahsi malı gibi kullanılması konusundaki iddialarla ilgili de Hızır, "Bilirkişi raporunda bir sıkıntının olmadığı ortaya çıktı. İZULAŞ'ta yönetim kurulu başkanlığı yaptım. Genel sekreterlik görevimin devam ettiği zaman da kullanmayı sürdürdüm. Başkan da zaten bu kullanmaların 'görev gereği' olduğunu söyledi.” diye konuştu.
Öğretmenler Günü sebebiyle yapılan şal alım ihalesi hakkında da konuşan Hızır, “Şal alımlarının yapıldığı zamanlarda ben İzmir Metro A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanıydım. Belli günlerde dağıtmak için almıştık. Yönetim kurulu, bu kararı almıştır. Zaten genel kurulda da bu alımların ibrası yapıldı." diye konuştu.
Daha sonra savunma yapan Özel Kalem Müdürü Levent İşler ve Destek Hizmetleri Daire Başkanı Serpil Keskin de iddiaları kabul etmedi .
Bir hafta önce duruşmalara katılmak için geldiği İzmir Adnan Menderes Havalimanı’nda tutuklanan sanıklardan organizatör İsmail Yoğurtçu da hakkındaki suçlamaları kabul etmeyerek tahliyesini istedi. Mahkeme heyeti, Yoğurtçu’nun tahliyesine karar verdi.
HIZIR’DAN GİZLİ TANIK İDDİALARINA CEVAP
Daha sonra mahkemede vereceği ifadesi merakla beklenen Büyükşehir Belediyesi eski Genel Sekreteri Ersu Hızır, savunmasında örgüt üyeliği ve yöneticiliği iddialarını kabul etmedi. Örgütün varlığından haberdar olmadığını ifade eden Hızır, “Tarafıma atfedilen örgüt yöneticiliği suçlamasını kabul etmiyorum. Yaşanan anlaşmazlık nedeniyle görevimden ayrıldım. Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile karşılıklı idari ve cezai olarak açtığımız davalar devam ediyor." dedi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu'nun, operasyonun ardından basında, "Gizli tanık, ihbar mektubu var" sözlerinin yer aldığını hatırlatan Hızır, "Halen daha yanlış algı süreci devam ediyor. İki arkadaşın birbirini tehdit etmesiyle sürecin örgüt kapsamına alındığı anlatıldı. Ne yazık ki kamuoyu, bu süreçte yanlış bilgilendirildi. Kocaoğlu ile bu kadar uyuşmazlık varken nasıl birlikte örgüt kurup çalışalım? Geçen süreçte ben ve bazı arkadaşlarım suçlandı, yani ben hem kendisini ihbar eden gizli tanık hem de sanık olacağım. Bu kabul edilebilir bir durum değil. Bunları yayınlayanları kınıyor, gerçekleri yazmalarını da istiyorum." diye konuştu.
İddianamedeki suçlamalarla ilgili de konuşan Hızır, Buca Toplu Konutları yangın merdiveni ihalesinin yönetmelik değişikliğinden etkilendiğini, her şeyin usule ve kanuna uygun olduğunu söyledi.
İZULAŞ'a ait özel araba, cep telefonu ve bilgisayarların şahsi malı gibi kullanılması konusundaki iddialarla ilgili de Hızır, "Bilirkişi raporunda bir sıkıntının olmadığı ortaya çıktı. İZULAŞ'ta yönetim kurulu başkanlığı yaptım. Genel sekreterlik görevimin devam ettiği zaman da kullanmayı sürdürdüm. Başkan da zaten bu kullanmaların 'görev gereği' olduğunu söyledi.” diye konuştu.
Öğretmenler Günü sebebiyle yapılan şal alım ihalesi hakkında da konuşan Hızır, “Şal alımlarının yapıldığı zamanlarda ben İzmir Metro A.Ş.'nin yönetim kurulu başkanıydım. Belli günlerde dağıtmak için almıştık. Yönetim kurulu, bu kararı almıştır. Zaten genel kurulda da bu alımların ibrası yapıldı." diye konuştu.
Daha sonra savunma yapan Özel Kalem Müdürü Levent İşler ve Destek Hizmetleri Daire Başkanı Serpil Keskin de iddiaları kabul etmedi .