Çomü Rektörü Laçiner 2012 Yılını Değerlendirdi

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sedat Laçiner, “Rektörlük görevine bazılarının iddia ettiği gibi siyasi görüşlerim sebebiyle atanmadım, ÇOMÜ öğretim üyelerinin oylarıyla seçimden birinci çıktım” dedi.

Çomü Rektörü Laçiner 2012 Yılını Değerlendirdi
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Rektörü Prof Dr. Sedat Laçiner, düzenlediği basın toplantısında 2012 yılını değerlendirdi. Görev yaptığı 19 ay boyunca, üniversitenin önemli gelişmeler kaydettiğini söyleyen Laçiner, kendisine ve üniversiteye yöneltilen eleştirileri de cevapladı. Laçiner, “ÇOMÜ bundan sonra hiçbir siyasi partinin veya görüşün arka bahçesi olmayacaktır. Siyasiler siyaset yapacaktır, bilim insanları bilim. Geçmişte bu tür hallerin yaşandığı günlerde sesleri dahi çıkmayan kişilerin bugün rektörün değişmesinden dolayı mutsuz olmaları manidardır. Aynı kişiler ÇOMÜ 'nün sosyal tesislerinde alkolün yasakladığını iddia etmişlerdir. ÇOMÜ 'nün tek başına böyle bir yetkisi yoktur. ÇOMÜ de diğer üniversiteler gibi değişen mevzuat nedeniyle ve yetkili kurumların talebiyle bahsi geçen uygulamaya zorunlu olarak geçmiştir. Bu kararı ÇOMÜ 'nün aldığını düşünenler ya cahildir ya da art niyetli. Ne yazık ki bu tür dedikodular zaman zaman birileri tarafından üretilmektedir. ÇOMÜ, insanlarımızın hayat tarzına ve inançlarına karışmaz, karışılmasına müsaade etmez. Tam aksine öğrencilerimizin ve çalışanlarımızın olduğu kadar ziyaretçilerimizin hayat biçimlerini diledikleri gibi yaşamaları birinci önceliğimizdir. Bunun pek çok örneği yıl boyu üniversitemiz yerleşkelerinde yaşanmaktadır. Ancak hak verileceği üzere hiç kimse yazılı kuralları ihlal etmemizi de beklememelidir. Bu arada bahse konu olan Dardanos Yerleşkesi eğitim-öğretim ve uygulama yapılan ÇOMÜ 'nün diğer alanları ile aynı statüdedir. ÇOMÜ 'ye hakaret ve saldırıları adet haline getirmiş aynı grup ÇOMÜ 'de heyelan alanlarına inşaat yapıldığını da iddia etmektedir. Şu an ÇOMÜ 'de süren projelerin neredeyse tamamı geçmişte yapılmış binaların yanına veya iki binanın arasına yapılmaktadır. O binalar yapılırken sesi çıkmayanların bugün en sert sözde eleştirileri getirmesi hayret vericidir. Ayrıca tüm binaların zemin etüdleri özenle gerçekleştirilmektedir. Bu konudaki eleştiriler haksız ve hayret vericidir” diye konuştu.

