Atalay: '''Kilis'te 10 Bin Kişilik Konteyner Kent Oluşturuyoruz.''

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, ''Türkiye'de terörle mücadele ve güvenlik konusunda, koordinasyonda en iyi olduğumuz dönemi yaşıyoruz'' dedi

Atalay, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Suriye'de yaşanan olayları hatırlatılarak, Türkiye'ye geçişler konusunda özellikle de kitlesel göç karşısında alınan önlemlerin sorulması üzerine Atalay, son günlerde Suriye sınırındaki hareketliliğin arttığını bunun sebebinin de Suriye'de yaşanan ''zulüm ve kıyım'' olduğunu söyledi. Türkiye sınırına yakın İdlip kentinde rejimin baskısının giderek arttığına dikkati çeken Atalay, bu nedenle buradan geçişlerin de fazla olduğunu söyledi. Türkiye'de bulunan Suriyeliler'in sayısının bir ara 7-8 bine kadar indiğini anımsatan Atalay, ''Şu anda tekrar 15 bine kadar çıktı sayılır, 15 bin civarında'' dedi.

Türkiye olarak yaşananları çok yakından takip ettiklerini anlatan Atalay, şöyle konuştu: ''Suriye yönetimi bir yandan da sınırda mayınlamalar yapıyor, Türkiye'ye geçemesinler diye önlemler alıyor. Geçenlere silahlı müdahale oluyor, epey hayatını kaybeden de oluyor. O olmasa daha fazla kitlesel geçiş olur, o riskler sebebiyle biraz daha az. Esasen Suriye'den Türkiye'ye geçmek isteyenler de biraz daha Hatay'dan Refahiye tarafına kaydı. Sınırda daha güvenli mayınsız alanları bularak Türkiye'ye geçiyorlar. Türkiye olarak bizim Suriye ile 910 kilometre sınırımız var, çok ciddi bir sınır komşusuyuz. Geçen hafta cumartesi günü Başbakanımızın başkanlığında İstanbul'da bir güvenlik toplantısı yapmıştık orada da ağırlıkla Suriye konusunu değerlendirmiştik. Güvenlikle ilgili değişik konular görüşüldü ama Suriye konusu da değişik boyutları ile gündeme gelmişti. Şuanda Hatay'da yaklaşık bu gelenleri yerleştireceğimiz alanlar mevcut, 5 tane çadır kentimiz var. Bilindiği gibi daha önce duyurmuştuk, Kilis'te 10 bin kişilik bir konteyner kent oluşturuyoruz. O da en geç bir iki hafta içinde bize verilen bilgiye göre bitecek.''

''Son 24 saatte bin 100 kişi geçti''

Atalay, yeni gelenlerden 270 kişinin de Gaziantep'te bir spor salonuna yerleştirildiğini anımsatarak, ''İnşallah sorunlar çabuk çözülür, çok fazla ülkemize geçiş olmaz ama olabilecek geçişleri de yönetme açısından, hem insani yardımlar olarak hem diğer konularda Türkiye elinden gelen çabayı gösteriyor'' dedi. Geçen hafta BM'nin insani yardımlardan sorumlu temsilcisinin de Türkiye'de olduğunu anımsatan Atalay, uluslararası kuruluşların da Suriye'de neler olup bittiğini, Türkiye'nin bu konuda neler yaptığını bildiklerini kaydetti. Atalay, bir soru üzerine son 24 saatte Suriye'den bin 100 kişinin Türkiye'ye geçtiğini önümüzdeki saatlerde bunun devam edecek gibi göründüğünü bildirdi. Suriye yönetiminin geçişleri önlemek için sınırda aldığı önlemleri yineleyen Atalay, geçişler konusunda her ihtimali göz önünde bulundurarak tedbirleri de ona göre aldıklarını söyledi. Atalay, başka bir soru üzerine şuana kadar 7 generalin de Türkiye'ye geçiş yaptığını belirtti. Önemli isimlerin geçişi sırasında Suriye yönetimi ile ilgili bir sorun bekleyip beklemediklerinin sorulması üzerine ise Atalay, sorun beklemediğini kaydetti. Atalay, alt rütbelerde de geçişlerin fazla olduğuna dikkati çekti.

