İngiltere'nin İlk Müslüman Kadın Bakanı: Avrupa Hristiyanlığı'na Sahip Çıkmalı
İngiltere Devlet Bakanı Sayeeda Warsi, Avrupa'nın totaliter rejimleri hatırlatan bir “militan laiklik” dalgasının tehdidi altında olduğunu belirtti.
Warsi, dinin sosyal alanda daha fazla rol oynaması gerektiğini söyleyerek, “İnançlarımız için de masada bir sandalyesi olması gerekiyor.” diye konuştu.
Vatikan resmi ziyareti öncesi Telegraph gazetesi için bir makale kaleme alan Müslüman Bakan Warsi, dinin giderek marjinalleşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, Avrupa'nın Hıristiyanlığı 'ndan daha emin olması ve diniyle barışması gerektiğini ifade etti. Warsi, inanç için mücadele konusunda Papa ile 'yan yana durduklarını ' kaydetti.
İngiltere 'nin ilk Müslüman bayan kabine bakanı olan Warsi, Hristiyanlığın İngiltere 'nin önemli bir parçası olduğuna dikkat çekerek, “Hristiyanlığa ait olan kavram ve sembolleri toplum yaşamından söküp atamazsınız, atmamalısınız.” diye konuştu.
Bugünkü korkusunun toplumlarımızı kontrol eden “militan laiklik” olduğuna vurgu yapan Warsi, “Birçok şeyde bunu görüyoruz: dini sembollerin resmi binalarda giyilememesi veya sergilenememesinde, devletlerin dini okulları mali olarak desteklememesinde... ' sözlerine yer verdi. Warsi, 'militan laiklerin ', otoriter rejimlerle aynı tahammülsüz içgüdülere sahip olduğunu vurguladı.
Makalesinde Vatikan 'da yapacağı konuşmadan alıntılar yapan Warsi, manevi değerlerin baskı altına alındığına dikkat çekerek, “Canterbury Başpiskoposu 'nun ifade ettiği gibi; din, garip kimselerin, yabancıların ve azınlıkların hobisi olarak görülen ve alaycı gözlerle bakılan bir olgu haline dönüştü. Geleneksel bir hal alan dini inançlar, 'acayip ' bir şey nazarıyla görülüyor.” yorumunda bulundu. Warsi ayrıca, dinlerarası diyalog sayesinde toplumların birbirini daha iyi anlayarak ortak paydalarda buluşulabileceğini sözlerine ekledi.
İngiltere Başbakanı David Cameron da, Kral James onaylı İncil'in yazılışının 400. yıl dönümü sebebiyle geçen yıl sonunda Oxford 'da yaptığı konuşmada,İngiltere'nin Hıristiyan bir ülke olduğunu ve bunu söylemekten kimsenin korkmaması gerektiğini söylemişti. Cameron, İngiliz halkını 'Hıristiyanlık değerlerine ' tekrar sahip çıkmaya çağırarak, ülkedeki ahlaki çöküntünün ancak bu yolla üstesinden gelinebileceğini belirtmişti.
İngiliz Başbakan ayrıca kendisinin 'Hıristiyanlığa bağlı' olduğunu ancak ibadetlerini yerine getiremediğini kaydetmiş ve zihninin dine yönelik 'şüphe ve tereddütlerle ' dolu olduğunu ve büyük dini meselelerin kafasını sıkça rahatsız ettiği itirafında bulunmuştu.
Vatikan resmi ziyareti öncesi Telegraph gazetesi için bir makale kaleme alan Müslüman Bakan Warsi, dinin giderek marjinalleşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, Avrupa'nın Hıristiyanlığı 'ndan daha emin olması ve diniyle barışması gerektiğini ifade etti. Warsi, inanç için mücadele konusunda Papa ile 'yan yana durduklarını ' kaydetti.
İngiltere 'nin ilk Müslüman bayan kabine bakanı olan Warsi, Hristiyanlığın İngiltere 'nin önemli bir parçası olduğuna dikkat çekerek, “Hristiyanlığa ait olan kavram ve sembolleri toplum yaşamından söküp atamazsınız, atmamalısınız.” diye konuştu.
Bugünkü korkusunun toplumlarımızı kontrol eden “militan laiklik” olduğuna vurgu yapan Warsi, “Birçok şeyde bunu görüyoruz: dini sembollerin resmi binalarda giyilememesi veya sergilenememesinde, devletlerin dini okulları mali olarak desteklememesinde... ' sözlerine yer verdi. Warsi, 'militan laiklerin ', otoriter rejimlerle aynı tahammülsüz içgüdülere sahip olduğunu vurguladı.
Makalesinde Vatikan 'da yapacağı konuşmadan alıntılar yapan Warsi, manevi değerlerin baskı altına alındığına dikkat çekerek, “Canterbury Başpiskoposu 'nun ifade ettiği gibi; din, garip kimselerin, yabancıların ve azınlıkların hobisi olarak görülen ve alaycı gözlerle bakılan bir olgu haline dönüştü. Geleneksel bir hal alan dini inançlar, 'acayip ' bir şey nazarıyla görülüyor.” yorumunda bulundu. Warsi ayrıca, dinlerarası diyalog sayesinde toplumların birbirini daha iyi anlayarak ortak paydalarda buluşulabileceğini sözlerine ekledi.
İngiltere Başbakanı David Cameron da, Kral James onaylı İncil'in yazılışının 400. yıl dönümü sebebiyle geçen yıl sonunda Oxford 'da yaptığı konuşmada,İngiltere'nin Hıristiyan bir ülke olduğunu ve bunu söylemekten kimsenin korkmaması gerektiğini söylemişti. Cameron, İngiliz halkını 'Hıristiyanlık değerlerine ' tekrar sahip çıkmaya çağırarak, ülkedeki ahlaki çöküntünün ancak bu yolla üstesinden gelinebileceğini belirtmişti.
İngiliz Başbakan ayrıca kendisinin 'Hıristiyanlığa bağlı' olduğunu ancak ibadetlerini yerine getiremediğini kaydetmiş ve zihninin dine yönelik 'şüphe ve tereddütlerle ' dolu olduğunu ve büyük dini meselelerin kafasını sıkça rahatsız ettiği itirafında bulunmuştu.