Rakel Dink, Eşi Anısına Düzenlenen Programa Katıldı

Öldürülen gazeteci Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, "Eşimin bütün istediği aslında Türk'ü paranoyasından, Ermeni'yi de travmasından kurtarmaktı.

Rakel Dink, Eşi Anısına Düzenlenen Programa Katıldı
Adalet uğruna var gücüyle konuştu, yazdı. Hayatı pahasına devam etti ve sonucu hayatına mal oldu ' dedi.

Hollanda'nın başkenti Amsterdam'da bulunan Hollanda Türkiyeli İşçiler Birliği (HTİB) Derneği tarafından düzenlenen programda Gazeteci Hrant Dink anıldı. Programa Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, HTİB Başkanı Mustafa Ayrancı, siyasetçiler, sivil toplum örgütlerinden temsilciler ve işadamları katıldı.

Programında konuşan Rakel Dink, 'Kim kimden hak talep edecek, biz hem Ermeni hem de azınlığız. Karşımızdaki devlet, biz de hakkımızı arıyoruz. Bize nasıl hak verecekler? Pek mümkün gibi görünmüyor ama adım adım ilerleme kaydediyoruz.Vakıf malları ile ilgili milim milim değişimler yapılıyor. Küçük değişiklikler yetmez, aynı zamanda gerçekler ile yüzleşmeliler. Bizim için baştakilerin sözleri çok önemli. Bu işe en tepedekiler başlayıp deklare ederse, halk çok daha çabuk anlar. Biz yapılan sunumları bizehediye sunar gibi değil, iyilik yapar gibi değil, olduğu şekli ile bekliyoruz ' diye konuştu

'BİZİM TÜRKÜLERİMİZDE ANANELERİMİZDE BİRBİRİNE GEÇMİŞTİR '
'Türkiye'nin kendi geçmişi ile yüzleşmesinin zamanı gelmiştir. Biz Türkiye'de hem Ermeni olarak yaşadık hem de vatandaş olarak yaşadık. Keşke bunlar olmasa, her şey insan yaşamına insan haysiyetine uyumlu olsa ' ifadelerini kullanan Dink, şöyle devam etti: 'Biz de insan vücudu gibi birbirine uyumlu ve birbirimizi onura ederek yaşasak. Eşimin isteği, amacı o idi ki, bu haksızlıklara karşı bir ses yükseltsin. Bir yerde ayağa kalkmak gerek. Ne yapalım, kendimizi nasıl anlatalım. Çıkardığımız gazete Ermenice, biz kendimizi Türkçe Lazca, Kürtçe ve başkalarına nasıl anlatalım. Kendimi ben nasıl anlatacağım? Bütün haksızlıkları bir arada yaşıyoruz. Herkes de sanıyor ki devletimiz pırıl pırıl, işler yolunda yürüyor. Kimisinin Ermeni'den kimisinin de Laz veKürt'ten haberi yok. Ermeni nedir, nereden geldi, nasıl olur? Ermeni'nin bir millet olduğunu, dünyada yaşadığını, adeta bilmiyor gibi davranılıyor. Hrant bundan sonra Agos Gazetesi'ni çıkarmaya karar verdi. Kendine yakın arkadaşlar ile işe başladı. İlk olarak 12 sayfa, daha sonra 22 sayfaya çıkarttı. Agos, ark demektir. Biz bir ark açtık, iyi tohumu olan getirsin, eksin diyerek işe başladı. Burada eşim serzenişte bulundu. Yapılan haksızlıkları dillendirmeye çalıştı. Bizim türkülerimiz de ananelerimiz debirbirine geçmiştir. '

