Konukoğlu: Başarı İçin Hırs Gerek Ama Fazlası Zarar
SANKO Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, başarı için hırslı olunması gerektiğini, ancak hırsın fazlasının zararlı olduğunu söyledi.
Abdulkadir Konukoğlu, Sani Konukoğlu Vakfı’ndan burs alan ve Ege Bölgesi’ndeki üniversitelerde öğrenim gören öğrencilerle tecrübelerini paylaştı. Ortaöğretimini yarım bırakarak babasının iş yerinde çalışmaya başladığını belirten Konukoğlu, “Yer süpürmekten, tezgah silmeye kadar her işi yaptım. İşletme sahibinin oğlu olarak değil, çalışan olarak görev yaptım. Bu noktalara patron oğlu olarak değil, çalışarak, her kademenin hakkını vererek geldim.” dedi.
Tekstil sektöründe faaliyet gösteren SANKO’yu, babasının vefatı sonrasında kardeşleri ile birlikte diğer sektörlere de yönelttiklerini kaydeden Konukoğlu, “Babamın 1994 yılında bir sektörde 7 bin çalışanla bize devrettiği SANKO’yu, kardeşlerimle birlikte 13 sektörde yaklaşık 14 bin kişinin istihdam edildiği büyüklüğe eriştirdik.” diye konuştu.
“Bunları bugün bir hikaye gibi anlatıyoruz ama bu işler anlatıldığı gibi kolay olmadı. Şunu da belirtmek istiyorum. Büyümemizin sırrı paylaşmaktan geçiyor.” diyen Konukoğlu, şöyle devam etti: “Sani Konukoğlu Vakfı aracılığı ile bin 500’ün üzerinde üniversite öğrencisine burs veriyoruz. Burs alan öğrencilerden tek dileğimiz var. Ekonomik durumları iyi olduğunda, ailesinin geçimini sağladıktan sonra en azından bir öğrenciye burs vererek okumasını sağlamaktır. Bunu yapanların bize karşı hiç bir gönül borcu kalmaz ve ekonomik imkanı olmayan zeki öğrenciler yükseköğrenim yapma fırsatı bulur. Valilikle işbirliği içerisinde 65 bin kişiye gıda yardımı yapıyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordine ederek 10 bin öğrenciye kıyafet, 10 bin öğrenciye kırtasiye yardımı gerçekleştiriyoruz. Herkes imkanı ölçüsüne toplumla paylaşırsa, o ülkede birlik ve dirlik hakim olur. Türkiye, bugün dimdik ayaktaysa bunun bir nedeni de akrabalar arasında var olan yardımlaşma anlayışının milletçe uygulanmasıdır.”
ÖĞRENCİLERE ÖNERİLER
Öğrencilere çeşitli önerilerde bulunan Konukoğlu, empati kurmalarını ve kendilerini her konuda karşılarındakinin yerine koymalarını istedi. Öğrencilerin, kendilerine hedef koymaları gerektiğine dikkati çeken Konukoğlu, şu önerilerde bulundu: “Üniversite eğitimi almanın mutluluğunu yaşayın. Bu okulları kazanamayan arkadaşlarınızı düşünün ve halinize şükredin. ‘Neden iyi bir iş adamı olmayayım, bu okulda neden profesör olmayayım, neden ülkenin en iyi mühendislerinden, iktisatçılarından, avukatlarından, doktorlarından birisi olmayayım’ diye de hırslanın ama hırsınız aklınızı geçmesin. Hırsın fazlasının zarar olduğunu da unutmayın. İş başvurusu yaparken veya görüşmeye gittiğinizde kıyafetinize ve görüşmeye gittiğiniz kişinin otur demesini beklemeden oturmamaya dikkat edin. Bu okulları bitirenler geliyorlar, ‘maaşım ne olacak, makamım ve arabam olacak mı’ diyor. Çalışıp, başarmadan yüksek maaşı, müdürlüğü, arabayı bunları beklemek hayaldir. İş görüşmeleri başta olmak üzere her türlü görüşmede kıyafetinize ve üslubunuza dikkat ederseniz, kazanan siz olursunuz. Hocalarınız sizin hafızanızı açıyor, genişletiyor. Bunu dolduracak olan sizlersiniz. Bir işe girdiğinizde, sizden önce işe başlayanlara, hele hele aynı birimdeyseniz, eğitim düzeyi sizden daha az dahi olsa, en azından o işi tam anlamıyla kavrayana kadar sakın saygıda kusur etmeyin. Onların kıskançlığına ve bilgi saklamasına neden olmayın. ‘Abi-abla’ derseniz, onun ‘kardeşi’ olursunuz. Saygı sevgiyi, sevgi saygıyı getirir. Hizmet etmekten gocunmayın. Bir üstünüz sizden bir bardak su istese dahi, içtenlikle götürün.”
