Şehit Sayılmayan Askerin Ailesi İsyan Etti
Sivas’ta 2010 yılın geçirdiği bir trafik kazası sonucu şehit olan polisin anne ve babası, şehit ailesi olarak görülmemelerine tepki gösterdi.
2010 yılında Samsun-Ordu karayolu Fatsa ilçesinde direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu geçirdiği trafik kazasında şehit olan Sedat Ataman’ın annesi Perihan Ataman ve babası Abdurrahman Atman, kendilerine ‘şehittir’ belgesi verilmesine rağmen haklardan yararlanamamalarına tepki gösterdi.
Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Hızal, şehit ailesine maaş bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumu’na yazı yazdıklarını ancak şehit belgesi olmasına rağmen başvurularının geri çevrildiğini söyledi.
Hızal, “Şehidimizin ailesine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından maaş bağlanması ile ilgili kuruma yazılarımızı yazdık. Ama geçtiğimiz gün içerisinde tarafımıza şehit annemize ve babasına maaş bağlanmayacağı noktasında bir yazı gönderildi. Muhtaçlık şartı aranmaksızın şehidimizin annesine ve babasına maaş bağlanması noktasında kanun çıktı ama maalesef bu yazıyı görünce şok olduk. Malumluk ve muhtaçlığın hak olduğu nedenlerde bu süreç içerisinde nasıl bir çalışma yapıldığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan açıklama, ‘Vefat eden oğlunuz’ diye başlıyor. Bir taraftan bakıyorsunuz İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü şehit belgesi veriyor. Gerçekten bu konuda biz ne yağacağımızı bilemiyoruz. Bu durum bu şekilde olan ailelerimizin vicdanını sızlatmaktadır. Bu konuda gerçekten çok sıkıntıdayız. Evlatlarımız vatanımız için, milletimiz için, devletimiz için canlarını feda ediyorlar. Hiçbiri sosyal hakkını, maaşını düşünmüyor. Onurlu bir şehit ailesi olabilmek, onurlu bir şehit babası olmak, onun ulvi ile onuru ile yaşamak istiyor. Devletimizin şehit ailesine sahip çıkmasını istiyorum” diye konuştu.
Türkiye’de benzer durumda olan başka ailelerin de bulunduğunu ifade eden Hızal, “Yani bu konuda elimize gönderdikleri yazıda şehit sayılmadığı, vefat konusu sayıldığı için aileye maaş bağlanamayacağı söyleniyor. Şehit belgesi ailenin elinde var. Başka bir belge yok. Şehit annesiyim ya da şehit babasıyım deme hakları yok. Resmi bir evrak yok. Elinde bizim verdiğimiz kartlar yok. Şehit annesi ve babası ya da gazi olduğunu beyan eder. Türkiye genelinde bu durumda olan belki de 300’ün üzerinde aile vardır” ifadelerini kullandı. “ÇOCUĞUMUZA 'ŞEHİT' DENİLMEMESİ BİZE AĞIR GELİYOR” Öte yandan şehidin babası Abdurrahman Ataman, kendilerine çocuklarının şehit olduğuna dair belgenin hiçbir hükmünün olmadığını, çocuklarına 'şehit' denilmemesinin kendilerine ağır geldiğini belirterek, “Bu işin böyle olmaması lazım. Duymazlıktan geliyorlar herhalde, biz öyle tahmin ediyoruz. İki tane dilekçe verdik. İkisinde şehit babası ve anası olarak hiçbir şey sağlayamadık. Biz onu büyüttük devlete millete yararlı olsun diye ama hiçbir yararını göremedik. Başbakanımızdan verdiği sözleri tutmasını istiyoruz. Çocuğumuza 'şehit' denilmemesi bize ağır geliyor. Bu kağıttan başka hiçbir şey yok. Asker neyse polis de o. Bunlardan biz de yararlanmak istiyoruz. Şehit belgesi verdiler, hiçbir yerde geçerliliği yok. Uludere’de kaçakçılara verdiği değerin yarısını bize versin. Herkesin yararlandığı imkanlardan biz de yararlanmak istiyoruz” dedi.
