Prof. Dr. İbrahim Baz: Yaşanabilir Şehirlerin Yolu Kentsel Dönüşümden Geçiyor
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Metropoliten Planlama ve Kentsel Tasarım Merkezi (İMP) Başkanı Prof. Dr. İbrahim Baz, yaşanabilir-çağdaş şehirleri kurmanın yolunun kentsel dönüşümden geçtiğini söyledi.
Kent 2012 Bursa Fuarı'nda Marmara Belediyeler Birliği tarafından düzenlenen 'Kentsel Dönüşüm' konulu eğitim semineri, TÜYAP Kongre ve Fuar Merkezi'nde yapıldı. Çok sayıda belediye başkanı ve yerel yöneticinin katıldığı seminerde katılımcıları kentsel dönüşüm konusunda bilgilendiren Prof. Dr. İbrahim Baz, büyük çoğunluğu sismik hareket içerisinde kalan Türkiye'de kentsel dönüşümün başlatılmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
Afetlerden sonra şehirlerin uğrayacağı maddi ve manevi kayıplar göz önüne alındığında riskin net olarak görülebileceğini ifaden eden Baz, büyük kentlerde bulunan ve ekonomiden-sosyal hayattan kopuk köhne binaların bile kentsel dönüşüm başlatılması için yeterli neden olduğunu dile getirdi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPARKEN İNSANLARLA BARIŞIK OLMALIYIZ
Kentsel dönüşümde seçimin iyi yapılması, yenileme yerine dönüşümün üzerinde durulması gerektiğini ifade eden Baz, şöyle devam etti: "Türkiye´de kentsel yenileme değil de dönüşümün yapılması gerekiyor. Yenilemeden kasıt şu ise, 'Buna karşıyım' diyorum. İş, bir yeri yıkıp yerine aynısını ya da benzerini yapmak olmamalıdır. Çünkü mevcut şehir yapıları, pek çok alt ve üst yapı sorunlarını da beraberinde getiriyor. Donatı alanı yetersizliklerini beraberinde getiriyor. Dolayısıyla bunun yenileme olarak değil de dönüşüm olarak ele alınması gerekiyor. Bu dönüşümden de hem sosyal hem ekonomik olarak, hem kentin hem de ülkenin fayda görmesi gerekiyor.""Kentsel dönüşüm yapılırken insanlarla barışık hareket edilmesi gerektiğini bilmemiz lazım." uyarısını yapan Baz, "Kentsel dönüşüme tabi olabilecek alanlardaki mülkiyet sahiplerinin bir dernek çatısı altında toplanmasının ve geliştirilecek plan ve projelerin bu dernekler muhatap alınarak yapılmasının doğru olacağını düşünüyoruz. İstanbul'da benzer uygulamaları hayata geçirdik. Bunda da büyük ölçüde başarılı olduk. Şimdi o insanlar mutlular. Çünkü bir yerin planlamasında neler olmalı neler olmamalı hep beraber elimizi taşın altına koyarak çözüm aradık. Hem katılımcı hem de planlama adına çok olumlu bir yaklaşım oldu. Dolayısıyla bu konunun önemsenmesi lazım." diye konuştu.
Kentsel dönüşüm yapılırken kararın sadece halka bırakılmaması gerektiğini, bu konuda hükümetin de inisiyatif alması gerektiğini ifade eden Baz şunları kaydetti: "Bazı bölgelerde insanlar, neyi yaparsan yap neyi teklif edersen et elinin tersiyle itiyor. Bunlara birilerinin 'Dur kardeşim, bu sadece senin sorunun değil aynı zamanda burada kamusal bir sorun-tehdit-risk var. Ben bu riski sana kullandırmam.' demesi gerekiyor. Burada da hükümetin desteği, yasal destek ortaya çıkıyor. Ayrıca işin finansal boyutu var. Bu boyut da kendiliğinden gelişebilecek bir şey değil. Kaynak oluşturmada, yeni yasalara ve yasa düzenleyicilere ihtiyaç var." Konuşmasında Meclis'te bulunan Afet Alanlarının Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'a da değinen Prof. Dr. Baz, söz konusu yasayı kentsel dönüşüm önündeki tüm engellerin kaldırılması yönünde bir olumlu yaklaşım olarak gördüğünü sözlerine ekledi .
Afetlerden sonra şehirlerin uğrayacağı maddi ve manevi kayıplar göz önüne alındığında riskin net olarak görülebileceğini ifaden eden Baz, büyük kentlerde bulunan ve ekonomiden-sosyal hayattan kopuk köhne binaların bile kentsel dönüşüm başlatılması için yeterli neden olduğunu dile getirdi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM YAPARKEN İNSANLARLA BARIŞIK OLMALIYIZ
Kentsel dönüşümde seçimin iyi yapılması, yenileme yerine dönüşümün üzerinde durulması gerektiğini ifade eden Baz, şöyle devam etti: "Türkiye´de kentsel yenileme değil de dönüşümün yapılması gerekiyor. Yenilemeden kasıt şu ise, 'Buna karşıyım' diyorum. İş, bir yeri yıkıp yerine aynısını ya da benzerini yapmak olmamalıdır. Çünkü mevcut şehir yapıları, pek çok alt ve üst yapı sorunlarını da beraberinde getiriyor. Donatı alanı yetersizliklerini beraberinde getiriyor. Dolayısıyla bunun yenileme olarak değil de dönüşüm olarak ele alınması gerekiyor. Bu dönüşümden de hem sosyal hem ekonomik olarak, hem kentin hem de ülkenin fayda görmesi gerekiyor.""Kentsel dönüşüm yapılırken insanlarla barışık hareket edilmesi gerektiğini bilmemiz lazım." uyarısını yapan Baz, "Kentsel dönüşüme tabi olabilecek alanlardaki mülkiyet sahiplerinin bir dernek çatısı altında toplanmasının ve geliştirilecek plan ve projelerin bu dernekler muhatap alınarak yapılmasının doğru olacağını düşünüyoruz. İstanbul'da benzer uygulamaları hayata geçirdik. Bunda da büyük ölçüde başarılı olduk. Şimdi o insanlar mutlular. Çünkü bir yerin planlamasında neler olmalı neler olmamalı hep beraber elimizi taşın altına koyarak çözüm aradık. Hem katılımcı hem de planlama adına çok olumlu bir yaklaşım oldu. Dolayısıyla bu konunun önemsenmesi lazım." diye konuştu.
Kentsel dönüşüm yapılırken kararın sadece halka bırakılmaması gerektiğini, bu konuda hükümetin de inisiyatif alması gerektiğini ifade eden Baz şunları kaydetti: "Bazı bölgelerde insanlar, neyi yaparsan yap neyi teklif edersen et elinin tersiyle itiyor. Bunlara birilerinin 'Dur kardeşim, bu sadece senin sorunun değil aynı zamanda burada kamusal bir sorun-tehdit-risk var. Ben bu riski sana kullandırmam.' demesi gerekiyor. Burada da hükümetin desteği, yasal destek ortaya çıkıyor. Ayrıca işin finansal boyutu var. Bu boyut da kendiliğinden gelişebilecek bir şey değil. Kaynak oluşturmada, yeni yasalara ve yasa düzenleyicilere ihtiyaç var." Konuşmasında Meclis'te bulunan Afet Alanlarının Dönüştürülmesi Hakkındaki Kanun'a da değinen Prof. Dr. Baz, söz konusu yasayı kentsel dönüşüm önündeki tüm engellerin kaldırılması yönünde bir olumlu yaklaşım olarak gördüğünü sözlerine ekledi .