Gül: Tacik –Türk Okulları, Türk –Tacik Dostluğunun En Güçlü Teminatı
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, “Tacikistan’da yirmi yıldır faaliyet gösteren Tacik-Türk okullarını ve bu okullarda okuyan gençlerimizi, Türk-Tacik dostluğunun en güçlü teminatı olarak görüyoruz. ” dedi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Tacikistan Cumhurbaşkanı İmamali Rahman için Çankaya Köşkü’nde yemek verdi. Cumhurbaşkanları Gül ve Rahman, yemekten önce konukları karşılayarak tek tek tokalaştı. Yemeğe, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay ile çok sayıda davetli katıldı.
Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmada konuk Cumhurbaşkanı ve heyetini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin ‘Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir’ sözlerini hatırlatan Gül, “Bizim de dillerimiz farklı olmasına rağmen, gönüllerimiz ve duygularımız daima bir olmuştur. Bu nedenle Tacik halkı ve Tacikistan, gönlümüzde müstesna bir yere sahiptir. Türkiye, Tacikistan’ın bağımsızlığını tanıyan ve Duşanbe’de büyükelçilik açan ilk devletlerden biri olmaktan ötürü kıvanç duymaktadır.” şeklinde konuştu.
Ziyaretin iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 20. yıl dönümünde gerçekleştiğine dikkat çeken Gül, şöyle devam etti: “Türkiye ile Tacikistan arasındaki köklü ilişkilerin en belirgin özelliği, yalnızca hükümetler düzeyinde değil, aynı zamanda halklar arasında da mevcut olan karşılıklı güven, saygı ve muhabbettir. Bu hissiyatın en güzel örneklerine ve Tacikistan halkının candan misafirperverliğine, 2009 yılında Duşanbe’ye yaptığım ziyaret sırasında bizzat şahit olmuştum. Bu vesileyle, söz konusu ziyaretim sırasında heyetime ve şahsıma gösterdiğiniz içten konukseverlik ve sıcak ilgiden dolayı Zat-ı Devletleri’ne şükranlarımı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Aradan geçen süre zarfında, halklarımız arasındaki münasebetlerin artmakta olduğunu, ekonomi ve ticaretten askeri işbirliğine, kültürden eğitime kadar pek çok alanda işbirliğimizin geliştiğini görmekten büyük memnuniyet duyuyorum.”Gül, bugünkü görüşmelerde, ikili ilişkilerin özellikle ekonomik ve ticari boyutunun daha da ileriye götürülmesi için gerekli siyasi iradenin mevcut olduğunun en üst düzeyde teyit edildiğin aktardı.
Tacikistan’ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana barış ve istikrar yolunda gerçekleştirdiği atılımlar ile ekonomik kalkınma ve toplumsal huzur yönünde kat ettiği mühim mesafenin takdire şayan olduğunu söyleyen Gül, “Müşterek hedefimiz, ülkelerimiz ve halklarımızın refahının teminidir. Küreselleşen dünyada bunu sağlamanın en güvenilir yolu ise işbirliği ve dayanışmamızın daha da geliştirilmesi ve derinleştirilmesidir. Esasen, stratejik konumları, genç ve dinamik nüfusları ile Türkiye ve Tacikistan arasındaki ekonomik ve ticari işbirliği potansiyeli oldukça geniştir. Bu bağlamda, özellikle tarım, su, madencilik ve enerji alanındaki işbirliğimizin daha ileriye götürülmesine öncelik verilmesi gerektiğine inanıyorum. Öte yandan, Tacikistan’da yirmi yıldır faaliyet gösteren Tacik-Türk okullarını ve bu okullarda okuyan gençlerimizi, Türk-Tacik dostluğunun en güçlü teminatı olarak görüyoruz. Zat-ı Devletleri’nin eğitim gönüllülerimize verdiği kıymetli destek için müteşekkiriz.” diye konuştu.
TACİKİSTAN CUMHURBAŞKANI: TÜRKİYE VE TÜRK HALKINI GÜVENİLİR ORTAK OLARAK GÖRÜYORUZ.
Tacikistan Cumhurbaşkanı Rahman, “Her şeyden önce, Türk halkının sıcak karşılaması ve misafirperverliğinden dolayı Zat-ı Devletleri’ne ve nezdinizde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne içten şükranlarımı ifade etmek isterim." diyerek sözlerine başladı.
İki ülke halklarının kardeşlik geleneğiyle birbirine bağlı olduğunu söyleyen Rahman, “Bizi birbirimize bağlayan bu güzel geleneklerin bugün de yaşamaya devam etmesinden büyük memnuniyet duymaktayız.” şeklinde konuştu.
Rahman şöyle devam etti: “Ziyaretimiz sırasında düzenlenen ve dostluk ve karşılıklı anlayış havasında geçen toplantılar ve görüşmelerden son derece memnun olduk. Bu toplantılar, karşılıklı işbirliğinin daha da artması için yeni işbirliği alanları ve ilkeleri ortaya koymuştur. İşbirliğimiz için tespit edilen istikametin, uluslarımızın çıkarlarının yanı sıra bölgemizin istikrar ve refahı için hizmet edeceğinden eminim. Kapsamlı işbirliğimizin parlak geleceğine inanıyor ve Türkiye ile Türk halkını güvenilir ortak olarak görüyoruz. Bu vesileyle, ünlü düşünür Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî'nin bir tavsiyesine atıfta bulunmak istiyorum: ‘Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol.’ Rûmî'nin bu değerli sözlerinin halklarımız ve devletlerimiz arasındaki karşılıklı dostluk ve anlayış bağlarını daha da güçlendirmek için yol gösterici olacağı kanaatindeyim.” Rahman, ülkeler arasındaki dostluk ve karşılıklı ilişkilerin daha da ilerlemesi temennisinde bulundu .
