KCK'ya yapılan operasyonlar için devletin zirvesi fikirbirliğine vardı

Daha önce KCK ile mücadele noktasında 'çekince 'leri olduğu kamuoyuna yansıyan Milli İstihbarat Teşkilatı 'nın (MİT) da artık operasyonlara tam destek verdiği kaydediliyor. Son yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında KCK tehdidiyle ilgili kapsamlı bir sunum da yapıldığı ifade edildi. Zaman 'a bilgi veren MGK 'ya yakın bir kaynak şunları söyledi: “Daha önce operasyonlarla ilgili MİT 'in şerh düştüğü noktalar vardı. Operasyonların müzakere sürecine zarar verdiği düşünülüyordu. Fakat artık KCK terör örgütü konusunda kafalar netleşti. Devletin tüm birimlerinde ortak bir kanaat oluştu. Aslında bundan sonra örgütün isminin PKK/KCK şeklinde kullanılması daha doğru olur.” Başbakan Tayyip Erdoğan da KCK operasyonlarıyla ilgili 8 Kasım 'da yaptığı açıklamada, “Kimse bizden bunun da durmasını beklemesin.” demişti.

Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel de KCK ile ilgili yöneltilen bir soruya, şu cevabı vermişti: “Bölgede korku ve şiddet uygulayan, örgüte zorla eleman kazandıran, özellikle silahlı terör eylemlerini ve sivil itaatsizlik türü eylemleri organize eden, halk üzerinde oluşturduğu baskı ile terör örgütüne zorla para temin eden ve halkımızı devlete karşı provoke edenlerin yakalanması; devletimizin bekasının sağlanması, yasaların hâkim kılınması ve halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması için hayatî önemi haizdir.” Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da KCK operasyonlarıyla ilgili 8 Kasım 2012 'de yaptığı açıklamada, “Kimse bizden bunun da durmasını beklemesin.” demişti.

KCK (Koma Ciwaken Kürdistan / Kürdistan Topluluklar Birliği) Sözleşmesi 25 Mayıs 2007 'de terör örgütü PKK tarafından onaylanarak devreye girdi. Paralel bir devlet yapılanması olan KCK, bugünlerde PKK 'yı da içine alan çatı bir organizasyona dönüştü. KCK şemasında örgütün lideri Murat Karayılan gözüküyor. Şehirdeki örgüt sempatizanlarına ve militanlara talimatlar doğrudan Kandil 'den iletiliyor. Silahlı militanlara lojistik destek şehirlerde örgüt elemanları tarafından sağlanıyor. MGK 'ya sunulan istihbarat raporlarında, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) ile KCK 'nın iç içe geçmiş olduğu kaydediliyor. BDP teşkilatlarının üyeleri, terör örgütü organizasyonlarında da görev alıyor. Böylece KCK 'ya yapılan operasyonlar için 'sivil siyasete müdahale ' algısı oluşturulmak isteniyor. Edinilen bilgiye göre, terörle mücadele kapsamında KCK operasyonlarının devamı konusunda güvenlik birimleri arasında görüş birliği bulunuyor. Yargıtay 'ın, terör örgütü PKK 'nın çatı kuruluşu KCK 'nın 'silahlı terör örgütü ' olduğuna hükmetmesinin de güvenlik güçlerinin elini kuvvetlendirdiğinin altı çiziliyor.

Kumrular Caddesi 'nde 5 kişinin öldüğü, 40 kişinin de yaralandığı bombalı araç saldırısıyla ilgili kabul edilen iddianamede de KCK ile ilgili önemli tespitler yer almıştı. İddianameye göre terör örgütü, dört ülkeyi (Türkiye, İran, Irak, Suriye) içine alacak Bağımsız Birleşik Kürdistan devletini kurmayı amaçlıyor. Bu amaca ulaşmak için Türkiye 'de PKK, Irak 'ta Demokratik Çözüm Partisi, Suriye 'de Demokratik Birlik Partisi ve İran 'da Kürdistan Özgür Yaşam Partisi adları altında faaliyet gösteriyor. Söz konusu yapılanmanın yasama-yürütme ve yargı ayakları bulunuyor. KCK yapılanmasında terör faaliyetlerinin planlandığı esas merkezin, Murat Karayılan başkanlığındaki Yürütme Konseyi olduğu belirtiliyordu.