İzmir İtalyan Konsolosluğu'nda 30 Yıldır Görev Yapan Tenor Livio Angelisanti, Siyaset ve Diplomasiyle Sanatı İç İçe Yaşıyor
Senem Yazıcı - İtalya'nın İzmir Konsolosluğu'nda kültür işlerinden sorumlu olarak görev yapan tenor Livio Angelisanti, sanatla iç içe yaşantısı ve sahnede seslendirdiği şarkılarla farklı bir diplomat görüntüsü çiziyor.
İstanbul doğumlu bir İtalyan olarak, ülkesinde aldığı diploması eğitimi ve siyaset alanındaki doktora derecesinin ardından atıldığı diplomasi kariyerinde, yolu yeniden Türkiye ile kesişen Angelisanti, sanatla iç içe yaşamı ve meslek hayatını, konutunda AA ekibine anlattı.
Müzisyen annesi, ressam babası nedeniyle küçük yaşlarından itibaren sanatla iç içe olduğunu, ilk resim sergisini 5 yaşında açtığını dile getiren Angelisanti, ailesinin ısrarı üzerine güzel sanatlar yerine, siyaset eğitimi aldığını söyledi.
Angelisanti, resim yapma uğraşını hiç bırakmadığını, ancak esas tutkusu olan müziği uzun yıllarca ihmal ettiğini ifade ederek, müzikle iç içeliğinin, İzmir'e atanması ardından Türk ve İtalyan ustalardan şan dersleri alarak başladığını belirtti.
Şan derslerinden sonra cesaretini toplayarak hayır amaçlı küçük etkinliklerde çıktığı sahnedeki ilk yıllarının oldukça zor geçtiğini ifade eden Angelisanti, şöyle konuştu:
''Benim mesleğimde biraz geri planda durmak gerekir. Bu nedenle ilk zamanlar sahneye çıktığımda çok tedirgin oluyordum. Ama sonra insanların tepkisi ve alkışlar beni rahatlattı. Sahnede bir bürokrat, bir diplomat olması tuhaf bir durumdu. Zamanla ben sahneye, insanlar da benim şarkı söylememe alıştı.''
-''Doğruluk ve ahlakla insanlara hizmet''-
Hayatta her insanın işiyle, tutkusu olan sanat arasında her zaman bir bağ olduğunu düşündüğünü dile getiren Angelisanti, şunları söyledi:
''Doğru ve ahlaklı şekilde insanlara hizmet etmek olarak bakıldığında, siyasetle sanatın birbirine benzediklerini düşünüyorum. Farklı şeylerle ilgilenmek insanın görüşünü, ufkunu açıyor. Müziği çok seviyorum. Ben hayatımı farklı bir işten kazanıyorum ve bugüne kadar şarkı söylemek için hiç para almadım. Ama, insanlar ukalalık olarak kabul etmesinler ama, evet sahneden para kazanmıyorum. Ancak profesyonellik aynı zamanda bir işi iyi yapmaksa, ben müzik alanında profesyonelim.''
Angelisanti, müziğin disiplinli çalışmayı gerektirdiğini ve evindeki piyanosuyla her gün şan çalıştığını belirterek, esprili bir dille, zaman zaman komşuları kadar eşini de ''çileden çıkardığını'', çalışmaya oturunca eşinin alışveriş bahanesiyle evden uzaklaştığını söyledi.
-İzmir'den hiçbir zaman ayrılmak istemedi-
Livio Angelisanti, başka bir ülkede görev yapma seçeneği kendisine sunulduğunda, eşiyle bu konuyu uzun uzun konuştuklarını belirterek, Türk insanını çok iyi tanıdığını, Türkiye-İtalya ilişkilerine daha iyi hizmet edeceğini düşündükleri için İzmir'de kalma kararı aldıklarını kaydetti.
Türklerin ve İtalyanların birbirlerine çok benzediklerini de ifade eden Angelisanti, kendisini bir İzmirli olarak kabul etmekle birlikte, doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği İstanbul'u da özlemekten geri kalmadığını sözlerine ekledi.
-Kanserli çocuklar yararına yeni yıl konseri-
Sahnede 20 yılını, tamamı hayır amaçlı sayısız konserle geride bırakan başarılı tenor Angelisanti, 19 Aralık Çarşamba akşamı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde, İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçılarından Tevfik Rodos ile ''Yeni Yıl Konseri'' verecek.
