'yeni Bölge, Yeni İlişkiler: Türkiye ve Libya' Paneli
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Arap Baharı'nın siyasi bir hareket olmadığını söyleyerek, "Akdenizde yeniden kültürel bir canlanma olması açısından ben son dönemde Tunus'ta başlayıp, Mısır'a, Libya'ya sirayet eden ve Suriye'de kendini gösteren bütün bu hareketliliği, sadece siyasi bir hareketlilik olarak görmüyorum, büyük bir medeniyet canlanmasının işaretleri olarak da görüyorum" dedi.
Panelde bir konuşma yapan Bakan Ahmet Davutoğlu, Libya devriminde yaşananları ve Türkiye'nin bu ülkede bulunan 25 bin vatandaşını mükemmel bir operasyonla tahliye ettiği süreci anlattı
Arap Baharı kapsamında en güzel geçişlerden bir tanesinin Libya'da yaşandığını anlatan Bakan Davutoğlu, "Çok büyük mücadeleler verildi ama bugün Libya'da başarılı, dürüst, herkesin takdir ettiği seçimlerle başa gelmiş bir genel, ulusal kongre oluştu" dedi.
"Libya'nın geleceği için umutluyuz. Biz bu süreçte Libyalı kardeşlerimizle hep kader birliği yaptık" diyen Bakan Davutoğlu, Libya'daki 25 bin Türk vatandaşının tahliye edilmesinde Libya halkının gösterdiği yakınlığında önemli rol oynadığını söyledi.
Türk vatandaşların tahliyesi sırasında yaptıkları bir basın açıklamasında "Libyalı kardeşlerimiz bizi yanlış anlamasınlar, Libya'yı terk etmiyoruz. Libya'ya geri döneceğiz ve bu dönüşümüz ayrılışımızdan daha muhteşem olacak" dediklerini hatırlatan Davutoğlu, "Şunda kararlıydık; en kısa sürede Libya'ya geri dönecektik ve Elhamdülillah Libya'ya dönüşümüz gerçekleşti" diye konuştu.
Libya'ya yaptıkları ziyareti de anlatan Bakan Davutoğlu, Libya'nın Tahrir Meydanı'nda yaptıkları konuşmayı da hatırlatarak, o konuşma öncesinde Türk güvenlik güçlerinin bu konuşmanın tehlikeli olabileceğini söyleyerek gidilmemesi uyarısında bulunduklarını söyledi.
Fakat buna rağmen o meydana giderek konuşma yaptığını ifade eden Davutoğlu, "Meydana girişle birlikte o binlerce Libyalı'nın nasıl bir muhabbetle bizleri beklediğini gördüğümde, 'Herşey yıkılabilir ama Türklerle Libyalılar arasındaki kardeşlik yıkılamaz' inancını bir kez daha yüreğimde hissettim. Orada onlara hitap ettiğimde bütün meydan 'Türkiye, Türkiye' sesleriyle yankılanırken ben de onlara Libya'nın büyük kahramanı Ömer Muhtar'ın çocukları olarak hitap ettim. Evet, bir millet madem ki Ömer Muhtar'ı çıkarmıştır, diğer bütün önderlerle birlikte hep başı dik, onurlu bir şekilde tarihin içindeki yerini alır. Bugün Ömer Muhtar'ın çocuklarıının Libya'da gerçekleştirdiklerinden büyük bir onur, büyük bir gurur duyuyoruz" şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan ile birlikte gerçekleştirdikleri ziyaret sırasında ise 4 şehri birden ziyaret ettiklerini anlatan Bakan Ahmet Davutoğlu, "Her bir şehirde onbinlerce kardeşimiz Türk ve Libya bayraklarıyla, yeni Libya bayraklarıyla bizi karşıladılar. Yeni Libya bayrağı dediğim bayrak da baktığınız da bizim bayrağımızın değişik renkleriyle aynısı. Tarihin ayağa kalktığını o gün hissettik" dedi.
O ziyaret kapsamında 'Hoş geldiniz' diyebilmek için saatlerce bekleyen Libyalıların kendilerine "Türkler ve Libyalılar tarih boyunca 500 yıl beraber yaşadılar ve ebediyete kadar beraber yaşayacaklar" dediklerini ifade etti.
