Doktor Vekilden Özal’ın Ölüm Raporunu Hazırlayan Ekip Sorgulanmalı Önerisi

Meclis’in doktor vekillerinden AK Parti Manisa Milletvekili Op.Dr. Muzaffer Yurttaş, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölüm nedeniyle ilgili hazırlanan adli tıp raporunun şüpheleri daha da artırdığını belirterek, “Özal’ın kalp krizinden öldüğünü ifade eden ekip mutlaka sorgulanmalı.” dedi.

Yurttaş, mevcut rapor sonucuna göre cumhuriyet başsavcılığının ‘zehirlenme olmamıştır’ kararını vermesinin mümkün olmadığının altını çizerek, adli mekanizmanın, yeni raporun düzenlenmesi konusunda ilgili makamlara yeniden başvuru yapacağını da tahmin ettiğini söyledi.

AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş, Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ın ölüm nedeniyle ilgili Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı rapor hakkında değerlendirmelerde bulundu. Raporda, kadmiyum ve DDT denilen zehirlere rastlanıldığı ancak ölüm nedeninin bu olup olmadığının anlaşılamadığının ifade edildiğini hatırlatan Yurttaş, “Bence bu rapor Özal’ın ölümü ile ilgili şüpheleri iyice artırmıştır. Zehirlenme şüphesini daha da artırmıştır.” diye konuştu.

Kadmiyum ve DDT’nin vücutta bulunmaması gereken ağır metaller olduğunu dile getiren Yurttaş, “Yiyecek veya içeceklerle vücuda alınır. Yağ dokusunda, karaciğerde birikir ve asla vücuttan atılamaz. Kadmiyum zehirlenmesi, ‘anam anam sendromu’ ile ölümlere neden olabilir.” şeklinde konuştu.

“ÖZAL’IN ÖLÜM RAPORUNU VEREN EKİP SORGULANMALI.”Adli Tıp Kurumu'nun yaptığı açıklamaların şüpheleri gidermediğinin altını çizen Yurttaş, şöyle devam etti: “Bir noktaya değinmek istiyorum: Esas, 'Özal’ın kalp krizinden, kalp damarlarının daralmasından dolayı öldüğünü ifade eden ekibin ve doktorların mutlaka sorgulanması gerekir.' Bir Cumhurbaşkanı ölüyor, ölü olarak hastaneye getiriliyor. Bu şartlarda benim şahsen yapmam gereken, ailenin ikna edilmesi gerekirdi. Bir zehirlenme bir suikast olabilir, bunun için mutlaka kafa boşluğunun, göğüs boşluğunun, karın boşluğunun açılarak, bağırsaklardan karaciğerden ve diğer organlardan numuneler alınmalı ve bunlar incelenmeliydi.” Bundan sonra yapılacak olan ikinci bir incelemenin sonucu çözemeyeceğini ifade eden Yurttaş, “Çünkü esas o gün yapılacak olan incelemeler ölüm sebebini ortaya koyabilirdi… ‘Zehir çıktı ama ölüm sebebi bu mu değil mi’ diye tartışmak abesle iştigal. Asıl sorgulanması gereken ilk anda neden otopsi yapılmadığı, ailesine otopsi ile ilgili iknaya niçin gidilmediği. Bu sorgulanmalı.” dedi.

Cumhuriyet Başsavcılığı’nın söz konusu rapor sonucuna göre ‘zehirlenme olmamıştır’ kararını vermesinin mümkün olmadığının altını çizen Yurttaş, “Ben tahmin ediyorum ki adli mekanizmalar, yeni raporun düzenlenmesi konusunda ilgili makamlara başvuru yapılacaktır. Sadece bu rapora dayanarak dosyayı kapatmak mümkün değildir.” şeklinde konuştu.