''Türkiye'nin bu konularda tecrübesi çok fazla''

''Geçişler bu kadar yoğun olursa, terörist grupların da Türkiye'ye sızması olası olacaktır. PKK'nın da sızabileceği iddiaları basına yansımıştı, bu iddialar doğrultusunda nasıl bir planınız var?'' yönündeki soru üzerine ise Atalay, ''Çok dikkatliyiz, şuanda ilk zamanlar gibi değil, geçişlerle ilgili dikkatli denetim yapılıyor, kampların yönetiminde daha iyi tedbirler aldık. O konuların hepsini gözetiyoruz'' dedi. ''Kitlesel göç karşısında özel bir tampon bölge oluşturulması gündemde mi?'' sorusu üzerine de Atalay, ''Türkiye muhtemel gelişmelere karşı, sadece Türkiye'de değil, bir Arap Birliği var burada, uluslararası camia var, hepsiyle irtibat içinde ama daha çok Arap Birliği ile irtibat içinde içerdeki gelişmeleri, orada olayların bitirilmesi konusunda üzerine düşeni aktif şekilde yapmaya çalışıyor'' ifadelerini kullanıyor. Sadece Türkiye'ye değil diğer ülkelere de geçişler olduğunu anımsatan Atalay, ilerleyen süreçte tampon bölge gibi konuların da değerlendirilebileceğini söyledi. Türkiye'nin bu konularda tecrübesinin çok fazla olduğunu hatırlatan Atalay, stratejilerini de bütün boyutlarıyla yürüttüklerini kaydetti.

MİT mensupları hakkında soruşturma izni talebi

''MİT mensuplarının soruşturulma izni için Başbakan'ın ne zaman karar vermesini bekliyoruz? Ayrıca Hükümet, MİT ve Emniyet arasında bir karmaşanın, bir tartışmanın olduğu ifade ediliyor? Bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusu üzerine Atalay, ''Başbakan'dan savcılık soruşturma izni verilmesini istedi. Bu konularda normal çalışma şöyledir; Bizim için de daha önce oluyordu bu yani Bakanlığımızda çalışanlarla ilgili falan savcılık istediğinde kendi teftiş birimimize konuyu havale ederiz, onlar bir dosyayı bütün boyutuyla çalışırlar. Önce bir görüş getirirler, bizde ona göre kararımızı veririz... Başbakanlık'ta teftiş kurulumuz var, herhalde teftişe verecektir savcılığın talebini, dosyaları, gerekçeleri inceleyecekler ve Başbakanımıza bir görüş verecekler ve Başbakanımızda ona göre verecektir. Bunun bir zamanı yok zaten, bir süresi yok onu Başbakanımız kendisi takdir edecektir. Sorunun ikinci kısmı ile ilgili de şunu söyleyeyim; son günlerde gerek MİT'le ilgili çıkan olaylar, gerek basında MİT Müsteşarı ile Emniyet Genel Müdürü arasında olduğu söylenen bir itilaf, bir tartışma ki orada sanki benim başkanlığımda bir koordinasyon kurulu toplantısında böyle bir şey olmuş gibi haberler çıktı. Şunu çok açık şekilde ifade edeyim; Türkiye'de terörle mücadele ve güvenlik konusunda, koordinasyonda en iyi olduğumuz dönemi yaşıyoruz.''

Her ülkede istihbarat birimleri arasında zaman zaman istihbarat paylaşımı ile ilgili sorunlar olabileceğini hatırlatan Atalay, şunları kaydetti: ''Bu tartışmalar daima olur. Ama şu anda bizim birimlerimiz arasında böyle bir tartışma da olmadı. Benim Başkanlığımda yapılan toplantıda MİT Müsteşarı ile Emniyet Genel Müdürü arasında bir olay da olmadı ve biz en kritik güvenlik konularını, terörle mücadeleyi yürüttüğümüz böyle ortamda onlara asla müsaade de etmeyiz. Bu tür sorunlar çıkaranlar olursa onlar oralarda duramazlar. Biz bu konuda en ileri tedbiri alırız, en ileri tasarrufta bulunuruz. Ben terörle mücadelenin koordinasyonunu da sağlayan kişi olarak bu konuda çok dikkatliyim. Biz koordinasyon toplantılarımızı çok sıklaştırdık biliyorsunuz, ayrıca şu anda yeni bir uygulama var, 1-1,5 yıldır. İstihbarattan sorumlu birimlerimizin yöneticileri ayda bir biraraya geliyorlar. Orada paylaşım oluyor. Şu anda bizim Kamu Güvenliği Müsteşarlığı'nda biliyorsunuz stratejik istihbaratın koordinasyonu, terörle ilgili sadece, orada o birimi oluşturduk. İlgili kurumlardan da eleman isteyerek, o birim orada çalışmaya başladı. Yani kurumlarımız arasında o manada, bazen kamuoyuna da yanlış şeyler yansıyor vatandaşlarımız güvenlikle, terörle mücadele ile ilgili bunlar olumsuzluğa sebep olabilir diye düşünebilir, bu manada bir endişe söz konusu olmasın.''
Kaynak: AA