Tekstil sektöründe faaliyet gösteren SANKO’yu, babasının vefatı sonrasında kardeşleri ile birlikte diğer sektörlere de yönelttiklerini kaydeden Konukoğlu, “Babamın 1994 yılında bir sektörde 7 bin çalışanla bize devrettiği SANKO’yu, kardeşlerimle birlikte 13 sektörde yaklaşık 14 bin kişinin istihdam edildiği büyüklüğe eriştirdik.” diye konuştu.
“Bunları bugün bir hikaye gibi anlatıyoruz ama bu işler anlatıldığı gibi kolay olmadı. Şunu da belirtmek istiyorum. Büyümemizin sırrı paylaşmaktan geçiyor.” diyen Konukoğlu, şöyle devam etti: “Sani Konukoğlu Vakfı aracılığı ile bin 500’ün üzerinde üniversite öğrencisine burs veriyoruz. Burs alan öğrencilerden tek dileğimiz var. Ekonomik durumları iyi olduğunda, ailesinin geçimini sağladıktan sonra en azından bir öğrenciye burs vererek okumasını sağlamaktır. Bunu yapanların bize karşı hiç bir gönül borcu kalmaz ve ekonomik imkanı olmayan zeki öğrenciler yükseköğrenim yapma fırsatı bulur. Valilikle işbirliği içerisinde 65 bin kişiye gıda yardımı yapıyoruz. Milli Eğitim Müdürlüğü ile koordine ederek 10 bin öğrenciye kıyafet, 10 bin öğrenciye kırtasiye yardımı gerçekleştiriyoruz. Herkes imkanı ölçüsüne toplumla paylaşırsa, o ülkede birlik ve dirlik hakim olur. Türkiye, bugün dimdik ayaktaysa bunun bir nedeni de akrabalar arasında var olan yardımlaşma anlayışının milletçe uygulanmasıdır.”
ÖĞRENCİLERE ÖNERİLER
Öğrencilere çeşitli önerilerde bulunan Konukoğlu, empati kurmalarını ve kendilerini her konuda karşılarındakinin yerine koymalarını istedi. Öğrencilerin, kendilerine hedef koymaları gerektiğine dikkati çeken Konukoğlu, şu önerilerde bulundu: “Üniversite eğitimi almanın mutluluğunu yaşayın. Bu okulları kazanamayan arkadaşlarınızı düşünün ve halinize şükredin. ‘Neden iyi bir iş adamı olmayayım, bu okulda neden profesör olmayayım, neden ülkenin en iyi mühendislerinden, iktisatçılarından, avukatlarından, doktorlarından birisi olmayayım’ diye de hırslanın ama hırsınız aklınızı geçmesin. Hırsın fazlasının zarar olduğunu da unutmayın. İş başvurusu yaparken veya görüşmeye gittiğinizde kıyafetinize ve görüşmeye gittiğiniz kişinin otur demesini beklemeden oturmamaya dikkat edin. Bu okulları bitirenler geliyorlar, ‘maaşım ne olacak, makamım ve arabam olacak mı’ diyor. Çalışıp, başarmadan yüksek maaşı, müdürlüğü, arabayı bunları beklemek hayaldir. İş görüşmeleri başta olmak üzere her türlü görüşmede kıyafetinize ve üslubunuza dikkat ederseniz, kazanan siz olursunuz. Hocalarınız sizin hafızanızı açıyor, genişletiyor. Bunu dolduracak olan sizlersiniz. Bir işe girdiğinizde, sizden önce işe başlayanlara, hele hele aynı birimdeyseniz, eğitim düzeyi sizden daha az dahi olsa, en azından o işi tam anlamıyla kavrayana kadar sakın saygıda kusur etmeyin. Onların kıskançlığına ve bilgi saklamasına neden olmayın. ‘Abi-abla’ derseniz, onun ‘kardeşi’ olursunuz. Saygı sevgiyi, sevgi saygıyı getirir. Hizmet etmekten gocunmayın. Bir üstünüz sizden bir bardak su istese dahi, içtenlikle götürün.”