'Bdp'lilerin Dokunulmazlıklarının Kaldırılması Terörün Ekmeğine Yağ Sürer'

CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, sadece BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının terörün ekmeğine yağ süreceğini söyledi.

1994 yılında DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının Türkiye'ye bir bedeli olduğuna dikkat çeken Toprak, dünya kamuoyunda bunun "Türkiye Kürtlere yaşam hakkı vermiyor." şeklinde anlaşıldığını aktardı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla terörün ve terör örgütünün yeni bir propaganda alanı elde edeceğini dile getiren Toprak, daha şimdiden "Kürtlere siyaset yapma hakkı verilmiyor" denerek propaganda yapıldığını vurguladı. Cihan TV Network'un "Anadolu'da Sabah" programına konuk olan CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, BDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin fezleke konusunda Türkiye'nin sıkıntılı bir konusu olduğunu ifade etti.

Kürsü dokunulmazlığına 'evet' dediklerini ancak yolsuzluk ve yüz kızartıcı suçlar başta olmak üzere diğer bütün alanlardaki dokunulmazlıklara karşı olduklarını vurgulayan Toprak, bu ülkeye 'temiz toplum' getirilmek isteniyorsa toplumun çekirdeğinin merkezinin parlamento olduğunu belirterek önce oraan işe başlanması gerektiğini ifade etti.

Parlamentoda bulunanların önce kendini topluma örnek göstermesi gerektiğini vurgulayan Toprak, dokunulmazlıkların kaldırılmasını Türkiye'de ilk savunan partinin CHP olduğuna dikkat çekti. "Dokunulmazlıkların bir kısmını kaldıracaksınız; yolsuzluk, yüz kızartıcı suçlarda kaldırmayacaksınız. Bu olmaz." diyen Toprak, AK Parti'nin kendi içinde birlik değil, bir çatlağı bulunduğunu kaydetti.

"BU ÜLKE EVLADININ KANINI DÖKENLERLE KUCAKLAŞMAYI AFFETMİYORUZ" Bu ülkenin evladının kanını döken teröristlerle kucaklaşmayı doğru bulmadıklarının altını çizen Toprak, kınayla evladını gönderen annenin gözyaşını bildiklerini ifade etti.

Bunu affetmediklerini vurgulayan Toprak, bu ülkede terörist kıyafetiyle il il teröristleri dolaştıranın AK Parti hükümeti olduğunu kaydetti.

"Habur'da mahkeme kurdular, teröristler il il dolaştırıldı." diyen Toprak, şöyle devam etti: "Tamam, onu yargılayalım ama dünya kamuoyunda Türkiye'yi de zor durumda bırakmayalım. Ancak onların da ekmeğine yağ sürmeyelim. Türkiye göğsünü gere gere 'kardeşim bunu herkese uyguladım' diyelim. Savunduğumuz bu." 1994 yılında DEP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının Türkiye'ye bir bedeli olduğunu dile getiren Toprak, bunun dünyaya anlatılamadığı için yıllardır Türkiye'nin bunun gölgesinde kaldığını ifade etti.

"Türkiye Kürtlere yaşam hakkı vermiyor." dendiğini anlatan Toprak, Türkiye'nin Kürtlere değil terörizme fırsat vermediğini vurguladı. "Bunu yapmakla onların ekmeğine yağ sürülüyor." diyen Toprak, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla terörün, terör örgütünün kendine yeni bir propaganda alanı bulacağını ifade etti.

Propagandanın Mecliste bu olayların iç yüzünü takip etmeyen saf, temiz Kürtler arasında daha fazla yer bulacağına dikkat çeken Toprak, şimdiden "Kürtlere siyaset yapma hakkı verilmiyor" dendiğini aktardı. "KÜRTLERİN KÜLTÜREL HAKLARI İÇİN DÖRT PARTİ MECLİSTE BİR ARAYA GELSİN" Böyle bir adım atılmasının terörün biraz daha fazla tırmanmasına sebep olacağını dile getiren Toprak, terörist ile vatandaşın ayrılması gerektiğini vurguladı. Bölge halkı ile onlar arasına mesafe konulmazsa o zaman kanın sürekli akacağını belirten Toprak, sorunun çözümünün oradaki vatandaşların haklarını özgürce yaşamasından, iş aş götürmekten geçeceğinin altını çizdi. "Önce çay ikramıyla başlıyor sonra çocuk oraya gidiyor." diyen Toprak, "Sadece o bölge değil Anadolu ihmal edilmiş. Anadolu'yu imar etmezsek bizden intikamını çok kötü alır. O bölgenin sorunu daha güzel cezaevi değil; evlatlarımızı kazanmak. Bunu yapmak durumdayız. Aksi halde terörü nasıl durdururuz. Terör dış destekle o bölgede ayakta duruyor." diye konuştu.

Sorunun uluslararası boyutu, kültürel boyutu, aş ve iş boyutu bulunduğunu anlatan Toprak, şunları söyledi: "O bölgedeki vatandaşların kültürel hakları nedir? Dört parti bir araya gelip tartışması lazım. Terörist istiyor diye bunu yapmamalıyız. Kültürel haklar ve özgürlükler bağlamında bakmalıyız. Çözüm yeri parlamentodur. Başka yerde aranmamalı. Oslo, İmralı'da aranmamalı. Belki çözüm CHP'nin çantasındadır, belki MHP'nin çantasındadır, belki BDP'nin çantasındadır, belki AKP'nin çantasıdır. Herkes kendi kimliklerinden sıyrılıp Türkiye meselesi olarak bakmalıyız. Kendi vatandaşına hak veriyor diye bakmalı. Hiçbir dış devlet, 'Türkiye'de bu sorun var, çözelim' demez; bunu kullanır. Bu iki kişinin çözeceği sorun değil, tarafları var. Oradaki evlatlarımızı işle, aşla tanıştırmamız lazım. Bugün terör, yarın hırsızlıkla devam eder. Fırsat eşitliği verilmesi lazım. O bölgedekileri kazanmaktan geçer." Suriye'de yaşanan olaylara da değinen Toprak, Türkiye'nin Suriye sebebiyle 5 milyar dolarlık kaybın olduğunu ifade etti.

Her yüz çekten 95'inin ödenmediğini dile getiren Toprak, 11 ülke ile sorunlu hale gelindiğini vurguladı. Patroitleri İsrail'i korumak için getireleceğini ifade eden Toprak, "Türkiye Suriye politikasında batağa battı. İnşallah çıkar." dedi.