Daha sonra Libya Genel Ulusal Kongre Başkanı ve Devlet Başkanı Muhammed Yusuf El-Megarif'iye seslenen Davutğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: "Nasıl tarih boyu beraber olmuşsak, biliniz ki ebediyete kadar da omuz omuza, gönül gönüle, akıl akıla hep beraber olacağız. Libya'nın derdi bizim derdimiz olacak. Libya'nın sevinci bizim sevincimiz olacak. Çünkü Libya, herhangi bir ülke değil bizim için. Ecdadımızla birlikte asırlarca Akdeniz egemenliğini sağlayan Libyalı kardeşlerimiz, bundan sonra da Akdeniz'in en büyük devletlerinden birini kurma potansiyeline ve gücüne sahip bir ülke. Öyle bir ülkeden bahsediyoruz ki, çok dirayetli, inançlı, kararlı bir halk yaşıyor bu ülkede." "TÜRKİYE-LİBYA İLİŞKİSİNDEN ÜYÜK BİR SİNERJİ DOĞACAK" Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Libya için hep bir felaket senaryoları çizildiğini, akil insanlar öncülüğünde ise bu senaryoların boşa çıkarıldığını belirterek, Libya'da demokratik kurumların kökleşeceğini söyledi.
Türkiye ve Libya ekonomilerinin bir pazılın parçaları gibi birbirini tamamlayan bir ekonomi olduğunu anlatan Davutoğlu şunları kaydetti: "Libya'da kamu düzenini tesis etmek bakımından şimdi 2 bine yakın Libyalı polis kardeşimize eğitim verdik. Libyalı polislerin ve silahlı kuvvetlerin eğitimi İçin her türlü imkanı seferber etmeye hazırız. Ve tabi en önemlisi olarak da Libya şehirlerinin yeniden inşası ve alt yapı başta olmak üzere Libya ekonomisinin bütün haşmetiyle ayağa kalkması için de tecrübelerimizi paylaşmaya hazırız. Türkiye ve Libya ekonomileri birbirini tamamlayıcı nitelikte ekonomilerdir. Türkiye büyüyen bir ekonomi olarak o son 10 yılda gayri safi milli hasılasını 3 buçuk misli artırmış bir ekonomi olarak ve önümüzdeki dönemde de 3 misli artırmayı da düşünen bir ekonomi olarak enerji açığımız en önemli dezavantajımız.
Libya içinde o büyük enerji potansiyeliyle birlikte, alt yapı ve üretim ekonomisine geçiş süreci yaşanacak. Bizim ekonomik yapılarımız birbirini tamamlayan pazılın parçaları gibi birbirini bütünleştiren yapılar. İnşallah önümüzdeki dönemde bu ilişkiden büyük bir sinerji doğacak. Türk- Libya ilişkisinden doğacak sinerji de Kuzey Afrika bir bütün olarak değerlendirildiğinde istifade edecek, Akdeniz istifade edecek ve bütün Afrika istifade edecek. Önümüzdeki dönemde sadece ikili ilişkiler bağlamında değil Kuzey Afrika'da yeni bir büyük refah alanının doğması konusunda da bütün Afrika'da Türkiye'nin son dönemde yaptığı atılımları birlikte yürütmek anlamında da Libya ile stratejik işbirliğimizin büyük bir arka planı, hedefi var. Önümüzdeki dönem inşallah Libya'nın tekrar uluslararası alandaki güçlü yerini aldığı bir dönem olacak. Türk-Libya ilişkilerinin en zengin şekilde derinleştiği bir dönem olacak. Türkiye ve Libya'nın birlikte bölgesel politikalarda ve uluslararası alanda yeni çığırlar açtığı bir dönem olacak." "İSLAM ÜLKELERİ AYAĞA KALKACAK" Panelde konuşan Libya Genel Ulusal Kongre Başkanı ve Devlet Başkanı Muhammed Yusuf El-Megarif ise, konuşmasına salondakilere "Ben size hitap ederken kız kardeşlerim ve erkek kardeşlerim olarak hitap etmek istiyorum" diyerek başladı.
Türkiye'de bulunmaktan mutluluk duyduğunu anlatan El-Megarif, "Büyük alim, düşünür Ahmet Davutoğlu'nun yanında bulunmak beni daha da mutlu ediyor" dedi.
Devrim sürecinde Türkiye'nin üstlendiği rolden dolayı teşekkürlerini sunan El-Megarif, "Tabi ki uluslararası toplumun tutumu ve özellikle de Türkiye'deki kardeşlerimizin tutumu olmasaydı Allah korusun bir yere varamayabilirdik" diye konuştu.
