Mhp’li Vekillerin Basın Toplantısı
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, BDP’li vekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin olarak, "MHP olarak bunların dokunulmazlığının kaldırılması konusunda açık ve net tavrımız vardır.
Ya silah egemenliği ya millet egemenliği" dedi.
Vural, partisine mensup İstanbul Milletvekili Atilla Kaya ve Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ile birlikte Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun raporuna ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Kaya, “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir tüzel kişilik olarak muhatap olduğu muhtıra 27 Nisan e-muhtırasıdır ama bunun bir muhtıra değil bildiriye dönüştürülmesi çok dikkatimizi çekmiştir. 28 Şubat sürecinden sonra Refah Partisi kapatıldıktan sonra birilerinin önünün açıldığı bir zeminin oluştuğunu görüyoruz ve o oluşan zeminden de Adalet ve Kalkınma Partisi diye bir tüzel kişiliğin ortaya çıktığı bir süreç yaşanmıştır. Bu süreçte bizim ısrarlı taleplerimize rağmen yeterince irdelenmemiş bir husus olarak dikkatimizi çekmiştir” dedi.
Yeniçeri ise bin 404 sayfalık metnin büyük bir kısmının son anda önlerine getirildiğini belirterek, “Okuma imkanı bulamadık ve bunların üzerinde çalışma imkanı bulamadık” dedi.
Darbe bürokrasisinin birinci ve ikinci derecede akrabalarının kritik süreçteki malvarlıklarının tespit edilmesini istediklerini belirten Yeniçeri, “Dün gazetelere yansıyanları gördünüz. Ben bir profesörüm bir tane evim var, daha borcunu da ödeyemedim, iktisatçıyım, aklımda başımda, paramı da çok iyi kullanmasını bilen biriyim. Bu darbecilerin çocukları nasıl oluyor veya bu darbe sistemine dahil olanlar nasıl oluyor da 229 tane daire, şu kadar arsa nereden çıktı? Bunları sorduk, bunların rapora yansıma biçimi de son derece eksik olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Basın toplantısında Vural gazetecilerin sorularını yanıtladı. ‘BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılıp kaldırılmaması tartışmasına nasıl bakıyorsunuz?’ yönündeki soru üzerine Vural şunları söyledi: “868 dokunulmazlık dosyası var. Bölücü terör örgütünün üyesi gibi faaliyetlerde bulunanların dokunulmazlığın kaldırılmasını istiyoruz. Bunu da bir hukuk halinde gerçekleştirilmesi gerekir, bir anayasa değişikliği olması gerekir. MHP olarak bunların dokunulmazlığının kaldırılması konusunda açık ve net tavrımız vardır. Ya silah egemenliği ya millet egemenliği.” Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sözlerini anımsatan Vural, “Yani aba altından sopa gösteriyor. PKK dağda silahla milli iradeyi teslim almak istiyor, Arınç’ta Meclis’te milli iradeyi tehdit ederek yani diyor ki siyasi sonuçlarını iyi hesaplayın diye söylüyor. Biz bir ilkeyi koyuyoruz; teröre, şiddete, tehdide millet egemenliği teslim edilmeyecek. Siyasi sonuçlarının ne olacağına atıfta bulunan Bülent Arınç Meclis’e de millete de adeta şantaj yapmaktadır. Silahla ilişkisi olan silahı meşrulaştıran millet egemenliğini kullanamaz. Yargının önünün açılması gerekmektedir. Kafası karışık bunların. Bir tarafta dokunulmazlığı kaldıranların diğer taraftan da dokunulmazlığı kaldırılmak istenen milletvekillerinin PKK’nın istek ve arzuları doğrultusunda anadilde savunmayı anadilde eğitimi demokratik özerklik kapısını açan büyükşehir yasasını getirmelerini de milletimizin takdirine sunuyorum. Bu ne ikircikli davranıştır. Bu dokunulmazlıklarının kaldırılması meselesinin tartışılmasını AKP bir kamuflaj malzemesi olarak kullanmak istiyor. Dokunulmazlıklar bu yönüyle terör ve terör örgütüyle ilişkili olanlarla ilgili dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır. Bu müfsit anlayışa yönelik mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu
'Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dokunulmazlıklar konusunda, 1994’te kaldırıldı ne oldu' yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Vural, "Hayır öyle düşünmemek lazım. Türkiye’de kırmızı ışık ihlalleri devam ediyor ne yapacağız, kırmızı ışıkta geçmeyi serbest mi bırakacağız" dedi
Anadilde savunmaya ilişkin tasarının Adalet Komisyonu’ndan geçmesine ilişkin düşüncelerinin ne olduğuna ilişkin soruya Vural, "Rezalet, müfsit bunlar. Bu bir müfsit anlayıştır. Bu milletin mahkemelerindeki dilini bozuyorlar. Bunların hepsi milletimizin içine fitne ve fesat sokmaktır" yanıtını verdi
Kaynak: İHA
Vural, partisine mensup İstanbul Milletvekili Atilla Kaya ve Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri ile birlikte Meclis Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu’nun raporuna ilişkin TBMM’de basın toplantısı düzenledi.
