Orakoğlu: BÇG'yi Deşifre Edince 60 Köşe Yazarı Bizi İtibarsızlaştırmaya Çalıştı

Eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Bülent Orakoğlu, 28 Şubat'ta Batı Çalışma Grubu (BÇG)'nu deşifre ettiklerinde medyada 60 köşe yazarının aynı kelimeler ile kendilerini itibarsızlaştırmaya çalıştığını söyledi.

BÇG belgesini hiyerarşik sıra içerisinde Emniyet Genel Müdürü'ne, İçişleri Bakanı Meral Akşener'e ilettiklerini anlatan Orakoğlu, 'Kendisi Çiller'e götürmemizi istedi. Bu işi ortaya çıkaranlar Çiller de dâhil toplumda itibarsızlaştırılmaya çalışıldı. ' dedi.

Tv8'de konuşan Orakoğlu, Türk Silahlı Kuvvetler içerisinde Çevik Bir'e bağlı bir grup askerin PKK ile görüştüğünü tespit ettiklerini belirtti.

Bundan da mevcut siyasi iktidarın haberi olmadığını tespit ettiklerini anlatan Orakoğlu, '28 Şubat'ta bu darbeci askerler siyasi iktidarı yok sayıyorlardı. Susurluk araştırma komisyonunda görev alan bazı vekiller, hep aynı yöntemler ile trafik kazalarında hayatlarını kaybettiler. Yani düşünüldüğü gibi basit olaylar değil bunlar. 28 Şubat süreci önemli bir süreçtir. ' diye konuştu.

Darbe yapılmadan önce ülkede darbe şartları oluşturulduğuna dikkat çeken Orakoğlu, Türkiye Cumhuriyeti'ndeki bütün kurumların, bütün siyasi partilerin, herkesin fişlendiğini vurguladı. '28 Şubat'ta darbeci generaller Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde iç tehdidi 'irtica' diye koydular. ' diyen Orakoğlu, şöyle devam etti: 'Bunun üzerine bu irtica kavramının altını doldurmak için bir takım provokasyonlar uyguladılar. Bazı medya mensuplarını kullanarak Türkiye'de irtica var algısı yaratmak için Sisiler, Fadime Şahinler devreye sokuldu. '

'CUMHURBAŞKANLIĞI ÇALIŞMA GRUBU OLUŞTURULDU '

'Darbeler sağ sol değildir. 28 Şubat'ta irtica bir günah keçisi olarak kullanılmıştır. Aslında topyekûn Türk milleti hedef alınmıştır. ' tespitini yapan Orakoğlu, '28 Şubat'ın sonuçlarında Türkiye içine kapatılmış. Biz birbirimiz ile boğuşurken dış itibarımız silinmiş. Yargı ciddi anlamda brifinge çağırılmış. Yargı siyasallaştırılmış. Sayın Cumhurbaşkanı Genelkurmay'a çağırıldı, 58 madde önüne konuldu. 'Türkiye'de irtica vardır' dendi. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin içi dolsun diye bu yapıldı. Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcılığı'nı yapmış kişi bir kitap çıkardı. Kitapta; 'orada ilk brifing Demirel'e verildi ve Cumhurbaşkanlığı Çalışma Grubu kuruldu' diyor. ' ifadelerini kullandı.

Bu süreçte darbeyi yapan askerlerin yanında daha öne çıkan bir takım sivil kuvvetler bulunduğunu anlatan Orakoğlu, 'Bazı sermaye grupları, bazı medya grupları, bazı yargı mensupları ve sivil bürokratlar. 28 Şubat sürecini yapan askerler bir şekilde TSK içerisinde pasifize edildiler. Ama siviller tasfiye olmadılar, daha üst düzey görevlere geldiler. Bizim, Emniyet İstihbarat Dairesi içerisinde gizli bir oluşum kurarak TSK 'nın yapması muhtemel darbeyi önlemeye çalıştığımız iddia edildi. Bana yapılan suçlama bu. Evet ben bunu yaptım zaten. Darbe yapmak o kadar meşru bir hak ki darbeyi önlemek suç oldu. Darbe yasal da darbeyi önlemek suçmuş gibi oldu. ' dedi.

'CUMHURBAŞKANINI NEDEN DİNLEDİNİZ DİYE SORULMADI '

Orakoğlu, şunları söyledi: 'Bu süreçte Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı olarak Bat Çalışma Grubu elde ettik. Nasıl elde ettiğimizi önce savcılar ile paylaşacağız. O süreçte bana Cumhurbaşkanı 'nı dinlettirdiğim iddia edildi. Manşetler atıldı. Bir tane savcı bana Cumhurbaşkanı 'nı dinlediniz mi diye sormadı Bazı medya organları o dönemde yargısız infaz yaptı. ' 'Rövanşizm içindeler ' diyenlerin psikolojik harekât yaptıklarını vurgulayan Orakoğlu, bu işe asla bir rövanş olarak bakmadığını belirtti.

Susurluk kazasının bu işin bir parçası olduğuna inandığını dile getiren Orakoğlu, 'O dönemde medya Susurluk kazasını ciddi bir şekilde irdeledi. Ama bu bir projeydi. İkinci ayağı Refah-Yol iktidarıydı. Anti-demokratik bir biçimde iktidardan uzaklaştırmanın temeliydi bu. Medyaya duyulan aşırı güven Refah Partisi 'nin irticai mesele ile algılanmasında psikolojik harekâtlara dönüştürüldü! Refah-Yol Hükümeti halkın gözünden düşürüldü. ' diye konuştu.

28 Şubat sürecinin masum bir süreç olmadığının altını çizen Orakoğlu, '10 bine yakın asker emekli edilmeye zorlanmıştır. Bin 670 asker, anti-demokratik bir şekilde, fişleme yapmaya yetkisi olmayan kişiler tarafından namaz kılıyor olabilir suçlamaları ile ordudan atılmışlardır. ' dedi.