'BİR SÜRÜ İNSANIN ACILARI DEPREŞTİ '
Kocasının ölümü ile ilgili davanın Yargıtay'a gittiğini hatırlatan Rakel Dink, 'Şimdi Yargıtay'da dava. Biz mahkemelere çok gittik ve ilk günden itibaren bırakın cinayet işleyen çocukları, onlar son ilmekler, yani o heyette o halkalardan biriydi, o kadar alaylarına müsaade ettiler. Kanunları ezileni korumak için değil, bence ezeni korumak için yapmışlar. Bunu ben yaşadım, gördüm. Eşimin bütün istediği aslında Türk'ü paranoyasından kurtarmak, Ermeni'yi de travmasından kurtarmaktı. Adalet uğruna vargücüyle konuştu, yazdı doğruluk ve adalet uğruna. Hayatı pahasına devam etti. Halkı, Türkiyeli halkları bilgisizlik çukurundan, bilgisizlik utancından kurtarmak mücadelesi verdi. Ve sonucu hayatına mal oldu. Kimileri yok ettikleriyle övünürler, bizler var edenle olalım. Ve de övünme hakkımız da olursa övünmeye ihtiyacımız olmasın; övünmeyelim. Biz tekrar tekrar yardımcı olalım ki vahşeti sevenleri vazgeçirmeye çalışalım. Onlar gerçeği göremezler, çünkü yine iyiliktir yenecek olan, gerçektir yenecekolan, gerçektir kalacak olan. O, 'gerçeği tanıdıkça gerçek sizi özgür kılacak' diyor, Tanrı'nın sözü. Onun için gerçekten Hrant ın başlattığı bu mücadeleye hepinizin katkıları için de teşekkür ediyorum. Bu mücadelede yer bulmaya çalışıyorsunuz. Türkiye'de yüzlerce insan, yürek yangınıyla mücadeleye katılıyorlar ve bir sürü insanın acıları depreşti. Bir sürü suskunlukta yaşayan insan bu acıyla birlikte acısını dile getirmeye çalıştı. Bir birimizi ayakta tutmaya çalışıyoruz. Anısın önünde hepimiz saygıylaeğiliyoruz. İyi ki doğmuş, iyi ki var, iyi ki bu mücadeleyi başlattı. İyi ki bunca insanın acısının ortaya çıkmasına vesile oldu. Bize çok pahalıya mal oldu. Bedeli ağır oldu ama bedel ödenmeden elde edilenlerin değeri bilinmiyor. Onun için o da bedel ödemek istedi, çünkü 'dışarı gidebilirim' dedi. Gidebilirdi de evet ama seçmedi dışarı gitmeyi. 'Ülkemde mücadele edeceğim ki kendimi ülkemi de dışarıdaki o cennetler gibi cennetleştireyim' ifadelerini kullandı. Söylenecek söz yok, kendine yakışanı yaptıdevlet. Bu kadar. Yakıştığı gibi bitirdi. Kendisi için bir fırsattı, bu dava bir fırsattı. Hem eşim verdi bu şansı hem biz verdik mücadeleye katkıda bulunarak. Böyle istedi hükümet, hayırlı uğurlu olsun. Yok yapmayacağım değerlendirme. Herkes kendi onurundan sorumlu; devlet olsun, şahıs olsun. Her konu hakkında kendi onuruna yakışır surette davransın ' diye konuştu.

'BİZLER DE HOLLANDA'NIN BİRER TEDİRGİN GÜVERCİNİYİZ '
HTİB Derneği Başkanı Mustafa Ayrancı ise, 'Alevilerin, Sünnilerin, Yahudilerin Ermenilerin Anadolu topraklarında yüzyıllardır yaşadığı gerçeği gizlenmeye çalışıldı. Bütün bunların olduğunu yüksek sesle seslendiren Hrant Dink olmuştur. Hrant Dink gerçeğin ortaya çıkmasına ve toplum tarafından duyurulmasına aracı oldu. Kendisini bile bile mayın tarlasının içine attı. Toplum içerisinde kin, intikam tohumlarının saçılmasına karşı çıktı. Adeta ürkek bir güvercin hayatı yaşadı. Hrant Dink öldü amaöldürülemedi. Bizler göçmen işçiler olarak bulunduğumuz ülke Hollanda'da, Wilders gibi şahsiyetlerin karşısında var olma savaşında mücadele veriyoruz. Tıpkı Hrant Dink'te olduğu gibi bizler de buranın, Hollanda'nın birer tedirgin güverciniyiz ' dedi.

Programın ardından tüm katılımcıların iştiraki ile Rakel Dink, Amsterdam HTİB Derneği binası yakınında bulunan 2. Dünya Savaşı kayıpları anıtına karanfil bıraktı.
Kaynak: İHA