Masum Türker: 28 Şubat, Türkiye’deki Derin İlişkinin Varlığını Ortaya Koyuyor
Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkanı Masum Türker, "Esas 28 Şubat sürecinin aydınlatılması gerekiyor.
Ayrıca o sürece damgasını vurmuş olan Susurluk kazasının boyutları ile araştırılmasıdır. Çünkü o konuya bulaşmış herkes benzer kazalarla şu anda hayatta değiller. Bu konu Türkiye’de derin bir ilişkinin varlığını ortaya koyuyor." dedi.
Türker, Bursa’da düzenlediği basın toplantısında 28 Şubat sürecinin yanında, Susurluk Kazası'nın da aydınlatılmasını istedi. 28 Şubat ve 12 Eylül sürecinin sorgulanmasını doğru bulduğunu, ancak Çevik Bir’in yakalanmasının yadırgandığını dile getiren DSP Genel Başkanı Masum Türker, "28 Şubat sorgulanması gereken bir süreçtir sorgulansın, 12 Eylül sorgulanması gereken bir süreçtir sorgulansın, ama bu konuda Bursa milletvekili ve Başbakan yardımcısı bile biraz temkinli yaklaşıyor. Bir başka Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ise ‘bu kadar büyütülmesin’ diyor Çevik Bir’in yakalanması için." diye konuştu.
Batı Çalışma Grubu'nun bazı raporlarında Refah Partisi'nden bir partinin çıkarak Türkiye’de büyük oranda oy alacağının belirtildiğine işaret eden Türker, şöyle devam etti: "Hepimiz biliyoruz ki Batı Çalışma Grubu raporlarında çıkan bir notta 28 Şubat operasyonunun ardından Refah Patisi’nden bir parti çıkacak ve 2000’li yıllarda yüzde 34’e yakın bir oy alacağı ortaya çıkmıştır. Şu andaki belgeler arasında mahkemeye ibraz edildi. 28 Şubat sürecinin bu düşünceyi daha da pekiştirmek için yapıldığı ortaya çıkmıştır."28 Şubat sürecini bahane edilip diğer kesimlere de el atılacağını ileri süren DSP Genel Başkanı Masum Türker, şöyle devam etti: "Biz şunu öneriyoruz. 28 Şubat sürecinin yanı sıra, esas 28 Şubat sürecinin aydınlatılması gerekiyor. Ayrıca o sürece damgasını vurmuş olan Susurluk kazasının boyutları ile araştırılmasıdır. Çünkü o konuya bulaşmış herkes benzer kazalarla şu anda hayatta değiller. Araştırılırsa yalnız Susurluk kazasını yapan aynı yöntemle ölmedi, hatta o kazayı araştıran parlamenterlerin bile bir kısmı aynı yöntemle, benzer şekilde trafik kazasında ölmüşlerdir. Bu konu Türkiye’de derin bir ilişkinin varlığını ortaya koyuyor."Bir gazetecinin hangi kesimlere müdahale edilebileceğini sorması üzerine ise DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Bu muhtemel konular arasında büyük olasılıkla o tarihteki Refah Partisi’nin bazı ilişkileri de gündeme gelebilir. Bugün o ilişkiler gündeme gelmesin diye o tarihteki Refah Partisi'nin bazı yöneticileri ve Erbakan’ın oğlunun farklı çıkışları var. Bu ilişkileri biraz daha derinleştirirlerse Tayyip Erdoğan’ın Hikmetyar’ın önünde diz çöktüğü toplantıya kadar gidebilir." şeklinde cevap verdi.Masum Türker, ardından partiye katılanlara rozetlerini taktı. Basın toplantısının bitiminde ise DSP Genel Başkanı Masum Türker, Bursa’da partililerle bir araya geldi.
Türker, Bursa’da düzenlediği basın toplantısında 28 Şubat sürecinin yanında, Susurluk Kazası'nın da aydınlatılmasını istedi. 28 Şubat ve 12 Eylül sürecinin sorgulanmasını doğru bulduğunu, ancak Çevik Bir’in yakalanmasının yadırgandığını dile getiren DSP Genel Başkanı Masum Türker, "28 Şubat sorgulanması gereken bir süreçtir sorgulansın, 12 Eylül sorgulanması gereken bir süreçtir sorgulansın, ama bu konuda Bursa milletvekili ve Başbakan yardımcısı bile biraz temkinli yaklaşıyor. Bir başka Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ise ‘bu kadar büyütülmesin’ diyor Çevik Bir’in yakalanması için." diye konuştu.
Batı Çalışma Grubu'nun bazı raporlarında Refah Partisi'nden bir partinin çıkarak Türkiye’de büyük oranda oy alacağının belirtildiğine işaret eden Türker, şöyle devam etti: "Hepimiz biliyoruz ki Batı Çalışma Grubu raporlarında çıkan bir notta 28 Şubat operasyonunun ardından Refah Patisi’nden bir parti çıkacak ve 2000’li yıllarda yüzde 34’e yakın bir oy alacağı ortaya çıkmıştır. Şu andaki belgeler arasında mahkemeye ibraz edildi. 28 Şubat sürecinin bu düşünceyi daha da pekiştirmek için yapıldığı ortaya çıkmıştır."28 Şubat sürecini bahane edilip diğer kesimlere de el atılacağını ileri süren DSP Genel Başkanı Masum Türker, şöyle devam etti: "Biz şunu öneriyoruz. 28 Şubat sürecinin yanı sıra, esas 28 Şubat sürecinin aydınlatılması gerekiyor. Ayrıca o sürece damgasını vurmuş olan Susurluk kazasının boyutları ile araştırılmasıdır. Çünkü o konuya bulaşmış herkes benzer kazalarla şu anda hayatta değiller. Araştırılırsa yalnız Susurluk kazasını yapan aynı yöntemle ölmedi, hatta o kazayı araştıran parlamenterlerin bile bir kısmı aynı yöntemle, benzer şekilde trafik kazasında ölmüşlerdir. Bu konu Türkiye’de derin bir ilişkinin varlığını ortaya koyuyor."Bir gazetecinin hangi kesimlere müdahale edilebileceğini sorması üzerine ise DSP Genel Başkanı Masum Türker, "Bu muhtemel konular arasında büyük olasılıkla o tarihteki Refah Partisi’nin bazı ilişkileri de gündeme gelebilir. Bugün o ilişkiler gündeme gelmesin diye o tarihteki Refah Partisi'nin bazı yöneticileri ve Erbakan’ın oğlunun farklı çıkışları var. Bu ilişkileri biraz daha derinleştirirlerse Tayyip Erdoğan’ın Hikmetyar’ın önünde diz çöktüğü toplantıya kadar gidebilir." şeklinde cevap verdi.Masum Türker, ardından partiye katılanlara rozetlerini taktı. Basın toplantısının bitiminde ise DSP Genel Başkanı Masum Türker, Bursa’da partililerle bir araya geldi.