IMF Türkiye Temsilcisi Raiser: 'Türkiye İç Tasarrufa Önem Vermeli'
2012 IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları için Washington'da bulunan IMF Türkiye Temsilcisi Martin Raiser, Türkiye'nin ekonomik durumuyla ilgili olarak, "Son birkaç çeyrekte dış kredide düşüş ve para politikalarında sıkılaştırma söz konusu.
Piyasaya güven ise iyi durumda ve aslında bu istikrara işaret ediyor. Yumuşak bir iniş ve zaten istediğimiz de bu" dedi
Raiser, "Çünkü yüksek dış açık ve dış finansmana büyük bir bağımlılık söz konusu" ifadelerini kullandı. Dış finansman konusunda hem makro ekonomik, hem de yapısal bir durumun söz konusu olduğunu belirten Raiser, "Raporlarımızda Türkiye'nin iç tasarruf alanında yapması gereken iki nokta üzerinde durduk. Birincisi, insanların para biriktirmesinin teşvik edilmesi. Bunu vergi alanında yapabilirsiniz. Hükümet daha yeni bazı vergi teşviklerini açıkladı.
Ya da emeklilik veya hayat sigortasını teşvik ederekinsanların yaşlılıkları ve geleceklerini güvenceye almak için tasarruf etmeleri teşvik edilebilir" dedi
Raiser, "Ancak ikinci bir şey daha yapmanız lazım. O da ekonominin rekabetini artırmak. Böylelikle ihracat payı edinmede daha başarılı olursunuz ve en büyük küresel ticaret merkezlerinden biri haline gelirsiniz ki bu, hükümetin hedefleri arasında. Ancak bunun için piyasa atmosferinin iyileşmesi, daha fazla doğrudan yabancı yatırımın gelmesi, yani şirketlerin Türkiye'de iş yapmasının kolaylaştırılması lazım" şeklinde konuştu.
Raiser konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunların uygulanması ile Türkiye'deki sorunların orta veya uzun dönemde aşılmasını umuyoruz. Kısa dönemde ise para politikasını fiyat istikrarına odaklı tutmak önemli. Maliye politikasının buna destek olan bir rol oynamasını sağlamak lazım. Türkiye için yüzde 3'lük bir büyüme öngörüyoruz. Bu hükümetin öngörüsünden daha düşük. Ancak bu öngörü yumuşak iniş ile uyumlu bir öngörü. Büyük riskler halen mevcut. O yüzden biz gerek Türkiye'deki, gerekse diğer yükselen piyasalardaki karar alıcılara ihtiyatlıolmalarını, uluslararası görünüm kötüleşirse politikalarını buna göre ayarlamaları yönünde tavsiyede bulunuyoruz. "
Kaynak: İHA
Raiser, "Çünkü yüksek dış açık ve dış finansmana büyük bir bağımlılık söz konusu" ifadelerini kullandı. Dış finansman konusunda hem makro ekonomik, hem de yapısal bir durumun söz konusu olduğunu belirten Raiser, "Raporlarımızda Türkiye'nin iç tasarruf alanında yapması gereken iki nokta üzerinde durduk. Birincisi, insanların para biriktirmesinin teşvik edilmesi. Bunu vergi alanında yapabilirsiniz. Hükümet daha yeni bazı vergi teşviklerini açıkladı.
Ya da emeklilik veya hayat sigortasını teşvik ederekinsanların yaşlılıkları ve geleceklerini güvenceye almak için tasarruf etmeleri teşvik edilebilir" dedi
Raiser, "Ancak ikinci bir şey daha yapmanız lazım. O da ekonominin rekabetini artırmak. Böylelikle ihracat payı edinmede daha başarılı olursunuz ve en büyük küresel ticaret merkezlerinden biri haline gelirsiniz ki bu, hükümetin hedefleri arasında. Ancak bunun için piyasa atmosferinin iyileşmesi, daha fazla doğrudan yabancı yatırımın gelmesi, yani şirketlerin Türkiye'de iş yapmasının kolaylaştırılması lazım" şeklinde konuştu.
Raiser konuşmasına şöyle devam etti:
"Bunların uygulanması ile Türkiye'deki sorunların orta veya uzun dönemde aşılmasını umuyoruz. Kısa dönemde ise para politikasını fiyat istikrarına odaklı tutmak önemli. Maliye politikasının buna destek olan bir rol oynamasını sağlamak lazım. Türkiye için yüzde 3'lük bir büyüme öngörüyoruz. Bu hükümetin öngörüsünden daha düşük. Ancak bu öngörü yumuşak iniş ile uyumlu bir öngörü. Büyük riskler halen mevcut. O yüzden biz gerek Türkiye'deki, gerekse diğer yükselen piyasalardaki karar alıcılara ihtiyatlıolmalarını, uluslararası görünüm kötüleşirse politikalarını buna göre ayarlamaları yönünde tavsiyede bulunuyoruz. "