TİKA'dan Latin Amerika Açılımı
25 Ülkede Ofisi bulunan, ancak 100 ülkede etkin çalışarak proje üreten, faaliyet gösterdiği ülkelerin halkları ve yönetimleri tarafından takdir toplayan, Türkiye'nin siyasi, diplomatik ve ekonomik ilişkilerine katkı sağlayan TİKA, enerji potansiyeli bulunan Latin Amerika'ya açılıyor.
TİKA Başkanı Çam: ''Latin Amerika ülkeleri ile sağlık, tarımsal ve ticari faaliyetleri geliştirecek çalışmalar yapacağız'' ''TİKA'nın kullandığı değişik bütçeler ve şartlı bağışlar var. Bunun yanı sıra işbirliği yapılan kuruluşların dolaylı bütçeleri, Başbakanlık ve AFAD'ın değişik bütçeleri var. TİKA'nın 2011 yılı bütçesi 200 milyon dolar civarındaydı'' ''Girdiğimiz, yatırım yaptığımız, ilişkilerimizi, işbirliklerimizi artırdığımız yerlerde Türkiye'miz daha etkin bir konumda oluyor'' ANKARA Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanı Serdar Çam, TİKA'nın son süreçte hızlı bir büyümeye geçtiğini belirterek, ''Latin Amerika ile ilgili çalışmalarımız sürüyor
Sağlık, tarımsal faaliyetler ve ticari faaliyetleri geliştirecek çalışmalar yapacağız'' dedi. TİKA Başkanı Çam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1992 yılında kurulan TİKA'nın bugün 25 ülkede faal olarak çalışma yaptığını, 5 ülkede ofis açma hazırlığında olduğunu belirtti. Çam, şunları kaydetti: ''100 ülkede etkin çalışıyoruz. Ofislerimiz 25 ülkede olsa da 100 ülkede proje gerçekleştiriyoruz. Küçüklü büyüklü pek çok ülkeye girmiş durumdayız. Genelde o ülkenin, devlet yönetimlerinden, hükümetlerinden gelen talepler üzerine o ülkelerde projeler yürütüyoruz. TİKA, faaliyetleri ile Türkiye'nin o ülkelerle olan ilişkilerini artırıyor.Devletimizin uluslararası faaliyetleri çerçevesinde genişliyoruz, büyüyoruz. Herhangi bir menfaat hesabı olmaksızın çalışıyoruz. Hesap yapmaksızın çalışsak da sonuçları itibarıyla ülkemize çok önemli kazanımlar sağlıyor.
Bir ülkede etkin olmanız, başta o ülkenin halkı olmak üzere devlet yönetimi tarafından çok büyük bir sevgi ve saygı ile karşılaşıyorsunuz. Bunun dolayı olarak pek çok getirisi oluyor.'' Arap Baharı ile 6-7 ay içinde ofis sayısını yüzde 20 artırdıklarını belirten Çam, Latin Amerika ülkelerine yönelik yardım faaliyetlerine başlayacaklarını bildirdi. Latin Amerika ülkelerinin enerji ve ekonomi açıdan potansiyellerinin bulunduğuna dikkati çeken Çam, şöyle konuştu: ''Yardım kuruluşları dünyada işbirliği yaparak projeler üretiyorlar. Ülkelerinin enerjilerini biraraya getirerek kendileri de etkin konuma geliyor. Mesela Meksika'nın yardım teşkilatı ile Busan'da bir toplantı yaptık. Dünyadaki yardım teşkilatlarının katıldığı bir kongre vardı. Ona katılmıştık. Meksika pek çok proje geliştiriyor. Enerji santralleri, kalkınma programları... Bizimle işbirliği yapmak istediler. Aynı zamanda Japonya'nın Jaika yardım teşkilatı var. Afganistan'a dönük bazı yardım programlarında Türkiye ile çalışmak istediklerini söylüyorlar.
