Üstün: Göç Dalgası Türkiye'nin Yararına Döndürülmeli
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün, Ortadoğu, Orta Asya ve Afrika'dan gelen göç dalgasını Türkiye'nin yararına döndürmeleri gerektiğini söyledi.
Sakarya Milletvekili Ayhan Sefer Üstün, Mülteciler Alt Komisyonu Başkanı Samsun Milletvekili Cemal Yılmaz Demir, komisyon üyeleri İzmir Milletvekili Hamza Dağ, Kahramanmaraş Milletvekili Nevzat Pakdil ve İstanbul Milletvekili Atilla Kaya, Sakarya Valiliği'nde mülteciler ve sığınmacıların sorunlarını dinledi.
Toplantının ardından değerlendirmede bulunan Ayhan Sefer Üstün, Sakarya'da 2 bin 73 sığınmacının bulunduğunu söyledi. Sığınmacılara bir çok imkan sunulduğunu kaydeden Üstün, sığınmacıların sağlık hizmetlerinden yararlanmada, çalışma ve ikamet tezkeresi almada bazı sorunlarla karşılaştığını dile getirdi. Üstün, 'İkamet tezkeresi için 172 liralık bir harç var. Kalabalık bir aileyse bunu ödemekte güçlük çekiyor. Bu konuda da bir takım çalışmalarımız olacak. Sağlıkla ilgili ikamet teskeresi alanlar devlet kurumlarında herhangi bir ücret ödemeden bakılıyor. Bu insanların bundan haberleri yok. Bilgiyi verdik. Bürokratlarımız da doktorlarımız da sığınmacılarla ilgili prosedürleri bilmiyorlar. Onlara bir genelge ile duyurulacak. ' dedi.
Sığınmacılara, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayacak imkanların sunulması gerektiğini kaydeden Üstün, şunları söyledi: 'Yabancıların Türkiye'de çalışabilmesi için hem çalışacak kişi hem de onu çalıştıracak işveren aynı anda İŞKUR'a müracaat etmesi lazım. Çalışacaklar müracaat etmişler ama işverenler bu prosedürü bilmediği için bunlar bir süre sonra işten çıkmak zorunda kalmışlar. Bu çok önemli bir sorun. Bu insanların ayakta durabilmeleri ve onurlu yaşayabilmeleri için para kazanmaları lazım. '
'BU İNSANLARDAN MAKSİMUM SEVİYEDE FAYDALANILMALI '
Geliş amaçlarının, sorunlara yapısal çözümler üretmek olduğunun altını çizen Üstün, hazırlayacakları raporu Meclis Başkanlığı, ilgili bakanlık ve sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşacaklarını dile getirdi. Üstün, raporu Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği'ne de vereceklerini ifade etti.
Meclis'te de yeni bir göç yasasının hazırlandığını belirten Üstün, yasanın geniş bir hoşgörüyle hazırlandığını söyledi. Türklerin kendisine sığınanı iade etmeme anlayışının bu kanunda da yer alacağını vurgulayan Üstün, 'Türkiye, büyük bir ülke. Kendine sığınana bakacak güçte. Eskiden buraya gelen mülteciler Avrupa'ya gitmek istiyorlardı. Şimdi burada bir gelecek görüyorlar, iş görüyorlar, aş görüyorlar. Burada doktorlarla karşılaştık. 'İngiltere'de, ABD'de eğitim aldım' diyor. Türkiye'nin ihtiyacı olan bir şey. Orada çalışmak isteyen birileri var. Maalesef kanunlardan dolayı bu engel. Anlamsız engelleri kaldırmamız lazım. Dünya, küçük bir köy haline geldi. Bunları bir bir çözeceğiz. Bu göç dalgasını Türkiye'nin yararına döndürmemiz lazım. Bu insanlar mağdur olmasınlar. Bulundukları yerde iyi yaşasınlar.Türkiye'nin daha önce Amerika, Avustralya ve Almanya'nın yaptığı gibi bu insanlardan maksimum seviyede faydalanarak ülkenin kalkınmasına katkı sağlaması gerekir. ' şeklinde konuştu.
'KİMYA MÜHENDİSİYİM İŞ VERMİYORLAR '
Eşi ve kızıyla birlikte İran'dan gelen Sayid Davari, Türk oldukları için büyük sıkıntılar yaşadıklarını ifade etti. Davari, 'Çocuklarımıza Türk adı koyamıyoruz. Kendi dilimizle eğitim alamıyoruz. Bizi asimile etmeye çalışıyorlar. Orada demokrasi yok. En küçük şeylerden mahrumuz. ' diye konuştu.
