Adana'da Bir 'Garip' Dava
Adana'nın Karataş ilçesinde tehdit ve şantajla kaybettikleri arazilerinin başkalarına kiralanmasına karşı çıkan vatandaşlar, konuyu yargıya taşıdı.
Karataş'ın Dolaplı köyünde 'organize suç örgütü' kurdukları iddiasıyla Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanan ve hüküm giyen kişilerin noter satışı yoluyla devraldıkları 100 ile 500 metrekare arasında değişen arsaların çevresindeki yüzlerce dönümlük tarım alanlarını yine aynı yöntemlerle sahiplenerek ele geçirdiği öne sürüldü. Söz konusu kişiler tarafından arazisine el konulan ve daha sonra başka kişilere kiralanarak sarımsak ekilen arazisiyle ilgili olarak dava açan Şefik Esen, bu durumu bilirkişiraporuyla da tespit ettirdi. Esen, 2010 yılında Karataş'a bağlı Dolaplı ve Meletmez köylerinde bulunan arazisinin 120 ve 40 dönümlük bölümünü uzun yıllardan bu yana kardeşi Hüseyin Esen ile birlikte 'zilyet' sıfatı ve kısmen hazineden kiralayarak kullandıklarını, bu hususun Karataş Kaymakamlığı'nın 'men' kararlarının yanı sıra ilgili mahkeme kararlarıyla da tespit edildiğini anlattı
'BİLİRKİŞİ HEYETİ DE TECAVÜZÜ ONAYLADI '
Kardeşiyle birlikte zilyetliği altında bulunan taşınmazlara çeşitli dönemlerde C.K., İ.K. ve K.K.'nın tecavüzlerde bulunduğunu dile getiren Esen, söz konusu şahısların sadece bununla da sınırlı kalmayıp, Dolaplı köyündeki arazisinin 120 ve 40'ar dönümlük bölümünü kiraya verdikleri gibi arsayı traktörle sürüp, buraya sarımsak ektiklerini söyledi. Bu durumun hukuka aykırı olduğunu, yaşananları yazılı bir dilekçeyle de Karataş Kaymakamlığı'na bildirdiğini kaydeden Esen, bu başvuru üzerine kaymakamlığınkonunun araştırılabilmesi için bir bilirkişi heyeti oluşturduğunu belirtti. Heyetin araziye giderek burada araştırma ve incelemelerde bulunduğunu ifade eden Esen, 25 Ocak 2011 tarihli raporda ise tarlasına traktörle sürülerek sarımsak ekildiğinin belirlendiğini, raporun daha sonra kaymakamlığa sunulduğunu söyledi
'BİLİRKİŞİ RAPORU GÖRMEZDEN GELİNDİ, GERÇEKLER YOK SAYILDI '
Esen, 'Buna rağmen kaymakamlık aksi yönde karar verdi. Kaymakam Vekili Adem Yılmaz imzasını taşıyan karara göre C.K., İ.K. ve K.K. tarafından arazimin E.K.'ya kiraya verildiği doğrulanmasına karşın söz konusu şahısların arazime tecavüzde bulunulup, sarımsak ekildiğine yönelik herhangi bir bulguya da rastlanmadığı belirtiliyor. Bilirkişi raporunun aksi yönündeki kararda benim ve E.K. hakkında da hazine arazisine tecavüzde bulunduğumuz gerekçesiyle Karataş Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunuldu.Bana 'Hakkın var' diyorsan kaymakamlığa şikayette bulun dediler. Ben de gidip söz konusu şahıslar hakkında şikayette bulundum. Bunu yaparken de Karataş Kaymakamlığı'nın 14 Aralık 2003 tarihinde verdiği 'men kararı'na güvendim. Bu şahısların ikinci tecavüz kapsamında cezalandırılmalarını istedik. Ancak kaymakamlık tarafından verilen kararda bilirkişi raporu göz ardı edilerek, tarlamın traktörle sürülüp sarımsak ekildiği gerçeği yok sayıldı. Adeta çetelere ödül verildi. Bununla da kalınmadı, söz konusubilirkişi raporunu hazırlayan Önder B., kaymakamlıktan tayin edildi ' ifadesini kullandı
'KAYMAKAMLIK 'YOK' DEDİĞİ ŞEYİ KABUL ETMEK ZORUNDA KALDI '
Her şeye rağmen pes etmediğini ve Karataş Kaymakamlığı'nın kararıyla ilgili olarak Adana 2. İdare Mahkemesi'ne dava açtığını belirten Şefik Esen, 'Mahkemenin verdiği karar yazısında C.K. ve K.K.'nın arazime tecavüzde bulunduğu vurgulanırken, bu şahısların tecavüzlerinin menine karar verilirken, 72 bin metrekareden oluşan 79 sayılı parselin Hazine'ye ait olması nedeniyle Karataş Mal Müdürlüğü'ne teslim etmesinin istendiği, bunun yanında 264 bin 60 metrekarelik 75 nolu parselin de kendisine teslim edilmesikararlaştırıldı. Bu gelişmenin ardından Karataş Kaymakamlığı İdari Kurulu Bürosu'nca arazimle ilgili yeni bir karar açıklandı. Kaymakam Mustafa Kılıç imzasını taşıyan yazıda; Dolaplı köyü eski 75 nolu parselin bir kısmı olan 263 nolu parselin 142 bin 100 metrekaresine E.K. ve İ.K.'nın birinci, C.K. ve K.K.'nın da ikinci kez yapmış olduğu tecavüz ve müdahalenin men'ine karar verilirken, arazinin de bana teslim edilmesi vurgulandı. Böylelikle kaymakamlık, daha önce 'tecavüz yok' dediği arazi için mahkemekararının ardından 'tecavüz var' kararı almak zorunda kaldı. Bu da her şeyi özetliyor ' diye konuştu.