Bakan Günay'dan Chp'ye Tek Adam Göndermesi: Önce Kendi Tarihlerine Baksınlar
Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, tek adam iddiasında olanların önce kendi partilerinin tarihine bakması gerektiğini söyledi.
Sivas olayları ile ilgili de konuşan Günay, Sivas katliamı, Başbağlar, Bingöl 'deki çocuklar öldüğü zaman DYP, SHP koalisyonu olduğunu hatırlatarak, 'Demirel Cumhurbaşkanı, İnönü Başbakan Yardımcısı. Bir yönetim zafiyeti olduysa tam o dönemde oldu.” dedi.
tv8 'de Erkan Tan 'ın konuğu olan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti 'ye yönelik tek adam iddialarına sert cevap veren Bakan Günay, “Başbakanımızın toplumda ve parti içerisinde elbette itibarı var. Başarılı insanların bir karizması olur tabii ki; ama bunu tek adam diktatörlüğü gibi tarif etmek yanlış olur. Tek adam iddiasında olanlar önce kendi partilerinin tarihine baksınlar. Oralarda ne tek adam diktatörlükleri olmuş... Sonra hep beraber demokrasi konuşalım.” ifadelerini kullandı.
Türkiye 'de 'sosyal faşist' çevrelerin kendini 'sosyal demokrat' sandığını öne süren Günay, sözlerine şöyle devam etti: 'AK Parti 'nin içindeki sosyal demokrat cereyanı diğer partilerden daha güçlüdür. Türkiye 'de hala sosyal demokrat kavramı varsa ben onun temsilcisiyim. Türkiye 'de biraz kavramlar ve kafalar karışık. Milletin inancı ile alay eden kesimler, sosyal faşistler kendilerini sosyal demokrat sanıyorlar. AK Parti ile 27 Nisan muhtırasının arkasından bir yürek bağı ve fiili bir bağ kurduk ve aynen devam ediyoruz.” diye konuştu.
“DİYELİM Kİ 3 -5 MECZUP BÖYLE BİR OLAY ÇIKARDI; DEVLET, JANDARMA NEREDEYDİ?”
Sivas olayları davasında çıkan sonuç üzerine de açıklama yapan Günay, 'Sivas olayında zaman aşımı sonucundan üzüntü duyduk açıkçası. Sivas 'ta güpegündüz şehrin ortasında bir otel yakıldı. Orada bulunan herkes, 37 kişi o yangında canını yitirdi. Devletin, jandarmanın gözü önünde oldu. 20 yıl sonra bile nihai sonuç alamadık ve zaman aşımı sonucu çıktı işi bazı failler açısından durdurdu. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Yargının bunu bir sonuca bağlaması gerekiyordu.” değerlendirmesi yaptı.
“Diyelim ki 3 -5 meczup böyle bir olayı çıkardı, insanlar da bir kitle psikoloji içerisinde seyretti, peki jandarma ne yaptı? Onlar yetişene kadar değil polis, jandarma oradaydı. Türkiye 'de çeşitli kılıklarda provokasyonlar yapıldı. Bunların provokasyon olduğunu görüyoruz. Kitle psikolojisini önlemek zorunda olanlar 2 dakika ötedeydi. Devlet orada görevini yerine getirmedi.” diyen Günay, Sivas olayı öncesi ve sonrasında yaşananların araştırılmasını istemeyen bir irade bulunduğunu kaydetti. Bakan Günay, Sivas olayları ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: '3 Temmuz 'dur Sivas olayı. Ondan bir ay önce Erzincan 'ın bir köyünde 33 kişi canını yitirdi çeşitli tuzaklarla. Orada Turgut Özal 'ın vefat ettiği, Süleyman Demirel 'in Cumhurbaşkanı olduğu, hükümetin değiştiği, Erdal İnönü 'nün vekil olduğu bir dönemdi. Turgut Özal bazı şeyleri çözmek üzereyken canını yitirdi ve hala tartışılıyor. Orada bir fetret dönemi yaşandı Türkiye 'de. Bunların tamamının araştırılması lazım. Bu işleri idare eden bir irade var, hepsi araştırılmasın istiyor. Yargılamanın sağlıklı sonuca ulaşmamasını sürdürme fırsatı bulabildiler.”