Kanada ya da Amerika'ya gitmeye çalıştığını anlatan Davari, barınma ve çalışma problemleri olduğunu kaydetti. Kimsenin iş vermediğini anlatan Davari, şöyle konuştu: 'Makine mühendisiyim. Karım kimya mühendisi. Kızım üniversite öğrencisi. Yardım bekliyoruz. İş yok. Çocuğum güven altında olsun istiyorum. Burada milletle hiç problemimiz yok. Öz vatandaşları gibi beğeniyorlar ama sistemde problemler var. Karım hasta. Sağlık kuruluşuna gitmek için her zaman izin lazım. Paramız yok. '
Toplantının ardından değerlendirmede bulunan Ayhan Sefer Üstün, Sakarya'da 2 bin 73 sığınmacının bulunduğunu söyledi. Sığınmacılara bir çok imkan sunulduğunu kaydeden Üstün, sığınmacıların sağlık hizmetlerinden yararlanmada, çalışma ve ikamet tezkeresi almada bazı sorunlarla karşılaştığını dile getirdi. Üstün, 'İkamet tezkeresi için 172 liralık bir harç var. Kalabalık bir aileyse bunu ödemekte güçlük çekiyor. Bu konuda da bir takım çalışmalarımız olacak. Sağlıkla ilgili ikamet teskeresi alanlar devlet kurumlarında herhangi bir ücret ödemeden bakılıyor. Bu insanların bundan haberleri yok. Bilgiyi verdik. Bürokratlarımız da doktorlarımız da sığınmacılarla ilgili prosedürleri bilmiyorlar. Onlara bir genelge ile duyurulacak. ' dedi.
Sığınmacılara, kendi ayakları üzerinde durmalarını sağlayacak imkanların sunulması gerektiğini kaydeden Üstün, şunları söyledi: 'Yabancıların Türkiye'de çalışabilmesi için hem çalışacak kişi hem de onu çalıştıracak işveren aynı anda İŞKUR'a müracaat etmesi lazım. Çalışacaklar müracaat etmişler ama işverenler bu prosedürü bilmediği için bunlar bir süre sonra işten çıkmak zorunda kalmışlar. Bu çok önemli bir sorun. Bu insanların ayakta durabilmeleri ve onurlu yaşayabilmeleri için para kazanmaları lazım. '
'BU İNSANLARDAN MAKSİMUM SEVİYEDE FAYDALANILMALI '
Geliş amaçlarının, sorunlara yapısal çözümler üretmek olduğunun altını çizen Üstün, hazırlayacakları raporu Meclis Başkanlığı, ilgili bakanlık ve sivil toplum kuruluşlarıyla paylaşacaklarını dile getirdi. Üstün, raporu Birleşmiş Milletler Yüksek Komiserliği'ne de vereceklerini ifade etti.
Meclis'te de yeni bir göç yasasının hazırlandığını belirten Üstün, yasanın geniş bir hoşgörüyle hazırlandığını söyledi. Türklerin kendisine sığınanı iade etmeme anlayışının bu kanunda da yer alacağını vurgulayan Üstün, 'Türkiye, büyük bir ülke. Kendine sığınana bakacak güçte. Eskiden buraya gelen mülteciler Avrupa'ya gitmek istiyorlardı. Şimdi burada bir gelecek görüyorlar, iş görüyorlar, aş görüyorlar. Burada doktorlarla karşılaştık. 'İngiltere'de, ABD'de eğitim aldım' diyor. Türkiye'nin ihtiyacı olan bir şey. Orada çalışmak isteyen birileri var. Maalesef kanunlardan dolayı bu engel. Anlamsız engelleri kaldırmamız lazım. Dünya, küçük bir köy haline geldi. Bunları bir bir çözeceğiz. Bu göç dalgasını Türkiye'nin yararına döndürmemiz lazım. Bu insanlar mağdur olmasınlar. Bulundukları yerde iyi yaşasınlar.Türkiye'nin daha önce Amerika, Avustralya ve Almanya'nın yaptığı gibi bu insanlardan maksimum seviyede faydalanarak ülkenin kalkınmasına katkı sağlaması gerekir. ' şeklinde konuştu.
'KİMYA MÜHENDİSİYİM İŞ VERMİYORLAR '
Eşi ve kızıyla birlikte İran'dan gelen Sayid Davari, Türk oldukları için büyük sıkıntılar yaşadıklarını ifade etti. Davari, 'Çocuklarımıza Türk adı koyamıyoruz. Kendi dilimizle eğitim alamıyoruz. Bizi asimile etmeye çalışıyorlar. Orada demokrasi yok. En küçük şeylerden mahrumuz. ' diye konuştu.
Kanada ya da Amerika'ya gitmeye çalıştığını anlatan Davari, barınma ve çalışma problemleri olduğunu kaydetti. Kimsenin iş vermediğini anlatan Davari, şöyle konuştu: 'Makine mühendisiyim. Karım kimya mühendisi. Kızım üniversite öğrencisi. Yardım bekliyoruz. İş yok. Çocuğum güven altında olsun istiyorum. Burada milletle hiç problemimiz yok. Öz vatandaşları gibi beğeniyorlar ama sistemde problemler var. Karım hasta. Sağlık kuruluşuna gitmek için her zaman izin lazım. Paramız yok. '