Küçük Menderes'in Kirlilik Sorunu Selçuk’ta Masaya Yatırıldı

Küçük Menderes havzasında yaşanan kirliliğin ortadan kaldırılması amacıyla, önemli bir adım da Selçuk ilçesinde atıldı.

Küçük Menderes'in Kirlilik Sorunu Selçuk’ta Masaya Yatırıldı
CHP’li Milletvekilleri, çevre belediye başkanları, CHP İzmir İl Örgütü'nün katılımıyla düzenlenen toplantıda, İzmir ve çevresini tehdit eden Küçük Menderes ırmağının kirlilik sorunu masaya yatırıldı. CHP İzmir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen, ev sahipliğini CHP Selçuk İlçe Örgütü ve Selçuk Belediyesi'nin yaptığı toplantıya TBMM Çevre Komisyon üyesi ve CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan, CHP İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin, İzmir İl Başkan Yardımcısı Orhan Karaoğlu, Selçuk Belediye Başkanı Hüseyin Vefa Ülgür, CHP İl Sekreteri Sevda Erden Kılıç, Parti Meclis üyesi Hüseyin Saygılı, İl yöneticisi Dilek Bilgin, Ödemiş Belediye Başkanı Bekir Keskin, çevre belde belediye başkanları, CHP Selçuk ve Torbalı İlçe Örgütleri, ziraat ve ticaret odaları, İZSU yöneticileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.

İlk olarak; 175 kilometre uzunluğundaki Küçük Menderesi, Selçuk ilçesine bağlayan Taş Köprü'de bir araya gelerek; çevreyi kirleten nehir önünde basın açıklaması yapan TBMM Çevre Komisyon üyesi ve CHP Çanakkale Milletvekili Serdar Soydan ile İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, İzmir İl Başkanı Ali Engin, Selçuk Belediye Başkanı Hüseyin Vefa Ülgür, havzada yaşanan bu kirliliği "AK Parti Hükümeti'nin kirliliği" olarak nitelendirdi.

"BAKANLIK BURADAKİ GÖREVİNİ YERİNE GETİRMİYOR"

Doğduğu İzmir’den denize dökülen ırmaktaki kirliliğinin çok çetrefil değil, sade ve bir otoriteye bağlı olduğunu söyleyen Selçuk Belediye Başkanı Ülgür, “Küçük Menderes'in üzerinde 7 tane belediye var. Bunlardan 5’inin arıtması mevcut, ikisinin arıtma çalışmaları ise devam ediyor. Bu alanın bir kısmında Büyükşehir var. Buraya baktığımızda, alandaki kirliliğin yüzde 50’sinin denetim eksikliği olduğu konusunda kanaatimiz var. Bu konuda İZSU ve Selçuk Belediyesi'nin 2004 yılından bu yana yapmış olduğu bilimsel araştırmalar var. Buradaki bütün kirleticilerin nikel gibi sanayi atıkları olduğunu görüyoruz. Bize göre bu alandaki kirlenme yüzde 30 çözülebilir bir alt yapı eksikliğinden dolayı olduğunu, yüzde 10’unun koordinasyon eksikliğinden olabildiğini düşünüyoruz. Ancak burada çok bilinen bir gerçek var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bu alanda hiçbir görevi yerine getirmiyorlar. Sanayici maliyetini düşürmek için arıtma çalışması yapılmıyor. Ben bu konuda mücadele eden, konuyu gündeme taşıyan İl Başkanıma ve CHP Milletvekillerine, CHP Selçuk İlçe Örgütüne teşekkür ediyorum” dedi.

Başkan Ülgür, Taş Köprü'de yapılan basın toplantısında son olarak, “Bu konuda her ne kadar İzmir bütünşehir olmuşsa, İzmir Büyükşehir ve biz bölge belediyeler üzerimize düşen görevi yapsak dahi, sanayi tesislerinde ne Büyükşehir Belediyesi'nin, ne de bizlerin hiçbir yetkisi yoktur. Bu nehrin kirlenmesinin asıl nedeni; yasalar ve yönetmeliklerin olmasına rağmen merkezi bir iradeyle bunun uygulanmamasıdır” diye konuştu.

"SORUNU TBMM'YE TAŞIYACAĞIZ"

TBMM Çevre Komisyon üyesi ve CHP Çanakkale Milletvekili Soydan da, şunları söyledi: “Bu renk Çevre Komisyonu olarak alıştığım bir renk. Memleketin birçok yerinde böyle verimli arazilerin ortasından geçen önemli nehirlerin, çayların, derelerin ne yazık ki bu hale geldiğini, AK Parti iktidarı ile daha da karardığını görmekteyiz. Bu bir parti meselesi değil. Burada balıklar vardı. İnsanlar tarlasını, bahçesini suluyorlardı. Yeterli denetimler yapılsa bu olaylar yaşanmaz. Bizim görevimiz bu denetimlerin yapılmasını sağlamak. Ben TBMM’de Çevre Komisyonu üyesiyim. CHP olarak, İzmir milletvekilleri ve Çevre Komisyonu olarak olayı TBMM’ye taşıyacağız. Bu kirlilik AK Parti’nin kirliliğidir. Eğer hükümet buna önlem almış olsaydı, bu durum yaşanmazdı. Yapacağımız tek şey var, yerel yönetimlerin bu sesine halkın da destek vermesi gerekiyor.” CHP İzmir İl Başkanı Ali Engin ise, parti olarak burada tüm siyasi otoriteyi göreve çağırmak için burada toplandıklarını belirterek, “Bu sorun İzmir’in kanayan bir yarasıdır. İnsan sağlığını, turizmimizi, tarımımızı etkileyen bir olaydır. Biz parti olarak bu tür sorunları daha çok kamuoyu gündemine taşıyacağız. Maalesef bu sorunu sadece burada yaşayanlar farkında. Ama burası 4 milyonluk bir şehir, 15 milyonluk bir havzadır. Buradan gerekli otoriterleri görev almaya çağırıyoruz” diye konuştu.

Selçuk Belediyesi'nin bu konuda önemli çalışmaları olduğunu ve CHP’li milletvekilleri olarak Başkan Ülgür’ü sonuna kadar desteklediklerini ifade eden İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel, şunları söyledi: “Bu alanın benim için önemli bir anlamı var. Biz yüzmeyi nehirlerde öğrendik. O zamanlar su tertemizdi, suyunu içerdik. Belediye Başkanımızın bu konuda önemli çalışmalarını destekliyoruz. Benim bu hükümetten umudum yok. Bu hükümetin doğaya, çevreye ve insana saygısı yok. Meclise verdiğimiz soru ve araştırma önergelerini parmak hesabı ile reddediyorlar. Soru önergelerine yanıt alamıyoruz. Bu sorunları belediyeye yüklüyorlar. 'Belediyenin işidir' diyorlar, üzerinden atıyorlar. Bu hükümetin İzmir’le ilgili, özellikle 35 proje palavrasını bir kenara bırakması gerekiyor. 35 proje yapılacaksa buradadır. O proje bu nehri bu halde görüp de, 35 yap-işlet-devret projelerini İzmir’e dayatırsanız, en kısa sürede cevabını alırsınız.”
Kaynak: İHA