Geçtiğimiz haftalarda protokol da imzaladık.'' Ekvador Cumhurbaşkanı Rafael Correa'nın geçtiğimiz hafta Türkiye'de bulunduğunu hatırlatan Çam, Latin Amerika'daki bazı ülkelerin direkt olarak kalkınma yardımlarına ihtiyacı olmadığını, ancak işbirlikleri yapmak istediklerini dile getirdi. TİKA Başkanı Serdar Çam, şöyle devam etti: ''Bir ülkenin potansiyeli, başka bir ülkenin potansiyeli ile birleşince inanılmaz şekilde büyüyor. Latin Amerika ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Sağlık, tarımsal ve ticari faaliyetleri geliştirecek çalışmalar yapacağız. Bolivya, Kolombiya gibi değişik ülkeler var. Haziran'da Rio'da gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin yardım teşkilatlarının katıldığı bir zirve yapılacak. Ona yönelik çalışmalar hazırlıyoruz.'' Ortadoğu'dan Afrika'ya, Balkanlar'dan Orta Asya'ya yatırımlarının giderek arttığını ifade eden Çam, ''TİKA'nın bütçesi 80 milyon TL. Ancak TİKA'nın kullandığı değişik bütçeler ve şartlı bağışlar var. Bunun yanı sıra işbirliği yapılan kuruluşların dolaylı bütçeler, Başbakanlık ve AFAD'ın değişik bütçeleri var.
TİKA'nın 2011 yılı bütçesi 200 milyon dolar civarındaydı'' dedi. Çam, TİKA'nın pergel misali Türkiye merkezli olarak çalışmalarını sürdürdüğünü, sağlık, eğitim ve benzer alanlardaki çalışmalarına da ağırlık verdiğini ifade etti. -''Somali'de uzun soluklu çalışma başlatıldı''- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 19 Ağustos 2011'da Somali'ye yaptığı ziyaretle orada uzun soluklu bir çalışma başlatıldığını dile getiren Çam, şunları belirtti: ''Sıkıntılardan kalıcı bir şekilde kurtulmalarını sağlayabilecek çalışma başlatıldı. TİKA da üzerine düşen görevi yerine getirmeye başladı. Sadece TİKA değil, devletimiz ve milletimiz de. Kızılay, AFAD, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı... Herkes yardıma koştu. TİKA teknik yardımların sağlanmasında etkin rol oynadı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın başkanlığında Somali Yardımları Koordinasyon Kurulu kuruldu. Bunun sekretaryasını biz yürütüyoruz. Orada kullanılan kaynaklar, milletin kaynaklarıydı. Bu enerjinin oraya yansıması oldu.'' Çam, dünyada pek çok TİKA benzeri kuruluş bulunduğunu, bunların ağırlıklı olarak ihtiyaç duyulan bölgelere yardım götürdüğünü ifade ederek, ''TİKA'nın farkı kuruluşunda insani, olaylara tarihi misyonumuzdan gelen, düşmüşün, mağdurun, açın halinden anlamaya çalışan, lokmalarını paylaşan milletin yansıması olan bir kuruluş görmek gerekiyor'' dedi. TİKA'nın dolaylı olarak Türkiye'nin siyasi ve diplomatik ekonomik ilişkilerine katkı sağladığını söyleyen Çam, şöyle dedi: ''Bizim girdiğimiz, yatırım yaptığımız, ilişkilerimizi, işbirliklerimizi artırdığımız yerlerde Türkiye'miz daha etkin bir konumda oluyor.
