Cumhurbaşkanı, Türk Ocakları 100. Yıl Kabul Töreni'ne Katıldı
Türk Ocakları'nın 100.
Yıl Kabul Töreni'ne katılan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Hiçbir zaman Türk Ocakları dar bir milliyetçilik bakışı içerisinde olmamıştır, bir ırkçı bakış içerisinde olmamıştır. Cihannüma imparatorluklar kurmuş ve bunları yüz yıllarca yönetmiş ve tarihe medeniyette, ilimde, devlet yönetmede iz vurmuş bir milletin mensupları olarak bunu söylüyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Ocakları'nın kuruluşunun 100. yılı olması sebebiyle düzenlenen geceye katıldı.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür ve birçok davetlinin katıldığı Gazi Üniversitesi'ndeki "100. Yıl Kabul Töreni", saygı duruşuyla başladı.
Ayrıca, Türk Ocakları'nı anlatan sinevizyon gösterisi de ekrana yansıtıldı. Gecede bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, öğrencilik yıllarında kendisinin de Türk Ocakları'na ilgisinin olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, 1912'li yılların Türk tarihinin en sıkıntılı yılları olduğunu söyleyerek, bu dönemde birçok toprağın kaybedildiğini hatırlattı. Çanakkale Savaşı, Sarıkamış gibi olayların o dönemlerde büyük bir milli şuurun uyanmasına ve Türk Ocakları'nın kurulmasına sebep olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, 1960 yılından sonra da Türk Ocakları'nın milli şuurungençlere öğretilmesi noktasında çok önemli olduğunu ifade etti.
Türk Ocakları'nın gençliğe milli şuurun öğretilmesi noktasında bir mektep gibi çalıştığını vurgulayan Gül, "Konferanslar, toplantılar, kültür faaliyetleri, tarih faaliyetleri tekrar tarih şuurunun Türk gençliğinde sağlanması, tekrar bilinçlenmenin, bir nevi aydınlanmanın, bilgilendirmenin... Bu faaliyetler çok tabi değerli faaliyetler oldu. O faaliyetlerin siyasete yansımaları da herkes tarafından bilinir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Ocakları'nın Türkiye'de milli şuurun yeniden canlanması noktasında faaliyetler yaparken, Sovyetler Birliği'nin de çökmesiyle Türk Dünyası'nın ne kadar geniş, ne kadar büyük olduğunun yine Türk Ocakları tarafından Türk gençliğine hatırlatıldığını kaydetti.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Türk dünyasıyla aradaki kopukluğun giderildiğini ve bir büyük kucaklaşmanın sağlandığını ifade eden Gül, "20 yıl içerisinde bağımsızlıklarını ispatlayan bu devletler kurumsal yapılarınıyavaş yavaş kurmaya başladılar ve bundan sonra tabi ki daha emin bir şekilde yollarına devam edecekler. Bütün bu yol alışta Türkiye şüphesiz ki kendilerine çok büyük bir ilham kaynağı olmakta, örnek olmakta ve en büyük desteği vermektedir" şeklinde konuştu.
"ÇOK DAHA BÜYÜK SINAVLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin örnek alınan bir ülke haline geldiğini ve sebepten dolayı da Türkiye'ye büyük görevler düştüğünü belirterek, şunları kaydetti: "Bundan sonra çok daha büyük sınavlarla karşı karşıyayız açıkçası. Bugünkü dünya çok daha farklı bir dünya. 20 sene, 40 sene, 50 sene önceki dünyadan çok daha farklı bir dünya. Önce bugünkü, dünya tarihçesini ve gerçeğini hepimizin görmesi gerekir. Sınırların anlamsız hale geldiği, haberleşmenin artık her şeyi şeffaf hale getirdiği bir dünyada yaşıyoruz. Böyle bir dünyada düşüncelerimiz, ideallerimiz nasıl gerçekleşecek? Büyük dayanışma nasıl olacak? Burada şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti'ne büyükgörevler düşmekte. Ve bizler istesek de, istemesek de örnek olmaktayız." "Cihannüma imparatorluklar kurmuş bir milletin fertleri ve bir milletin mensupları olarak her şeyden önce çok büyük bir özgüven içerisinde olmamız gerekir" diyen Cumhurbaşkanı Gül, "Özgüven içerisinde hareket ederken, şüphesiz ki demokratik temel ilkeler, hukukun üstünlüğü, insanların hakları, özgürlükleri... Bütün bunlar kadar Türk milletinin başının ve Türk dünyasının başının dik olması gerekir. Önümüzde daha büyük sınavlar derken aslında bunları kastediyorum" şeklinde konuştu.
