Bahçeli: Şehitliği Hukuki Müdahalelerle Tayin Etme Mezuniyeti Kimsede Yok

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hükümetin hazarladığı şehit ve gazilerle ilgili düzenlemeye tepki gösterdi. " Şehitlik hukuki bir terim veya içerik değil, dini ve milli bir kıymet hükmüdür. Kimlerin şehit sayılacağını ve kimin şehitlik makamına yükseldiğini hukuki müdahalelerle tayin etme mezuniyeti kimsede yoktur." dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Bahçeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'ın, geçen haftaki grup konuşmasında açıkladığı şehit ve gazilerle ilgili düzenlemeye dikkat çekerek, 'Takdir edersiniz ki, şehitlerimizin geride bıraktıkları annelerinin, babalarının, eşlerinin ve çocuklarının haklarını ödeyebilmemiz mümkün değildir. Anlaşıldığı kadarıyla, şehitlerimizin dul ve yetimleriyle, gazilerimizi ilgilendiren çeşitli kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde 20 maddelik bir değişiklik öngörülmektedir. Başbakan Erdoğan; şehitlik, gazilik ve malullük kapsamının daha da genişletileceğini, şehit yakınlarıyla gazilerimize sözüm ona geniş imkânlar sunulacağını iddia etmektedir. Biz bu kapsamda atılacak her adımdan, yetersiz de olsa her girişimden memnuniyet duyarız ve seviniriz. ' şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan tarafından dile getirilen, terör eylemlerinde hayatını kaybeden sivillerin şehit kategorisine alınması bir dereceye kadar doğru ve haklı bir düşünce olduğunu belirten Bahçeli, 'Ancak 'sivil şehitlik ' tanımlamasıyla basına yansıyan bu gelişme, bazı soru işaretlerini ve sorgulamaları da beraberinde getirmiştir. Buna göre Uludere 'de ölenlerle birlikte Hrant Dink 'in de şehitlik kapsamına alınabileceği konuyla ilgili çalışmaları yürüten bakan tarafından duyurulmuştur. Öncelikle şunu söylemek lazımdır ki, şehitlik hukuki bir terim veya içerik değil, dini ve milli bir kıymet hükmüdür. Kimlerin şehit sayılacağını ve kimin şehitlik makamına yükseldiğini hukuki müdahalelerle tayin etme mezuniyeti kimsede yoktur. ' diye konuştu.

'İnancımız, şehitliğin hangi hallerde olacağını ve kime şehit denileceğini ifade etmiş ve bu konudaki sınırları kalın olarak çizmiştir. Yüce Allah 'ın isimlerinden birisi olan şehit; ölmeyen, aksine Rabbimizin katında diri olan ve O 'nun ikram ettiği nimetleri gören, kıyamet günü inkarcıların aleyhine Peygamber efendimizle birlikte şahitlik yapacak ayrıcalıklı ve mukaddes bir kimsedir. Her hal ve şart altında vefat eden birisinin şehit olabilmesi için Müslüman olması mutlak anlamda gerekliliktir. ' diyen Bahçeli, hükümetin şehit tanımını genişletme çabasının 'abesle iştigal' olduğunu savundu. Şehitliği ayağa düşürmenin hiç kimsenin haddi olmadığını aktaran Bahçeli, 'Başbakan Erdoğan 'ın, şehit yakınlarımızı ellerde ve gönüllerde yüceltmek yerine, şehit tanımıyla oynaması ve bu manevi kavramı dünyevileştirmesi büyük bir gaflet ve basiretsizliktir. Mesela Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeniyken, uğradığı silahlı saldırıyla hayatını kaybeden Hrant Dink 'i nasıl ve hangi yetkiyle şehitlik mertebesine çıkarmak mümkün olacaktır? Ya da kaçakçılık yaptıkları sabit ve net olan kişileri, şehit olarak görmek hangi aklın ve mantığın ürünü olarak değerlendirilecektir? Unutulmamalıdır ki, şehitlik makamı ve payesi, birilerini teskin ve taltif etmek için verilecek rüşvet değildir. ' ifadelerini kullandı .