Suriye'deki Muhalifler Lider Arayışında

AA'ya bilgi veren ve Ebu Cafer takma adını kullanan muhalif, muhaliflerin tek bir çatı altında toplanmaya çalıştıklarını, bunun için sürekli toplandıklarını ve bir dizi kararlar aldıklarını belirtti. Dışarda bulunan muhaliflerin kendilerini temsil etmediğini söyleyen Ebu Cafer, içerideki diğer muhalif eylemcilerin de kendisi gibi düşündüğünü ve bu yüzden yeni bir arayış içine girdiklerini anlatarak, kimseyi dışlamadan tek bir çatı altında yaşamak istediklerini vurguladı. İçlerinde, Hristiyan, Alevi ve Dürzilerin de bulunduğunu söyleyen Ebu Cafer, 'Yönetim soğuk savaş dönemindeki gibi davranıyor. İçerideki azınlıklara baskı uyguladı. Ama aslında yönetim kendi menfaati için kendisiyle aynı mezhepten olanları da öldürdü' dedi.

Yönetimin elindeki eski ve işe yaramaz silahları Özgür Suriye Ordusu'na satıp, onları Baba Amr'a çekerek kötü bir darbe indirdiğini belirten Ebu Cafer, rejimin bunu herkese göstere göstere yaptığını dile getirdi. Ebu Cafer şöyle devam etti: 'Şimdiye kadar Baba Amr'da neler yaşandığını kimse bilmiyor. Ama aslında Baba Amr'da farklı şeyler yaşanmadı. Keskin nişancılar çatılardan ateş açıp herkesi öldürdü. Ordu daha sonra kenti bombardımana tutarak Özgür Suriye Ordusu'nu kentten çıkardı. Daha sonra burada muhalifleri tutuklayıp idam etti. Kızılay ve Kızılhaç ise mayın var bahanesiyle kente sokulmadı.' Yakınlarda kentte toplu mezarların çıkması halinde kimsenin şaşırmaması gerektiğini aktaran Ebu Cafer, 'Güvenlik güçleri kente girdiğinde halk kenti terk etmişti, kaçamayanlar da şimdi yönetimin şiddetine maruz kalıyor. Baba Amr'da devlet televizyonlarına konuşanlar kentin yerlileri değil, kaçan halkın yerine getirilmiş kişilerdir. Otobüsler dolusu semte insanlar getirilerek kaçanların evlerine yerleştirildi. Semtte kadınların tutulduğu merkezlerde tecavüz olaylarının yaşandığı duyumlarını alıyoruz' diye konuştu.

Ailelerin, güvenlik güçlerine yüksek miktarda paralar vererek tutuklu yakınlarını hapisten çıkardığını kaydeden Ebu Cafer, 'Bu ordu içerisinde ticarete dönüşmüş durumda. Bundan çok fazla kazanan üst rütbeli asker var. Bazı tutuklular için yüz bin dolara varan miktarlar ödendi' dedi. Ebu Cafer, rejimin Hristiyanları korkutmak için onların mabetlerine de saldırılar düzenlediğini söyleyerek, rejimin mabetlere de saygısının kalmadığını belirtti. Ebu Cafer, 'Birçok yerde insanlar perişan oldu. eczanelerde ilaç sıkıntısı var. Bazı insanlar temel gıda maddelerine bile ulaşamıyor' dedi. Ebu Cafer sözlerini şöyle sürdürdü: 'Şimdi bütün taraflar rejimi devirmek için çalışıyor. Hücre yapılanmasına girerek faaliyet gösteriyoruz, ama rejimi devirmenin kolay olmadığını da biliyoruz. Askerler düzenlenen operasyonlarda yorgun düştü ve ordudan kopmalar artarak devam ediyor. Operasyonlarda birçok ev talan edildi. Rejim kendini korumak için her şeyi mubah olarak görüyor. Ama biz rejimi devirmeye çalışırken devleti yıkmak istemiyoruz. Devletin kurumlarına bir zarar gelmesini istemiyoruz. Bu devletin sürekliliği için gerekli bir durum. Biz Libya'da olanların Suriye'de tekrarlanmasını istemiyoruz. Çünkü bizi ayrıştırmak isteyen dış güçlerin olduğunu da biliyoruz.'