Büyükelçiliklerimizin hizmet alanlarını güçlendirmiş oluyoruz. Onların oralardaki itibarlarına daha da itibar katmış oluyoruz. Çok değişik bölgelerde değişik hizmetlerimiz oluyor. Bazı yerlerde tarımsal, bazı yerlerde kültüre, bazı yerlerde sadece kapasite katkılarımız oluyor. Bazı yerlerde de hepsi ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor.'' -''Faaliyetlerimiz Uzakdoğu'ya kadar uzanıyor''- Çam, TİKA'nın Orta Asya'da Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan'da faaliyet gösterdiğini söyleyerek, ''Uzakdoğu'ya kadar faaliyet alanlarımız uzuyor. En az gelişmiş 48 ülkeden 11'ine hizmet götürdük. Afganistan, Sudan, Somali ve Etiyopya gibi en az gelişmiş ülkeler konumundaki ülkelere teknik yardımda bulunmuştuk. Uzakdoğu'da ve Latin Amerika'da bulunan çeşitli ülkelere de yeni projeler geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz'' diye konuştu. Bugüne kadar küçüklü büyüklü 100 ülkede TİKA bayrağının dalgalandırıldığını dile getiren Çam, şöyle konuştu: ''TİKA'nın imkanlarımız çerçevesinde faaliyet ve etkinlik alanlarının artırılmasını hedefliyoruz. Proje geliştirme kapasitesini artırması. Bir anda 200 ülkeye gidebilirsiniz, gelişi güzel projeler yapabilirsiniz, ama kaynaklarınızın optimum kullanılması önemli. Bir çırpıda 50 ülkeye uzmanları gönderip projeler yapabilirsiniz. Küçük bir sağlık ocağı veya yatırım yaparsınız. Ancak kaynakların optimum noktada yönetilebilir olmasının sağlanması gerekiyor. Biz ülke sayısından ziyade nitelikli bir şekilde sağlıklı bir şekilde büyümeyi öngörmekteyiz.'' Balkanlar'ın ''Ecdat yadigarı'' olduğuna işaret eden Çam, ''Uluslararası değerleri olan eserlerle dolu bölgelerimiz. Oradaki Osmanlı eserleri sadece biz Türklere ve Osmanlılara ait değil, orada yaşayan Balkan halklarına, bütün unsurlarına ve dünyaya ait bir miras. Dolayısıyla yok olmadan, tahrip olmadan sahip çıkılması gerekiyor. Biz de üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Önemli bir bütçemizi bu çalışmalara ayırıyoruz'' dedi. Çam, OECD kalkınma yardımlarını organize eden ve ''zenginler kulübü'' olarak adlandırılan komiteye üye olmalarının istendiğini belirterek, şunları anlattı: ''Türkiye'yi de ısrarla bu komitenin içine üye olarak almak istediklerini Brian Atwood, geçtiğimiz aylarda Türkiye'ye geldiğinde ifade etti.
OECD Bakanlar Kurulu başkanlığını bu dönem Türkiye yapacak. Bu dönemde böyle bir taleple karşı karşıyayız. Türkiye'nin neden DAC'a üye yapılmak istendiğini araştırdık. Öncelikle Türkiye'nin artık zengin, yardım alan değil, yardım veren ülke haline geldiğini ifade ediyorlar.'' TİKA'nın çalışmalarını ve faaliyet alanlarını son 5-6 yılda hızlı bir şekilde artırdığını kaydeden Çam, Türkiye büyüdükçe genişledikte TİKA'nın da büyüyeceğini söyledi. -Yusuf Sinaneddin Türbesi- Makedonya'da Ohrid'de Yusuf Sinaneddin Türbesi'nin restorasyonunu yaptıklarını bildiren Çam, şunları söyledi: ''Ohrid Kalesi'nin bulunduğu yerinde İmaret Cami vardı yakın zamana kadar. Orayı yıkmışlar ve yerine büyük bir kilise ve etrafında kazı alanları yaparak bir Hristiyanlık merkezi olarak şekillendirmişler. O bölgede daha düne kadar hep Hıdrellez şenlikleri yapılırmış. İnsanlar yiyeceklerini, içeceklerini alıp orada bir kutlama yaparlarmış. Nüfusun azalması ile şenliklere ara verilmiş. Biz o şenliklerin tekrar başlaması için neler yapılabileceğini Ohrid'deki Türk arkadaşlarla konuştuk. O alanın, caminin yıkıldığı yerin etrafındaki kazı ortasında bir türbe var.
