Yargıtay Başsavcılığı Yüce Divan Yolunu Kapattı

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, 20 Ocak 2012'de Yargıtay Başsavcılığı'na başvurarak 'dosyaya el konulması' talebinde bulunmuştu. Başvuruda özetle, 'Tutuklama, müvekkilimin görevinden kaynaklanan bir suç nedeniyledir. Bu nedenle yargılama Yüce Divan'da yapılmalı. Yargıtay Başsavcılığı da Yüce Divan'ı temsil ediyor. Bu sıfat nedeniyle soruşturmanın Yargıtay Başsavcılığı tarafından yapılması ve iddianamenin de Başsavcılık tarafından hazırlanması gerekir. Bu nedenlerle soruşturma dosyasını CMK 250 ile görevli savcılıktan isteyin ve soruşturmaya el koyun. ' ifadeleri kullanıldı.

Bu başvuruya Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın geçtiğimiz hafta cevap verdiği öğrenildi. Başsavcılığın ret gerekçesinde, 'Yüce Divan'ı her ne kadar Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı temsil etse de 'askerî kişilerin soruşturmasını Başsavcılık yapar' diye herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. İddia olunan suçlar, görev nedeniyle işlenen suçlar kapsamında değildir, bu konuda soruşturmayı yapma yetkisi CMK 250. madde ile görevli İstanbul savcılığındadır. ' denildi. Başsavcılığın cevabi yazısı, darbe ve darbeye teşebbüs suçlarını yargılama yerinin Yüce Divan değil, özel yetkili ağır ceza mahkemeleri olduğunu ortaya koydu.

12 Eylül 2010'da yapılan referandumla Anayasa'nın 148. maddesine 'Genelkurmay Başkanı, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanları ile Jandarma Genel Komutanı da görevleriyle ilgili suçlardan dolayı Yüce Divan'da yargılanırlar. ' hükmü eklendi. Referandumda ayrıca askerî yargının görev alanını düzenleyen 145. maddede de değişiklik yapılarak 'Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür. ' hükmü getirildi. Değişiklikle, darbe ve darbeye teşebbüs suçlarının özel yetkili ağır ceza mahkemelerinin görev alanında olduğunun altı çizilmiş oldu.

BAŞBUĞ'UN AVUKATI: KARAR, SORUŞTURMA USULÜNE İLİŞKİN

İlker Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kararının, soruşturmanın yürütülmesi usulüne ilişkin olduğunu belirterek, 'Karar, yargılamanın Yüce Divan'da yapılması talebimizin reddi anlamında değildir. ' iddiasında bulundu. Sezer, 'Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmaya ilişkin bu kararına gerekçe olarak mevzuatta açık hüküm bulunmamasını göstermiştir. Anayasa'nın açık hükümleri gereği görev ve yetkiye dair itirazlarımız yargılama aşamasında da belirtilecektir. ' dedi.