Türk Ocakları'nın milliyetçilik anlayışının hiçbir zaman ırkçı ve dar kalıp içerisinde olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında şunları söyledi: "Hiçbir zaman Türk Ocakları dar bir milliyetçilik bakışı içerisinde olmamıştır, bir ırkçı bakış içerisinde olmamıştır. Biraz önce söylediğim gibi Cihannüma imparatorluklar kurmuş ve bunları yüz yıllarca yönetmiş ve tarihe medeniyette, ilimde, devlet yönetmede iz vurmuş bir milletin mensupları olarak bunu söylüyorum. Böyle bir anlayış içerisinde bugünkü modern değerleri birleştirdiğimizde inanıyorum ki o zaman Türk bayrağını dünyanın her köşesinde çok daha şanlı bir şekilde dalgalandırmaya devam edeceğiz.Ve Türk bayrağının yanında şüphesiz ki 6 devletin bayrağını da... Bizler 6 devlet fakat 1 milletin mensupları olarak dayanışmamızı, iş birliğimizi, birbirimize olan desteğimizi ve katkımızı çok daha müşahhas hale getireceğiz." Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür ise, Türk Ocakları'nın kuruluşunun Osmanlı'nın içeriden ve dışarıdan kuşatıldığı bir döneme denk geldiğini belirterek, Türk Ocakları'nın kuruluşunun aynı zamanda o dönemin gençleri tarafından ilgiyle karşılandığını söyledi.
Türk Ocakları'nın temsil ettiği milliyetçiliğin, yerli ve milli bir nitelik taşıdığını söyleyen Gürgür, Türk Ocakları'nın benimsediği milliyetçiliğin, Avrupa'nın nazizim, faşizm gibi ayrılıkçı milliyetçilikleriyle bağdaşamayacağını ifade etti.
"Bizim milliyetçiliğimiz, ötekileştirici bir milliyetçilik değildir" diyen Gürgür, "Bizim milliyetçilik anlayışımız, kucaklaştırıcı, birleştirici bir anlayışın ürünüdür" diye konuştu.
Bazı çevrelerin Anayasa üzerinden Türkiye'yi bir dönüşüme sokma çabalarından kaygı duyduklarını belirten Gürgür, "Türkiye bireysel hak ve özgürlükler anlamında, gelişmiş ülke insanlarının haklarına sahip kılınmalı, eksikler biran önce giderilmeli, tam ve kamil anlamda hukuk devleti olmak biran önce sağlanmalıdır" dedi.
Nuri Gürgür konuşmasının ardından ise, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e "100. Yıl Hatıra Plaketi" takdim etti. Cumhurbaşkanı Gül de daha sonra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve bazı konuklara da plaket takdim etti .
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Ocakları'nın kuruluşunun 100. yılı olması sebebiyle düzenlenen geceye katıldı.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür ve birçok davetlinin katıldığı Gazi Üniversitesi'ndeki "100. Yıl Kabul Töreni", saygı duruşuyla başladı.
Ayrıca, Türk Ocakları'nı anlatan sinevizyon gösterisi de ekrana yansıtıldı. Gecede bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, öğrencilik yıllarında kendisinin de Türk Ocakları'na ilgisinin olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, 1912'li yılların Türk tarihinin en sıkıntılı yılları olduğunu söyleyerek, bu dönemde birçok toprağın kaybedildiğini hatırlattı. Çanakkale Savaşı, Sarıkamış gibi olayların o dönemlerde büyük bir milli şuurun uyanmasına ve Türk Ocakları'nın kurulmasına sebep olduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Gül, 1960 yılından sonra da Türk Ocakları'nın milli şuurungençlere öğretilmesi noktasında çok önemli olduğunu ifade etti.
Türk Ocakları'nın gençliğe milli şuurun öğretilmesi noktasında bir mektep gibi çalıştığını vurgulayan Gül, "Konferanslar, toplantılar, kültür faaliyetleri, tarih faaliyetleri tekrar tarih şuurunun Türk gençliğinde sağlanması, tekrar bilinçlenmenin, bir nevi aydınlanmanın, bilgilendirmenin... Bu faaliyetler çok tabi değerli faaliyetler oldu. O faaliyetlerin siyasete yansımaları da herkes tarafından bilinir" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türk Ocakları'nın Türkiye'de milli şuurun yeniden canlanması noktasında faaliyetler yaparken, Sovyetler Birliği'nin de çökmesiyle Türk Dünyası'nın ne kadar geniş, ne kadar büyük olduğunun yine Türk Ocakları tarafından Türk gençliğine hatırlatıldığını kaydetti.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasıyla Türk dünyasıyla aradaki kopukluğun giderildiğini ve bir büyük kucaklaşmanın sağlandığını ifade eden Gül, "20 yıl içerisinde bağımsızlıklarını ispatlayan bu devletler kurumsal yapılarınıyavaş yavaş kurmaya başladılar ve bundan sonra tabi ki daha emin bir şekilde yollarına devam edecekler. Bütün bu yol alışta Türkiye şüphesiz ki kendilerine çok büyük bir ilham kaynağı olmakta, örnek olmakta ve en büyük desteği vermektedir" şeklinde konuştu.