Yusuf Sinaneddin Türbesi. Fatih Sultan Mehmet'ten önce gitmiş. Bir anlamda manevi fatihlerden birisi. Bir keramet gibi her yer yıkılmış, kazılmış, bir tek onun türbesi ortada duruyor. Bu beni çok etkilemişti. Oraya biz hemen restorasyon çalışması başlattık. Bu aylarda bitecek.' '
Sağlık, tarımsal faaliyetler ve ticari faaliyetleri geliştirecek çalışmalar yapacağız'' dedi. TİKA Başkanı Çam, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1992 yılında kurulan TİKA'nın bugün 25 ülkede faal olarak çalışma yaptığını, 5 ülkede ofis açma hazırlığında olduğunu belirtti. Çam, şunları kaydetti: ''100 ülkede etkin çalışıyoruz. Ofislerimiz 25 ülkede olsa da 100 ülkede proje gerçekleştiriyoruz. Küçüklü büyüklü pek çok ülkeye girmiş durumdayız. Genelde o ülkenin, devlet yönetimlerinden, hükümetlerinden gelen talepler üzerine o ülkelerde projeler yürütüyoruz. TİKA, faaliyetleri ile Türkiye'nin o ülkelerle olan ilişkilerini artırıyor.Devletimizin uluslararası faaliyetleri çerçevesinde genişliyoruz, büyüyoruz. Herhangi bir menfaat hesabı olmaksızın çalışıyoruz. Hesap yapmaksızın çalışsak da sonuçları itibarıyla ülkemize çok önemli kazanımlar sağlıyor.
Bir ülkede etkin olmanız, başta o ülkenin halkı olmak üzere devlet yönetimi tarafından çok büyük bir sevgi ve saygı ile karşılaşıyorsunuz. Bunun dolayı olarak pek çok getirisi oluyor.'' Arap Baharı ile 6-7 ay içinde ofis sayısını yüzde 20 artırdıklarını belirten Çam, Latin Amerika ülkelerine yönelik yardım faaliyetlerine başlayacaklarını bildirdi. Latin Amerika ülkelerinin enerji ve ekonomi açıdan potansiyellerinin bulunduğuna dikkati çeken Çam, şöyle konuştu: ''Yardım kuruluşları dünyada işbirliği yaparak projeler üretiyorlar. Ülkelerinin enerjilerini biraraya getirerek kendileri de etkin konuma geliyor. Mesela Meksika'nın yardım teşkilatı ile Busan'da bir toplantı yaptık. Dünyadaki yardım teşkilatlarının katıldığı bir kongre vardı. Ona katılmıştık. Meksika pek çok proje geliştiriyor. Enerji santralleri, kalkınma programları... Bizimle işbirliği yapmak istediler. Aynı zamanda Japonya'nın Jaika yardım teşkilatı var. Afganistan'a dönük bazı yardım programlarında Türkiye ile çalışmak istediklerini söylüyorlar.
Geçtiğimiz haftalarda protokol da imzaladık.'' Ekvador Cumhurbaşkanı Rafael Correa'nın geçtiğimiz hafta Türkiye'de bulunduğunu hatırlatan Çam, Latin Amerika'daki bazı ülkelerin direkt olarak kalkınma yardımlarına ihtiyacı olmadığını, ancak işbirlikleri yapmak istediklerini dile getirdi. TİKA Başkanı Serdar Çam, şöyle devam etti: ''Bir ülkenin potansiyeli, başka bir ülkenin potansiyeli ile birleşince inanılmaz şekilde büyüyor. Latin Amerika ile ilgili çalışmalarımız sürüyor. Sağlık, tarımsal ve ticari faaliyetleri geliştirecek çalışmalar yapacağız. Bolivya, Kolombiya gibi değişik ülkeler var. Haziran'da Rio'da gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin yardım teşkilatlarının katıldığı bir zirve yapılacak. Ona yönelik çalışmalar hazırlıyoruz.'' Ortadoğu'dan Afrika'ya, Balkanlar'dan Orta Asya'ya yatırımlarının giderek arttığını ifade eden Çam, ''TİKA'nın bütçesi 80 milyon TL. Ancak TİKA'nın kullandığı değişik bütçeler ve şartlı bağışlar var. Bunun yanı sıra işbirliği yapılan kuruluşların dolaylı bütçeler, Başbakanlık ve AFAD'ın değişik bütçeleri var.
