Kıbrıs Büyükelçisi Kayseri’de
Kıbrıs Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı Kayseri Erciyes Üniversitesinde, ‘Kıbrıs’la Nereye Kadar’ adlı konferansa konuşmacı olarak katıldı.
Lakadamyalı, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti henüz ambargolardan dolayı ve siyasi sorundan dolayı ekonomik olarak maalesef kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiye sahip değil” dedi.
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler konferans salonunda gerçekleştirilen programa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Erdem, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Lakadamyalı, “Kıbrıs meselesi gerçekten Türkiye'de en önemli ve milli mesele olarak ele alınan bir konu. Yarım asırdır sorun olarak nitelendiriyoruz" diye konuştu.
"Kıbrıs meselesi her yurtdışına çıkan Türk'ün önüne çıkan konulardan birisi" diyen Lakadamyalı, şu şekilde konuştu: Neden böyle? Çünkü Kıbrıs adası doğu Akdeniz’de öyle bir noktada ki Asya ve Avrupa'yı ayıran boğazlar ile Asya ile Avrupa'yı ayıran Süveyş kanalı arasında çok stratejik bir noktada. Bu stratejik nokta nedeniyledir ki tarih boyunca biz her zaman bu bölgede önemli bir aktör olmak isteyen güçlerin ele geçirmek istediği, kontrol altında tutmak istediği bir yer olmuştur. Buna aslında soğuk savaş sonrası dönemde yeni bir unsur daha eklenmiştir oda enerji güvenliği. Kıbrıs doğudan batıya akan enerjinin geçtiği noktalarda gerçekten kritik bir noktada bulunuyor. Bu nedenle de aslında ihmal edilmeyen bir yerde. Aslında bu Kıbrıs sorununun da neden bugüne kadar çözülemediğinin belki de bir izahı. Çünkü çok taraflı bir sorun haline dönüşmüş durumda. Bir sorunun ne kadar çok tarafı varsa bu tarafları memnun edecek ortak bir noktada buluşturacak tatmin edici bir çözüm bulmakta o kadar zordur.” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomisine değinen Lakadamyalı,”Şimdi 1963 - 1974 yılı arasında Kıbrıs Türk Cumhuriyet’i tarafında bir ekonomiden söz etmemiz mümkün değil. 1974 sonrasında Kıbrıs'ta özellikle Türklerin bir ekonomisinden bahsedebiliriz. Şuanda gayrisafi milli hasılamız 4 milyar dolar civarındadır. Kişi başına düşen milli gelir 1977 yılında 500 dolar düzeyindeyken 2010 yılı itibariyle 15 bin dolar civarına çıkmıştır. Enflasyon oranı Türk Lirası kullanıldığı için Kıbrıs'ta geçtiğimiz yıl maalesef çift haneleri görerek yüzde 14.7 olmuştur. Ekonominin büyüme oranı da 4.27 olarak gerçekleşmiştir” diye konuştu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik sorunundan bahseden Lakadamyalı, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti henüz ambargolardan dolayı ve bu siyasi sorundan dolayı ekonomik olarak maalesef kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiye sahip değil. Ekonomik alanda da Türkiye Cumhuriyeti ile çok sıkı bir şekilde iş birliği devam etmekte. Sadece de zaten Türkiye'den dış yardım yardım alabilmekteyiz. Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine maliyeti savunma harcamaları, alt yapı finansmanı ve bütçeye doğrudan katkı olarak yapılmaktadır. 2011 yılı gerçekleşen Türkiye'nin devlet bütçesine katkısı 360 milyon Türk Lirası yardım, 480 milyonda kredi şeklindedir. Türkiye'nin 2012 yılı içi görülen katkının bütçeye oranı yüzde 19 civarında olması beklenmektedir ki buda bu rakam geçen yıl aslında yüzde 24'tü biraz daha ekonomide toparlanma olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Kaynak: İHA
Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler konferans salonunda gerçekleştirilen programa, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Erdem, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Lakadamyalı, “Kıbrıs meselesi gerçekten Türkiye'de en önemli ve milli mesele olarak ele alınan bir konu. Yarım asırdır sorun olarak nitelendiriyoruz" diye konuştu.
"Kıbrıs meselesi her yurtdışına çıkan Türk'ün önüne çıkan konulardan birisi" diyen Lakadamyalı, şu şekilde konuştu: Neden böyle? Çünkü Kıbrıs adası doğu Akdeniz’de öyle bir noktada ki Asya ve Avrupa'yı ayıran boğazlar ile Asya ile Avrupa'yı ayıran Süveyş kanalı arasında çok stratejik bir noktada. Bu stratejik nokta nedeniyledir ki tarih boyunca biz her zaman bu bölgede önemli bir aktör olmak isteyen güçlerin ele geçirmek istediği, kontrol altında tutmak istediği bir yer olmuştur. Buna aslında soğuk savaş sonrası dönemde yeni bir unsur daha eklenmiştir oda enerji güvenliği. Kıbrıs doğudan batıya akan enerjinin geçtiği noktalarda gerçekten kritik bir noktada bulunuyor. Bu nedenle de aslında ihmal edilmeyen bir yerde. Aslında bu Kıbrıs sorununun da neden bugüne kadar çözülemediğinin belki de bir izahı. Çünkü çok taraflı bir sorun haline dönüşmüş durumda. Bir sorunun ne kadar çok tarafı varsa bu tarafları memnun edecek ortak bir noktada buluşturacak tatmin edici bir çözüm bulmakta o kadar zordur.” Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomisine değinen Lakadamyalı,”Şimdi 1963 - 1974 yılı arasında Kıbrıs Türk Cumhuriyet’i tarafında bir ekonomiden söz etmemiz mümkün değil. 1974 sonrasında Kıbrıs'ta özellikle Türklerin bir ekonomisinden bahsedebiliriz. Şuanda gayrisafi milli hasılamız 4 milyar dolar civarındadır. Kişi başına düşen milli gelir 1977 yılında 500 dolar düzeyindeyken 2010 yılı itibariyle 15 bin dolar civarına çıkmıştır. Enflasyon oranı Türk Lirası kullanıldığı için Kıbrıs'ta geçtiğimiz yıl maalesef çift haneleri görerek yüzde 14.7 olmuştur. Ekonominin büyüme oranı da 4.27 olarak gerçekleşmiştir” diye konuştu.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik sorunundan bahseden Lakadamyalı, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti henüz ambargolardan dolayı ve bu siyasi sorundan dolayı ekonomik olarak maalesef kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiye sahip değil. Ekonomik alanda da Türkiye Cumhuriyeti ile çok sıkı bir şekilde iş birliği devam etmekte. Sadece de zaten Türkiye'den dış yardım yardım alabilmekteyiz. Türkiye'nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine maliyeti savunma harcamaları, alt yapı finansmanı ve bütçeye doğrudan katkı olarak yapılmaktadır. 2011 yılı gerçekleşen Türkiye'nin devlet bütçesine katkısı 360 milyon Türk Lirası yardım, 480 milyonda kredi şeklindedir. Türkiye'nin 2012 yılı içi görülen katkının bütçeye oranı yüzde 19 civarında olması beklenmektedir ki buda bu rakam geçen yıl aslında yüzde 24'tü biraz daha ekonomide toparlanma olduğunu söyleyebiliriz” dedi.