İnce: “yargıya Değil, Kendimize Güveniyoruz, Getirin Dokunulmazlığı Kaldıralım”
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, “AK Parti 'biz dokunulmazlığı kaldıralım dedik ama kaldırmadık, çünkü yargıya güvenmiyoruz' dedi.
Afyonkarahisar Ticaret Borsası toplantı salonunda partisinin İl Danışma Meclisi Toplantısına katılan Muharrem İnce, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. CHP il ve ilçe örgütleri yöneticileri ile birlikte, İl Genel Meclis üyeleri, sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve parti üyelerinin katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan Muharrem İnce, terörle mücadele konusunda hükümeti eleştirdi.
“Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı en iyi iş bölücülüktür, bu milleti bölmüştür” diyen İnce, şöyle konuştu: “Bakın artık okullarda çocuklarımız birbirine soruyor, 'Sen Kürt müsün, Türk müsün, Alevi misin, Sünni misin' diye. Artık camilerimiz, sendikalarımız, okullarımız, bankalarımız, sigorta şirketlerimiz, hastanelerimiz ayrıldı; tabiri caizse karpuz gibi bölündü. Bunu başbakan böldü. Terörle mücadele konusuna bakın, 2002’de şehit sayımız 6, terör bitmiş, dip yapmış. Şimdi insansız hava araçları alacağız, dayanıklı Karakol yapacağız, sınır kaydırmasına gideceğiz, say da say..Bütün bunların hiç birisi olmadı, Türkiye ne yazık ki bir kavganın içerisinde buldu kendini.”
“ZAMAN ZAMAN CHP İÇERİSİNDE YANLIŞ SÖYLEMLER OLUYOR”
Konuşmasında partililerini de seslenen Muharrem İnce, zaman zaman CHP içerisinde yanlış söylemlerin olduğunu ama küsmemek gerektiğini ifade eden İnce, "CHP’nin politikalarıyla, ideolojisiyle ve 6 okla uyuşmayan söylemler olmuyor mu, oluyor. Zaman zaman söyleniyor. Niye korkuyorsunuz sizler, CHP büyük bir deniz. Denize bir yabancı madde düştüğünde deniz hemen kirleniyor mu? Zamanla deniz dalgayla o yabancı maddeyi dışarıya atıyor. CHP’nin içerisindeki o yabancı maddeler de zamanla dışarı atılır, hiç merak etmeyin. Biz dünyanın en eski 10 partisinden birisiyiz. Biz bugün bu tosuncuklar gibi 5 yıldızlı otellerin lobi salonlarında kurulmadık. Biz savaş meydanlarında kurulduk” diye konuştu.
“KANUNİ'YE NE GEREK VAR?”
Başbakan Erdoğan’ın "Muhteşem Yüzyıl" adlı televizyon dizisine yönelik eleştirilene değinen İnce, “Başbakan diziyi kimin seyredip kimin seyretmeyeceğine karar veriyor. Bir gün bir bakıyorsunuz; Başbakan helikopterle geziyor, 'köprü buraya yapılacak' diyor, yüksek mimar. Bir gün bir bakıyorsunuz; Başbakan '3 çocuk yapacaksınız' diyor, artı normal doğum kürtaj yada sezaryen değil, jinekolog oluyor. Bir başka gün çıkıp cumhurbaşkanının görev süresini anlatıyor, hukukçu oluyor. Böyle bir başbakan var. Yani Kanuni dizisiyle ilgili ecdadı falan düşündüğünden değil, iki tane padişah istemiyor. 'Ben varım ya, Kanuni'ye ne gerek var' diyor” ifadelerini kullandı.