TİKA'nın 2011 yılı bütçesi 200 milyon dolar civarındaydı'' dedi. Çam, TİKA'nın pergel misali Türkiye merkezli olarak çalışmalarını sürdürdüğünü, sağlık, eğitim ve benzer alanlardaki çalışmalarına da ağırlık verdiğini ifade etti. -''Somali'de uzun soluklu çalışma başlatıldı''- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 19 Ağustos 2011'da Somali'ye yaptığı ziyaretle orada uzun soluklu bir çalışma başlatıldığını dile getiren Çam, şunları belirtti: ''Sıkıntılardan kalıcı bir şekilde kurtulmalarını sağlayabilecek çalışma başlatıldı. TİKA da üzerine düşen görevi yerine getirmeye başladı. Sadece TİKA değil, devletimiz ve milletimiz de. Kızılay, AFAD, Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı... Herkes yardıma koştu. TİKA teknik yardımların sağlanmasında etkin rol oynadı. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ'ın başkanlığında Somali Yardımları Koordinasyon Kurulu kuruldu. Bunun sekretaryasını biz yürütüyoruz. Orada kullanılan kaynaklar, milletin kaynaklarıydı. Bu enerjinin oraya yansıması oldu.'' Çam, dünyada pek çok TİKA benzeri kuruluş bulunduğunu, bunların ağırlıklı olarak ihtiyaç duyulan bölgelere yardım götürdüğünü ifade ederek, ''TİKA'nın farkı kuruluşunda insani, olaylara tarihi misyonumuzdan gelen, düşmüşün, mağdurun, açın halinden anlamaya çalışan, lokmalarını paylaşan milletin yansıması olan bir kuruluş görmek gerekiyor'' dedi. TİKA'nın dolaylı olarak Türkiye'nin siyasi ve diplomatik ekonomik ilişkilerine katkı sağladığını söyleyen Çam, şöyle dedi: ''Bizim girdiğimiz, yatırım yaptığımız, ilişkilerimizi, işbirliklerimizi artırdığımız yerlerde Türkiye'miz daha etkin bir konumda oluyor.
