Bakanlar Kurulu Sona Erdi
Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında açıklama yapan ve Gazeteciler Ahmet Şık ile Nedim Şener'in tahliyesini değerlendiren Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, tahliyelerden sadece memnuniyet duyulacağını belirterek, "Hem tutuklamaların, hem tahliyelerin gerekçeli olması asıldır.Mahkemenin buna uymuş olmasını ben doğrusu olumlu bir gerekçe olarak görüyorum" değerlendirmesini yaptı.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Başbakanlık Yeni Bina'da toplanan Bakanlar Kurulu, 6.5 saatlik toplantının ardından sona erdi. Toplantının ardından açıklama yapmak üzere kameraların karşısına geçen Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu'nda öncelikle bazı taslaklar üzerinde bakanlar sunum yaptığını söyledi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın yaz saatinin günün tamamında uygulanmasıyla ilgili taslağın görüşüldüğünü fakat çalışmaların devam ettiğinisöyleyen Arınç, bu tasarının imzaya açılmadığını ifade etti. Milli Savunma Bakanı tarafından da Askerlik Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Taslağı'nın görüşüldüğünü ifade eden Arınç, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu tarafından Tabiatın ve Biyolojik Çeşitliliğin Korunması Kanun Tasarısı üzerinde sunum yapıldığını kaydetti. Bu tasarının üzerinde değişiklikler yapılarak tekrar TBMM'ye gönderildiğini ifade eden Arınç, Bakanlar Kurulu'nda ayrıca iç ve dış meselelerin degündeme alındığını belirtti. Arınç, dış meseleler konusunda Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Bakanlar Kurulu'na bilgiler verdiğini kaydettikten sonra gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevapladı
AHMET ŞIK VE NEDİM ŞENER'İN TAHLİYESİ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tahliyelerinin hatırlatılması üzerine, bu tahliye haberinden Bakanlar Kurulu sırasında haberdar olduğunu söyleyerek, 'Tabi tahliyelerden sadece memnuniyet duyulur. Özellikle Gazeteci kimlikleri olan bu arkadaşlarımızın 375 gündür, yani bir yıldan daha fazla içeride tutuklu kalmış olmaları üzüntüye mucipti. Ben daha evvel bazı televizyon programlarında yaptığım konuşmalarda, uzun tutukluluk sürelerinin mağduriyete yol açabileceğinisöylemiştim ' diye konuştu. Mahkemenin verdiği tahliye kararına çok dikkat edilmesi gerektiğini belirten Arınç, tahliyelerle ilgili olarak şu değerlendirmeleri yaptı: 'Bu tahliye kararındaki gerekçe önemlidir. Doğru olan budur. Bugüne kadar bunun aslında uygulanmamış olmasını sorgulamak gerekir. Sadece kişisel düşüncem olarak söyleyeyim. Suç vasfının değişme ihtimali, ceza hukukunda çok önemlidir. Tutukluluk süresinin bir hayli uzun olması ceza hukukunda çok önemlidir. Toplanan deliller ve diğer sebeplerle de bir şüphelinin sanığın tahliyesine karar veriliyorsa, bunun çok önemli bir karar olduğunu söylemek isterim. Yargılamaların, davaların, bütün sanıklar için bunadikkat edilmesi gerekir. Çünkü uzun tutukluluk bir cezaya dönüşmemelidir. Delillerin toplanmış olması, kaçma ihtimalinin kalmaması gibi sebeplerle derhal tahliye kararı vermek gerekir. Suç vasfının değişmesi çok önemlidir. Çünkü iddianameyle bugün gelinen nokta arasında bir farkın olduğu mahkeme tarafından kabul edilmektedir. Tabi Yargı'yı etkilemek ve verdiği kararı tahlil etmek durumunda değilim ama bizim bildiğiniz gibi yargının hızlandırılması ile ilgili bir kanun tasarımız TBMM'ye sevk edilmişti. VeSayın Adalet Bakanımız tarafından yapılan sunumda da bundan sonra mahkemelerin tahliye taleplerini ret kararlarını gerekçeli olması hüküm altına alınmıştı. Demek ki, Meclis'e sevk ettiğimiz ve bugünlerde görüşülmesi muteber olan bu tasarı çok haklı bir noktaya temas ediyor. Umuyorum ki, bu gerekçelere dayanarak mahkemeler ellerindeki dosya ve ilgili sanıklar hakkında belki daha farklı kararlar verebilecektir. Yani tahliye kararlarının basma kalıp bir takım sözlerle reddedilmiş olması ceza hukukunda süreklieleştirilirdi. Hem tutuklamaların, hem tahliyelerin gerekçeli olması asıldır, mahkemenin buna uymuş olmasını ben doğrusu olumlu bir gerekçe olarak görüyorum. '
HÜSEYİN ÇAPKIN'IN MERKEZE ÇEKİLDİĞİ İDDİASI
Bir gazetecinin İstanbul Emniyeti'nde bazı görev değişiklikleri olduğu ve Hüseyin Çapkın'ın da merkeze çekildiği şeklindeki iddiaları hatırlatması üzerine Başbakan Yardımcısı Arınç, İstanbul Emniyeti'nde yapılmış ya da yapılması muteber değişiklikler hakkında bilgilerinin olmadığını söyledi. Bu konuyla ilgili iletebilecekleri bir bilginin olmadığını da kaydeden Arınç, 'İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın bildiğiniz gibi Vali statüsünde görev yapıyor. Kendisinin görevden alınması veya görev yerinindeğiştirilmesiyle ilgili ne hükümetimizin ya da bakanlığımızın bir tasarrufu olmadı ' diye konuştu. Arınç Emniyet Müdürü Çapkın'la ilgili olarak 'Şuan itibariyle bu sadece bir şüpheden veya da bir zandan ibarettir. Sayın Hüseyin Çapkın'ın görev yerinin değiştirilmesiyle ilgili bir tasarruf söz konusu değildir ' diye konuştu.