Sivas katliamı, Başbağlar, Bingöl 'deki çocuklar öldüğü zaman DYP, SHP koalisyonu olduğunu hatırlatan Günay, 'Demirel Cumhurbaşkanı, İnönü Başbakan Yardımcısı. Bir yönetim zafiyeti olduysa tam o dönemde oldu. O dönemde tuzak bir dönem yaşandı. Bugünkü iktidar tam 10 yıl sonra iş başına geldi. Bunu söyleyen arkadaşlar yakın tarihe bakmalıdırlar. Oradan buraya nasıl fatura çıkarılabilir?” şeklinde konuştu.
“ASIL MÜRTECİLER VAR MİLLİ EĞİTİM DENETİMİNDE DİN EĞİTİMİ İSTEMEYEN”
Türkiye 'de asıl mürteci bazı yaklaşımların, Milli Eğitim 'in denetiminde din eğitimini istemediğini belirten Bakan Günay, 'Milli Eğitim 'in denetiminde bir din eğitiminde Cumhuriyet'e, laikliğe ne zarar gelir? Müslümanlığın devlet okulunda öğretilmesinden rahatsız olanlar da var.” ifadelerini kullandı.
4+4+4 düzenlemesi ile ilgili de açıklama yapan Bakan Günay, sözlerini şöyle tamamladı: 'Meclis kürsüsünü arkadaşlar işgal ediyor. Bunlar olmaz, Meclis 'te konuşanı engellemek olmaz. 90 muhalif milletvekili (komisyon üyesi olmayan) konuşmuş, 4 tane iktidar milletvekili konuşmuş. Böyle bir şey olamaz. Meclis çalışamaz. 'Ben azınlıktayım, ama sana yeri göğü dar edip bu yasayı çıkaramazsın' diyemezsin, demokrasiye aykırı bu. Kabul edenler, etmeyenler; çoğunluğun dediği olur.”
tv8 'de Erkan Tan 'ın konuğu olan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti 'ye yönelik tek adam iddialarına sert cevap veren Bakan Günay, “Başbakanımızın toplumda ve parti içerisinde elbette itibarı var. Başarılı insanların bir karizması olur tabii ki; ama bunu tek adam diktatörlüğü gibi tarif etmek yanlış olur. Tek adam iddiasında olanlar önce kendi partilerinin tarihine baksınlar. Oralarda ne tek adam diktatörlükleri olmuş... Sonra hep beraber demokrasi konuşalım.” ifadelerini kullandı.
Türkiye 'de 'sosyal faşist' çevrelerin kendini 'sosyal demokrat' sandığını öne süren Günay, sözlerine şöyle devam etti: 'AK Parti 'nin içindeki sosyal demokrat cereyanı diğer partilerden daha güçlüdür. Türkiye 'de hala sosyal demokrat kavramı varsa ben onun temsilcisiyim. Türkiye 'de biraz kavramlar ve kafalar karışık. Milletin inancı ile alay eden kesimler, sosyal faşistler kendilerini sosyal demokrat sanıyorlar. AK Parti ile 27 Nisan muhtırasının arkasından bir yürek bağı ve fiili bir bağ kurduk ve aynen devam ediyoruz.” diye konuştu.
“DİYELİM Kİ 3 -5 MECZUP BÖYLE BİR OLAY ÇIKARDI; DEVLET, JANDARMA NEREDEYDİ?”