Bazı gruplarlın, kendisini protesto etmek için hazırlık yaptığını söyleyen Laçiner, “DİSK ve benzeri örgütlerin hazırlattığı afişte 'Mahalle baskısını da aşan düzeyde toplumsal yaşama müdahale eden üniversite istemiyoruz ' deniyor. Bunu söyleyen kişi ve kurumlar, geçmişte insanlar hayat tarzları ve inançları yüzünden zulüm görürken, eziyet çekerken, hakları ve hukukları yenmekteyken nerelerdeydiler? Kılık kıyafeti nedeniyle insanlar sosyal tesislere, üniversite oteline bile alınmazken bir tek açıklamada veya gösteride bulundular mı? Hayır bulunmadılar. Ne DİSK, ne Tabipler Odası, ne TMMOB Çanakkale Şubesi, ne de bugünlerde suret-i haktan görünen diğer dernek ve kuruluşlar o insanların haklarını savunmadılar. ÇOMÜ 'de gördüğü zulüm yüzünden Biga 'da bir dekan hayatını kaybetti, insanlar hastalık sahibi oldu, pek çoğu burayı terk etmek zorunda kaldı. Annelerin çocuklarını kreşten almasına bile müsaade edilmedi. O zamanlar susanların, hatta zulme ortak olanların bugün konuşmaya hakkı var mıdır? Üstelik bugün herkese eşit durmaya çalışan bir yönetim işbaşındayken. Üstelik ÇOMÜ hiçbir dönemde olmadığı kadar şeffaf ve özgürlükçü iken. Yoksa bu kişiler sadece kendilerine mi demokrattır?. Ve sormak gerekir, ÇOMÜ Tıp Fakültesi 'ne Kepez 'de bin bir eziyet yapılırken, Çanakkale Tabip Odası ne yapmıştır, meslektaşlarını nasıl savunmuştur? Öğretim üyesi Doktorların üzerine bir siyasi yürürken, bu odamız hangi açıklamada bulunmuştur? ÇOMÜ Doktorlarına hakaret ve yıldırma kampanyaları düzenlenirken, Çanakkale Tabipler Odası neden bir tek cümle dahi kurma gereğini duymamıştır? Eğer ÇOMÜ Tıp Fakültesi Hastanesi Kepez 'de büyüyememişse, Çanakkale halkı bu durumdan dolayı mağdur olmuşsa bunda Çanakkale Tabipler Odası 'nın da ihmali büyüktür. Bu odamız artık ideolojik ve kişisel dostluklarıyla değil, insan sağlığı ve tıp etiğiyle hareket etmek zorundadır” dedi.

Çanakkale Tabip Odası'nın ÇOMÜ 'deki Doktorların haklarını savunmak yerine ÇOMÜ 'ye bel altı ideolojik saldırıların bir parçası olduğunu söyleyen Laçiner, “Elbette Doktorlar kendi haklarını savunmayan, şehri ideolojik kamplaşmalara götürmeye çalışan odanın kendi temsilcileri olmadığı kanaatine varacaklardır. Ne yazık ki bahsi geçen dernek ve kuruluşlar kendi alanlarında konuşmak yerine, başarısızlıklarını bir başka kuruma yükleyerek işin içinden sıyrılmaya çalışmaktadır. Üye sayısı rekor hızla düşen DİSK ve Eğitim-Sen gibi sendikalar, üyelerinin haklarını savunamayan odalar, Çanakkale 'nin en önemli kuruluşlarının başında gelen ÇOMÜ 'ye saldırarak başarısızlıklarını perdelemeye çalışmaktadırlar. Ama Çanakkale halkı ve ÇOMÜ insanları bunları göremeyecek kadar basiretsiz değildir. Art niyetler çok açık bir şekilde görülmektedir” diye konuştu.

19 ay boyunca Çanakkale 'ye ve ÇOMÜ 'ye hizmet ettiğini belirten Laçiner, “Arkadaşlarımla hizmet ettik. Bundan sonraki 29 ayda da aynı bilinç ve hassasiyetle görevime devam edeceğim. Hiçbir baskı ve saldırı bu kararlılığımızdan bir adım dahi geri adım attıramaz. Görevden kaçmak gibi bir huyum yoktur. Gerekirse daha az uyuruz, özel hayatımıza daha az vakit harcarız, ama emanete asla hıyanet etmeyiz, işimize bakarız. Kim ne derse desin, bu kervan yürüyecektir. Bundan sonra ÇOMÜ asla siyasileştirildiği günlerine geri dönmeyecektir. ÇOMÜ 'de sadece kuruma, bilime ve daha iyi bir eğitime sadakat ve liyakat olacaktır” dedi.

Kaynak: İHA