Kaya, “Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bir tüzel kişilik olarak muhatap olduğu muhtıra 27 Nisan e-muhtırasıdır ama bunun bir muhtıra değil bildiriye dönüştürülmesi çok dikkatimizi çekmiştir. 28 Şubat sürecinden sonra Refah Partisi kapatıldıktan sonra birilerinin önünün açıldığı bir zeminin oluştuğunu görüyoruz ve o oluşan zeminden de Adalet ve Kalkınma Partisi diye bir tüzel kişiliğin ortaya çıktığı bir süreç yaşanmıştır. Bu süreçte bizim ısrarlı taleplerimize rağmen yeterince irdelenmemiş bir husus olarak dikkatimizi çekmiştir” dedi.
Yeniçeri ise bin 404 sayfalık metnin büyük bir kısmının son anda önlerine getirildiğini belirterek, “Okuma imkanı bulamadık ve bunların üzerinde çalışma imkanı bulamadık” dedi.
Darbe bürokrasisinin birinci ve ikinci derecede akrabalarının kritik süreçteki malvarlıklarının tespit edilmesini istediklerini belirten Yeniçeri, “Dün gazetelere yansıyanları gördünüz. Ben bir profesörüm bir tane evim var, daha borcunu da ödeyemedim, iktisatçıyım, aklımda başımda, paramı da çok iyi kullanmasını bilen biriyim. Bu darbecilerin çocukları nasıl oluyor veya bu darbe sistemine dahil olanlar nasıl oluyor da 229 tane daire, şu kadar arsa nereden çıktı? Bunları sorduk, bunların rapora yansıma biçimi de son derece eksik olduğunu düşünüyorum” diye konuştu.
Basın toplantısında Vural gazetecilerin sorularını yanıtladı. ‘BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılıp kaldırılmaması tartışmasına nasıl bakıyorsunuz?’ yönündeki soru üzerine Vural şunları söyledi: “868 dokunulmazlık dosyası var. Bölücü terör örgütünün üyesi gibi faaliyetlerde bulunanların dokunulmazlığın kaldırılmasını istiyoruz. Bunu da bir hukuk halinde gerçekleştirilmesi gerekir, bir anayasa değişikliği olması gerekir. MHP olarak bunların dokunulmazlığının kaldırılması konusunda açık ve net tavrımız vardır. Ya silah egemenliği ya millet egemenliği.” Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sözlerini anımsatan Vural, “Yani aba altından sopa gösteriyor. PKK dağda silahla milli iradeyi teslim almak istiyor, Arınç’ta Meclis’te milli iradeyi tehdit ederek yani diyor ki siyasi sonuçlarını iyi hesaplayın diye söylüyor. Biz bir ilkeyi koyuyoruz; teröre, şiddete, tehdide millet egemenliği teslim edilmeyecek. Siyasi sonuçlarının ne olacağına atıfta bulunan Bülent Arınç Meclis’e de millete de adeta şantaj yapmaktadır. Silahla ilişkisi olan silahı meşrulaştıran millet egemenliğini kullanamaz. Yargının önünün açılması gerekmektedir. Kafası karışık bunların. Bir tarafta dokunulmazlığı kaldıranların diğer taraftan da dokunulmazlığı kaldırılmak istenen milletvekillerinin PKK’nın istek ve arzuları doğrultusunda anadilde savunmayı anadilde eğitimi demokratik özerklik kapısını açan büyükşehir yasasını getirmelerini de milletimizin takdirine sunuyorum. Bu ne ikircikli davranıştır. Bu dokunulmazlıklarının kaldırılması meselesinin tartışılmasını AKP bir kamuflaj malzemesi olarak kullanmak istiyor. Dokunulmazlıklar bu yönüyle terör ve terör örgütüyle ilişkili olanlarla ilgili dokunulmazlıklar kaldırılmalıdır. Bu müfsit anlayışa yönelik mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu
'Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dokunulmazlıklar konusunda, 1994’te kaldırıldı ne oldu' yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Vural, "Hayır öyle düşünmemek lazım. Türkiye’de kırmızı ışık ihlalleri devam ediyor ne yapacağız, kırmızı ışıkta geçmeyi serbest mi bırakacağız" dedi
Anadilde savunmaya ilişkin tasarının Adalet Komisyonu’ndan geçmesine ilişkin düşüncelerinin ne olduğuna ilişkin soruya Vural, "Rezalet, müfsit bunlar. Bu bir müfsit anlayıştır. Bu milletin mahkemelerindeki dilini bozuyorlar. Bunların hepsi milletimizin içine fitne ve fesat sokmaktır" yanıtını verdi