Bik Genel Müdürü Atalay'ın Açıklaması
Basın İlan Kurumu Genel Müdürü Mehmet Atalay, ''Gazetecilik hiç bir zaman ölmemeli, yayıncılık ölmemeli, gücünü koruyarak, arttırarak devam etmeli'' dedi.
Bolu Valisi İbrahim Özçimen'i makamında ziyaret eden Atalay, burada yaptığı konuşmada, basının daha kaliteli yayın yapması için çalışmalarına devam ettiklerini belirterek, ''Biz sürekli çalışıyoruz. Gazetecilik hiçbir zaman ölmemeli, yayıncılık ölmemeli, gücünü koruyarak, arttırarak devam etmeli. Bunun için de herkese sorumluluk düşüyor'' diye konuştu.
Atalay, başta Basın İlan Kurumu olmak üzere, Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu , TRT ve Anadolu Ajansı ile devletin bütün kurum ve kuruluşlarının bu davanın bir parçası olması gerektiğini anlatarak, illerde de vali ve belediye başkanlarının desteğiyle basın ve yayıncılığın güzel günlere gideceğini kaydetti.
Basın mensuplarının yerel gazetelere verilen ilan oranlarına ilişkin bir soruya üzerine Atalay, ''Gazetecilik yaparlarsa bizden ilan alabilecekler, ilan için çıkan gazeteler o ilanı alamayacak. Onu çok net söyleyeyim'' yanıtını verdi.
Atalay, bütün illerde çok ciddi düzenlemeler yaptıklarını dile getirerek, şu anda Bolu ve bazı illerde şubelerinin olmadığını ancak bu konuda bir kanun çalışmalarının bulunduğunu söyledi.
Söz konusu kanunun çıktıktan sonra bütün illerin temsilcilik haline geleceğini anlatan Atalay, ''O zaman Basın İlan Kurumu olarak bütün birikimimizi, müdürlüklerimizi, gücümüzü birleştireceğiz. Bu işlemleri hızlandıracağız'' dedi.
-''Nur topu' gibi basın yayıncılık doğacak''-
Atalay, hayalindeki gazetecilik anlayışını da anlatarak, şöyle devam etti:
''Ben inanıyorum ki bu kanunu hazırladığımız zaman bunun içinden ''nur topu gibi'' basın yayıncılık doğacak. Var olan gazeteleri inkar anlamında söylemiyorum. Var olan gazetelere hiçbir şekilde peşin hükümle yanaşmamak lazım. Onlar da hizmet veriyor. Biz, her gün yenilenen, her gün taze habercilik yapan, sokağı, caddesi, köyü, zenginlikleri ve eksiklikleriyle bütün bir şehri, sınırları ile beraber gazetelerine yansıtan habercilik arıyoruz. Onu arzu ediyoruz.''
Bunun da donanımlı muhabirler ve birikimi olan gazetecilerle daha iyi kağıda, daha iyi matbaada basılarak okuyucuya ulaşmasıyla mümkün olacağını vurgulayan Atalay, ''Böyle olan bir basını, hem ilan anlamında hem kamu reklamları hem de Türkiye'de hızla gelişen özel teşebbüsün destekleri ile çok güçlü hale getirmek mümkün'' ifadelerini kullandı.
Muhabir: Zafer Göder / Emin Gürbüz
Yayıncı: Murat Paksoy
Kaynak: AA
Atalay, başta Basın İlan Kurumu olmak üzere, Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu , TRT ve Anadolu Ajansı ile devletin bütün kurum ve kuruluşlarının bu davanın bir parçası olması gerektiğini anlatarak, illerde de vali ve belediye başkanlarının desteğiyle basın ve yayıncılığın güzel günlere gideceğini kaydetti.
Basın mensuplarının yerel gazetelere verilen ilan oranlarına ilişkin bir soruya üzerine Atalay, ''Gazetecilik yaparlarsa bizden ilan alabilecekler, ilan için çıkan gazeteler o ilanı alamayacak. Onu çok net söyleyeyim'' yanıtını verdi.
Atalay, bütün illerde çok ciddi düzenlemeler yaptıklarını dile getirerek, şu anda Bolu ve bazı illerde şubelerinin olmadığını ancak bu konuda bir kanun çalışmalarının bulunduğunu söyledi.
Söz konusu kanunun çıktıktan sonra bütün illerin temsilcilik haline geleceğini anlatan Atalay, ''O zaman Basın İlan Kurumu olarak bütün birikimimizi, müdürlüklerimizi, gücümüzü birleştireceğiz. Bu işlemleri hızlandıracağız'' dedi.
-''Nur topu' gibi basın yayıncılık doğacak''-
Atalay, hayalindeki gazetecilik anlayışını da anlatarak, şöyle devam etti:
''Ben inanıyorum ki bu kanunu hazırladığımız zaman bunun içinden ''nur topu gibi'' basın yayıncılık doğacak. Var olan gazeteleri inkar anlamında söylemiyorum. Var olan gazetelere hiçbir şekilde peşin hükümle yanaşmamak lazım. Onlar da hizmet veriyor. Biz, her gün yenilenen, her gün taze habercilik yapan, sokağı, caddesi, köyü, zenginlikleri ve eksiklikleriyle bütün bir şehri, sınırları ile beraber gazetelerine yansıtan habercilik arıyoruz. Onu arzu ediyoruz.''
Bunun da donanımlı muhabirler ve birikimi olan gazetecilerle daha iyi kağıda, daha iyi matbaada basılarak okuyucuya ulaşmasıyla mümkün olacağını vurgulayan Atalay, ''Böyle olan bir basını, hem ilan anlamında hem kamu reklamları hem de Türkiye'de hızla gelişen özel teşebbüsün destekleri ile çok güçlü hale getirmek mümkün'' ifadelerini kullandı.
Muhabir: Zafer Göder / Emin Gürbüz
Yayıncı: Murat Paksoy