Büyükelçiliklerimizin hizmet alanlarını güçlendirmiş oluyoruz. Onların oralardaki itibarlarına daha da itibar katmış oluyoruz. Çok değişik bölgelerde değişik hizmetlerimiz oluyor. Bazı yerlerde tarımsal, bazı yerlerde kültüre, bazı yerlerde sadece kapasite katkılarımız oluyor. Bazı yerlerde de hepsi ihtiyaç olarak karşımıza çıkıyor.'' -''Faaliyetlerimiz Uzakdoğu'ya kadar uzanıyor''- Çam, TİKA'nın Orta Asya'da Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan'da faaliyet gösterdiğini söyleyerek, ''Uzakdoğu'ya kadar faaliyet alanlarımız uzuyor. En az gelişmiş 48 ülkeden 11'ine hizmet götürdük. Afganistan, Sudan, Somali ve Etiyopya gibi en az gelişmiş ülkeler konumundaki ülkelere teknik yardımda bulunmuştuk. Uzakdoğu'da ve Latin Amerika'da bulunan çeşitli ülkelere de yeni projeler geliştirilmesi konusunda çalışmalar yapıyoruz'' diye konuştu. Bugüne kadar küçüklü büyüklü 100 ülkede TİKA bayrağının dalgalandırıldığını dile getiren Çam, şöyle konuştu: ''TİKA'nın imkanlarımız çerçevesinde faaliyet ve etkinlik alanlarının artırılmasını hedefliyoruz. Proje geliştirme kapasitesini artırması. Bir anda 200 ülkeye gidebilirsiniz, gelişi güzel projeler yapabilirsiniz, ama kaynaklarınızın optimum kullanılması önemli. Bir çırpıda 50 ülkeye uzmanları gönderip projeler yapabilirsiniz. Küçük bir sağlık ocağı veya yatırım yaparsınız. Ancak kaynakların optimum noktada yönetilebilir olmasının sağlanması gerekiyor. Biz ülke sayısından ziyade nitelikli bir şekilde sağlıklı bir şekilde büyümeyi öngörmekteyiz.'' Balkanlar'ın ''Ecdat yadigarı'' olduğuna işaret eden Çam, ''Uluslararası değerleri olan eserlerle dolu bölgelerimiz. Oradaki Osmanlı eserleri sadece biz Türklere ve Osmanlılara ait değil, orada yaşayan Balkan halklarına, bütün unsurlarına ve dünyaya ait bir miras. Dolayısıyla yok olmadan, tahrip olmadan sahip çıkılması gerekiyor. Biz de üzerimize düşen görevi yerine getiriyoruz. Önemli bir bütçemizi bu çalışmalara ayırıyoruz'' dedi. Çam, OECD kalkınma yardımlarını organize eden ve ''zenginler kulübü'' olarak adlandırılan komiteye üye olmalarının istendiğini belirterek, şunları anlattı: ''Türkiye'yi de ısrarla bu komitenin içine üye olarak almak istediklerini Brian Atwood, geçtiğimiz aylarda Türkiye'ye geldiğinde ifade etti.
OECD Bakanlar Kurulu başkanlığını bu dönem Türkiye yapacak. Bu dönemde böyle bir taleple karşı karşıyayız. Türkiye'nin neden DAC'a üye yapılmak istendiğini araştırdık. Öncelikle Türkiye'nin artık zengin, yardım alan değil, yardım veren ülke haline geldiğini ifade ediyorlar.'' TİKA'nın çalışmalarını ve faaliyet alanlarını son 5-6 yılda hızlı bir şekilde artırdığını kaydeden Çam, Türkiye büyüdükçe genişledikte TİKA'nın da büyüyeceğini söyledi. -Yusuf Sinaneddin Türbesi- Makedonya'da Ohrid'de Yusuf Sinaneddin Türbesi'nin restorasyonunu yaptıklarını bildiren Çam, şunları söyledi: ''Ohrid Kalesi'nin bulunduğu yerinde İmaret Cami vardı yakın zamana kadar. Orayı yıkmışlar ve yerine büyük bir kilise ve etrafında kazı alanları yaparak bir Hristiyanlık merkezi olarak şekillendirmişler. O bölgede daha düne kadar hep Hıdrellez şenlikleri yapılırmış. İnsanlar yiyeceklerini, içeceklerini alıp orada bir kutlama yaparlarmış. Nüfusun azalması ile şenliklere ara verilmiş. Biz o şenliklerin tekrar başlaması için neler yapılabileceğini Ohrid'deki Türk arkadaşlarla konuştuk. O alanın, caminin yıkıldığı yerin etrafındaki kazı ortasında bir türbe var.
Yusuf Sinaneddin Türbesi. Fatih Sultan Mehmet'ten önce gitmiş. Bir anlamda manevi fatihlerden birisi. Bir keramet gibi her yer yıkılmış, kazılmış, bir tek onun türbesi ortada duruyor. Bu beni çok etkilemişti. Oraya biz hemen restorasyon çalışması başlattık. Bu aylarda bitecek.' '