Ak Parti'li Yurttaş’dan Organ Bağışı Çağrısı
AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş, 3-9 Kasım tarihleri arasında kutlanan Organ Bağışı ve Nakli Haftası nedeniyle açıklamada bulundu.
Yurttaş, “Bir insanın organlarının bir kısmı veya tamamı kişi yaşarken ya da henüz sağlıklı iken beyin ölümünün ardından başka insanlarda yararlanılması üzerine bağışlanması olan organ nakli Türkiye’nin en önemli sağlık sorunlarından biri olmayı sürdürüyor” dedi.
“Türkiye’de halen 20 bini aşkın kişi böbrek, karaciğer, kalp, pankreas ve akciğer için nakil bekliyor. 70 bin kronik böbrek hastasından 40 bini ise yaşamını diyaliz makinesine bağlı sürdürüyor” diyen Yurttaş, şöyle devam etti: “Genetik özelliklerin yanı sıra sağlıklı beslenmeme ve aşırı tuz tüketimi nedeniyle 2016 yılında kronik böbrek yetmezliği hastalarının sayısının 115 bini bulması bekleniyor. Yeterli organ nakli yapılamaması nedeniyle, tedavi masrafları, makine ithalatları, sarf malzemeleri, beslenme ve ilaç maliyeti, çalışma yaşamında olamama yoluyla oluşan yıllık ulusal kayıp ise yaklaşık 3 milyar dolar. Sağlık Bakanlığı'na bağlı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Türkiye’de toplam 20 bin 169 kişi organ nakli için beklerken, 2011 yılında organ bağışı sayısı ise sadece 320 olarak gerçekleşti.” Türkiye’de 354’ü özel olmak üzere toplam 792 diyaliz merkezi bulunduğunu kaydeden AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş, “Bu merkezlerdeki makine sayısı 13 bini geçmiş durumda. Bir diyaliz makinesi belirli bir süre ve kullanım seansı sonrası işlevini yitiriyor ve yenilenmesi gerekiyor. Resmi verilere göre devletimiz, 2010 yılında endoskopi ve diyaliz makinelerinin ithalatına 66.3 milyon dolar para öderken sarf malzemeleri bu rakama dahil değil. Türkiye’de yaklaşık 70 bin diyaliz hastası olan mevcut rakam her yıl yüzde 10-12 arasında artış gösteriyor. Bu hesaplamaya göre 2016 yılında diyaliz hastası sayısının 115 bine çıkması bekleniyor. Türkiye’de kronik böbrek hastalığının bu kadar yaygın olmasının en büyük nedeni ise geleneksel beslenme alışkanlığı ve yaşam tarzı. Tuz tüketiminin dünya standartlarının çok üstünde olması, yağ ve şeker tüketiminin fazlalılığı. Spor yapma alışkanlığının gelişmemesi nedeniyle erişkinlerin önemli bir bölümünde kalp, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı görülme olasılığı artıyor. Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği ve Avrupa ülkelerinde kişi başına tüketilen tuz oranı günlük 6 gram iken, Türkiye’de kişi başına günlük 18 gram tuz tüketimi gerçekleşmektedir. Bu oran oldukça yüksek olup, bazı bölgelerde rakam 24 grama kadar çıkıyor. Aşırı tuz tüketimi şeker ve yüksek tansiyon hastası olanların kronik böbrek hastalığı için tetikleyici bir unsur oluşturuyor” şeklinde konuştu.
Kaynak: İHA
“Türkiye’de halen 20 bini aşkın kişi böbrek, karaciğer, kalp, pankreas ve akciğer için nakil bekliyor. 70 bin kronik böbrek hastasından 40 bini ise yaşamını diyaliz makinesine bağlı sürdürüyor” diyen Yurttaş, şöyle devam etti: “Genetik özelliklerin yanı sıra sağlıklı beslenmeme ve aşırı tuz tüketimi nedeniyle 2016 yılında kronik böbrek yetmezliği hastalarının sayısının 115 bini bulması bekleniyor. Yeterli organ nakli yapılamaması nedeniyle, tedavi masrafları, makine ithalatları, sarf malzemeleri, beslenme ve ilaç maliyeti, çalışma yaşamında olamama yoluyla oluşan yıllık ulusal kayıp ise yaklaşık 3 milyar dolar. Sağlık Bakanlığı'na bağlı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre Türkiye’de toplam 20 bin 169 kişi organ nakli için beklerken, 2011 yılında organ bağışı sayısı ise sadece 320 olarak gerçekleşti.” Türkiye’de 354’ü özel olmak üzere toplam 792 diyaliz merkezi bulunduğunu kaydeden AK Parti Manisa Milletvekili Dr. Muzaffer Yurttaş, “Bu merkezlerdeki makine sayısı 13 bini geçmiş durumda. Bir diyaliz makinesi belirli bir süre ve kullanım seansı sonrası işlevini yitiriyor ve yenilenmesi gerekiyor. Resmi verilere göre devletimiz, 2010 yılında endoskopi ve diyaliz makinelerinin ithalatına 66.3 milyon dolar para öderken sarf malzemeleri bu rakama dahil değil. Türkiye’de yaklaşık 70 bin diyaliz hastası olan mevcut rakam her yıl yüzde 10-12 arasında artış gösteriyor. Bu hesaplamaya göre 2016 yılında diyaliz hastası sayısının 115 bine çıkması bekleniyor. Türkiye’de kronik böbrek hastalığının bu kadar yaygın olmasının en büyük nedeni ise geleneksel beslenme alışkanlığı ve yaşam tarzı. Tuz tüketiminin dünya standartlarının çok üstünde olması, yağ ve şeker tüketiminin fazlalılığı. Spor yapma alışkanlığının gelişmemesi nedeniyle erişkinlerin önemli bir bölümünde kalp, yüksek tansiyon ve şeker hastalığı görülme olasılığı artıyor. Dünya Sağlık Örgütünün önerdiği ve Avrupa ülkelerinde kişi başına tüketilen tuz oranı günlük 6 gram iken, Türkiye’de kişi başına günlük 18 gram tuz tüketimi gerçekleşmektedir. Bu oran oldukça yüksek olup, bazı bölgelerde rakam 24 grama kadar çıkıyor. Aşırı tuz tüketimi şeker ve yüksek tansiyon hastası olanların kronik böbrek hastalığı için tetikleyici bir unsur oluşturuyor” şeklinde konuştu.