'' Ucuz Balık'' Tezgahlara Veda Ediyor

Yaklaşık 1 ay sonra gelecek av yasağı nedeniyle balıkçılar tezgahtaki ürün çeşitliliğinin azalacağına ve fiyatların yükseleceğine üzülürken, bilim adamları ise tüketicilerin şu günlerde bol bol taze ve ucuz balık tüketmesini öneriyor.

AA muhabirinin derlediği bilgiye göre, 1 Eylül itibariyle ''Vira Bismillah'' diyen Mersinli balıkçılar, her sabah büyük bir özveriyle yakaladıkları çeşit çeşit balıkları, tezgahlarına dizerek, müşteri beklemeye başlıyor. Ancak, 15 Nisan'da gelecek av yasağı nedeniyle üzüntülü olan balıkçılar, 1 ay sonra tezgahtaki ürün bolluğunun azalacağını ve bu yüzden fiyatların yükseleceğini belirtiyor.

Bugünlerde barbun, levrek ve çupranın 15, hamsinin 10, sardalyanın 5, gümüşün 12, dil balığının ise 10 TL'den satışa sunulduğu Mersin Balık Pazarı'nda, gelecek aydan itibaren fiyatların katlanması bekleniyor.

Mersin Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bedii Cicik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk insanının taze balığa ulaşma olanağının yılın 12 ayında mümkün olduğunu, ancak av sezonunun serbest olduğu dönemdeki kadar çeşit seçeneğinin olmayacağını söyledi.

Avlanma yasağının gelmesiyle birlikte dil, barbun ve karides gibi dipte bulunan su ürünlerine ulaşmanın zorlaşacağına işaret eden Cicik, şöyle konuştu:
''Av yasağının gelmesiyle balıkçılardaki çeşit bolluğu azalacak. Ayrıca balık bolluğu olmadığı için fiyatlar da gözle görülür şekilde artacaktır. Mesela şu an 25-30 TL'ye alınabilen karides, yasak dönemde geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da 60-70 TL'ye kadar yükselecek. O yüzden bu dönemlerin iyi değerlendirilmesi gerekir. Şu an hem damak tadımıza uygun ürünlere kolayca ulaşabileceğimiz gibi, bu ürünleri de çok ucuza tüketebiliriz. Ama gelecek aydan itibaren durum değişir. Hem şimdiki kadar balık çeşidi bulamayız, hem bulduğumuzu da daha pahalıya satın alırız.''

-Türkiye'de balık tüketimi-
Cicik, Türkiye'nin özellikle deniz balığı üretimi anlamında önemli bir potansiyele sahip olduğunu söyledi.
Fakat bu zenginliğe karşı, Türk insanının balık tüketme alışkanlığının henüz beklenen seviye ulaşmadığını anlatan Cicik,''Mesela AB ülkelerinde taze balığa ulaşma olanakları bizdeki kadar yüksek değil. Ama ona rağmen, bizden 50-60 kat daha fazla balık tüketimleri var. Geçtiğimiz yıllardaki balık tüketimimizi, şimdiyle kıyaslarsak, bir nebze de olsa artış gözlemleyebiliriz. Fakat bu yeterli değil. Tanıtım faaliyetleriyle tüketim miktarını daha yukarılara çekmemiz gerekir'' dedi.

-Balığın yararları-
Balığın insan sağlığına çok önemli yararlarının olduğuna işaret eden Cicik, su ürünlerinde karasal hayvan etine kıyasla çok daha fazla Omega-3 yağ asitleri bulunduğunu bildirdi.

Bu asitler sayesinde su ürünlerinin kalp hastalıklarına iyi geldiğini, ayrıca damar sertleşmesini engellediğini anlatan Cicik, su ürünlerinin karakteristik özelliği itibariyle gelişmekte olan çocuklarda kemiklerin güçlenmesine ve hücreleri zayıflayan kemiklerin de daha dirençli hale gelmesine ciddi oranda katkı sağladığını vurguladı.

Cicik, ''7'den 70'e herkese balık tüketmelerini öneriyoruz. Temennimiz balık üretimi açısından zengin olan ülkemizde tüketimin de AB ülkelerindeki kadar yüksek olması'' diye konuştu.