Cumhurbaşkanı Gül, yemekte yaptığı konuşmada konuk Cumhurbaşkanı ve heyetini ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin ‘Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilir’ sözlerini hatırlatan Gül, “Bizim de dillerimiz farklı olmasına rağmen, gönüllerimiz ve duygularımız daima bir olmuştur. Bu nedenle Tacik halkı ve Tacikistan, gönlümüzde müstesna bir yere sahiptir. Türkiye, Tacikistan’ın bağımsızlığını tanıyan ve Duşanbe’de büyükelçilik açan ilk devletlerden biri olmaktan ötürü kıvanç duymaktadır.” şeklinde konuştu.
Ziyaretin iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin 20. yıl dönümünde gerçekleştiğine dikkat çeken Gül, şöyle devam etti: “Türkiye ile Tacikistan arasındaki köklü ilişkilerin en belirgin özelliği, yalnızca hükümetler düzeyinde değil, aynı zamanda halklar arasında da mevcut olan karşılıklı güven, saygı ve muhabbettir. Bu hissiyatın en güzel örneklerine ve Tacikistan halkının candan misafirperverliğine, 2009 yılında Duşanbe’ye yaptığım ziyaret sırasında bizzat şahit olmuştum. Bu vesileyle, söz konusu ziyaretim sırasında heyetime ve şahsıma gösterdiğiniz içten konukseverlik ve sıcak ilgiden dolayı Zat-ı Devletleri’ne şükranlarımı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Aradan geçen süre zarfında, halklarımız arasındaki münasebetlerin artmakta olduğunu, ekonomi ve ticaretten askeri işbirliğine, kültürden eğitime kadar pek çok alanda işbirliğimizin geliştiğini görmekten büyük memnuniyet duyuyorum.”Gül, bugünkü görüşmelerde, ikili ilişkilerin özellikle ekonomik ve ticari boyutunun daha da ileriye götürülmesi için gerekli siyasi iradenin mevcut olduğunun en üst düzeyde teyit edildiğin aktardı.
Tacikistan’ın bağımsızlığını kazanmasından bu yana barış ve istikrar yolunda gerçekleştirdiği atılımlar ile ekonomik kalkınma ve toplumsal huzur yönünde kat ettiği mühim mesafenin takdire şayan olduğunu söyleyen Gül, “Müşterek hedefimiz, ülkelerimiz ve halklarımızın refahının teminidir. Küreselleşen dünyada bunu sağlamanın en güvenilir yolu ise işbirliği ve dayanışmamızın daha da geliştirilmesi ve derinleştirilmesidir. Esasen, stratejik konumları, genç ve dinamik nüfusları ile Türkiye ve Tacikistan arasındaki ekonomik ve ticari işbirliği potansiyeli oldukça geniştir. Bu bağlamda, özellikle tarım, su, madencilik ve enerji alanındaki işbirliğimizin daha ileriye götürülmesine öncelik verilmesi gerektiğine inanıyorum. Öte yandan, Tacikistan’da yirmi yıldır faaliyet gösteren Tacik-Türk okullarını ve bu okullarda okuyan gençlerimizi, Türk-Tacik dostluğunun en güçlü teminatı olarak görüyoruz. Zat-ı Devletleri’nin eğitim gönüllülerimize verdiği kıymetli destek için müteşekkiriz.” diye konuştu.
TACİKİSTAN CUMHURBAŞKANI: TÜRKİYE VE TÜRK HALKINI GÜVENİLİR ORTAK OLARAK GÖRÜYORUZ.
Tacikistan Cumhurbaşkanı Rahman, “Her şeyden önce, Türk halkının sıcak karşılaması ve misafirperverliğinden dolayı Zat-ı Devletleri’ne ve nezdinizde Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ne içten şükranlarımı ifade etmek isterim." diyerek sözlerine başladı.
İki ülke halklarının kardeşlik geleneğiyle birbirine bağlı olduğunu söyleyen Rahman, “Bizi birbirimize bağlayan bu güzel geleneklerin bugün de yaşamaya devam etmesinden büyük memnuniyet duymaktayız.” şeklinde konuştu.
Rahman şöyle devam etti: “Ziyaretimiz sırasında düzenlenen ve dostluk ve karşılıklı anlayış havasında geçen toplantılar ve görüşmelerden son derece memnun olduk. Bu toplantılar, karşılıklı işbirliğinin daha da artması için yeni işbirliği alanları ve ilkeleri ortaya koymuştur. İşbirliğimiz için tespit edilen istikametin, uluslarımızın çıkarlarının yanı sıra bölgemizin istikrar ve refahı için hizmet edeceğinden eminim. Kapsamlı işbirliğimizin parlak geleceğine inanıyor ve Türkiye ile Türk halkını güvenilir ortak olarak görüyoruz. Bu vesileyle, ünlü düşünür Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî'nin bir tavsiyesine atıfta bulunmak istiyorum: ‘Sevgide güneş gibi ol, dostluk ve kardeşlikte akarsu gibi ol.’ Rûmî'nin bu değerli sözlerinin halklarımız ve devletlerimiz arasındaki karşılıklı dostluk ve anlayış bağlarını daha da güçlendirmek için yol gösterici olacağı kanaatindeyim.” Rahman, ülkeler arasındaki dostluk ve karşılıklı ilişkilerin daha da ilerlemesi temennisinde bulundu .