Mcpherson: Keşke Mcdonald’s Türkiye’ye Gelmeseydi

Gazeteci yazar Charlotte McPherson, her ülkenin kendi dokusu olduğunu Starbucks, McDonald’s gibi tek tipleştirici yerel kültürü zayıflatıcı etkenlerin yerele zarar verdiğini söyledi.

McPherson,”Keşke Starbucks, McDonald 's Türkiye 'ye gelmeseydi.” dedi.

Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Sosyoloji Topluluğu ve Avrupa Birliği Araştırma ve Dökümantasyon Merkezi tarafından Kültür ve Kongre Merkezi 'nde düzenlenen 'Farklılıklar Dünyasında Birarada Yaşamak ' konulu seminere konuşmacı olarak katılan Today 's Zaman Gazetesi yazarı Charlotte McPherson, uzun süredir yaşadığı Türkiye 'deki deneyimlerini öğrencilerle paylaştı.

Günümüzde, hızlı bir küreselleşmenin de etkisiyle sınırların yok olmaya başladığını ve kültürel etkileşimin arttığını ifade eden McPherson, insanların farklılıkları ile beraber bir arada yaşayabileceklerinin altını çizdi.

Farklılıkların üstünün çizilip, benzerliklere beraber hoşgörü içinde yaşanabileceğini ifade eden McPherson, şu örneği verdi: “Dairemde benim ile birlikte 3 köpeğim ve bir kedi yavrum var. Oysa çoğu insan kedilerle köpekler anlaşamaz diye bilir, çünkü farklılar. Oysa onlar farklı da olsa yiyorlar, içiyorlar, uyuyorlar, aynılar aslında. Mesela Çin 'de büyümüş olan bir insanla Teksas 'ta büyümüş olan bir insan dünyaya farklı bakarlar. Ama her ikisi de sabah kalkıp günün ne getireceğini umutla beklemesini bilir, değil mi? Hepimiz derin derin severiz, hepimiz öğrenmek isteriz, hepimizin hayalleri var, hepimiz açlık, korku tattık. Biz insanız.”

Global bir dünyada kültürel çeşitliliğin, çok kültürlülüğün ve çok dilliliğin önemini vurgulayan McPherson dil öğrenmenin önemine değindi. Dilin, yanlış yapılarak öğrenilebileceğini belirten McPherson, “Yaptığınız yanlışa da gülmemiz gerekiyor, aksi takdirde yanlış yapar ve gülmezsek işte o zaman işimiz zorlaşacaktır.” dedi.

Başka bir ülkede bir yabancı olarak yaşamanın hem maceracı bir tarafının hem de zor bir yanının olduğunu söyleyen McPherson, “Yerel kültürdeki tabuları anlayıp saygı göstermeniz gerekiyor. Tabular, odadaki fil gibi çok büyük bir problem ama onun hakkında kimse konuşmuyor. Herkes bir problem olduğunu biliyor ama bunun hakkında konuşmaktan kaçınıyor. Aile içi şiddet gibi. Başka ülkede bir yabancı olarak yaşayacaksanız eğer, tabularını öğrenmeniz gerekir. Ne konuşabilirim ne konuşamam, bilmeniz lazım.” diye konuştu.

Her ülkenin kendi dokusu olduğunu ifade eden McPherson; Starbucks, McDonald 's gibi tek tipleştirici, yerel kültürü zayıflatıcı etkenlerin yerele zarar verdiğini söyledi. Bu durumdan üzüntü duyduğunu dile getiren McPherson, şöyle konuştu: “Ben açık konuşacağım, gerçekten keşke Starbucks, McDonald 's Türkiye 'ye gelmeseydi. Türk kültürü, bunlardan daha farklı alışkanlıkları olan bir kültür. Türkiye'de çok güzel şeyler var, McDonald 's gerekmez, Starbucks gerekmez. Güzel çayhaneler vardı, güzel kahveler vardı.”

McPherson konuşmasını, “Birbirimizi önyargısız tanıdıkça gelişeceğimize ve bunun günümüz dünyasının sorunlarını çözeceğine inanıyorum.” sözleri ile bitirdi.