“TÜBİTAK ONLARA SAHTE DİJİTAL VERİLERİ ÜRETMEK İÇİN LAZIMMIŞ”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerini sürdüren Muharrem İnce, şöyle konuştu: “Geçmişte Başbakan efelendi ama efelenmesinin ardında hep şunlar vardı. Ne zaman İsrail’e efelense bilin ki, İsrail ile gizli anlaşmalar yapmıştır. Ne zaman 'CHP eşittir PKK' demişlerse teröristlerle o günlerde görüşmeler yapmışlardır. Türkiye’nin başına geçirilen çuvalın geçmişine bir dönelim. 2004 yılında TÜBİTAK’ı ele geçirmeye çalıştıklarında biz dedik ki 'kadrolaşmak istiyorlar', meğer öyle değilmiş. Asıl amaçları ileride Türk ordusunu yok ederken, TÜBİTAK onlara sahte dijital verileri üretmek için lazımmış. Suriye sınırındaki mayınlı arazileri İsrailli firmalara verdikleri zaman biz sadece para meselesi sanmıştık. Meğer amaç, sadece para meselesi değilmiş, meğer bunlar Suriye’yi de gözden çıkarmışlar. Emperyalistlerle AK Parti'nin yaptığı pazarlık şudur, bizimkilere dediler ki -biz Tunus’u, Mısır’ı, Libya’yı, Cezayir’i, Irak’ı, İran’ı, Suriye’nin işini bitireceğiz, siz de bizlere yardımcı olacaksınız-."
“170 ARKADAŞIMLA BAŞKANLIĞINA DOKUNULMAZLIĞIMIZI KALDIRIN DİYE DİLEKÇE VERDİM”
Dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili açıklamalarda bulunan Muharrem İnce, “Bugünlerde çok gündemde olan bir konu var, dokunulmazlıklar konusu. 2002 yılından önce eski liderimiz Deniz Baykal ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir TV programına katıldılar. Deniz Bey programda dedi ki 'dokunulmazlıkları kaldıralım, sadece kürsü dokunulmazlığı' olsun. Recep Bey cevap verdi, 'olur mu efendim, Ahmet Efendiye vermediğimiz bir hakkı milletvekiline niye verelim. Kürsü dokunulmazlığını da kaldıralım' dedi.
2002’de milletvekili oldum, diğer CHP’li 170 vekil arkadaşımla TBMM Başkanlığına 'dokunulmazlığımızı kaldırın' diye dilekçe verdim. Henüz hakkımızda bir fezleke falan yok. AK Parti önce, 'hayır sadece milletvekillerinin dokunulmazlıkları yok, memurların da dokunulmazlıkları var, birlikte kaldıralım' dedi.
Onu derken MİT Müsteşarına özel kanunla dokunulmazlık getirdi. Daha sonra AK Parti 'biz dokunulmazlığı kaldıralım dedik, ama kaldırmadık çünkü yargıya güvenmiyoruz' dedi.
Biz de yargıya güvenmiyoruz ama kendimize güveniyoruz. Getirin kaldıralım” diye konuştu.
Konuşmaların ardından toplantı verilen akşam yemeği ile son buldu
Kaynak: İHA
“Recep Tayyip Erdoğan’ın yaptığı en iyi iş bölücülüktür, bu milleti bölmüştür” diyen İnce, şöyle konuştu: “Bakın artık okullarda çocuklarımız birbirine soruyor, 'Sen Kürt müsün, Türk müsün, Alevi misin, Sünni misin' diye. Artık camilerimiz, sendikalarımız, okullarımız, bankalarımız, sigorta şirketlerimiz, hastanelerimiz ayrıldı; tabiri caizse karpuz gibi bölündü. Bunu başbakan böldü. Terörle mücadele konusuna bakın, 2002’de şehit sayımız 6, terör bitmiş, dip yapmış. Şimdi insansız hava araçları alacağız, dayanıklı Karakol yapacağız, sınır kaydırmasına gideceğiz, say da say..Bütün bunların hiç birisi olmadı, Türkiye ne yazık ki bir kavganın içerisinde buldu kendini.”
“ZAMAN ZAMAN CHP İÇERİSİNDE YANLIŞ SÖYLEMLER OLUYOR”
Konuşmasında partililerini de seslenen Muharrem İnce, zaman zaman CHP içerisinde yanlış söylemlerin olduğunu ama küsmemek gerektiğini ifade eden İnce, "CHP’nin politikalarıyla, ideolojisiyle ve 6 okla uyuşmayan söylemler olmuyor mu, oluyor. Zaman zaman söyleniyor. Niye korkuyorsunuz sizler, CHP büyük bir deniz. Denize bir yabancı madde düştüğünde deniz hemen kirleniyor mu? Zamanla deniz dalgayla o yabancı maddeyi dışarıya atıyor. CHP’nin içerisindeki o yabancı maddeler de zamanla dışarı atılır, hiç merak etmeyin. Biz dünyanın en eski 10 partisinden birisiyiz. Biz bugün bu tosuncuklar gibi 5 yıldızlı otellerin lobi salonlarında kurulmadık. Biz savaş meydanlarında kurulduk” diye konuştu.
