Bakan Yıldırım, Köprü Ulaşımına Fırtına Engelini Yorumladı
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, fırtına nedeniyle Boğaz Köprüsü'nün geçici olarak ulaşıma kapatılmasının emniyet tedbiri olduğunu belirterek, "Köprü rezonansa girse üzerindeki yüzlerce araç ve binlerce insanın hayatını tehlikeye atamazdık.
Bu köprünün güvenliği, emniyeti, sağlamlığı ile ilgili bir konu değil tedbirdir" dedi
Bakan Yıldırım, Ekonomi Gazeteciler Derneği üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltı sonrası gazetecilerle sohbet eden Bakan Yıldırım, yaptığı esprilerle salondakileri güldürdü. Gazetecilerin 3. köprü konusundaki sorularını yanıtlayan Yıldırım, "Birinci ve ikinci köprü geçişlerinde yakıttan ve iş gücünden 3.5 milyar TL kaybımız var. Köprülerdeki trafiği dikkate aldığınızda yakıt kaybı, beklemelerden kaynaklanan işgücü kaybını topladığınızda iki 3.5 milyar TL. Bazıları diyor ki 3. köprüye ne lüzumvar. İşte cevap burada. Köprü projesi 4.5-5 katrilyonluk bir proje. 1.5-2 senede kendini amorti edebilecek bir proje" dedi
Bakan Yıldırım, 3. köprü projesi ile ilgili KDV istisnasını da uyguladıklarını belirterek, "Burada bir vergi kaybı yok. Adam 4 yılda yapacak. 4 yılda oraya 4 katrilyon harcayacak. 600-700 trilyon da KDV için bir finansman bulması lazım. Yani devleti fonlamak için ayrıca bir para bulacak. Bu finansman maliyetini yükseltiyor. İlave ediyor. Diyelim ki 10 yıl işletme süresi verdi. Oradaki KDV'lerden mahsup ediyor. O mahsuba gerek kalmayacak. Baştan diyoruz ki 'bunu almıyoruz kardeşim' Bunu havalimanlarındaalmıyoruz. Bunun anlamı yok. Bu tip büyük hacimli yatırımlarda bu uygulama doğru uygulama. Bunu eğitim yatırımlarına da sağlık yatırımlarına da yaygınlaştırıyoruz. Köprü işinde bütün bunları üst üste koyunca finanse edilebilir, daha kısa sürede yapılabilir hale geldi ve dolayısıyla teklif de geldi diyebiliriz. Daha ne çıkacak bilmiyoruz" ifadelerini kullandı.
"BOĞAZ KÖPRÜSÜNÜN FIRTINA NEDENİYLE ULAŞIMA KAPANMASI BİR TEDBİRDİ"
Boğaz Köprüsü'nün fırtına nedeniyle ulaşıma geçici olarak kapatılmasını da değerlendiren Yıldırım, şunları söyledi: "Köprülerin emniyetli çalışma şartları var. Belirli rüzgar yüküne kadar köprü çalışır. Belirli bir rüzgar yüküne ulaşıldıktan sonra emniyet için kapatmak mecburiyetindesiniz. Bu bir fizik kanunudur. Köprü rezonansa girse üzerindeki yüzlerce araç ve binlerce insanın hayatını tehlikeye atamazdık. Bu köprünün güvenliği, emniyeti, sağlamlığı ile ilgili bir konu değil tedbirdir. Bu tedbir havacılıkta da var. Belirli bir rüzgar olursa kalmak gibi. Bu tedbirler emniyete yönelik tedbirledir. Bundan ibaret."