Anne Perihan Duman ise ihtiyaçlarının olmadığını ancak oğlunun hayratını yaptırmak istediklerini dile getirdi .
Kaynak: İHA
Sivas Şehit Aileleri ve Gaziler Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mustafa Hızal, şehit ailesine maaş bağlanması için Sosyal Güvenlik Kurumu’na yazı yazdıklarını ancak şehit belgesi olmasına rağmen başvurularının geri çevrildiğini söyledi.
Hızal, “Şehidimizin ailesine Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından maaş bağlanması ile ilgili kuruma yazılarımızı yazdık. Ama geçtiğimiz gün içerisinde tarafımıza şehit annemize ve babasına maaş bağlanmayacağı noktasında bir yazı gönderildi. Muhtaçlık şartı aranmaksızın şehidimizin annesine ve babasına maaş bağlanması noktasında kanun çıktı ama maalesef bu yazıyı görünce şok olduk. Malumluk ve muhtaçlığın hak olduğu nedenlerde bu süreç içerisinde nasıl bir çalışma yapıldığını anlamakta güçlük çekiyoruz. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan açıklama, ‘Vefat eden oğlunuz’ diye başlıyor. Bir taraftan bakıyorsunuz İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü şehit belgesi veriyor. Gerçekten bu konuda biz ne yağacağımızı bilemiyoruz. Bu durum bu şekilde olan ailelerimizin vicdanını sızlatmaktadır. Bu konuda gerçekten çok sıkıntıdayız. Evlatlarımız vatanımız için, milletimiz için, devletimiz için canlarını feda ediyorlar. Hiçbiri sosyal hakkını, maaşını düşünmüyor. Onurlu bir şehit ailesi olabilmek, onurlu bir şehit babası olmak, onun ulvi ile onuru ile yaşamak istiyor. Devletimizin şehit ailesine sahip çıkmasını istiyorum” diye konuştu.
Türkiye’de benzer durumda olan başka ailelerin de bulunduğunu ifade eden Hızal, “Yani bu konuda elimize gönderdikleri yazıda şehit sayılmadığı, vefat konusu sayıldığı için aileye maaş bağlanamayacağı söyleniyor. Şehit belgesi ailenin elinde var. Başka bir belge yok. Şehit annesiyim ya da şehit babasıyım deme hakları yok. Resmi bir evrak yok. Elinde bizim verdiğimiz kartlar yok. Şehit annesi ve babası ya da gazi olduğunu beyan eder. Türkiye genelinde bu durumda olan belki de 300’ün üzerinde aile vardır” ifadelerini kullandı. “ÇOCUĞUMUZA 'ŞEHİT' DENİLMEMESİ BİZE AĞIR GELİYOR” Öte yandan şehidin babası Abdurrahman Ataman, kendilerine çocuklarının şehit olduğuna dair belgenin hiçbir hükmünün olmadığını, çocuklarına 'şehit' denilmemesinin kendilerine ağır geldiğini belirterek, “Bu işin böyle olmaması lazım. Duymazlıktan geliyorlar herhalde, biz öyle tahmin ediyoruz. İki tane dilekçe verdik. İkisinde şehit babası ve anası olarak hiçbir şey sağlayamadık. Biz onu büyüttük devlete millete yararlı olsun diye ama hiçbir yararını göremedik. Başbakanımızdan verdiği sözleri tutmasını istiyoruz. Çocuğumuza 'şehit' denilmemesi bize ağır geliyor. Bu kağıttan başka hiçbir şey yok. Asker neyse polis de o. Bunlardan biz de yararlanmak istiyoruz. Şehit belgesi verdiler, hiçbir yerde geçerliliği yok. Uludere’de kaçakçılara verdiği değerin yarısını bize versin. Herkesin yararlandığı imkanlardan biz de yararlanmak istiyoruz” dedi.
Anne Perihan Duman ise ihtiyaçlarının olmadığını ancak oğlunun hayratını yaptırmak istediklerini dile getirdi .