Elde edilecek gelirin İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi Onkoloji Bölümü Yoğun Bakım Ünitesi'ne yeni cihazların alınmasında kullanılacağı konserde, Angelisanti, ünlü operalardan aryalar ve Napoliten şarkılar, Tevfik Rodos da Tanju Okan ve Dario Moreno'nun unutulmaz eserlerini seslendirecek.
Yayıncı: Ebubekir Gülüm
Kaynak: AA
Müzisyen annesi, ressam babası nedeniyle küçük yaşlarından itibaren sanatla iç içe olduğunu, ilk resim sergisini 5 yaşında açtığını dile getiren Angelisanti, ailesinin ısrarı üzerine güzel sanatlar yerine, siyaset eğitimi aldığını söyledi.
Angelisanti, resim yapma uğraşını hiç bırakmadığını, ancak esas tutkusu olan müziği uzun yıllarca ihmal ettiğini ifade ederek, müzikle iç içeliğinin, İzmir'e atanması ardından Türk ve İtalyan ustalardan şan dersleri alarak başladığını belirtti.
Şan derslerinden sonra cesaretini toplayarak hayır amaçlı küçük etkinliklerde çıktığı sahnedeki ilk yıllarının oldukça zor geçtiğini ifade eden Angelisanti, şöyle konuştu:
''Benim mesleğimde biraz geri planda durmak gerekir. Bu nedenle ilk zamanlar sahneye çıktığımda çok tedirgin oluyordum. Ama sonra insanların tepkisi ve alkışlar beni rahatlattı. Sahnede bir bürokrat, bir diplomat olması tuhaf bir durumdu. Zamanla ben sahneye, insanlar da benim şarkı söylememe alıştı.''
-''Doğruluk ve ahlakla insanlara hizmet''-
Hayatta her insanın işiyle, tutkusu olan sanat arasında her zaman bir bağ olduğunu düşündüğünü dile getiren Angelisanti, şunları söyledi:
''Doğru ve ahlaklı şekilde insanlara hizmet etmek olarak bakıldığında, siyasetle sanatın birbirine benzediklerini düşünüyorum. Farklı şeylerle ilgilenmek insanın görüşünü, ufkunu açıyor. Müziği çok seviyorum. Ben hayatımı farklı bir işten kazanıyorum ve bugüne kadar şarkı söylemek için hiç para almadım. Ama, insanlar ukalalık olarak kabul etmesinler ama, evet sahneden para kazanmıyorum. Ancak profesyonellik aynı zamanda bir işi iyi yapmaksa, ben müzik alanında profesyonelim.''
Angelisanti, müziğin disiplinli çalışmayı gerektirdiğini ve evindeki piyanosuyla her gün şan çalıştığını belirterek, esprili bir dille, zaman zaman komşuları kadar eşini de ''çileden çıkardığını'', çalışmaya oturunca eşinin alışveriş bahanesiyle evden uzaklaştığını söyledi.
-İzmir'den hiçbir zaman ayrılmak istemedi-
Livio Angelisanti, başka bir ülkede görev yapma seçeneği kendisine sunulduğunda, eşiyle bu konuyu uzun uzun konuştuklarını belirterek, Türk insanını çok iyi tanıdığını, Türkiye-İtalya ilişkilerine daha iyi hizmet edeceğini düşündükleri için İzmir'de kalma kararı aldıklarını kaydetti.
Türklerin ve İtalyanların birbirlerine çok benzediklerini de ifade eden Angelisanti, kendisini bir İzmirli olarak kabul etmekle birlikte, doğduğu ve çocukluğunu geçirdiği İstanbul'u da özlemekten geri kalmadığını sözlerine ekledi.
-Kanserli çocuklar yararına yeni yıl konseri-
Sahnede 20 yılını, tamamı hayır amaçlı sayısız konserle geride bırakan başarılı tenor Angelisanti, 19 Aralık Çarşamba akşamı Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde, İzmir Devlet Opera ve Balesi sanatçılarından Tevfik Rodos ile ''Yeni Yıl Konseri'' verecek.
Elde edilecek gelirin İzmir Behçet Uz Çocuk Hastanesi Onkoloji Bölümü Yoğun Bakım Ünitesi'ne yeni cihazların alınmasında kullanılacağı konserde, Angelisanti, ünlü operalardan aryalar ve Napoliten şarkılar, Tevfik Rodos da Tanju Okan ve Dario Moreno'nun unutulmaz eserlerini seslendirecek.
Yayıncı: Ebubekir Gülüm