"IRMAKTA OLUŞAN ÇUKURLAR KÖPRÜNÜN ALTINI OYMUŞ"
Bakan Yıldırım, Çaycuma'da çöken köprü ilgili sorular üzerine, "1951 yılında yapılmış bir köprü var. Daha sonra bu köprünün tabii ki kontrolleri sürekli yapıldı. Bakımları da yapılmış. Ve sonra talep üzerine 2009'da bir köprü daha yapmışın yan tarafında. Bu sefer aslında yeni yapılan köprü bütün trafiği idare edecek köprü. Birini geliş birini gidiş kullanmaya başlamışlar. Belediyeye devretmişiz yolu. Ama bakımları yine karayollarınca yapılmaya devam etmiş. Bu konu inceleniyor. İdari soruşturma ve adlisoruşturma devam ediyor. İlk tespitler şu. Irmağın çeşitli yerlerinden kum alındığı için çukurlar oluşmuş. Oluşan bu çukurlarda gelen suyun debisi bin metreküp saniyeye çıkmış. Saniyede bin tonluk yük geliyor yani. O oyuklar ilerleye ilerleye köprünün kazık kısmına gelmiş ve kazıkların oturduğu platformun altını 5 metreye kadar oymuş. Oyunca o kadar yük suyun çullanmasıyla beraber toptan çökme var. Malzemede herhangi bir şey yok. Demirler, betonarme sağlam. Halen şimdi bile kaldıramadılar kesemediler okadar sağlam. Ama altta toptan çökme var. Birdenbire o kazık sistemi sel alıp götürünce çöktü" diye konuştu
Kaynak: İHA
Bakan Yıldırım, Ekonomi Gazeteciler Derneği üyeleriyle kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltı sonrası gazetecilerle sohbet eden Bakan Yıldırım, yaptığı esprilerle salondakileri güldürdü. Gazetecilerin 3. köprü konusundaki sorularını yanıtlayan Yıldırım, "Birinci ve ikinci köprü geçişlerinde yakıttan ve iş gücünden 3.5 milyar TL kaybımız var. Köprülerdeki trafiği dikkate aldığınızda yakıt kaybı, beklemelerden kaynaklanan işgücü kaybını topladığınızda iki 3.5 milyar TL. Bazıları diyor ki 3. köprüye ne lüzumvar. İşte cevap burada. Köprü projesi 4.5-5 katrilyonluk bir proje. 1.5-2 senede kendini amorti edebilecek bir proje" dedi
Bakan Yıldırım, 3. köprü projesi ile ilgili KDV istisnasını da uyguladıklarını belirterek, "Burada bir vergi kaybı yok. Adam 4 yılda yapacak. 4 yılda oraya 4 katrilyon harcayacak. 600-700 trilyon da KDV için bir finansman bulması lazım. Yani devleti fonlamak için ayrıca bir para bulacak. Bu finansman maliyetini yükseltiyor. İlave ediyor. Diyelim ki 10 yıl işletme süresi verdi. Oradaki KDV'lerden mahsup ediyor. O mahsuba gerek kalmayacak. Baştan diyoruz ki 'bunu almıyoruz kardeşim' Bunu havalimanlarındaalmıyoruz. Bunun anlamı yok. Bu tip büyük hacimli yatırımlarda bu uygulama doğru uygulama. Bunu eğitim yatırımlarına da sağlık yatırımlarına da yaygınlaştırıyoruz. Köprü işinde bütün bunları üst üste koyunca finanse edilebilir, daha kısa sürede yapılabilir hale geldi ve dolayısıyla teklif de geldi diyebiliriz. Daha ne çıkacak bilmiyoruz" ifadelerini kullandı.
"BOĞAZ KÖPRÜSÜNÜN FIRTINA NEDENİYLE ULAŞIMA KAPANMASI BİR TEDBİRDİ"
Boğaz Köprüsü'nün fırtına nedeniyle ulaşıma geçici olarak kapatılmasını da değerlendiren Yıldırım, şunları söyledi: "Köprülerin emniyetli çalışma şartları var. Belirli rüzgar yüküne kadar köprü çalışır. Belirli bir rüzgar yüküne ulaşıldıktan sonra emniyet için kapatmak mecburiyetindesiniz. Bu bir fizik kanunudur. Köprü rezonansa girse üzerindeki yüzlerce araç ve binlerce insanın hayatını tehlikeye atamazdık. Bu köprünün güvenliği, emniyeti, sağlamlığı ile ilgili bir konu değil tedbirdir. Bu tedbir havacılıkta da var. Belirli bir rüzgar olursa kalmak gibi. Bu tedbirler emniyete yönelik tedbirledir. Bundan ibaret."
"IRMAKTA OLUŞAN ÇUKURLAR KÖPRÜNÜN ALTINI OYMUŞ"
Bakan Yıldırım, Çaycuma'da çöken köprü ilgili sorular üzerine, "1951 yılında yapılmış bir köprü var. Daha sonra bu köprünün tabii ki kontrolleri sürekli yapıldı. Bakımları da yapılmış. Ve sonra talep üzerine 2009'da bir köprü daha yapmışın yan tarafında. Bu sefer aslında yeni yapılan köprü bütün trafiği idare edecek köprü. Birini geliş birini gidiş kullanmaya başlamışlar. Belediyeye devretmişiz yolu. Ama bakımları yine karayollarınca yapılmaya devam etmiş. Bu konu inceleniyor. İdari soruşturma ve adlisoruşturma devam ediyor. İlk tespitler şu. Irmağın çeşitli yerlerinden kum alındığı için çukurlar oluşmuş. Oluşan bu çukurlarda gelen suyun debisi bin metreküp saniyeye çıkmış. Saniyede bin tonluk yük geliyor yani. O oyuklar ilerleye ilerleye köprünün kazık kısmına gelmiş ve kazıkların oturduğu platformun altını 5 metreye kadar oymuş. Oyunca o kadar yük suyun çullanmasıyla beraber toptan çökme var. Malzemede herhangi bir şey yok. Demirler, betonarme sağlam. Halen şimdi bile kaldıramadılar kesemediler okadar sağlam. Ama altta toptan çökme var. Birdenbire o kazık sistemi sel alıp götürünce çöktü" diye konuştu