Kaynak: İHA
AHMET ŞIK VE NEDİM ŞENER'İN TAHLİYESİ
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, gazeteciler Ahmet Şık ve Nedim Şener'in tahliyelerinin hatırlatılması üzerine, bu tahliye haberinden Bakanlar Kurulu sırasında haberdar olduğunu söyleyerek, 'Tabi tahliyelerden sadece memnuniyet duyulur. Özellikle Gazeteci kimlikleri olan bu arkadaşlarımızın 375 gündür, yani bir yıldan daha fazla içeride tutuklu kalmış olmaları üzüntüye mucipti. Ben daha evvel bazı televizyon programlarında yaptığım konuşmalarda, uzun tutukluluk sürelerinin mağduriyete yol açabileceğinisöylemiştim ' diye konuştu. Mahkemenin verdiği tahliye kararına çok dikkat edilmesi gerektiğini belirten Arınç, tahliyelerle ilgili olarak şu değerlendirmeleri yaptı: 'Bu tahliye kararındaki gerekçe önemlidir. Doğru olan budur. Bugüne kadar bunun aslında uygulanmamış olmasını sorgulamak gerekir. Sadece kişisel düşüncem olarak söyleyeyim. Suç vasfının değişme ihtimali, ceza hukukunda çok önemlidir. Tutukluluk süresinin bir hayli uzun olması ceza hukukunda çok önemlidir. Toplanan deliller ve diğer sebeplerle de bir şüphelinin sanığın tahliyesine karar veriliyorsa, bunun çok önemli bir karar olduğunu söylemek isterim. Yargılamaların, davaların, bütün sanıklar için bunadikkat edilmesi gerekir. Çünkü uzun tutukluluk bir cezaya dönüşmemelidir. Delillerin toplanmış olması, kaçma ihtimalinin kalmaması gibi sebeplerle derhal tahliye kararı vermek gerekir. Suç vasfının değişmesi çok önemlidir. Çünkü iddianameyle bugün gelinen nokta arasında bir farkın olduğu mahkeme tarafından kabul edilmektedir. Tabi Yargı'yı etkilemek ve verdiği kararı tahlil etmek durumunda değilim ama bizim bildiğiniz gibi yargının hızlandırılması ile ilgili bir kanun tasarımız TBMM'ye sevk edilmişti. VeSayın Adalet Bakanımız tarafından yapılan sunumda da bundan sonra mahkemelerin tahliye taleplerini ret kararlarını gerekçeli olması hüküm altına alınmıştı. Demek ki, Meclis'e sevk ettiğimiz ve bugünlerde görüşülmesi muteber olan bu tasarı çok haklı bir noktaya temas ediyor. Umuyorum ki, bu gerekçelere dayanarak mahkemeler ellerindeki dosya ve ilgili sanıklar hakkında belki daha farklı kararlar verebilecektir. Yani tahliye kararlarının basma kalıp bir takım sözlerle reddedilmiş olması ceza hukukunda süreklieleştirilirdi. Hem tutuklamaların, hem tahliyelerin gerekçeli olması asıldır, mahkemenin buna uymuş olmasını ben doğrusu olumlu bir gerekçe olarak görüyorum. '
HÜSEYİN ÇAPKIN'IN MERKEZE ÇEKİLDİĞİ İDDİASI
Bir gazetecinin İstanbul Emniyeti'nde bazı görev değişiklikleri olduğu ve Hüseyin Çapkın'ın da merkeze çekildiği şeklindeki iddiaları hatırlatması üzerine Başbakan Yardımcısı Arınç, İstanbul Emniyeti'nde yapılmış ya da yapılması muteber değişiklikler hakkında bilgilerinin olmadığını söyledi. Bu konuyla ilgili iletebilecekleri bir bilginin olmadığını da kaydeden Arınç, 'İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın bildiğiniz gibi Vali statüsünde görev yapıyor. Kendisinin görevden alınması veya görev yerinindeğiştirilmesiyle ilgili ne hükümetimizin ya da bakanlığımızın bir tasarrufu olmadı ' diye konuştu. Arınç Emniyet Müdürü Çapkın'la ilgili olarak 'Şuan itibariyle bu sadece bir şüpheden veya da bir zandan ibarettir. Sayın Hüseyin Çapkın'ın görev yerinin değiştirilmesiyle ilgili bir tasarruf söz konusu değildir ' diye konuştu.