Cumhurbaşkanı Gül’ün Çankırı Temasları
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Çankırı temasları kapsamında Büyük Otel'de onuruna verilen öğle yemeğine katıldı.
Çankırı Valiliği ve Belediye Başkanlığı'nı ziyaretinin ardından Cumhurbaşkanı Gül, Garnizon Komutanlığı'na gitti. Ziyaret, basına kapalı gerçekleşti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Gül ile eşi Hayrünnisa Gül, Çankırı Büyük Otel'de onurlarına verilen öğle yemeğine katılarak, kent protokolü, iş adamları, şehit aileleri ve gazilerle bir araya geldi. Yemek öncesinde bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Gül, uzun süredir Çankırı’ya gelen ilk cumhurbaşkanı olması sebebiyle duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Cumhurbaşkanı olarak Çankırılılarla bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade eden Gül, Çankırı'yı daha önceki yıllara göre çok değişmiş gördüğünü kaydetti.
Yetkililerden aldığı bilgilerin Çankırı'nın taşıdığı dinamizmi ve geleceğinin parlak olduğunu kendisine gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Şimdiye kadar Çankırı Ankara'ya göç verdi. Buradaki bu güzel gelişmeler, şehrin alt yapısının gelişmesi, çok güzel sanayi tesislerinin gelmesi, güzel okulların açılması buraya tekrar nüfus getirecektir ve önümüzdeki yıllarda buralar çok daha güzel olacaktır. Ankara ile Çankırı'nın birleşmesi çok uzun sürmez, çok açık söyleyeyim" diye konuştu.
Türkiye'nin her yerinde ayrı bir güzellikle karşılaşılabileceğini, ülkenin herkesin olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Büyük bir ülke, büyük bir nüfusumuz, çok değişik kültürlerimiz var. Söylediğim bölgelerin hangisine giderseniz, kendisine has gelenekleri, özellikleri, yer yer şiveleri, dilleri, bütün bunlar var. Bütün bunları Türkiye'nin zenginliği olarak görmemiz gerekir. Bunlar Türkiye'yi güçlü yapan unsurlardır. Biz küçük bir ülke değiliz ki hepimizin birbirimizin tıpkısı olalım. Ancak çok küçük ülkelerde buna rastlarsınız. Herkes birbirinin aynısıdır, aynı gelenek, aynı görgü vardır. Türkiye öyle değil ki Türkiye çok büyük bir ülke" dedi.
Türkiye’nin çok büyük bir imparatorluğun devamı olan bir ülke olduğunu ifade eden, “Biz bütün imparatorluğun devamın aldık dolayısıyla nüfusunu aldık. Geleneklerini, zenginliğini, renklerini Türkiye Cumhuriyeti olarak taşıyoruz. Bütün bunlar bizi büyük, güçlü ülke yapıyor. Onun için bizim dayanışmamızı çok daha güçlendirmemiz gerekir. Cumhuriyetin 89. yılını yaşıyoruz ve demokrasimiz, hukuk nizamımız giderek çok daha derinleşiyor, gelişiyor. Böyle bir ülkenin özgüveni çok büyük olması lazım kendisine. Sıkıntılarımızı aşacağımızdan eminim. Bundan hiç şüphem yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin büyük bir istikrar içinde olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu istikrar içerisinde çok büyük ekonomik kalkınma içerisindeyiz. Bazen biz bunun farkında değiliz. Hepimizin tabii sıkıntıları var. Ben hiçbir zaman her şeyi toz pembe göstermek istemiyorum, gerçekçiyim ben. Tek tek konuşsak ne kadar sıkıntı var. Vali Bey'den Sayın Belediye Başkanı'ndan dinlediğim istekler var, bunların hepsi ayrı. Ama başkalarıyla mukayese ettiğimizde, eskiden kendimizi doğu komşularımızla mukayese ederdik. Şimdi batı komşularımızla, Avrupa ile mukayese ettiğimizde oradaki halkların çektiği sıkıntıları televizyonlarda görüyorsunuz, gazetelerde okuyorsunuz. O zaman içinde bulunduğumuz durumu daha çok takdir etmemiz gerekir. Türkiye'nin ekonomik performansını, ekonomik başarılarını daha çok görmeniz gerekir. "
Kaynak: İHA
Yetkililerden aldığı bilgilerin Çankırı'nın taşıdığı dinamizmi ve geleceğinin parlak olduğunu kendisine gösterdiğini belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Şimdiye kadar Çankırı Ankara'ya göç verdi. Buradaki bu güzel gelişmeler, şehrin alt yapısının gelişmesi, çok güzel sanayi tesislerinin gelmesi, güzel okulların açılması buraya tekrar nüfus getirecektir ve önümüzdeki yıllarda buralar çok daha güzel olacaktır. Ankara ile Çankırı'nın birleşmesi çok uzun sürmez, çok açık söyleyeyim" diye konuştu.
Türkiye'nin her yerinde ayrı bir güzellikle karşılaşılabileceğini, ülkenin herkesin olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Gül, “Büyük bir ülke, büyük bir nüfusumuz, çok değişik kültürlerimiz var. Söylediğim bölgelerin hangisine giderseniz, kendisine has gelenekleri, özellikleri, yer yer şiveleri, dilleri, bütün bunlar var. Bütün bunları Türkiye'nin zenginliği olarak görmemiz gerekir. Bunlar Türkiye'yi güçlü yapan unsurlardır. Biz küçük bir ülke değiliz ki hepimizin birbirimizin tıpkısı olalım. Ancak çok küçük ülkelerde buna rastlarsınız. Herkes birbirinin aynısıdır, aynı gelenek, aynı görgü vardır. Türkiye öyle değil ki Türkiye çok büyük bir ülke" dedi.
Türkiye’nin çok büyük bir imparatorluğun devamı olan bir ülke olduğunu ifade eden, “Biz bütün imparatorluğun devamın aldık dolayısıyla nüfusunu aldık. Geleneklerini, zenginliğini, renklerini Türkiye Cumhuriyeti olarak taşıyoruz. Bütün bunlar bizi büyük, güçlü ülke yapıyor. Onun için bizim dayanışmamızı çok daha güçlendirmemiz gerekir. Cumhuriyetin 89. yılını yaşıyoruz ve demokrasimiz, hukuk nizamımız giderek çok daha derinleşiyor, gelişiyor. Böyle bir ülkenin özgüveni çok büyük olması lazım kendisine. Sıkıntılarımızı aşacağımızdan eminim. Bundan hiç şüphem yok” dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin büyük bir istikrar içinde olduğunu belirterek, şunları söyledi: “Bu istikrar içerisinde çok büyük ekonomik kalkınma içerisindeyiz. Bazen biz bunun farkında değiliz. Hepimizin tabii sıkıntıları var. Ben hiçbir zaman her şeyi toz pembe göstermek istemiyorum, gerçekçiyim ben. Tek tek konuşsak ne kadar sıkıntı var. Vali Bey'den Sayın Belediye Başkanı'ndan dinlediğim istekler var, bunların hepsi ayrı. Ama başkalarıyla mukayese ettiğimizde, eskiden kendimizi doğu komşularımızla mukayese ederdik. Şimdi batı komşularımızla, Avrupa ile mukayese ettiğimizde oradaki halkların çektiği sıkıntıları televizyonlarda görüyorsunuz, gazetelerde okuyorsunuz. O zaman içinde bulunduğumuz durumu daha çok takdir etmemiz gerekir. Türkiye'nin ekonomik performansını, ekonomik başarılarını daha çok görmeniz gerekir. "