Didimli Mimardan Torba Yasa Eleştirisi

Mimar Atilla Pınarbaşı ofisinde düzenlediği basın toplantısında Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Taslağı içeriğinde değindi. 1 Ocakta çıkarılması planlanan torba yasanın içeriğine değinen Pınarbaşı şunları kaydetti; “Siyasi iktidarca basına servis edilen, mimarların da içinde bulunduğu örgütsel yapımızı ortadan kaldırmaya yönelik olarak hazırlanan, içerisinde TMMOB Kanunu da bulunan 11 adet kanunda değişiklik yapılmasını içeren 'Torba Yasa' niteliğindeki 'Yapı Denetimi Hakkında Kanun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Yasa Taslağı' girişiminin durdurulması için başlatılan çalışmalar bağlamında ülkemiz kamuoyu, meslektaşlarımız ve demokratik örgütlerle birlikte bir mücadele kampanyasının etkin bir şekilde sürdürülmesi gerektiğine inanıyorum. 12 Haziran Seçimleri sürecinde çıkarılan KHK’lerle bütün meslek örgütlerini ve sivil-demokratik örgütleri de kapsayacak şekilde 'tasfiye ve sindirme' operasyonları hız kazanırken; aynı zamanda yurt sathında yağmanın engelsiz sürdürülmesi için radikal adımlar atılmış ve atılmaya devam edilmektedir. Yerel yönetimler işlevsizleştirilmekte, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlanmaktadır.

Bakanlığın 'Türkiye Belediye Başkanlığı'na dönüştürülmesi; ülkemizdeki 'Otoriter yaklaşımın' yeni adımları olmuştur. Ülkemiz kaynaklarını, 'sıcak para' girişinin sürekliliğini sağlamaya yönelik olarak mali sermayenin ve iktidar çevresine kümelenmiş bir avuç sermaye grubunun emrine sunan iktidar; bu amaçla TBMM’deki oy çokluğuna bağlı olarak 'Mimarlık ve şehircilik ilkeleri' ile bağdaşmayan pek çok 'Yasa' çıkararak yürürlüğe sokmaktadır. 2B arazileri ve HES’lerle başlatılan bu yağma süreci, kamuoyunun yoğun tepkilerine rağmen afet gerekçesiyle 6306 Sayılı 'Kentsel Dönüşüm Yasası' ve daha sonra çıkarılan 'Büyükşehir Yasası' ile sürdürülmüştür“ dedi.

Çıkarılmak istenilen Torba yasayla kıyılar, kırsal alanlar, meralar ve dönüşüm sürecinin engelsiz atlatılmasına yönelik olduğunu ileri süren Pınarbaşı, “Son olarak gündeme getirilen Torba Yasa Taslağı ile şimdi sıranın kıyılar, kırsal alanlar, meralar ve dönüşüm sürecinin engelsiz atlatılmasına yönelik diğer düzenlemelere geldiği anlaşılmaktadır. Kıyılarımıza kıyı kenar çizgisine 10 mt mesafede binalar yapılacak Halk bu alandan çıkarılacaktır. Meralar rezerv imar alanı olarak bakanlığın cebine konulmakta ve imara açılmaktadır. Taslak ile yapılan değişikliklerde bu alanlar, kısmî imar aflarını da içerecek şekilde yapılaşmaya açılmakta ve halkın ortak varlığına el konulmaktadır. Taslağın asıl gerekçesi olan 'Yapı Denetimi' bağlamında yapılan düzenleme ile kentsel dönüşüm uygulamalarına yönelik olarak, 'teknik danışmanlık' adı altında teknik taşeronların oluşturulması hedeflenmektedir” dedi.

SALDIRI, TÜM YAŞAM ALANLARIMIZA VE MESLEĞİMİZE YÖNELİKTİR!

Pınarbaşı, sözlerini şöyle tamamladı: “Didim’den bu mücadeleye destek veren tüm kesimlerle birlikte, bu süreci durdurmak için TMMOB koordinatörlüğünde başlatılan mücadele sürecinin yaygınlaştırılarak sürdürülmesi kararlılığını ve mimarlığın birikiminin bir ifadesi olan 'Toplum hizmetinde Mimar, Toplum Hizmetinde Mimarlık' hedefinden asla vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha vurgulamak isterim. Kamu Ve Toplum Yararını Yok Sayan; Kentlerimize, Kıyılarımıza, Meralarımıza Ve Kırsal Alanlarımıza, Mesleklerimize Ve Toplumsal- Kentsel Demokratik Hakların Savunucusu Örgütlü Birliğimize Yönelik Saldırı Niteliğindeki 'Torba' Yasa Girişimini Durdurulmasına Güç Verelim”