Türkiye'nin son 10 yılda gerçekleştirdiği büyümeden de bahseden El-Megarif, "Bu devrim bizler için çok güzel bir örnek teşkil etmiştir. Büyük ve yüce bir örnek teşkil etmiştir. Örnek alınabilecek nitelikte ve ondan istifade edilebilecek nitelikte, ibret alınabilecek nitelikte olmuştur sizin ülkenizdeki devrim" şeklinde konuştu.
"İslam ülkeleri bütün ülkelerimizle birlikte ayağa kalkacak ve hak edeceği yere gelecektir" diyen El-Megarif, Türkiye ve Libya arasındaki ilişkilerin başka ülkelerle olan ilişkilere benzemediğini, bu ilişkinin daha kardeşçe ilişki olduğunu anlattı.
"GEÇMİŞ LİBYA REJİMİ SABOTAJ ÜZERİNE KURULMUŞTU" Konuşmaların ardından ise salonda bulunan öğrenciler Bakan Davutoğlu'na ve Libya Genel ve Ulusal Kongre Başkanı El-Megarif'e sorular yöneltti. Bir öğrenci söz alarak ümmet bilincinin yeniden uyanmasından dolayı hem Davutoğlu'na hem de El-Megarif'e teşekkür etti.
Başka bir öğrencinin ise, "Seyid Ahmet Şerif Sünusi hakkında ne düşünüyor sunuz?" şeklindeki bir sorusu üzerine El-Megarif, "Libya'ya İslam'ı getirmiştir, İslamı da Libya'ya sokmuştur. Cihad hareketi başlatmışlardır. Liderlik yapmışlardır. İngilizlere, İtalyanara ve Fransızlara karşı direnmişlerdir" cevabını verdi.
"Yeni dönem Akdeniz işbirliğini nasıl etkiliyecektir?" sorusu üzerine ise, El Megarif'i şu yanıtı verdi: "Yeni Libya'nın eğilimleriyle Akdeniz ülkeleri, özellikle Libya sıcak çatışma dönemini geride bırakmıştır. Geride kalan 42 yıllık Libya rejimi, adeta sabotaj üstüne kurulmuştu. Akdeniz üyesi ülkeleri ele aldığımız zaman hep çelişkileri olmuştur. Libya'nın Akdeniz ülkeleri ile yeni ilişkisi çok yapıcı olacaktır. Son derece işbirliği içerisinde olacaktır. Bu arada kültürel ve siyasi irtibatlarda söz konusudur. Bu dönemde son derece işbirliği içerisinde olmak tabiki mümkündür." "OSMANLI'NIN CANLILIĞINA AKDENİZ'İN İHTİYACI VAR" Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise, Arap dünyasındaki dönüşümün İslam İşbirliği Teşkilatı'nı da olumlu yönde etkileyeceğini, dinamik bir yapıya kavuşturacağını söyledi.
Akdeniz Birliği'nin kurulup kurulamayacağı sorusunu da değerlendiren Davutoğlu, "Kadim medeniyetler Akdeniz'de doğmuştur. Akdeniz aydınlanması diyebileceğimiz aydınlanma bizim perspektifimizinden de bir şekilde bizim medeniyet havzamızın aydınlanmasıdır. Bunun önemli bir ayağı Endülüs ayağıdır bir anlamda Asya Ortadoğu birikimlerini arkasına alarak Küdüs'te oluşan yapıda büyük bir Rönesans yaşamıştır. Bugün de Akdeniz'deki büyük medeniyetlerin hepsi Kudüs'te izlerini taşır" diye konuştu.
Davutoğlu, son olarak şunları kaydetti: "Akdenizde yeniden kültürel bir canlanma olması açısından ben son dönemde Tunus'ta başlayıp, Mısır'a, Libya'ya sirayet eden ve Suriye'de kendini gösteren bütün bu hareketliliği, sadece siyasi bir hareketlilik olarak görmüyorum, büyük bir medeniyet canlanmasının işaretleri olarak da görüyorum. Tabi bu hemen 3 sene de, 5 sene içinde olmayacak. Ama artık, Endülüs'ün, Osmanlı'nın Akdeniz'in doğusunda ve batısında yaptıkları o büyük kültürel canlılığa etnik ve mezhebi ayrım gözetmeden sağladıkları şehir düzenine insanlığın ve Akdeniz'in ihtiyacı var. "