"ÇOK DAHA BÜYÜK SINAVLARLA KARŞI KARŞIYAYIZ"
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin örnek alınan bir ülke haline geldiğini ve sebepten dolayı da Türkiye'ye büyük görevler düştüğünü belirterek, şunları kaydetti: "Bundan sonra çok daha büyük sınavlarla karşı karşıyayız açıkçası. Bugünkü dünya çok daha farklı bir dünya. 20 sene, 40 sene, 50 sene önceki dünyadan çok daha farklı bir dünya. Önce bugünkü, dünya tarihçesini ve gerçeğini hepimizin görmesi gerekir. Sınırların anlamsız hale geldiği, haberleşmenin artık her şeyi şeffaf hale getirdiği bir dünyada yaşıyoruz. Böyle bir dünyada düşüncelerimiz, ideallerimiz nasıl gerçekleşecek? Büyük dayanışma nasıl olacak? Burada şüphesiz ki Türkiye Cumhuriyeti'ne büyükgörevler düşmekte. Ve bizler istesek de, istemesek de örnek olmaktayız." "Cihannüma imparatorluklar kurmuş bir milletin fertleri ve bir milletin mensupları olarak her şeyden önce çok büyük bir özgüven içerisinde olmamız gerekir" diyen Cumhurbaşkanı Gül, "Özgüven içerisinde hareket ederken, şüphesiz ki demokratik temel ilkeler, hukukun üstünlüğü, insanların hakları, özgürlükleri... Bütün bunlar kadar Türk milletinin başının ve Türk dünyasının başının dik olması gerekir. Önümüzde daha büyük sınavlar derken aslında bunları kastediyorum" şeklinde konuştu.
Türk Ocakları'nın milliyetçilik anlayışının hiçbir zaman ırkçı ve dar kalıp içerisinde olmadığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, konuşmasında şunları söyledi: "Hiçbir zaman Türk Ocakları dar bir milliyetçilik bakışı içerisinde olmamıştır, bir ırkçı bakış içerisinde olmamıştır. Biraz önce söylediğim gibi Cihannüma imparatorluklar kurmuş ve bunları yüz yıllarca yönetmiş ve tarihe medeniyette, ilimde, devlet yönetmede iz vurmuş bir milletin mensupları olarak bunu söylüyorum. Böyle bir anlayış içerisinde bugünkü modern değerleri birleştirdiğimizde inanıyorum ki o zaman Türk bayrağını dünyanın her köşesinde çok daha şanlı bir şekilde dalgalandırmaya devam edeceğiz.Ve Türk bayrağının yanında şüphesiz ki 6 devletin bayrağını da... Bizler 6 devlet fakat 1 milletin mensupları olarak dayanışmamızı, iş birliğimizi, birbirimize olan desteğimizi ve katkımızı çok daha müşahhas hale getireceğiz." Türk Ocakları Genel Başkanı Nuri Gürgür ise, Türk Ocakları'nın kuruluşunun Osmanlı'nın içeriden ve dışarıdan kuşatıldığı bir döneme denk geldiğini belirterek, Türk Ocakları'nın kuruluşunun aynı zamanda o dönemin gençleri tarafından ilgiyle karşılandığını söyledi.
Türk Ocakları'nın temsil ettiği milliyetçiliğin, yerli ve milli bir nitelik taşıdığını söyleyen Gürgür, Türk Ocakları'nın benimsediği milliyetçiliğin, Avrupa'nın nazizim, faşizm gibi ayrılıkçı milliyetçilikleriyle bağdaşamayacağını ifade etti.
"Bizim milliyetçiliğimiz, ötekileştirici bir milliyetçilik değildir" diyen Gürgür, "Bizim milliyetçilik anlayışımız, kucaklaştırıcı, birleştirici bir anlayışın ürünüdür" diye konuştu.
Bazı çevrelerin Anayasa üzerinden Türkiye'yi bir dönüşüme sokma çabalarından kaygı duyduklarını belirten Gürgür, "Türkiye bireysel hak ve özgürlükler anlamında, gelişmiş ülke insanlarının haklarına sahip kılınmalı, eksikler biran önce giderilmeli, tam ve kamil anlamda hukuk devleti olmak biran önce sağlanmalıdır" dedi.
Nuri Gürgür konuşmasının ardından ise, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e "100. Yıl Hatıra Plaketi" takdim etti. Cumhurbaşkanı Gül de daha sonra TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve bazı konuklara da plaket takdim etti .