Sivas olayları davasında çıkan sonuç üzerine de açıklama yapan Günay, 'Sivas olayında zaman aşımı sonucundan üzüntü duyduk açıkçası. Sivas 'ta güpegündüz şehrin ortasında bir otel yakıldı. Orada bulunan herkes, 37 kişi o yangında canını yitirdi. Devletin, jandarmanın gözü önünde oldu. 20 yıl sonra bile nihai sonuç alamadık ve zaman aşımı sonucu çıktı işi bazı failler açısından durdurdu. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Yargının bunu bir sonuca bağlaması gerekiyordu.” değerlendirmesi yaptı.
“Diyelim ki 3 -5 meczup böyle bir olayı çıkardı, insanlar da bir kitle psikoloji içerisinde seyretti, peki jandarma ne yaptı? Onlar yetişene kadar değil polis, jandarma oradaydı. Türkiye 'de çeşitli kılıklarda provokasyonlar yapıldı. Bunların provokasyon olduğunu görüyoruz. Kitle psikolojisini önlemek zorunda olanlar 2 dakika ötedeydi. Devlet orada görevini yerine getirmedi.” diyen Günay, Sivas olayı öncesi ve sonrasında yaşananların araştırılmasını istemeyen bir irade bulunduğunu kaydetti. Bakan Günay, Sivas olayları ile ilgili şu açıklamalarda bulundu: '3 Temmuz 'dur Sivas olayı. Ondan bir ay önce Erzincan 'ın bir köyünde 33 kişi canını yitirdi çeşitli tuzaklarla. Orada Turgut Özal 'ın vefat ettiği, Süleyman Demirel 'in Cumhurbaşkanı olduğu, hükümetin değiştiği, Erdal İnönü 'nün vekil olduğu bir dönemdi. Turgut Özal bazı şeyleri çözmek üzereyken canını yitirdi ve hala tartışılıyor. Orada bir fetret dönemi yaşandı Türkiye 'de. Bunların tamamının araştırılması lazım. Bu işleri idare eden bir irade var, hepsi araştırılmasın istiyor. Yargılamanın sağlıklı sonuca ulaşmamasını sürdürme fırsatı bulabildiler.”
Sivas katliamı, Başbağlar, Bingöl 'deki çocuklar öldüğü zaman DYP, SHP koalisyonu olduğunu hatırlatan Günay, 'Demirel Cumhurbaşkanı, İnönü Başbakan Yardımcısı. Bir yönetim zafiyeti olduysa tam o dönemde oldu. O dönemde tuzak bir dönem yaşandı. Bugünkü iktidar tam 10 yıl sonra iş başına geldi. Bunu söyleyen arkadaşlar yakın tarihe bakmalıdırlar. Oradan buraya nasıl fatura çıkarılabilir?” şeklinde konuştu.
“ASIL MÜRTECİLER VAR MİLLİ EĞİTİM DENETİMİNDE DİN EĞİTİMİ İSTEMEYEN”
Türkiye 'de asıl mürteci bazı yaklaşımların, Milli Eğitim 'in denetiminde din eğitimini istemediğini belirten Bakan Günay, 'Milli Eğitim 'in denetiminde bir din eğitiminde Cumhuriyet'e, laikliğe ne zarar gelir? Müslümanlığın devlet okulunda öğretilmesinden rahatsız olanlar da var.” ifadelerini kullandı.
4+4+4 düzenlemesi ile ilgili de açıklama yapan Bakan Günay, sözlerini şöyle tamamladı: 'Meclis kürsüsünü arkadaşlar işgal ediyor. Bunlar olmaz, Meclis 'te konuşanı engellemek olmaz. 90 muhalif milletvekili (komisyon üyesi olmayan) konuşmuş, 4 tane iktidar milletvekili konuşmuş. Böyle bir şey olamaz. Meclis çalışamaz. 'Ben azınlıktayım, ama sana yeri göğü dar edip bu yasayı çıkaramazsın' diyemezsin, demokrasiye aykırı bu. Kabul edenler, etmeyenler; çoğunluğun dediği olur.”