“KANUNİ'YE NE GEREK VAR?”
Başbakan Erdoğan’ın "Muhteşem Yüzyıl" adlı televizyon dizisine yönelik eleştirilene değinen İnce, “Başbakan diziyi kimin seyredip kimin seyretmeyeceğine karar veriyor. Bir gün bir bakıyorsunuz; Başbakan helikopterle geziyor, 'köprü buraya yapılacak' diyor, yüksek mimar. Bir gün bir bakıyorsunuz; Başbakan '3 çocuk yapacaksınız' diyor, artı normal doğum kürtaj yada sezaryen değil, jinekolog oluyor. Bir başka gün çıkıp cumhurbaşkanının görev süresini anlatıyor, hukukçu oluyor. Böyle bir başbakan var. Yani Kanuni dizisiyle ilgili ecdadı falan düşündüğünden değil, iki tane padişah istemiyor. 'Ben varım ya, Kanuni'ye ne gerek var' diyor” ifadelerini kullandı.
“TÜBİTAK ONLARA SAHTE DİJİTAL VERİLERİ ÜRETMEK İÇİN LAZIMMIŞ”
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirilerini sürdüren Muharrem İnce, şöyle konuştu: “Geçmişte Başbakan efelendi ama efelenmesinin ardında hep şunlar vardı. Ne zaman İsrail’e efelense bilin ki, İsrail ile gizli anlaşmalar yapmıştır. Ne zaman 'CHP eşittir PKK' demişlerse teröristlerle o günlerde görüşmeler yapmışlardır. Türkiye’nin başına geçirilen çuvalın geçmişine bir dönelim. 2004 yılında TÜBİTAK’ı ele geçirmeye çalıştıklarında biz dedik ki 'kadrolaşmak istiyorlar', meğer öyle değilmiş. Asıl amaçları ileride Türk ordusunu yok ederken, TÜBİTAK onlara sahte dijital verileri üretmek için lazımmış. Suriye sınırındaki mayınlı arazileri İsrailli firmalara verdikleri zaman biz sadece para meselesi sanmıştık. Meğer amaç, sadece para meselesi değilmiş, meğer bunlar Suriye’yi de gözden çıkarmışlar. Emperyalistlerle AK Parti'nin yaptığı pazarlık şudur, bizimkilere dediler ki -biz Tunus’u, Mısır’ı, Libya’yı, Cezayir’i, Irak’ı, İran’ı, Suriye’nin işini bitireceğiz, siz de bizlere yardımcı olacaksınız-."
“170 ARKADAŞIMLA BAŞKANLIĞINA DOKUNULMAZLIĞIMIZI KALDIRIN DİYE DİLEKÇE VERDİM”
Dokunulmazlıkların kaldırılması ile ilgili açıklamalarda bulunan Muharrem İnce, “Bugünlerde çok gündemde olan bir konu var, dokunulmazlıklar konusu. 2002 yılından önce eski liderimiz Deniz Baykal ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir TV programına katıldılar. Deniz Bey programda dedi ki 'dokunulmazlıkları kaldıralım, sadece kürsü dokunulmazlığı' olsun. Recep Bey cevap verdi, 'olur mu efendim, Ahmet Efendiye vermediğimiz bir hakkı milletvekiline niye verelim. Kürsü dokunulmazlığını da kaldıralım' dedi.
2002’de milletvekili oldum, diğer CHP’li 170 vekil arkadaşımla TBMM Başkanlığına 'dokunulmazlığımızı kaldırın' diye dilekçe verdim. Henüz hakkımızda bir fezleke falan yok. AK Parti önce, 'hayır sadece milletvekillerinin dokunulmazlıkları yok, memurların da dokunulmazlıkları var, birlikte kaldıralım' dedi.
Onu derken MİT Müsteşarına özel kanunla dokunulmazlık getirdi. Daha sonra AK Parti 'biz dokunulmazlığı kaldıralım dedik, ama kaldırmadık çünkü yargıya güvenmiyoruz' dedi.
Biz de yargıya güvenmiyoruz ama kendimize güveniyoruz. Getirin kaldıralım” diye konuştu.
Konuşmaların ardından toplantı verilen akşam yemeği ile son buldu